text
stringlengths
264
754k
id
stringlengths
47
47
dump
stringclasses
96 values
url
stringlengths
13
1.55k
date
timestamp[us]
file_path
stringlengths
125
155
language
stringclasses
1 value
language_score
float64
0.87
1
language_script
stringclasses
1 value
minhash_cluster_size
int64
1
1.32M
top_langs
stringlengths
23
238
category
stringclasses
12 values
Bizim okula gelmeyi düşünür müsün bırakacam işte yakında. kendi mesleğimi yapacam istanbul'da bir aksilik çıkmazsa Gel gel İstanbul iyidir de ben senin iş durumunu anlamadım valla Full Black Eskişehir şubesinde calışmıyormuyudun sen ? ohh gözün aydın bakalım. ergen metalciler öyle ya. aq yavşakları. gurubun tişörtünü giyiyor üstüne ama tek şarkısını bilmiyor aq. bu arada istanbula yerleşebilirim. haberin olsun Alice In Chains'i fazla izlemedim ya Slayer'da da Tom Araya'nın sesi gitmişti. Ama Rammstein bombaydı sırf o şovları için bi daha gelseler yine giderim o derece. Aman boşversene yine gelirler canını sıkma bence. Bu ülkede bu aptal ergen metalciler olduğu sürece daha cok görürüz Slayer'ı, Rammstein'ı Megadeth'i vs. Bu arada tarih sınavını da verdim cok şükür. Baya kolay sordu Tarih nedir, kavimler göçü, talas savaşı vs. hahaha. süpersin vallahi. ben de burada aynısını yapıyorum. black metal konserlerine offspring tişörtü ile gidiyorum ya da sex pistols. ama millet beni ve punkın black metal ile thrash metali etkilediğini bildiği için bakmıyorlar öyle aptal gibi. ben gidemedim. çalışıyordum. ama rammstein ve slayer'ı izlemek isterdim. bir de alice in chains vardı tabi. Evet gittim 2.günü Offspring t-shirtü giyip aptal metalcilerin pis bakışlarına maruz kalsam da cok iyiydi. Sen gittin mi ? gittin mi sonisphere'e? İlk kısımları cok benziyo dikkatli dinle Ben acıkcası beğenmedim bu coverı belki Clash sevmediğimden olsa gerek. Ama Offspring cover konusunda gerçekten iyi O.C Life'ı Zebrahead'de coverlamış dinledim Offspring'in ki kadar güzel gelmedi mesela. Ki eski coverlar da cok iyi Total Immortal, Smash It Up vs.
<urn:uuid:5f3dcb26-07cd-4876-beec-7d7f3ba79c01>
CC-MAIN-2013-20
http://www.offspring.com/community/converse.php?u=29752&u2=5565
2013-05-25T03:07:03
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368705352205/warc/CC-MAIN-20130516115552-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999697
Latn
60
{"tur_Latn_score": 0.9996967315673828}
tabloid
Los Angeles (CA) şehrinin iş yaşantısı, gezinti, alışveriş bölgesine yakın olan Ritz Milner Hotel iş yoğunluğunuz arasında bir kaçamak yapmak için ideal bir noktada. Buradan konuklar şehrin tüm olanaklarına kolayca erişebilirler. Dikkatlice korunmuş doğası ve şehrin 7. Sokak / Metro Merkez Metro İstasyonu, Büyük Umut Parkı, Pasadena Merkez Kütüphanesi gibi noktalarına yakınlığı bu otele özel bir büyü katıyor. Bu Ritz Milner Hotel içinde sizi rahat ettirecek her olanak mümkün. Bu yüzden otel size her türlü hizmeti ve imkanı sunuyor. Turlar, iş merkezi, çamaşırhane, engellilere yönelik olanaklar, asansör gibi olanaklar oteldeki birçok imkandan sadece birkaçı. Konuklara sunulan tüm imkanlar eşsiz bir konfor sağlamak için tasarlandı. Otel, ziyaretinizi unutulmaz kılmak için fitness merkezi gibi harika imkanlar sunuyor. Ziyaret amacınız ne olursa olsun Ritz Milner Hotel, Los Angeles (CA) şehrindeki doğru tercihiniz.
<urn:uuid:f37dc9ed-ea3f-4c1b-a11a-7c6222cafa81>
CC-MAIN-2013-20
http://www.agoda.com/tr-tr/ritz-milner-hotel/hotel/los-angeles-ca-us.html?setcookienew=1
2013-06-19T16:45:12
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368708882773/warc/CC-MAIN-20130516125442-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999588
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9995883107185364}
ads
DescriptionOtelSonDakika bir MobTur AŞ hizmetidir. * 1. sınıf otellerdeki yerinizi son dakika fiyatları ile ayırın! OtelSonDakika ile Türkiye'nin en iyi otellerinde, en düşük fiyatlarla konaklayabilir ve keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. * OtelSonDakika uygulamasını ÜCRETSİZ indirebilirsiniz. OtelSonDakika, "bir otele ihtiyaç duyduğunuz anda, en uygun fiyatlarla" veya "özel günlerinizi kutlamak ya da sadece keyifli bir akşam geçirmek isteyeceğiniz, farklı deneyim sunan otellerle" günlük takip etmek isteyeceğiniz bir uygulama olacak. OtelSonDakika ile; * %20-50 arası indirimden faydalanırsınız * 1. sınıf otellerde en düşük son dakika fiyatlarını bulursunuz * Kaliteli hizmet sunan en iyi otellerde konaklarsınız * KOLAY ve HIZLI satın alma ve check-in yaparsınız * Saat 12:00'den 23:59'a kadar fırsatları görüntüleyebilirsiniz. OtelSonDakika'da sadece kaliteli hizmet sunan, iyi müşteri deneyimi yaşatan 1. sınıf otellerin son dakika fırsatlarını bulabilir ve kolayca satın alabilirsiniz. Otel odalarının fırsatları aynı gece konaklamaları için sunulur ancak otel uygunluk durumlarında, aynı geceden başlayarak daha fazla gece konaklayabilirsiniz.
<urn:uuid:a00491c2-57fe-4645-8cce-f5b2c2b3dfab>
CC-MAIN-2013-20
http://www.androidpit.fr/fr/android/market/applications/application/com.solidict.otelist/OtelSonDakika
2013-06-19T16:18:18
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368708882773/warc/CC-MAIN-20130516125442-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999796
Latn
93
{"tur_Latn_score": 0.9997963309288025}
ads
Ashworth'de ilk kez çok güzeldi. Rahat ve temiz oda. Küçük bir küçücük. ama güzel plaj çok güzel bir manzarası vardı. Kesiciler bar harika yiyecek ve içecekler vardı. Ayrıca, dost canlısı bir atmosfer. Otelde gürül gürül şöminesiyle bir yer, ayrıca çok iyiydi. Muhtemelen şimdiye kadar yediğim en iyi gözlemeye dönmüş. Biz kesinlikle bir daha geleceğiz! - Diğer Adı: - Ashworth By The Sea Hotel Hampton - Ashworth By The Sea Hampton - Ashworth Sea - Ashworth Hotel Hampton Nh - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Expedia, Travelocity, Cheap Tickets, Booking.com, Venere, EasyToBook, Agoda, Priceline, Tingo ve Hotels.com ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Ashworth by the Sea rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:2f727767-ca20-42b0-a7e5-dd9350d5da83>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g46111-d115554-Reviews-Ashworth_by_the_Sea-Hampton_New_Hampshire.html
2013-06-19T16:32:01
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368708882773/warc/CC-MAIN-20130516125442-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999758
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9997578263282776}
ads
Kalmak için ne kadar harika bir yer. Personel misafirperverdi ve çok hoş. Biz bu oteli, otel rezervasyonu, sonunda kapı henüz sezon için geldim. Bizi bu yöneltilmiş ve ne kadar harika bir yer. Otel çok küçük, bu yüzden size gösterilen özel ilgi. Biz kesinlikle tekrar burada!!! - Diğer Adı: - La Maltese Hotel And Restaurant - La Maltese Hotel - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Booking.com, Expedia, Stentorian NV, Hotels.com, Splendia, Agoda, Venere, Priceline ve Tingo ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle La Maltese Hotel & Restaurant rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:168d1ae9-8d4b-4796-a2fd-49d37e2c55bc>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g635864-d585310-Reviews-La_Maltese_Hotel_Restaurant-Imerovigli_Santorini_Cyclades.html
2013-06-19T16:19:31
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368708882773/warc/CC-MAIN-20130516125442-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999784
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9997839331626892}
ads
EVREN GÖZ [email protected] Galatasaray, kaldığı yerden devam ediyor. Süper(!) sezona yakışan süper bir final istendi, onun da karşılığını veriyor Galatasaray. Aynı ciddiyet ve hırsla, her maçı final gibi oynayarak. Beşiktaş karşısında sahaya önce rakibini durdurup ardından hücum yapma prensibiyle çıktılar. Takım savunması üst düzeydeydi. Beşiktaş, taraftarının da etkisiyle iyi başladığı mücadelede dakikalar geçtikçe kontrolü Galatasaray'a vermek zorunda kaldı. Fenerbahçe maçında olduğu gibi topu ayağına alan sarı kırmızılılar özellikle Melo ve Selçuk ile oyunu istediği gibi yönlendirmeye başladı. Golün de etkisiyle oyunda çözülmeler başladı. Hüseyin Göçek, tribünlerin hedefindeydi ancak Beşiktaş taraftarının bir tür isyanı olarak görmek gerek İnönü'de olanları. Çünkü kulüp son 17 yılda 3 kez şampiyonluğa ulaştı. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin özellikle ekonomik açıdan gelişimine ayak uyduramayan Beşiktaş, son yıllarda popülerlik açısından da ezeli rakiplerinin gerisinde kaldı. Beşiktaş taraftarı, Galatasaray maçında yalnızca hakem Göçek'e değil son yıllarda olanlara isyan etti aslında. Normal sezonda Galatasaray'ın 22 puan gerisinde kalmak, kupadaki hayal kırıklığı ve yanlış transfer politikası tribünleri isyan noktasına getirdi. Galatasaray, Melo ve Riera'nın affedilmesiyle kritik bir dönemeci hasarsız atlattı. Özellikle Melo, takım için ne kadar önemli olduğunu Beşiktaş maçında bir kez daha ispatladı. Riera ise Türkiye'de kariyer çizgisine ulaşamasa da, yeteneği ile takımda var olduğu sürece maksimum faydayı vermeli. Takımın İnönü'de ortaya koyduğu futbol kalan 5 maç için umut verdi. Terim'in ekibi her ne kadar normal sezonda rakiplerinin çok ötesinde bir futbol sergilese de şampiyonluk stresi ve puan farkının yarıya inmesi ilk maçların önemini arttırmıştı. Şimdi Pazar günü Türk Telekom Arena'da şampiyonluk maçı var. Olası bir galibiyet, 8 puanlık fark anlamına gelecek ve Galatasaray o saatten sonra şampiyonluğu vermez. Ki zaten şampiyonluğu en başından beri hak ederek, isteyerek ve sahaya yüreğini koyarak oynayan bir takım var bu yıl sahada. Geçtiğimiz yıl Galatasaray taraftarı da zor zamanlardan geçti, üzücü günler yaşandı, istenmeyen olaylar meydana geldi de kimse sahaya inerek rakip takımın futbolcusunu kovalamamıştı. Protesto bir haktır, ama saldırı futbolun çok uzağında bir kavram. Gerçi ülkemizde futbol hiç olmadığı kadar yıpranmış durumda, tribündeki insanların da bu oyuna bakışı köreldi ama "yalnızca futbol" izlemek isteyenler Pazar günü TT Arena'da olacak. Galatasaray, bu sezondan akla kalan tek şey olma yolunda ilerliyor. Şike söylemleri, teşvik iddiaları, adliye koridorları, ırkçılık tartışmaları, tribün kazaları, süper final derken; Galatasaray'ın coşkusu pek konuşulmadı. Ancak şampiyonluk gelirse çarşaf çarşaf övgüler, büyük boy posterler hazırlanacak. O zaman futboldan bahsedilecek. Şampiyonluk öyküleri yazılacak... Oysa Galatasaray o öyküyü her maç Semih Kaya'nın hırsında, Emre Çolak'ın gayretinde, Melo'nun yüreğinde, Selçuk'un aklında, Muslera'nın yeteneğinde, Elmander'in çalışkanlığında göstermişti. Mayıs'ta "yalnızca futbol" oynayanlardan bahsedecekler, hazırlıklı olun...
<urn:uuid:e12d22b7-49d3-4ae5-880a-0717722de38a>
CC-MAIN-2013-20
http://www2.webaslan.com/yazarlar/evren_goz/yalnizca-futbolSXHBQ49869SXQ
2013-06-19T16:25:48
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368708882773/warc/CC-MAIN-20130516125442-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999877
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9998774528503418}
sports
Linux Kullanıcıları Derneği Seminer Çalışma Grubu, derneğin gerçekleştirdiği seminerlerin sağlıklı bir biçimde yürütülmesinden sorumludur. Seminerlerde görev alacak kişilerin tespiti, desteklenmesi ve lojistik çalışmaları yürütmek başlıca görevleri arasında yer alır. Seminer konuları, konuşmacılara ve dinleyicilerin isteklerine göre belirlenmektedir. Fikir, görüş ve önerilerinizi üst menüde yer alan "İletişim" bağlantısına tıklayarak göndermekten çekinmeyin. You are currently browsing the archives for the Rize category.
<urn:uuid:0b162874-9c5d-4dd8-a1db-8dbbc544b2c1>
CC-MAIN-2013-20
http://seminer.linux.org.tr/category/sehirler/rize/
2013-05-18T13:49:59
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368696382398/warc/CC-MAIN-20130516092622-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.998847
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9988470673561096}
ads
ateşli pornolar Merhaba.ben Meltem.21 yasımda,172cm boyunda,85lik gögüslere sahip,uzun bacaklı,sürekli g-string giyen ve gece eğlencelerini seven bir kadınım.1 ay önce Melih adında biriyle bir internet sitesi aracılıgıyla tanıstık.kısa bir yazısma döneminden sonra bulusmaya karar verdik ve randevulaştık. beni o zamandan bir telaş sarmıstı ve ne giyeceğimi nasıl davranacagımı düşünür olmustum. Melihle bulusacagım günün sabahı erken kalktım ve duşa girdim.Vajinamın tüylerini aldım. vucuduma en sevdigim kokuları sürdüm ve odama geçtim.üstümde hiçbirşey yoktu. ne giyeceğime hala karar vermemiştim.önce en seksi g-stringimi giydim.popom o kadar güzel görünüyordu ki ben bile ısırmak istiyordum. kim bilir melih ne yapacaktı?üstüme gögüslerimi belli eden bir badi giydim.zaten yaz veya kış olsun farketmez sürekli mini etek giyiyorum.güzel bacaklarımı teşhir etmeyi seviyorum. sabah sabah vajinam kaşınmaya basladı ve yataga uzandım.melihi düşünüyor onunla nasıl bir sex yapacagımı düşlüyordum.bir yandan da g-stringimin üstünden vajinamı okusuyor orta parmagımı sokup çıkarıyordum.Bugun mutlaka sex yapmam gerekiyodu artık. kendimi toparladım ve melihle bulusacagımız yere gittim.zaten o da bekliyodu.hiçbirşey söylemeden öpüşmeye başladık.melih bana sarılırken penisini bana dokunduruyor ateşlenmemi sağlıyordı.bende melihe bacaklarımı sürtüyor onu ateşlendiriyordum.bir kafeye girdik ve gözlerden uzak bi yere geçtik.melih le internette ilk tanıstıgımız anı konusuyor romantik dakikalar yasıyorduk. Melih bu romatizme birde erotizm ekleyince ortam daha da güzel olmustu.Melih gögüslerimi okşuyor dudaklarımı koparırcasına öpüyordu kafede.Bende kimseden utanmadan onu oksuyor ve deli gibi okşuyordum.hatta bir ara kendimi kaybedip inlemeye bile başlamıstım.Melih mini eteğimin altıdan klitorisimi okşuyor,vajinama parmagını sokup-çıkartıyordu.vajinam sulanmaya baslamıstı. melihle taksiye binip benim evime gittik.ilk defa bir erkeği evime almıştım ve onunla sex yapacaktım.yataga uzandım.üzerimdekini çıkardım ve 85lik gögüslerimi Melihe emdirmeyebaşladım.Melih penisini çıkardı ve gögüslerimin arasına soktu.penisi o kadar büyük değildi.bir yandan gögüslerimi arasına sokuyor bir yandan da penisini dudaklarıma deydiriyordu.Müthişti! melih dudaklarıma yapıştı sonra boynumu vampir gibi emmeye başladı.ben zevkten inliyor vajinamı okşuyordum.melih gögüslerimi emmeye başladı ,göbegimden aşagı indikce ben tahrik oluyor sanki ilk kez sex yapıyor hissine kapılıyordum.Melih g-stringimi çıkardı ve vajinamı yalamaya başladı.ben zevkten dört köşe olmuş dudaklarımı ısırıyordum.penisini çıkardı ve vajinamın dudaklarına sürtmeye başladı. içime sokması icin ona yalvarıyordum artık.öylede yaptı!penisini vajinama hızlıca gömdü.ben çığlıklar atıyor melihin sırtını tırmalıyordum kedi gibi.Melih içime girip çıktıkca vajinam volkan gibi oluyor kendimden geçiyordum.melih bir bacagımı kaldırdı ve diger bacagımı omzuna attı. göt deliğimden girip-çıkmaya başladı . önce acımıstı ama sonra amdan daha büyük zevk vermeye başladı.daha öncede 1 kez götten ilişkiye girmiştim.bunla 2 olmustu.bundan sonrada götümü siktirticem.götüme penisinin her girişinde kasılıyo, acıyla karısık zevk alıyordum.elimle vajinamı oksuyor parmaklıyordum.melihi yataga uzattım ve üstüne çıktım.penisine oturdum ve sürtünmeye başladım. elimle penisini kavradım ve vajinamın girişine yerlestirdim.içime girip çıkıyor,gögüslerimi . okşayıp yalamasıyla kendimden geciyordum. erosun oklarını vajinama saplanmış gibi hissediyordum.Vajinam bu zevke daha fazla dayanamadı ve öyle bir boşaldı ki yatagın her yeri benim zevk suyuma bulanmıştı.
<urn:uuid:31f46510-7f0f-4204-8062-980a87eab40b>
CC-MAIN-2013-20
http://turbanlipornoizle.blogspot.com/2011/01/atesli-pornolar.html
2013-05-18T13:22:03
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368696382398/warc/CC-MAIN-20130516092622-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999653
Latn
84
{"tur_Latn_score": 0.9996534585952759}
adult content
Voice PRO Test edilmiş sürüm: 2.7.2 En son sürüm: 2.9.6 Gereken Android Sürümü: itibaren 2.2 Özet Akıllı telefonlar teknolojisi çok mesafe katetti; akıllı telefonlar artık tabletler gibi birer taşınabilir mini bilgisayar niteliğinde. Bu yüzden direktman onların üzerinden çalışmak daha pratik. Voice PRO ile Android'de artık tam kapsamlı bir ses düzenleyicisine sahip olabilirsiniz. Özellikler & Kullanım Test cihazı: Samsung Galaxy Note 2 Android sürümü: 4.1.2 Root: Evet Modifikasyon: Yok Uygulama detayları: 2.2 sürümünden itibaren kullanılabilir Yüklemeden sonra kapladığı alan: Ort. 38 MB Ice Cream Sandwich ve Jelly Bean'e optimize İzinler: Aramalar: Aramayı görüp ses kaydını durduruyor. Ağ iletişimi Hafıza Sistem araçları: Sessiz modu kapatma Kişisel verileriniz İzinlerle ilgili sonuç: Voice PRO'nun izinlerinde bir anormallik bulunmadı. Voice PRO kesinlikle modern çok özellikli cihazların ne boyuta geldiğini gösteren uygulamalardan biri. Ama önce şunu sormak lazım: Voice Pro ile gerçekten ne yapabilirsiniz? İlk olarak ses kayıtları var. Birçok Android cihazda halihazırda ses kaydı uygulamaları mevcut, bu işi basit tutmak için yeterli. Voice PRO bir çok faydalı özellik sunuyor: Kaydı durdurabilir, istediğiniz noktayı işaretleyebilir ve istediğiniz formatı uygulayabilirsiniz (WAV, MP3, OGG). Buna ek olarak formatın kalitesini ihtiyaç ve dileğinize göre de değiştirebilirsiniz: Kanalların ses frekanslarından tutun da otomatik destekleme seçeneklerine kadar her yerde ayar yapabilirsiniz. Burada kuıllandığınız mikrofonun kalitesi de işin içine giriyor; uygulamanın bu noktada bir suçu yok. Galaxy Note 2 ile yaptığımız testte net ses kayıtları yaptık ve müzik hemen hemen hiç bozulmadı. Ses hassasiyeti kontrolleri iyi çalıştı ve hatta çok alçak ve uzaktan gelen sesler bile kayda girdi. Bu sonuçlar tabii ki cihazdan cihaza değişebilir. Fakat tüm bunlar uygulamanın sadece küçük bir bölümünü yansıtıyor. Asıl olay kayıttan sonra başlıyor! Sadece kayıt yapmadığınız gibi ayrıca müzik ya da ses dosyalarınızı cihazdan indirebiliyorsunuz. Bu dahili bellek ve harici SD kartta kolay ve hızlı bir şekilde çalıştı. Normalde ben kullanıma çok hızlı ısınmam fakat Voice PRO ile ciddi çalışmak isteyenler kesinlikle özellikleriyle daha haşır neşirler. Ben işi basitleştirmek adına benzer özellikleri gruplandırdım. - Equalizer, ses şiddeti ve optimizasyon: Bu özelliklerle bas ve ses seviyesini ayarlayabilir, oluşturduğunuz ses dosyasındaki ses şiddetini normalleştirebilirsiniz. - Ritim değiştirme, hız değiştirme, ses perdesi değiştirme: Bu özellikler adlarından da anlaşılır. Eğer ritmi değiştirirseniz ses perdesi ve hız değişmeden kalıyor. - Sesleri temizleme, gürültüyü indirme, yankı: Sesleri temizleme malesef çalışmıyor. Otomatik bir algoritma tabii ki optimum sonuçları doğurmuyor ama en iyi çalışma koşulu seslerin net olarak duyulduğu koşullar oluyor. Gürültü indirme faydalı bir özellik: Bu anormel yükseklikteki sesleri/bozuklukları önlüyor. Ayrıca bir sese yankı ekleyebiliyorsunuz. - Geri sarma, gecikme: Tüm dosyayı geri getirebilir veya geciktirebilirsiniz. Rahat bir şekilde kayıt yapmadan önce parçanızı önizlemede dinleyebilirsiniz. Yukarıda bahsedilen özelliklere ek olarak kaydınızın ismini değiştirebilir, notlar ekleyebilir, işaretleyebilir veya başka bir klasöre kaydedebilirsiniz. Artı olarak parçaları birleştirebilir ve yeni parçalar yaratabilirsiniz. Voice PRO serverına cloud hizmetiyle resim aktarabilir ve onları Facebook veya Twitter aracılığıyla paylaşabilirsiniz. Bu gerçekten kolay çalışıyor ve resim ve şarkı paylaşmayı basit bir hale getiriyor. Editör kısmı da tatmin edici: Kısaca yukarıda bahsi geçen özelliklerle kullanabilirsiniz. Kırpma, yeni kayıt ekleme ve kayıtları harmanlama var. Özet: Voice PRO hoş bir şekilde tasarlanmış ve çok kapsamlı bir ses editörü - sadece yolda vakit öldüreceğiniz bir uygulama değil! Gerçekten üst seviye profesyonel özellikler yine üst seviye yazılımları gerektirir fakat Voice PRO ile birlikte akıllı telefon veya tabletinizle bu şeyleri yapabiliyorsunuz. Bu tarz birçok uygulamanın tersine her şey akıcı ve kolay işliyor. Ekran & Kontroller Tasarım kategorisinde Android 4.0 "Ice Cream Sandwich"teki holo-tasarımın etkilerini görüyoruz. Voice PRO'da siyah, koyu gri ve mavi renkler hakim. Uygulama basit gözüküyor fakat iyi tasarlanmış. Kullanım -bu büyüklükte bir uygulama için- sürpriz bir şekilde kolay. Bazı ufak unsurlar iyileştirilebilir: Ana ekrana geliyorsunuz fakat ayarlardaki liste görünümü gözükmemeye başlıyor. Bir efekt seçtiğinizde otomatik olarak seçim kalkıyor ve seçimi tekrar tıklamanız gerekiyor. Ama tüm bunlar ufak tefek şeyler ve geniş çerçevede yapılabilecek bir eleştiride Voice Pro harika gözüküyor ve kullanımı çok iyi. Hız & İstikrar Burada bazı problemler olmasını beklerdim fakat Voice PRO stabil ve hızlı çalışıyor. Ses efektlerini uygulamak çok hızlı ve cihazı kullanırken arka fonda çalışmasını sağlayabiliyorsunuz. Küçük bir zayıf yönü: Uygulamayı açtığınızda uygulama kendini sık sık yeniden açıyor. Bu çok anlam verilebilecek bir şey değil, özellikle arka fonda çok az yeri değiştirilmiş olmasına rağmen. Fiyat/Performans Oranı Voice PRO AndroidPIT App Center ve Google Play Store'da 9.90 Euro. AndroidPIT'te uygulama "Haftanın Uygulaması" kapsamında sadece 4.99 Euro, başka bir deyişle %50 indirimli! Voice PRO harika bir paketle birlikte kullanıcıya bir sürü özellik tanıyor. Daha fazlasını isteyenler plug-inlerden de satın alabilir: Bunların fiyatları (örneğin sesten yazıya aktarma gibi özellikleri olanlar var) 1.90 Euro ile 9.90 Euro arasında değişiyor - ucuz değil; ama Voice PRO'nuza daha fazla özellik eklemek istiyorsanız mantıklı. Karşılaştırılabilir uygulamalar Şu an için karşılaştırılabilir bir uygulamadan haberdar değiliz. Eğer bu uygulama ile karşılaştırılabilir bir uygulama biliyorsanız, bizleri haberdar etmenizden büyük memnuniyet duyarızKarşılaştırılabilir ve benzer uygulamaları raporla iyi
<urn:uuid:c6457782-7e9d-49e0-ace6-0f6f347c5d17>
CC-MAIN-2013-20
http://www.androidpit.com.tr/tr/android/testler/testler/396138/Voice-PRO?lang=sel
2013-05-18T14:00:54
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368696382398/warc/CC-MAIN-20130516092622-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999931
Latn
78
{"tur_Latn_score": 0.9999310970306396}
ads
ZKÜ Üniversite-Sanayi İşbirliğini Geliştirme Merkezi ve Zonguldak Hizmet Merkezi Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen ?KOSGEB?in Yeni Vizyonu Kapsamındaki Destek Modelleri ?Ar-Ge ve İnovasyon Desteklerine Verilen Önem ve TEKMER?lerin Rolü? Konferansı, ZKÜ Merkez Kampüs Eski Konferans Salonu?nda gerçekleştirildi. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi' nde gerçekleştirilen ve konuşmacı olarak KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz’ün konuk edildiği konferansa, ZKÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, ZKÜ USİGEM Müdürü Doç. Dr. Tuğrul Ünlü, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhlis Bağdigen, Zonguldak Bilim Sanayi ve Ticaret Müdürü Hayriye Göktaş, Zonguldak İŞKUR Müdürü Cemal Yiğit, KOSGEB Zonguldak Hizmet Merkezi Müdürü Yaşar Yıldırım ile dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz konferansta, KOSGEB Destekleri ve TEKMER’ler konusunda ayrıntılı bir bilgi sundu. KOSGEB ve benzer kuruluşların, üniversitelerle ve öğretim üyeleriyle olan diyalogun artırılması gerektiğini belirten KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz, yeni dönemde üniversitelerle çeşitli projelerde beraber çalışmanın önemli bir olgu olduğunu kaydetti. Konferans sonunda, ZKÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer tarafından KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz’e teşekkür plaketi takdim edildi. Konferans, günün anısına çektirilen hatıra fotoğrafı ile son buldu. 394 kez okundu
<urn:uuid:14dad672-113f-440e-b062-90ec6364cfac>
CC-MAIN-2013-20
http://www.metaldunyasi.com.tr/haber/detay/331
2013-05-18T13:09:45
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368696382398/warc/CC-MAIN-20130516092622-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.998444
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.998444139957428}
ads
Burası eski bir bina, ama oldukça bakımlı. Odalar güzel, ancak banyolar küçük. Lobi, restoran ve bar çok güzel. İyi yemek, iyi içki ve müzik harika. Personel cana yakın, iyi bir seyahat masası ve güzel küçük kahve dükkanı var. En çok 5 yıldızlı oteller Colombo, ücretsiz bırakma ve kumarhaneler için bazı ücretsiz patates kızartması sağlıyorlar. Genel olarak, cana yakın ve rahat... Daha fazlası - Diğer Adı: - Galadari Hotel Colombo - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Hotels.com, Expedia, Agoda, Otel, Booking.com, Tingo, Venere ve HotelsClick ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Galadari Hotel rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:edb6361f-2493-42a3-b89d-0c6fb71d60b3>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g293962-d447410-Reviews-Galadari_Hotel-Colombo.html
2013-05-18T13:25:11
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368696382398/warc/CC-MAIN-20130516092622-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999863
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.999862551689148}
ads
Kahvaltı iyi, sevimli ve temiz oda ve dinlenmek için güzel bir yer, iyi sunulmuş ve otopark. Geri dönmek istiyoruz. Yataklar ve yatak çarşafları harika, ikimiz de çok iyi uyudum. Havuz çok temiz tutuluyor ve dinlenmek için güzel bir şezlong. - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Booking.com, HostelWorld ve Priceline ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Hottentots View Guest House rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:3ed43cbb-dc0a-449f-91d7-7225b2a40857>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g469396-d1232925-Reviews-Hottentots_View_Guest_House-Somerset_West_Western_Cape.html
2013-05-18T13:24:40
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368696382398/warc/CC-MAIN-20130516092622-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999944
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.999943733215332}
ads
Ön bürodaki Funda çok yardımcı oldu. Otelin etrafında park yeri sınırlı, yolun karşısındaki park uygun değil ne zaman boşa alma/yüke geçme çantaları. Her zaman iyi! Birçok seçenek ile harika bir kahvaltı. - Diğer Adı: - Hampton Inn Daytona Shores - Oceanfront Hotel - Hampton Inn Daytona Shores - Oceanfront Hotel Daytona Beach - Hampton Inn Daytona Shores - Hampton Inn Daytona Beach - Daytona Beach Hampton Inn - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Booking.com, Hotels.com, Travelocity, Agoda, Venere, Hilton Hotels, Olotels, Hotwire, Priceline, Expedia ve Tingo ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Hampton Inn Daytona Shores - Oceanfront rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:170fbf82-bb27-4a2c-96ae-cbf408fef974>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g34172-d84325-Reviews-Hampton_Inn_Daytona_Shores_Oceanfront-Daytona_Beach_Florida.html
2013-05-21T14:44:01
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368700107557/warc/CC-MAIN-20130516102827-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.992768
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9927680492401123}
ads
Gibraltar Kanunlarına göre William Hill Casinosu, oyunculara reşit olduklarına dair kanıt sorma hakkını korur ve verilen bilginin doğruluğunu kontrol eder. 18 yaş veya üzerinde olduğunuz kanıtlanamazsa hesabınız dondurulabilir. Sitemize giriş yaptıkça, kullanmaya veya gezinmeye devam ettikçe, bizden kazandığınız deneyimleri arttırmak amacıyla kullandığımız belirli tarayıcı çerezleri kabul etmiş olmaktasınız. William Hill sadece site içindeki deneyimlerinizi geliştirmek amaçlı çerez kullanır, herhangi bir gizlilik hakkınız olan birşeye müdahele etmez. William Hill, Gibraltar'da tescilli, Gibraltar Hükümeti tarafından lisanslandırılan ve Gibraltar Kumar Komisyonu yönetmeliklerine bağlı olarak faaliyet gösteren bir şirket olan WGH (International) Limited (RGL no.034 & 042) tarafından işletilmektedir. William Hill'in tescillenmiş ofisi 6/1 Waterport Place, Gibraltar adresinde, 99191 şirket numarası ile kayıtlıdır. William Hill tescilli bir I.B.A.S. bahis oyunları şirketidir.
<urn:uuid:dde86cc5-727a-424d-82c5-e7fcd1f30d95>
CC-MAIN-2013-20
http://sports.williamhill.com/bet/tr/results/E/3326536/thisDate/2012/08/10/00:00:00/2-YEAR-OLD-FILLIES-WHO-STARTED-IN-THE-GOLD-ELIMINA.html
2013-05-23T23:17:37
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368704054863/warc/CC-MAIN-20130516113414-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999832
Latn
773
{"tur_Latn_score": 0.9998324513435364}
adult content
Kültür Ofisi İstanbul Avusturya Kültür Ofisi'nin Sayfasına Hoşgeldiniz Yaş ortalamasının aşağı yukarı 27 olan bir ülkede çağdaş Avusturya kültürünü yansıtmak bir meydan okuma mıdır? Yoksa bir kibrin/gururun göstergesi midir? Yansıtma dönemi artık sona ermiştir. Vakit artık bilgi alış verişi, iletişim, network kurma ve son olarak da birlikte şekillendirme vaktidir. Avusturya en çok kültür ile eşdeğer gösterilmektedir. Avusturya Türkiye’de aynı zamanda bir gurbetçi ve AB ülkesi olarak anılmaktadır. Birçoğu için Avusturya artık ikinci vatan sayılmaktadır. Vatan saydığınız bir yere daha farklı sorular sorar ve daha farklı isteklerle yaklaşırsınız. Türkiye’deki birçok kişi için Avusturya sadece her hangi başka ülke değildir. Kültür Ofisi işte tam burada insanların birbiriyle karşılaştıkları, konser dinledikleri, sergi gezdikleri, tartıştıkları ve düşündükleri bir bağlantı noktası olmaya gayret etmektedir. Kültür Ofisi, Sizleri, fikirlerinizi bizimle paylaşıp bizimle uygulamanız, Avusturya ile ilgilenmeniz ve bizimle paylaşımlarda bulunmanız için davet eder. Biz Sizleri partnerimiz olmanız için davet ediyoruz. Doris Danler Avusturya Kültür Ofisi Müdürü
<urn:uuid:7f1b1f0c-8f08-4b52-9b16-456c20664b75>
CC-MAIN-2013-20
http://www.bmeia.gv.at/tr/kueltuer/istanbul/kueltuer-ofisi.html
2013-05-23T23:19:13
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368704054863/warc/CC-MAIN-20130516113414-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999852
Latn
5
{"tur_Latn_score": 0.999852180480957}
culture
gelen cezalara ve endekse rağmen bugünkü duruşu dikkat çekici. yatırım tavsiyesi değildir Şirketimiz bağlı ortaklıklarından Kars Çimento San. ve Tic. A.Ş. ile Elazığ Altınova Çimento Sanayii A.Ş.'nin de dahil olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde faaliyet gösteren on (10) çimento firması hakkında Rekabet Kurumu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda; Rekabet Kurulu ilgili firmaların Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4üncü maddesini ihlal ettiklerini tespit etmiş ve aynı yasa kapsamında ilgili firmalar hakkında idari para cezasına hükmetmiştir. Buna göre; Kars Çimento San. ve Tic. A.Ş. aleyhine 1.120.842,98 TL; Elazığ Altınova Çimento Sanayii A.Ş. aleyhine 2.902.958,76 TL tutarında idari para cezasına hükmedilmiştir. Böylece; bağlı ortaklıklarımız hakkında hükmolunan toplam idari para cezası tutarı 4.023.801,74 TL olmuştur. Anılan karara karşı yargı yolu açıktır şirketimiz bu husustaki haklarını saklı tutnaktadır. Öte yandan, anılan idari para cezalarında Kabahatler Kanunu çerçevesinde belirlenen sürede ödenmesi halinde %25 indirim yapılacaktır Buna göre idari para cezalarının %25 eksiği ile ödenmesi halinde ödenecek toplam tutar 3.017.851,30 TL olacaktır. 2011 yılı konsolide mali tablolarında anılan soruşturmanın muhtemel sonuçları dikkate alınarak gerekli provizyon/karşılık ayrılmış olduğundan, söz konusu idari para cezalarının şirket mali tablolarına olumsuz etkisi olmayacaktır. gelen cezalara ve endekse rağmen bugünkü duruşu dikkat çekici. yatırım tavsiyesi değildir bencede hem endekse hem de habere rağmen iyi duruş sergiliyor.....bakalım gidişat neyi göstericek ytd.... Yakında yukarı gider diye düşünüyorum: Netas da 10 yıl bekledik bunuda bekleriz....2b yasası çıkmak üzere otoyol yapım ihaleleri var izmir den 2b başlayacak deniyor bu işler her halde deniz kumu ile olmayacak cimento kullanılacak ayrıca uzak doğu daki depremlerden sonra canını seven hiç kimsenin kentsel dönüşüm projelerine itiraz edecegini sanmıyorum.İbre çimentolardan yana Patronlar, köprü-otoyol savaşlarına hazırlanıyor Önümüzdeki aylar sıcak geçecek, yerli ve yabancı devler köprü ve otoyollar için ter dökecek. 25 yılda yaklaşık 12.5 milyar lira gelir getireceği hesabı yapılan otoyolların satışında, fiyatın 4-5 milyara dayanması bekleniyor. 3. köprüden elde edilecek rakamın ise 3 milyar dolar düzeyini aşabileceği tahminleri yapılıyor. Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarılan Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri ile 7 otoyola teklif verme süresi 24 Nisan’da sona eriyor. Üçüncü köprü ve otoyolların yap-işlet-devret modeliyle yapılacak ihalesi için de şartname almak isteyenler için de son tarih 24 Nisan… Her iki ihaleye yerli ve yabancı çok sayıda şirketin katılması bekleniyor. Koç, Yıldız Holding, Limak, Akfen, Anadolu Grubu, Fiba Holding gibi yerli şirketlerin yanı sıra Astaldi, Posco, Autostrade gibi yabancı devler de ihaleye katılacaklar arasında. KDV İSTİSNASI İŞE YARAYACAK 3. köprü ve bağlantı yolları ihalesi 10 Ocak’ta yapılmış ancak teklif gelmemesi üzerine iptal olmuştu. Bunun üzerinede harekete geçen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, projeyi değiştirerek iş dünyası için ‘daha cazip’ hale getirme kararı amış, Bakan Binali Yıldırım ‘Projeyi gözden geçirdik ve ikiye böldük’ demişti. PROJE CAZİP HALE GETİRİLDİ İlk proje 430 kilometre yol ve bir köprüden oluşuyordu. Yeni proje, köprü ve 90 kilometre yol olarak değiştirildi. Dolayısıyla büyüklüğü 6 milyar dolar olarak tahmin edilen proje 3 milyar dolar düzeyine inmiş oldu. Bakan Yıldırım ‘Bu sefer teklif geleceği konusunda oldukça ümitliyiz. Çünkü hem projenin hacmi küçüldü hem geri dönüş süresi, karlılığı daha da artırıldı. Ona göre bazı ilave trafik garantileri verildi’ diyor. Projeyi cazip hale getiren bir diğer yenilik ise KDV muafiyeti. 1 Nisan’da TBMM’den geçerek yasalaşan yeni düzenleme göre projeyi üstlenen firmalar inşaata yönelik olarak yapılan mal ve hizmet teslimleri nedeniyle oluşan Katma Değer Vergisi’ni ödemeyecek. Bu maddenin de ihaleye olan ilgiyi artırması bekleniyor. Şartname üzerinde çalışıyoruz Şartnameyi aldıklarını ve üzerinde çalıştıklarını söyleyen Cengiz İnşaat’ın Başkanı Mehmet Cengiz ‘İnceliyoruz, çalışıyoruz henüz katılıp katılmama konusunda karar vermedik. İlk ihaleye göre şartlar daha iyi ancak ihale öncesi bir yorumda bulunmak için henüz erken’ dedi. KİMLER ŞARTNAME ALDI? Şirketlerin şartname almak için 24 Nisan’a kadar zamanları var. Bugüne kadar - İTALYAN Astaldi SpA, – GÜNEY Koreli Posco ile Türkiye’den - ATLI Makine, – CENGİZ İnşaat, – GÜRİŞ İnşaat, - MAPA İnşaat, – PARK Holding, – STFA – YAPI Merkezi şartname aldı. Yetkililer, - İSPANYA’DAN Ohl, - JAPONYA’DAN Mitsubishi, IH, Obayashi, Kajima ve Itochu Corporation, - AVUSTURYA’DAN Porr, – İTALYA’DAN Vinci, - PORTEKİZ’DEN Motogrill, – RUSYA’DAN Moskovskiy Metrostroy ile - Türkiye’den Gülsan İnşaat’ın da ihale dokümanlarını incelediğini kaydettiler. Varyap’ın da adı geçiyordu ancak şirketin yöneticisi Erdinç Varlıbaş ‘İhaleye katılmayacağız, bu nedenle şartname de almadık’ dedi. Yerli-yabancı iki köprünün peşinde Şartname alma süresi 24 Nisan’da dolacak ihalesi ise Özelleştirme İdaresi tarafından 17 Mayıs’ta yapılacak olan ihaleye ilginin daha fazla olduğu görülüyor. Toplam uzunluğu 2 bin 236 km’yi bulan 7 ayrı otoyol, iki çevre yolu ve iki Boğaz Köprüsü tek paket halinde satılacak. Bu ihalenin daha çekişmeli ve kalabalık olması bekleniyor. Zira Ankara’dan yansıyan bilgilere göre en az 20 şirket bu ihaleye hazırlanıyor. İhalenin ulaşacağı bedel hakkında kimse bir rakam telaffuz etmemeye çalışıyor ancak 2011 yılında 349 milyon 847 bin araçtan 732 milyon 681 bin TL gelir elde eden köprü ve otoyolların birkaç milyar doları geçen bir fiyata satılması bekleniyor. Öte yandan dün açıklanan rakamlara göre Köprü ve otoyollardan yılın ilk üç ayında 81 milyon araç geçerken, buradan 186 milyon TL gelir elde edildi. AKIN: HEYECANLIYIZ İhaleye katılacaklarını açıklayan Akfen Holding Başkanı Hamdi Akın ‘Doğuş, Makyol ve İtalya Autostrade ile konsorsiyum oluşturduk, ihaleye katılacağız. Fiyat ne olur bilemiyorum ama biz çok heyecanlıyız. Ortağımız Autostrade İtalya’da tekel konumunda, otoyollar işletiyor. İhale gerçekleşmeden bir şey söylemek doğru değil’ dedi. Diğer konsorsiyumlar ise l Limak-Fransız Vinci ortak girişim grubu; l Alarko – Fiba – Nurol – MV Holding ortak girişim grubu; l Akfen Holding – İtalyan Autostrade Per I’Italia, Doğuş Holding ve Makyol İnşaat l Cintra, IC Holding ve STFA konsorsiyumu. BUNLAR İÇİN YARIŞACAKLAR Otoyol ve köprü özelleştirmesinde paketinde 7 büyük otoyol, 2 çevre yolu, 2 köprünün yanı sıra hizmet tesisleri, bakım ve işletme tesisleri, ücret toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleriyle tek paket halinde, 25 yıl süreyle işletme hakkının devrini içeriyor. Paketteki varlıklar şunlar: - Edirne-İstanbul-Ankara Otoyolu - Pozantı-Tarsus- Mersin Otoyolu - Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu - Toprakkale-İskenderun Otoyolu - Gaziantep-Şanlıurfa Otoyolu - İzmir-Çeşme Otoyolu - İzmir-Aydın Otoyolu - İzmir Çevre Otoyolu - Ankara Çevre Otoyolu - Boğaziçi Köprüsü 11. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çevre Otoyolu… YABANCILAR DAHA İŞTAHLI GÖRÜNÜYOR Köprü ve otoyolların ihalesi yabancı basında da sıkça yer alıyor. Business Week dergisi ‘En az dört grup büyük bankalara 3 milyar dolar kadar satın alma kredisi için başvuru yaptı. Özelleştirme ihalesinden 3 ila 6 milyar dolar getiri elde edilebilir’ yorumunu yaptı. Dergiye göre İtalyan Vinci SA, Autostrade per I’Italia SPA, Malezyalı UEM Group Behrad. Malezyalı UEM Group Behrad’ın muhtemel ortakları Türkiye’nin iki büyük devi Koç Holding ve Yıldız Holding olacak. Koç Holding, KAP’a otoyollar ve köprülerin özelleştirilmesiyle ilgili olarak UEM Group Berhad ve Yıldız Holding iştiraki olan Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı arasında, ortak girişim grubu kurma çalışmalarına yönelik bir mutabakat sözleşmesi imzalandıklarını açıklamıştı. SON TEKLİF AĞUSTOSA KALABİLİR Otoyol ve köprü ihalelerinde 17 Mayıs olan son teklif verme tarihinin ağustosa uzatılması planlanıyor. Reuters’a konuşan sürece yakın kaynaklar, ÖİB’in süre uzatımına yönelik gelen talepleri değerlendirdiğini söylediler. Kaynaklardan biri, ‘Olumlu ya da olumsuz karar bu hafta sonuna kadar gelebilir. Ancak eğilim teklif süresinin ağustos sonuna kadar uzatılması yönünde’ dedi. ÖİB yetkilileri bu konuda herhangi bir yorumda bulunmadılar. ÖİB 28 Mart’ta otoyol ve köprü özelleştirmelerinde daha önce 5 Nisan olarak belirlenen ön yeterlilik tarihini 24 Nisan’a uzatmış, ancak 17 Mayıs olan teklif verme tarihinde herhangi bir değişikliğe gitmemişti. Kaynak : Akşam bence önemli ve güzel bir haber.eküri topiğe de aktardım.saygılarımla Şimdi lanet okuyacak hangi kelime ifade eder seni? Sen zaten her kelimeye hakaret değil misin beton? yazdıklarım asla yatırım tavsiyesi değildir.profesyonellere danışınız. Çimentaş, Ege Bölgesinin ilk Çimento Fabrikası olarak 1950 yılında İzmir’de kurulmuştur. Günümüzde Çimentaş, üretim kapasitesi açısından Türkiye’nin en büyük çimento grupları arasında yer almaktadır. Çimentaş, stratejik olarak Ege ve Marmara Bölgeleri gibi en büyük iç pazarlarda konumlanmış olduğu gibi, ülkenin doğusunda yer alan Kars ve Elazığ gibi gelişen pazarlarda da yer almaktadır. İzmir’deki üretim tesisinin Limana olan yakınlığı ihracat pazarlarıı için kayda değer bir maliyet avantajı sağlamaktadır. Çimentaş ‘ın ihracat işinde önder bir konumda olmasının diğer nedeni doğudaki fabrikalarının Irak, Nahçıvan, Azerbaycan ve Suriye gibi komşu ülkelere olan statejik yakınlığıdır. Yıl 1986,Çimentaş, hazır beton üretmek ve ürünlerini çeşitlendirmek amacı ile Çimbeton‘u kurdu. Yıl 1992,Çimentaş, hisselerinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda halka arzını başarıyla gerçekleştirdi. Yıl 1996,Coğrafi kapsamı genişletmek amacı ile Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan Kars Çimento satınalındı. Yıl 2001,Italya’nın başlıca çimento üreticilerinden ve Caltagirone Grubu’nun üyesi olan Cementir Holding, Çimentaş hisselerinin %98 ini satınaldı. Yıl 2005,Çimentaş, Trakya bölgesinde bulunan Lalapaşa Çimento’nun varlıklarını satınaldı. Yıl 2006,Çimentaş, Güneydoğu Anadolu pazarına girebilmek amacı ile Elazığ Çimento hisselerinin %100’ünü satınaldı. Yıl 2008,Çimentaş yıllık 5,0 milyon ton çimento ve 2,8 milyon m3 hazır beton üretim kapasitesine ulaştı. Birde ASLAN ÇİMENTO ile çimentası karşılaştırın..... sektörün beklentileri 2B+OTOYOL+ TRAKYA BÖLGESİ +kanalistanbul+ DOĞU VE GÜNEYDOGU kalkınması ve konut ihtiyacı+01.01.2012 GEÇERLİ TEŞVİKLER...+izmir ege bölgesi kentsel dönüşüm ..... Beklemeye devam... Ortaklık Yapısı Ortak Ünvanı Ortaklık Sermayesi Pay(%) Cementır Holding S.P.A 83,999,973 TL 96.42 Diğer 3,112,490 TL 3.58 İştirakler İştirak Unvanı İştirak Edilen Sermaye Pay(%) Cemit LLC 3,000,000 TL 100.00 Recydia Atık Yönetimi Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Lojistik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. 32,498,500 TL 99.99 Destek Organizasyon Temizlik, Akaryakıt, Tabldot Servis Sanayi ve Ticaret A.Ş. 49,963 TL 99.93 Yapıtek Yapı Teknolojisi Sanayi ve Ticaret A.Ş. 49,687 TL 99.37 Süreko Atık Yönetimi NakliyeLojistik Sanayi ve Ticaret A.Ş. 4,900,000 TL 70.00 Elazığ Altınova Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. 27,961,537 TL 60.78 Bakırçay Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. 252,000 TL 60.00 Kars Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. 1,751,429 TL 58.38 Çimbeton Hazırbeton ve Prefabrik Yapı Elemanları Sanayi ve Ticaret A.Ş. 890,042 TL 50.29 İlion Çimento İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi 150,000 TL 50.00 http://www.denizyatirim.com/Default....ks&Stock=CMENT Last edited by ayolcu; 17-04-2012 at 22:43. ANALİZ-ÇİMENTO SEKTÖR RAPORU(TSKB YATIRIM) TSKB ( http://www.tskb.com.tr ) Araştırma Bölümü Tarafından Hazırlanan Aylık Çimento Sektör Raporu: "Yurt İçi Satışlar Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) verilerine göre, 2011 yılında, Kasım ayı hariç her ay artış gösteren çimento yurt içi satış rakamları, Aralıkta geçen yılın aynı ayına göre %0.2 artarak 3.9 milyon ton olarak gerçekleşti. Aylık bazda ise Kasım’a göre %15.6 artış kaydetti. Sektörün 12 aylık verilerine baktığımızda, Türkiye çapında çimento satışları 2010 yılına kıyasla %9.5’lik artışla 52.3 milyon ton oldu. Satışlardaki yıllık kümülatif artışta, toplamdaki ağırlıklarına bağlı olarak, Akdeniz %2.9 ve Karadeniz %2’lik pozitif katkıda bulundu. İç pazara satılan çimento hacimlerinde ise Akdeniz %20.7, Ege % 14.6 ve Karadeniz %13.3 oranında artış kaydetti. Bu üç bölge yıllık satışların 20.8mn ton ile %40’ını temsil etti. En büyük tüketiciler olan Marmara ve İç Anadolu bölgeleri toplam satışların 23.3mn tonluk kısmını oluşturdu. Bu rakam toplam satışların %45’ini oluşturdu. İç satışlarda Aralık ayı bölgesel büyüme rakamlarına baktığımız zaman, Akdeniz’de %12.4 ve Ege’de %11’lik bir artış kaydedildi. En çok hacimsel daralma gösteren bölge ise %37.3’lük düşüşle D.Anadolu oldu. Yılın ilk 3 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre %20.8’lik büyüme gösteren iç talep, 12 aylık ortalamaya baktığımız zaman %9.5’luk bir hızda arttı. Yurt içi satışlar 2010’a göre her ay yüksek seyrederken, Kasım ayındaki ilk defa 2010 verilerinden daha kötü bir performans sergilemişti. Yıllık rakamlara göre Marmara bölgesi %25.7 ile en fazla satışın yapıldığı bölge oldu. Öte yandan D.Anadolu bölgesine %6.4 ile en az yurt içi satış gerçekleştirildi. 2010 yılında toplam satışlarda 3. sırada yer alan Karadeniz bölgesi 2011’de yerini Akdeniz bölgesine verdi. Diğer bölgelerin sıralamasında bir değişim olmadı. Yurt Dışı Satışlar 2011 yılının ilk ayından beri bir önceki senenin aynı ayına göre düşüş gösteren ihracat rakamları Aralık ayında da %44.2 gerileyerek 0.64 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Aylık bazda ise %19.8 düşüş kaydetti. İhracatı 12 aylık dönemde kümülatif olarak değerlendirdiğimizde, 2010 yılına göre %26.6 gerileme ile 11.1 milyon ton seviyesine geldiğini görüyoruz. Dış satışlardaki düşüşte, toplam ihracattaki ağırlıklarına bağlı olarak, Akdeniz %7.9 ve Marmara %5.5’lik negatif katkıda bulundu. Dış pazara satılan çimento hacimlerinde ise D.Anadolu %58.9 ve Karadeniz %57.2 oranında düşüş kaydetti. En büyük satıcılar olan Akdeniz ve Marmara bölgeleri toplam ihracatın 7.3mn tonluk kısmını gerçekleştirdi. Bu rakam toplam satışların %66’sını oluşturdu. Dış satışlarda Aralık ayı bölgesel değişimlerine baktığımız zaman, 2010 yılının aynı ayına göre, özellikle İç Anadolu’da %89.7, D.Anadolu’da %58.1 ve Karadeniz’- de %56’lık düşüş kaydedildi. Toplam ihracattaki hacimlerine paralel olarak, düşüşte en büyük katkıyı %16.7 ile Akdeniz, ve onu takiben %10.5 ile Marmara bölgelerinden gelen rakamlar sağladı. 2011 yılı 12 aylık dönem içerisinde ihracatın %46’.4ünü Akdeniz bölgesi yaparken, Marmara bölgesi %19.5 ile ikinci sırada yer aldı. 2 bölge 2011 yılı toplam çimento sevkiyatının %66’sını gerçekleştirdi. Akdeniz bölgesi 2010’a göre ihracattaki payını %4.5 arttırırken, Karadeniz bölgesi payını %2.6 düşürdü. Düşüş trendine baktığımızda, Temmuz-Ekim aylarında düşüşün ivmesi azalmışken Kasım itibarıyla düşüşler tekrar belirgin hale geldi. 2010 yılı 12 aylık verilerde TÇMB’ye kayıtlı şirketlerin toplam satışlarının %24’ünü yurt dışı satışlar oluşturmaktaydı. Bu pay 2011 yılı için %17.5’e geriledi. Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) verilerine göre de 2011 yılı 12 aylık dönemde çimentonun toplam ihracattaki payı 2010 yılına göre %2.87’den %2.42’ye geriledi. Ocak-Aralık döneminde satışlar çoğunlukla Irak, Almanya, Suriye, İsrail ve Rusya ile yapıldı. Bu 5 ülke Türkiye’den sevk edilen çimentonun %33’ünü satın aldı. TCMA verilerine göre ise en çok ihracat Irak, Suriye, Rusya, Mısır ve Nijerya ile yapıldı. Öte yandan, Mısır ve Libya’ya yapılan sevkiyatlarda %59 ve %87 oranlarında düşüşler yaşandı. Üretim Çimento üretimi Aralık’ta Kasım’a göre %8.1 artarken , geçen yılın aynı ayına göre ise %7.6 geriledi. Aralık ayı çimento üretimi 4.6 milyon ton oldu. Ocak-Aralık döneminde TÇMB verilerine göre Türkiye çapında 63.4 milyon ton çimento üretildi. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre %1.1’lik bir artışı gösterdi. Üretimdeki artışta ,toplam üretimdeki ağırlıklarına bağlı olarak, Karadeniz %0.7 ve Akdeniz %0.5 katkıda bulunurken D.Anadolu ve G.D.Anadolu’dan %0.3’lük negatif katkı geldi. 12 aylık dönemde, üretilen çimento hacimlerinde ise Karadeniz’de %5.5’lik, Akdeniz’de %2.4 ve İç Anadolu’da %1.6’lık artış kaydedildi. En büyük üreticiler olan Marmara ve Akdeniz bölgeleri toplam üretimin %45.7’si olan 29mn tonluk kısmını gerçekleştirdi. Üretimde Aralık ayı bölgesel büyüme rakamlarına baktığımız zaman, özellikle D.Anadolu’da %41.2, G.D.Anadolu’da %17.5 ve İç Anadolu’da %9.4’lük düşüş kaydedildi. Toplam üretim hacimlerine paralel olarak, %7.6’lık düşüşe en büyük katkı (%2.1)G.D.Anadolu ve (%1.7)Akdeniz bölgelerinden geldi. 2011 yılı 12 aylık dönem içerisinde üretimin %24.7sini gerçekleştiren Marmara Aralık ayında ortalamanın üzerinde %28 oranında çimento üretti. İnşaat İstatistikleri TUİK tarafından yayınlanan Üç Aylık İnşaat Üretim Endeksi ve Yapı İzin İstatistikleri’ne baktığımız zaman, sektörde bir yavaşlama olduğunu gözlemliyoruz. İnşaat Sektörü Üretim Endeksi 2011 yılı 3.çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %9.9 artarken, 4. çeyrekte yükseliş yavaşladı ve %7.1 artış kaydetti. Gelecekte inşası başlayacak yapılarla ilgili bilgi veren Yapı İzin İstatistikleri ise 2011 12 aylık dönemde, belediyelerin ruhsat vermiş oldukları yapıların yüzölçümünde %30.8, bina sayısında ise %29’luk düşüş gösterdi. İMKB’de Çimento Sektörü... İMKB’de işlem gören çimento şirketlerine baktığımızda, 16 Nisan kapanışına göre ve son açıklanan bilanço rakamlarına göre sektörün FD/VAFÖK çarpanının 9.9x, ve FD/Çimento çarpanın da 200.3 TL/ton seviyesinde olduğunu görmekteyiz. Bu çarpanlara göre, FD/Çimento çarpanına göre 7 şirketin, FD/VAFÖK çarpanına göre de 6 şirketin sektöre göre pahalı işlem gördükleri görülmektedir. 2011 Genel Değerlendirme 2011 yılı yurt içi satışlar açısından talebin canlı olduğu bir dönemdi. Özellikle yılın ilk yarısında 2010’a göre neredeyse %20’lik bir talep artışı söz konusuydu. Aralık sonu itibarıyla yurt içi satışlar 52.3 milyon ton seviyesinde yılı kapattı. (2010’a göre değişim +%9.5) Toplam satışlar içerisinde iç satışların payı %6.5 artarak %82.5’e yükseldi. Yurt dışı satışlar ise 2010’a göre her ay daha düşük seyretti ve yılı 11.1 milyon ton ihracat rakamına ulaşarak kapattı. (2010’a göre değişim -%26.6) Toplam satışlar içerisinde dış satışların payı %17.5’e düştü. Üretim ise neredeyse değişmeyerek 63.4 milyon ton olarak gerçekleşti. (2010’a göre değişim +%1.1) İhracatta görülen gerilemenin nedeni pazarlardaki daralmaya ek olarak iç pazarda talep ve fiyat artışlarının da etkisinden de kaynaklandı. Yurtiçinde yüksek talep ve fiyat kombinasyonu sonucunda, yurt dışına nispeten düşük marjlara ihracat yapılmadı. 2012 ile ilgili olarak, ihracatımızın neredeyse %50’sini oluşturan Irak, Suriye ve Mısır’daki gelişmeler büyük önem taşımaktadır. Rusya pazarının yaklaşan Sochi Olimpiyatları dolayısıyla yüksek seyri devam edebilir. 2012 yurt içi satışlar %3-4 düzeyinde gelişebilir. Azalan iç pazar talebi doğrultusunda, ihracat pazarında artış beklenebilir." ****** Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırımdanışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyenbankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum vetavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerinedayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir...
<urn:uuid:8123afea-2bcd-491a-b088-cc8d81c8dae4>
CC-MAIN-2013-20
http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=51048&page=61&p=7287049
2013-05-23T23:12:11
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368704054863/warc/CC-MAIN-20130516113414-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999592
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9995923638343811}
finance
Kullandığınız tarayıcı sürümü bu site için önerilmiyor.Lütfen aşağıdaki bağlantılardan birine tıklayarak tarayıcınızı en son sürüme yükseltin. Dalian is home to one of Intel's most advanced manufacturing facilities. The design of this Intel fabrication plant serves as an environmental benchmark for other companies in China. Automation Leads to Reduced Energy Consumption Technology Can Empower Sustainable Choices Intel's Progress to Halogen-Free Intel Ireland Helps Preserve the Leixlip Spa Our Wastewater Collection Systems RecycleBank Uses Technology to Reward Recycling University of Plymouth Video: Green Education Sample Digital Video: Going Green Intel’s Mike Breton talks proof-of-concept work on lowering office energy consumption and at home. Frog Design and Intel take a fresh look at the retail environment to create new ways of saving energy. Intel Chip Chat, Episode 11d: halogen-free and removing adverse materials from products. Intel and local councils preserve the Leixlip Spa, adjacent to Intel Ireland’s Leixlip campus. İster HD ister 3D, ister çoklu görev ister çoklu ortam olsun, 3. nesil Intel® Core™ i7 işlemci hepsinin üstesinden... Intel® Core™ i5 işlemci, akıllı performansıyla tam ihtiyaç duyduğunuz anda hızınızı otomatik olarak arttırır. Intel'in en yeni işlemci ailesinin ilk seviyesi olan 3. nesil Intel® Core™ i3 işlemci hızı ve uyumuyla şaşırtıcı,... Kurumsal kullanım için Intel® Core™ i5 İşlemci 4 yollu çoklu görev yürütme özelliğinden faydalanır.
<urn:uuid:026ff54b-b2de-4106-b45b-3164b279c328>
CC-MAIN-2013-20
http://www.intel.com/content/www/tr/tr/environment/environment-dalian-video.html
2013-05-23T22:50:42
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368704054863/warc/CC-MAIN-20130516113414-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.892186
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.8921859860420227, "eng_Latn_score": 0.052956074476242065, "azj_Latn_score": 0.010807459242641926}
ads
Minder, yaptığı açıklamada, eski hükümet konağının yıkılmasının ardından Orta Ada Düzenlemesi Projesi kapsamında ikinci etap olan Güneysu Merkez Camisi önündeki rekreasyon projesi çalışmalarına başlandığını belirtti. Proje kapsamında cami önünde yer alan avlunun 400 metrekare daha büyütülerek 950 metrekarelik bir alan oluşturulacağını ifade eden Minder, "Daha önce projenin birinci etabı tamamlanmıştı. Şimdi de eski hükümet binasının yıkıldığı alana 230 metrekarelik bir iş yeri, hemen üstüne 40`ar metrekarelik 4 iş yeri yapılıyor. Yapımı hızla devam eden projede özellikle Yağmurlu havalarda camiye gelen yaşlı insanlarımızın ve diğer insanlarımızın kullanabileceği kapalı mekanlar, kitap okuyup sohbet edebilecekleri yerler tasarladık" dedi. Caminin hemen altında yer alan şadırvanları yenileme çalışmalarını da tamamlayıp halkın hizmetine sunduklarını anlatan Minder, "Mayıs ayının ortalarında projeyi tamamen bitirmeyi hedefliyoruz. Proje ile eş zamanlı olarak Merkez Camisi`nin çevre düzenleme projesini de yürütüyoruz" diye konuştu.
<urn:uuid:391a7407-7cfb-4d13-a2ae-7e2c3e405df1>
CC-MAIN-2013-20
http://www.rizedeyiz.com/Haber/Guneysu-Ilcesi-Yenileniyor-14733.html
2013-05-23T23:11:48
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368704054863/warc/CC-MAIN-20130516113414-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99976
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9997596144676208}
ads
Ben goncayı bu şeşilde yapıyorum başka şekilleride var şimdilik bunu öğrenelim. 1-Kurdelemize düğüm atıyoruz 2-kurdeleyi iki ucundan çekiyoruz sıkı olmayacak . 3-İki ucu birleştirip dikiyoruz. 4-Fazla kurdeleyi kesiyoruz.Bu goncayı kumaşa dikiyoruz. 5-Yeşil kurdeleyi yukarı çıkınca kurdelenin goncaya yakın tarafına batıyoruz. 6-Aynı işlemi diğer tarafada yapıyoruz. İkinci resimde kurdelenin üstünde görülen gonca başka bir gonca onu daha sonra anlatacağım Sevgilerimle
<urn:uuid:c942dd03-75e3-4c66-8e3c-7a938cee8c2a>
CC-MAIN-2013-20
http://kurdelem.blogcu.com/kurdele-nakisinda-gonca-yapimi/1237909
2013-05-26T07:24:12
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368706635944/warc/CC-MAIN-20130516121715-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999871
Latn
38
{"tur_Latn_score": 0.9998708963394165}
ads
Anaglyph 3D ||Bu madde Vikipedi standartlarına uygun değildir. (Mayıs 2012)| |Bu maddede belirtilmiş kaynaklar, kaynak gösterme şablonları ile düzenlenmelidir. Gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra bu şablon kaldırılmalıdır.| Anaglyph, 3 boyutlu görüntü sistemlerinde en eski ama aynı zamanda en kalitesiz görüntü sunan tekniktir. Çalışma İlkesi [değiştir] Sağ ve sol gözün ayrı ayrı görmesini istediğimiz katmanlar kırmızı ve mavi olmak üzere farklı iki renkten oluşur. Eski dergilerin verdiği bir camı kırmızı bir camı mavi olan gözlükleri bunlardandır. İşte mavi cam sadece mavi katmanı kırmızı da kırmızı katmanı görmemizi sağladığından, 3D bir görüntü zihnimizde canlanmaktadır. Ancak burada diğer renkleri kaybettiğimizden günümüzde kullanılmamaktadır.
<urn:uuid:ebbf8fea-39ff-4320-a64d-0fb552f601b1>
CC-MAIN-2013-20
http://tr.wikipedia.org/wiki/Anaglyph_3D
2013-05-26T07:02:33
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368706635944/warc/CC-MAIN-20130516121715-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999961
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9999611377716064}
science
Çok güzel bir yer olan Alona Sahili - Panglao Adası bölgesinde konuşlu Aquatica Beach Resort, Bohol şehrinde plajlar bölgesinin kalbinde yer alıyor. Buradan konuklar şehrin tüm olanaklarına kolayca erişebilirler. Konuklar Alona Plajı, Filipin Tarsier Vakfı, Momo Sahili gibi şehrin görülmesi gereken yerlerini gezmekten keyif alacaklar. Aquatica Beach Resort sağladığı hizmet ve sunduğu imkanlarla konuklarına unutulmaz bir konaklama deneyimi vaad ediyor. Konuklarına en üstün konforu sağlayabilmek için bu otel size restoran gibi olanaklar sunuyor. Aquatica Beach Resort, ambiansını her konuk odasına yansıtıyor. duş, klima, uydu/kablo TV, sigara içilmeyen odalar, LCD/plazma ekran televizyon gibi özellikler hizmetinizde olan imkanlardan sadece birkaçı. Bunun yanı sıra, otelde bulunan imkanlarla gün boyunca yapabileceğiniz birçok eğlenceli aktivite bulunuyor. Bohol şehrinde kalmak için rahat ve uygun bir yer arıyorsanız, Aquatica Beach Resort sizin ikinci eviniz.
<urn:uuid:dee39207-3a1b-481f-bf7f-f4c3988a60b1>
CC-MAIN-2013-20
http://www.agoda.com/tr-tr/aquatica-beach-resort/hotel/bohol-ph.html?asq=Dz0R8zYa1Jj5AJigXu1RceclbL6c7CH33QwZDRmAQxvRyf3wUvBR7VjzMB9oFjd%2fsghYjjWuMxFYel6NFbgDGg%3d%3d
2013-05-26T07:24:00
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368706635944/warc/CC-MAIN-20130516121715-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999722
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9997223019599915}
ads
Tsim Sha Tsui bölgesinin kalbinde yer alan B P International Hotel, Hong Kong şehrini keşfetmek için ideal bir yer. Havaalanının sadece 45.0 km uzağında bu 4-yıldızlı otele havaalanından kolayca ulaşılabilir. Aynı zamanda Kowloon Parkı, Hong Kong Eski Eserler ve Anıtlar Ofisi, Çin Hong kong Şehri gibi noktalara çok yakın. B P International Hotel kusursuz bir hizmet ve konuklarını rahat ettirecek tüm imkanları sunuyor. Restoran, emanet kasası, kahve dükkanı, Halka açık yerlerde Wi-Fi, aile odası gibi olanaklar oteldeki birçok imkandan sadece birkaçı. B P International Hotel, ambiansını her konuk odasına yansıtıyor. uydu/kablo TV, ayrı duş ve küvet, saç kurutma makinesi, internet erişimi (kablosuz), oda içi kasa gibi özellikler hizmetinizde olan imkanlardan sadece birkaçı. Bunun yanı sıra, otelde bulunan imkanlarla gün boyunca yapabileceğiniz birçok eğlenceli aktivite bulunuyor. B P International Hotel, Hong Kong şehrindeki kaliteli konaklama tercihlerinizden bir tanesi. Please take note that guest lifts will undergo a complete upgrade in order to provide a more stable and speedy service. The project is scheduled to commence on May. Noisy work will be restricted on weekdays from 11:00am to 5:00pm (Mondays through Fridays, except weekends and public holidays).
<urn:uuid:671d31ee-3517-4700-9a2b-dd1633797c2f>
CC-MAIN-2013-20
http://www.agoda.com/tr-tr/b-p-international-hotel/hotel/hong-kong-hk.html?asq=5VS4rPxIcpCoBEKGzfKvtOaenyez0XwBo3biYGbJwLTV8dnObKFpqL1xgrcRNs3s
2013-05-26T06:56:27
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368706635944/warc/CC-MAIN-20130516121715-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99709
Latn
3
{"tur_Latn_score": 0.9970901608467102}
ads
2004 yılında yenilenen Hotel Amelie Berlin şehrin siluetine apayrı bir tat katıyor. Bu otel şehir merkezine 1 km uzaklıkta ve şehrin önemli noktalarına yakın konumda. Otel Boros Koleksiyonu, Alman Tiyatrosu, Oranienburger Tor Yeraltı Demiryolu İstasyonu gibi yerlerin yakınında bulunduğundan gezi programları ve görülecek yerler konusunda bu otelden başka bir yer aramanıza gerek görünmüyor. Hotel Amelie Berlin kusursuz bir hizmet ve konuklarını rahat ettirecek tüm imkanları sunuyor. Bu mükemmel tesiste konaklayan müşteriler aile odası, kahve dükkanı, restoran, evcil hayvan girebilir, sigara içilen alan gibi olanakların tadını çıkarabilirler. Konuklara sunulan tüm imkanlar eşsiz bir konfor sağlamak için tasarlandı. Bunun yanı sıra, otelde bulunan imkanlarla gün boyunca yapabileceğiniz birçok eğlenceli aktivite bulunuyor. Hotel Amelie Berlin ile profesyonel hizmet ve daha birçok özelliğin buluştuğı noktayı keşfedin.
<urn:uuid:7db2dde7-561f-4303-b68f-be95e10cd705>
CC-MAIN-2013-20
http://www.agoda.com/tr-tr/hotel-amelie-berlin/hotel/berlin-de.html?asq=5VS4rPxIcpCoBEKGzfKvtP3ZA5xg1jIPSwBTqBynb3hnswMqVCguqITHZZ%2fNNOiX
2013-05-26T07:03:22
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368706635944/warc/CC-MAIN-20130516121715-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999852
Latn
4
{"tur_Latn_score": 0.9998518228530884}
ads
|Sağlık Sektöründe Eleman Açığı Var| |Jobnak| Yapılan araştırmalara göre, artan kişi başına düşen sağlık harcamaları ile sağlık sektörü 10 yıl içerisinde 2 kat büyüyecek. Bu büyüme, beraberinde binlerce kişiye iş olanağı sağlayacak. Sağlık sektöründe kariyer yapmayı hedefleyen kişiler için önemli konuların tartışıldığı etkinliğinin 'Sağlıkta temel sorunlar ve istihdam meselesi' konulu ilk oturumun konuşmacılarından Ege Özel Hastaneler Derneği Başkanı Dr. Ulvi Ünal, sunumunda özel sektörün gelişimine değindi. Sektörde yatırımların devam ettiğini anlatan Ünal, SGK'ya sunulan hizmetlerin yüzde 35'inin özel sektör tarafından verildiğini belirtti. Sağlık sektöründe 4 grup kadro olduğunu anlatan Ünal, bunların medikal, idari, teknik ve vasıfsız olarak ayrıldığını belirterek şöyle konuştu: "Medikal kadro içinde hekim, hemşire ve sağlık teknisyenleri yer alıyor. Medikal kadro, insan gücünün az olduğu ve mezun olanların azaldığı bir alan. Ancak hizmet kalitesi açısında bu görevler çok önemli. Hasta başına bir hemşirenin olması ideal." dedi İdari kadronun tıbbi sekreterleri ve banko sekreterlerini, arşiv görevlilerini, resmi kurumlar ve muhasebe bölümünü kapsadığını söyleyen Ünal, bu alanda yetişmiş eleman bulmada sıkıntısının yaşandığını belirtti. Sektörde nitelikli insan kaynağı bulmanın zor olduğunu söyleyen Ünal, yetişmiş elemanların sektörün büyümesiyle paralel bir gelişme izlemediğini, hizmet içi eğitim için yeterli kaynak ayrılması gerektiğini belirtti. Özel sektör temsilcilerinin çalışanlarına iş güvencesi açısından maliyet düzeltme çalışmaları yapmaları gerektiğini anlatan Ünal, maliyet düzeltmenin insan tasarrufu olmadığını da sözlerine ekledi. Oturumun ikinci konuşmacısı Batı Anadolu Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Operatör Doktor Özer Gürbüz, sağlık sektöründe temel sorunun doktor ve nitelikli yardımcı personel bulmak olduğunu anlattı. Gürbüz, sorunun uzun sürede çözüme kavuşabileceğini belirten Gürbüz, sağlık sektöründeki aksaklıkların ülke içindeki bölgesel dağılımın düzensizliğinden ve uygulamadaki problemlerden kaynaklandığını anlattı. Yetişmiş personel açığı konusunda eğitim hastanelerinin akademiye dönüştürülmesi önerisini getiren Gürbüz, devletin lise ve üniversitelerde eğitimin itici gücünü kullanması gerektiğini ifade etti. Uzun yıllar eğitimcilik yaptığını belirten Gazi Hastanesi Başhekimi Haşim Aksu da Türkiye'nin eğitilmiş insan gücü açısından yeterli bir ülke olmadığını söyleyerek "Ne kadar insanı istihdam edersek, eğitimi de o oranda tetiklemiş oluruz" dedi ve ekledi: "Asıl yapılması gereken insana ve eğitime yatırım. Meslek içi eğitimler artırılmalı." Panelin diğer konuşmacılarından Şifa Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ateş, gençlere düzenli ve metodolojik çalışmalarını tavsiye eden Ateş, zamanı iyi kullanmanın öneminden de bahsederek gençlerin kendilerini her türlü müracaata hazır olacak şekilde hazırlamalarının önemli olduğunu ifade etti. "Fırsatları iyi değerlendirin" diyen Ateş, gençlere hata yapmaktan korkmamalarını tavsiye etti. 'Gelecek öngörüleri ve Almanya örneği' konulu panelin ikinci oturumunun ilk konuşmacısı Central Hospital Başhekimi Dr. Zeki Hozer de yaşam süresinin uzamasına paralel olarak evde bakım hizmetlerini geliştiğini belirtti ve sosyal bakım uzmanlarının atanacağını anlattı. Hozer, zaman içinde yeni bilim dallarına ihtiyaç duyulacağını da ifade etti. Panelin ikinci konuşmacısı Tunstall Tibbi Teknolojiler Genel Müdürü Harun Erol, günümüzde sağlık alanında değişimler yaşandığını ve sağlık hizmetlerinin sadece yatılı kurumlarla sınırlı olmadığını belirtti ve smart ev sistemlerinin gelişimini anlattı. Panelin son konuşmacısı Baybars Altuntaş, firmalarda ara insan kaynağı olarak çalışanların önemli görevleri olduğunu belirterek, sağlık sektöründeki 150 bin istihdamın yaklaşık 10-15 kadarının ana eleman, kalanının da ara eleman olduğunu ifade etti. Gençlere tavsiyelerde de bulunan Altuntaş, genlerin ne iş yapacaklarına karar verdikten sonra o alanda kendilerini geliştirmeleri gerektiğini belirtti. İlk oturumun son konuşmacısı Bozyaka Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Levent Kıdak, kariyer yönetiminin, kariyerinin başında olanlar için önemli olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Kariyer, seçilen iş kolunda ilerleme demektir. 15-25 yaş arası yönün çizildiği oluşum aşamasıdır, 25-35 yaş arası saygınlığın kazanıldığı gelişme aşamasındır. 35-65 yaş arası iş değiştirmelerin yaşandığı sürdürme aşamasıdır ve 65 yaş üstü de son aşama olan çekilme, emeklilik aşamasıdır. Gençler yönlerini belirledikten sonra o yönde gelişimlerini sağlarlarsa başarılı olurlar." Yeni Asır
<urn:uuid:d6c35f01-5b2f-46f0-9250-ea400ad335b8>
CC-MAIN-2013-20
http://www.jobnak.com/KariyerRehberi-Saglik%20Sektoeruende%20Eleman%20Acigi%20Var-137.html
2013-05-26T07:17:15
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368706635944/warc/CC-MAIN-20130516121715-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99985
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.999849796295166}
medical
Java'da JVM'i ayağa kaldırırken çeşili parametreler verebiliyoruz. Mesela Tomcat'i çalışıracağınız zaman timezone vermek istereseniz catalina.bat veya Unix sistemler için catalina.sh dosyasında JAVA_OPTS parametrelerine şöyle İstanbul / Türkiye için şu parametreyi ekleyiniz: -Duser.timezone=Europe/Istanbul Tomcat'in maksimum adresleyeceği RAM'i şöyle verebilirisiniz: -Xmx RAMMİKARI G veya m Muharremtac.com'ıun bulunduğu sunucuda bu değer şöyle: -Xmx6G Yani bu sunucu Tomcat'i 6 GB'a kadar RAM kullanabilir. Sunucumuz 8 GB olduğundan sorun olmuyor ama ikinci bir Tomcat Instance açmak istesem yüksek RAM taleplerinde sorun çıkabilir. Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği olarak Bahçeşehir Üniversitesi'nde düzenlediğimiz geleneksel Java Teknoloji Saatleri'nin (JTS) 10.sunda dilim döndüğünce Android anlatmaya çalıştım. Java Dergisi 'nin sponsor olması ve gerçek bir Java duayeni olan Özcan Acar'ın katılımı benim için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Seminerde Android'i bir işletim sistemi ve Java yazılım geliştirme ortamı olarak kısaca tanıtmaya çalıştım. Yağmur ihtimaline karşı ilginin yoğun olduğu seminerimize katılan katılmayan herkese teşekkür ederim. Slideshare üzerinde Android sunumu: Bu ay 10. düzenlenecek olan Java teknolojileri saatleri 24 Haziran 2010 Perşembe günü Bahçeşehir Üniversitesi Yazılım ve Bilişim Kulübü'nün katkılarıyla Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde ( D konf salonu - zemin kat konferans salonu ) gerçekleştirilecektir. Katılım ücretsizdir. Not : Etkinliğe gelirken aman bir şey yemeyin, pizza ve içecekler ücretsiz. ETKİNLİK SPONSORU :Java Dergisi Java Dergisi'ni daha yakından tanımak ve satın almak için Java Dergisi Standına uğramayı unutmayın. İşte etkinlik planımız : 19.00 - 19.10 - Hızlı tanışma seansı - Kartvizitlerinizi yanınızda getirmeyi unutmayınız ! 19.15 - 19.30 - Pizza partisi 19.35 - 21.00 - Android Semineri Semimer planı: - Android nedir, - Android'in özellikleri, - Android versiyonları, - Android ile yazılım geliştirme - SDK - Plugin - Örnek uygulama Yazdığı kitaplar, Kurumsal Java konusunda verdiği seminerlerle adından sıkça söz ettiren ilk Türk Java Champion ünvanlı Özcan Acar, Java Dergisi adında basılı bir dergi çıkaracak. Java Dergisi yakında bayilerdeki yerini alacak. http://www.javadergisi.com/ Kurumsal Java sitesinden ve mail grubundan kendi yazdığı Java dökümanları ve tecrübelerini de paylaşan Özcan Acar'a başarılar diliyoruz. 12 February 2010 Friday Etiketler: JTPD Java Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği bir Serbest Çağrışım etkinliği düzenliyor. Devamı Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği yeni sitesi yayına başladı. GROU.PS altyapısını kullanan sitede eski konular da mevcut. Yeni sitenin Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği'ne hayırlı olmasını dilerim. Java dünyasında bir süredir sessiz sedasız bazı gelişmeler oluyor. Spring Soruce şirketi Grails'i bünyesine kattı, Kendi Tomcat versiyonunu tc Server olarak gelişmiş bir yönetim paneliyle duyurdu, OSGI tabanlı uygulama sunucusu dm Server 'ı hazır hale getirdi, Cloud computing (bulut bilişimi) adında da Cloudfoudry adında bir çalışma başlattı. Amazon servisleri için bir çalışma. Bunlar olurken birden VMWare Spring Source şirketini satın aldı. VMWare, sanallaştırma, Cloud çalışmaları derken ortaya çıkacak şey Google App Engine benzeri yeni bir Cloud computing servisi olabilir. Veya daha iyisi donanımlarına güvenen büyük hosting şirketlerine Cloud Computing altyapısı sağlamak olabilir. Görebildiğim kadarıyla Java Application Server seçiminde üç temel yöntem var: 1) IBM, Oracle gibi büyük şirketlere büyük paralar verilecek ve ürünleri alınacak, arada sırada (mesela çatlama patlama olunca) destek alınacak, 2) Biz açık kaynak uygulamalar geliştiriyoruz ve açık kaynak uygulamaları size kurup kofigüre edip destek veriyoruz diyen küçük/orta büyüklükte bir yazılım şirketine sürekli destek olmaları için paralar verilecek. 3) Büyük banka veya kurumsal şirket kendi yazılım ekibini kuracak ve kendi yazılımlarını kendi yapacak, uygulama sunucusunu da kendi seçip herşeyini öğrenecek. Bu üçüncü durumda Tomcat bile kullanılabilir. Çünkü ilave yazılımlar ile Tomcat de bir uygulama sunucusu haline getirilebilir. Oracle ve IBM kendi application serverlarını öneriyorlar tabii ki. Oracle eskiden orion üzerinde gidiyordu şimdi BEA dedike ediyor. IBM de bilindiği gibi WebSphere dedike ediyor. Bunlarda herşey kapalı kutudur. Mesela BEA tamamen aşmış ve kendi JVM'ini bile kendisi yazmıştır. WebSphere'de de IBM veya onun önerdiği danışmanlar olmadan birşey yapmak zordur. Mesela JVM 1.4'den 1.5'e geçemezsiniz. Biz geçemedik en azından. Sun 'dan da bahseceğim ama bahsedemiyorum çünkü Glassfish'in akıbeti meçhul. Oracle Sun'ı aldıktan sonra ne olacağı pek net değil. Açık kaynak yazılımlar kullanarak büyük şirketlere büyük sistemler kurmuş ve rüştünü ispatlamış önemli yazılımevlerimiz var. Bunlar tercih edilebilir ama büyük kurumların outsource almalarına ve kendi yazılım ekiplerini kurMAmalarına çok iyi bakmadığım için önermiyorum. Bir Jboss problemi için tatilde olan bir danışmanın gelmesini beklemek ya da tatildeki danışmanı telefonla aramak hiç hoş değil. Bu yüzden benim önerim şu ya da bu uygulama sunucusu değil, kurumların kendi danışmanlarını yetiştirmesi ve bol bol Javacı istihdam etmesi olacak. Nasılsa uygulama sunucularının yaptığı işler birbirinin aynı. Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği Forum'a verdiğim bir yanıttan alıntıdır. Ceviz.Net, Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği (JTPD) , Bahçeşehir Üniversitesi Yazılım ve Bilişim Kulübü ortak çalışmalarıyla bu ay beşinci Java Teknoloji Saatlerilerini (JTS) düzenliyoruz. Etkinlik 19 Ağustos 2009 saat 19.00 da başlayacaktır. Devamı Google'un App Engine adını verdiği teknolojiyi kullanmak için hangi yollardan gitmek gerektiğini ve basit bir web uygulaması yazarak deploy etmeyi ekran görüntüleri ile anlatıyorum. Google App Engine giriş sayfası. Burada Sign up 'a tıklıyoruz. Devamı Etkinliklerini devam ettiren Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği, Bahçeşehir Üniversitesi'nde 30 Temmuz 2009 Perşembe akşam 19:00 - 21:15 arası yeni bir JTS (Java Teknolojileri Saatleri) düzenliyor. Etkinlikte Vodafone Teknoloji'den Yusuf Boyacıgil Telekom Yazılımları 'nı anlatırken, Levent Aksu Tarihsel Gelişim Sürecinde Kurumsal Java konulu seminer verecek. JTS'lerin 4'üncüsü olacak etkinlikte bir de EKÜ (Eller Klavye Üstünde (Hands On)) bulunuyor. Bu çalışmada Altuğ Bilgin Altıntaş Wicket Çatısı 'nı uygulamalı olarak anlatacak. Kaçırılmaması gereken bir eğitim şöleni. Detaylı bilgi: http://www.jtpd.org/public/TheStory.jsf?storyId=163 Kayıt için adres: http://www.jtpd.org/public/TrainingRegistration.jsf?activityId=181 Eclipse Galileo ile birlikte gelen güzel müjde Eclipse Pulsar oldu. EclipseME adlı önceki projenin derlenip toplanıp bir de güzel logo yapılmış hali olan Eclipse Pulsar ile Java ME geliştirme ortamınız hazır. Yeni arayüz ile Nokia ve Motorola gibi SDK geliştiren şirketlerin ürünlerini de doğrudan yükleyebiliyorsunuz. Eclipse Pulsar web sitesi : www.eclipse.org/pulsar/ Sun Microsystems'in uzun süredir inatla savunduğu Netbeans IDE'nin 6.7 versiyonu duyuruldu. Yeni versiyonla birlikte gelen en önemli özellik integrated issue tracking olmuş diye düşünüyorum. JavaFX desteğinin henüz eklenmemesi ve JavaFX için Netbeans 6.5.1 kullanılmak zorunda kalınması biraz aceye gelmiş bir sürüm olduğu havasını veriyor. İndirme adresi Aslında duyurmakta geç kaldım farkındayım. Java Dünyasının en önemli aracı Eclipse'in 3.5 versiyonu Galileo adıyla yayınlandı. İndirmek için: www.eclipse.org/downloads/ Sun, tüm ürünlerinin kodunu açarken Fedarated Access Manager olarak bilinen ürünü OpenSSO adıyla açık kodlu olmuştu. Liferay çalışmalarımızda OpenSSO kullandığımızda gördük ki Türkçe isimler hatalı geliyor. Liferay, REST API ile bağlanarak SSO token valid mi diye kontrol ediyor. Bu esnada Türkçe karakterli userdetails.attribute.value değerleri bozuk geliyordu. Şimdi yeni vesiyonla bu durum düzelmiş. 2002 yılından beri bir deneme tahtası olarak kullandığım sitemi ASP, ASP.NET 1.1, ASP.NET 2.0 derken Java'ya da taşımış oldum. Yeni sitede Spring Framework, Hibernate, Sitemesh gibi altyapılar mevcut. Kullanıcı dostu URL'ler, arama, etiketleme, son yazılar, en okunanlar, rastgele yazılar gibi yenilikler ekledim. Önceki tasarımı biraz modernize ve optimize etmeye çalıştım. Bu çalışmalar sırasında içeriğin ne kadar eskimiş olduğunu ve linkerin pek çoğunun yok olduğunu ya da değiştiğini gördüm. Yorum ekleme yapısı var ama iyileştirmeler yapıyorum. Beğeni ve eleştirilerinize sunulur. Memleketimiz Java Dünyasının genç üstatlarından Melih Sakarya'nın blogu Java'nın hemen her uygulama alanından güzel örneklerle dolu. Java Teknolojilerine ilgi duyan herkese şiddetle tavsiye olunur. Adres : www.melihsakarya.com Sadece ihtiyacım olduğu için aradım ve başkalarının da ihtiyacı olduğunu gördüm. Başlamış bir proje var. Şu aşamada dosyaları Open Office formatında indirmeye ve çalıştığınız dosyayı Google Dökümanlara göndermeye yarıyor ama kullanışlı olmuş. http://code.google.com/p/ooo2gd/ Uygulama Java'da yazıldığı için makinenizdeki Java'yı Open Office ayarlarından tanıtmanız lazım. SQL Server 2005 veritabanı üzerinde hibernate ile tablolarınızın otomatik olarak yaratılması için hbm2ddl kullanıyorsanız bazı tablo isimleri nedeniyle tablolarınızın doğru olarak yaratılmadığına şahit olabilirsiniz. Mesela MESSAGES ve PARAMETERS bu gibi reserved isimler. Aslında reserved olmasının nedeni bu isimde sistem tabloları olması. Table create işlemi başlayınca bu tabloların yaratılması için başına dbo. koymak gibi bir çözüm buldum. Ne denli doğrudur bilemiyorum ama sorunu çözüyor. Mesela MESSAGES adında bir tablonuz varsa hbm.xml dosyasında yeni adı : dbo.MESSAGES olacak. Alter işleminde ise bu ön eki kaldırmazasanız hata alabilirsiniz ve alter işlemleri de gerçekleşmez. Bu yüzden tablolarınız yaratılınca mutlaka tablonuzu eski adına geri döndürün. Groovy scripting dili, Hibernate, Spring gibi Java teknolojilerinin gücünü ardına alarak son derece hızlı uygulama geliştirme süreçlerine olanak sağlayan Grails makalelerinin ilkini Ceviz.Net'te yayınladım. Ceviz.Net Grails makalesi Bir teklif üzerine Blackberry üzerinde bir JavaME uygulması yapmamız gerekti. Olay gayet basitti. HttpConnection ile bir kaç ekranlık bir akış uygulanacaktı. Önce bir login işlemi sonra bazı bilgiler gösterilecek sonra da fotoğraf upload edilecekti. Fakat bilişimcilerin yakasını hiç bırakmayan Murphy burada da yanımıza geldi. Önce olayın HttpConnection olmadığnı anladık. Olay web servisleri ile yürüyecekti. Web servisleri de bilin bakalım ne ile yazılmış. Tabii ki Java interopability problemleriyle saç baş yoldurtan .NET ile... Fakat hain emellerime alet etmek için eski dostum NetBeans'e danıştım. O da bana hemen saniyeler içinde .NET uyumlu olmayan ama JavaME uyumlu web servis clientı yarattı. Uyumlu hale getirmek için de WSDL ile oynadım. WSDL'da tip datetime ise string yaptım. unsignedByte ise base64ByteArray'e çevirdim ve sağlam Java stubları ortaya çıktı. Hatta bu stub'lar Blackberry simülatöründe de çalıştı. Ama simülatörde çalıştı. Gerçek yüklemede bu işlem için gerekli jar'ların elimizdeki versiyonda yüklü olmadığını anladık. Acilen JavaME için SOAP mesajı yaratan birşey bulmam gerekti ve aradığımı Ksoap2 adlı açık kaynaklı uygulamada buldum. Bu proje taşınabilir aygıtlar için soap mesajları oluşturuyordu. Fakat Murphy gene yakamı bırakmadı ve bu sefer de Ksoap2'nin ürettiği SOAP mesajlarının .NET uyumlu olmadığını anladık. Zaten açık olan kodu projeye ekledim ve satır by satır debugging ile SOAP mesajlarını .NET uyumlu hale getirdim. 1 hafta gibi kısa bir sürede bazı geceler hiç uyumadan çalışarak demoyu yetiştirdik. Masum bilişimcinin Murphy ile mücadelesini ibretle okudunuz. Bundan yaklaşık beş ay öncesine kadar Java ile portallar yazıldığını duyar, portlet widget, gadget gibi kelimeleri de kulak kabartarak dinlerdim. Ama beş aydan beri işin içine tamamen girmiş bulunduğumuzdan şirket olarak da bu konsepte hakim olduk. Burada sözünü ettiğimiz portal kavramı aslında bir tür web tabanlı uygulama çatısı. Siz uygulamalar yapıp portala deploy ediyorsunuz ve işin ilginç yanı burada kullandığınız framework Struts, Spring ya da JSF olabiliyor. Önyüzde sayfalarınız sadece body içinde ne varsa onlardan oluşuyor. Formlarınız, metinleriniz en üstte bir HTML konteynırı içinde bulunuyor. Liferay gibi portaller kendilerine ait veritabanlarında portletlerin konu ve ayar bilgilerini tutuyorlar, kullanıcı yönetimi için de api sağlıyorlar. Liferay'i diğer portlallerden ayıran en önemli özelliği açık kaynak olması ve kendine ait genişletilebilirlik imkanları. İlerleyen zamanlarda Liferay hakkında yazmaya çalışacağım. 27 Nisan Pazar günü Genç Girişimciler Derneği'nde Genel Müdürümüz Nuri Besen ile birlikte sunmaya çalıştığımız Spring Framework Semineri'nin ppt ve örnek uygulamasını indirebilirsiniz. Uzun süreden beri Biletix'in PHP'den Java'ya taşınmasını örnek gösterip Javacılık'a baş koymakla ne kadar iyi ettiğimi söylüyordum ki birden Sahibinden.com gibi devasa bir Java kalesi PHP'ye geçti. Bu da yetmezmiş gibi ne zaman Biletix'e girsem "Şu an sunucularımız çok yoğun lütfen bekleyiniz" mesajını alıyordum ve bu durum çok canımı sıkıyordu. Normalde bu çapta dev bir şirketin hele Ticketmaster ile de anlaştıktan sonra altyapı olarak minimum 3 makineli bir application server cluster kullandığını sanıyordum ki bugün aşağıdaki görüntüye tesadüf ettim. Evet koskoca Biletix, Java diye Tomcat üzerinde çalışan bir uygulama kullanıyor. Eğer sistemin önünde bir loadbalancer varsa ve arkada pekçok Tomcat duruyorsa birşey diyemem. Ancak ilerisi için hiçbir Java teknolojisi kullanılmayacakmış gibi en azından JBOSS gibi bir uygulama sunucusu düşünmemiş olmaları çok yanlış. Tabi güvenlik sorunsalı olarak da bu şekilde sunucu isminin görünmesi insanın aklına binbir türlü soru işareti getiriyor. Umarım bana bu bu ekran görüntüsünü yayınladığım için kızmak yerine sistemlerini ve güvenlik düzeylerini iyileştirirler. Java'nın karizmasını çizmeye kimsenin hakkı yok. Martı Genel Müdürü Nuri BESEN 20 yıllık IT tecrübesini http://nuribesen.blogspot.com adresinden yazılımcılarla paylaşıyor. Blogda Java developerların ender karşılaştıkları sorunlara kesin çözümler ve Sonic, Actional gibi ürünlerle temsil ettiğimiz SOA makaleleri bulacaksınız. IBM WebSphere'in 6.1 ve muhtemelen 7.0 sürümlerinden sonrasına temel teşkil edecek olan Apache Geronimo Application Server için kolay kurulum dökümanı. MySQL driverını ve muhtemelen kendisinde bulunmayan bütün database driverlarını otomatik olarak dowload eden süper bir uygulama sunucusu olduğunu da ekleyeyim. Ün ve kullanım popülaritesi olarak geleceğin Tomcat'i olarak bakıyorum Geronimo'ya http://cwiki.apache.org/GMOxDOC20/qu...impatient.html My environment : Java5, Hibernate 3, Spring 2.0.5, Eclipse Europa (3.3),Tomcat 6, SQL Server 2005 Express Procedure --------------------------------------------------------- CREATE PROCEDURE PROCEDURE_DENEME @anchor varchar(10) AS SELECT ANCHOR, BASLIK FROM ANASAYFA WHERE ANCHOR=@anchor Mapping ------------------------------------------------------- <?xml version="1.0"?> <!DOCTYPE hibernate-mapping PUBLIC "-//Hibernate/Hibernate Mapping DTD//EN" "http://hibernate.sourceforge.net/hibernate-mapping-3.0.dtd"> <hibernate-mapping package="org.btdeneyim.model"> <class name="Anasayfa" table="ANASAYFA" lazy="false"> <cache usage="nonstrict-read-write"/> <id name="id" column="METIN_ID" type="integer"> <generator class="identity"/> </id> <property name="baslik" column="BASLIK" length="255" type="string"/> <property name="anchor" column="ANCHOR" length="255" type="string"/> </class> <sql-query name="procedureCalistir" callable="true"> {call PROCEDURE_DENEME(?)} </sql-query> DAO Method ------------------------------------------------------ public List procedureCalistir() { Query queryObj =getHibernateTemplate().getSessionFactory().getCurrentSession().getNamedQuery("procedureCalistir"); queryObj.setParameter(0, "deneme"); List procedureList = queryObj.list(); return procedureList; DATA SOURCE CONFIGURATION ------------------------------------------------------- <Resource name="jdbc/btdeneyim" auth="Container" type="javax.sql.DataSource" maxActive="100" maxIdle="30" maxWait="10000" driverClassName="com.microsoft.sqlserver.jdbc.SQLServerDriver" username="sa" password="xxxxx" url="jdbc:sqlserver://localhost:1433;databaseName=BTDENEYIM" defaultAutoCommit="true" removeAbandoned="true" removeAbandonedTimeout="60" logAbandoned="true"/> 26 August 2007 Sunday Etiketler: Java Bir objenin içindeki methodu parametre ile invoke edekcekseniz parametrenin mutlaka object olması gerekiyor. 25 August 2007 Saturday Etiketler: Java IBM Java performance tuning yazılımlarından olan ve aslında epey önemli işler başaran Jprobe ile IDE ve Application Server entegrasyonu yaparsanız sorun yaşayabilirsiniz. IBM RAD 6 ve WAS 5.1 ile böyle bir kasılma yaşadım oradan biliyorum. Session'ın içineki objeleri Jprobe ile göremeyeceğimi anlayınca uninstall etmeye kalkıştım fakat her taraftan patladı ve tekrardan aynı yazılımı kuzu kuzu yeniden yüklemek durumunda kaldım. İyi geçininiz ve üzerine gitmeyiniz efendim. 07 August 2007 Tuesday Etiketler: Java Internet tarayıcılarında çıktının daha çabuk render edilmesi için gzip sıkıştrıması ya da mod_expires kullanılması yaygın. Bir de Google'ın kullandığı bütün response'u tek satırda gösterme metodu var. Çalışmalarını sürdürdüğüm yeni sitede kullanacağım aşağıdaki filter, tüm responsu tek satıra indiriyor. HtmlBoslukSilFilter.java package com.muharremtac.utils; import javax.servlet.Filter; import javax.servlet.FilterChain; import javax.servlet.FilterConfig; import javax.servlet.ServletException; import javax.servlet.ServletRequest; import javax.servlet.ServletResponse; import javax.servlet.http.HttpServletResponse; import java.io.PrintWriter; import java.io.StringWriter; import javax.servlet.http.HttpServletResponseWrapper; import java.io.IOException; public class HtmlBoslukSilFilter implements Filter{ public void init(FilterConfig filterConfig) throws ServletException{ } public void doFilter(ServletRequest request, ServletResponse response, FilterChain chain) throws IOException, ServletException { StringWrapper wrapper = new StringWrapper((HttpServletResponse)response); chain.doFilter(request, wrapper); String responseString = wrapper.toString(); response.getWriter().print(responseString.replaceAll("\n", "").replaceAll("\r", "")); } public void destroy(){} class StringWrapper extends HttpServletResponseWrapper { StringWriter writer = new StringWriter(); public StringWrapper(HttpServletResponse response) { super(response); } public PrintWriter getWriter() { return new PrintWriter(writer); } public String toString() { return writer.toString(); } } } Java FX denen yenilik ile uğraşırken gördüm ki; JDK 6 gerekiyor, https://openjfx.dev.java.net/ adresini iyi kurcalamak gerekiyor, Classpath olarak belli jarların dizinin verildiği bir tanımlama yapmakgerekiyor, İstenirse JavaFX Eclipse Plugini 'ni indirmek ve Eclipse'i JDK 6'ya göreayarlamak gerekiyor... Ama çalışan şey kesinlikle Swing ya da türevlerinden çok daha hızlı. Microsoft'un SilverLight (XAML) teknolojileri ile yarışabilecek türden... Java Teknolojileri Derneği'nin kapanmasının ardından Java Teknolojileri ve Programcıları Derneği'nin kısa sürede açılmasına çok sevindim. Yeni başkan Levent AKSU'ya ve derneğe başarılar dilerim. Derneğin web sitesi : www.jtpd.org Bir kerede birde fazla uygulamaya giriş yapmak (login olmak) için çeşitli öneriler vardı. Mesela bir keresinde Java Identity Manager seminerine gitmiş ve konseptten çok etkilenmiştim. Microsoft da Passport ile bunu denemişti fakat çok başarılı olduğu söylenemez. Vista'da bu işi en azından lokal makineler biraz başardı. Olayın ucundaki konu güvenlik kaygıları olunca isanlar ister istemez en azından internet üzerindeki bağımsız projelerde bu yöntemi pek kullanmak istemiyorlar. Fakat büyük kurumların arkaplanında sürüyle bağımsız uygulama yer aldığı için mecburen SSO (Single Sign On) yapmak zorundalar. Mesela Google IG'ye ayrı Gmail'e ayrı user password ile login olduğunuzu düşünebiliyor musunuz? Bu iş için şu ana kadar geliştirilmiş en başarılı çözüm OpenID gibi görünüyor. Neredeyse tüm önemli web dillerini destekleyen OpenID'yi başta AOL olmak üzere büyük şirketlerin tamamı kullanıyor. Detaylı bilgi:http://openid.net/ Bu arada ben de yakında lansmanını yapacağımız önemli bir projede Jforum ile Springframework uygulamalarını birleştirmeye çalışıyorum. Jforum'un sitesinde önerilen yöntemler genelde son derece güvensiz ve mesela tek bir cookie'ye username yazarak login olabilmeyi anlatmışlar. Tabi bu da Jforum kullanan sitelerin SSO yapması durumunda anında ele geçirilebileceği anlamına geliyor. Bilinçli olarak yapılmış olabilir veya arkadaşlar Java ile ilgilendikleri kadar güvenlik ile ilgilenmemiş olabilirler. Jforum , Java ile yazılmış başarılı bir forum yazılımı. Tomcat'te çalışabilmesi ve multidatabase yeteneği sayesinde kısa zamanda çok başarılı olur diye düşünüyorum. Tabii ki Open Source. Mayıs 2005'de kurulan ve verdiği seminerler ile tüm Javacıların gönlünde taht kuran Java Teknolojileri Derneği kapanıyor. 7 Mart 2007 tarihinde alınan tasfiye kararı ile derneğin kapatılmasına karar verildi. Konu ile ilgili [email protected] grubunda gerekli açıklamalar yapılmaya devam ediyor. 21 February 2007 Wednesday Etiketler: Java Bir konuda en iyi yazılım olmak bazı durumlarda kafa karıştırıcı sonuçlar doğurabiliyor. Issue Tracking konusunda bir numara olan Jira böyle bir yazılım. Bir süre önce Apache'nin de Jira kullandığı ortaya çıkmış ve "Özgür yazılım üreten bir kurumun ticari bir yazılım kullanması ne kadar doğru." tartışmasını başlatmıştı. Horoza sormuşlar : - Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan? - Beni ilgilendirmez, çiftleşir geçerim, demiş. Böyle tartışmara verilecek tek yanıt bu olmalıdır: - Beni ilgilendirmez, öğrenir geçerim. Çünkü bu tartışmalar "Tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan?" tartışması gibi uzar gider. Gerçek olansa hiç beklemediğiniz bir anda şirketinizin sizden bu yazılımı öğrenmenizi istemesi ve yeni bir heyecanın başlamış olmasıdır. SOA Suite 'i indirirseniz mutlaka Oracle IDE'si olan Jdeveloper 'ı da indirin. SOA Suite içindeki örnek projelerin tamamı Jdeveloper için hazırlanmış. Web tabanlı team system olan Subversion macerası. Windows Svn'i http://downloads.open.collab.net/collabnet-subversion.html adresinden indirdim. Svn kurumu için Apache 2.0.59 indirdim, (tabi httdocs klasörünü yedekleyerek) önceki Apache'yi kaldırdım ve 2.0.59'u yükledim. Önceki pojelerin ayarlarını yaptım, sorunsuz olarak çalıştıklarını gördüm ve Svn kurulumuna geçtim. Svn installer httpd.conf dosyasına aşağıdaki satırları eklemiş: LoadModule dav_svn_module "C:/Program Files/Subversion/bin/mod_dav_svn.so" LoadModule authz_svn_module "C:/Program Files/Subversion/bin/mod_authz_svn.so" Sonradan ben C:\repository dizinini oluşturak httpd.conf dosyasına şu satırları ekledim: <Location /repos> DAV svn SVNPath "C:\repository" </Location> Apache'yi restart ettim ve http://localhost/repos URL'sinde bir çıktı gördüm. command prompttan cd C:\Program Files\Subversion\bin ve svnadmin create C:\repository komutu verdim. Svn kendi dizinlerini oluşturdu. Buraya Eclipse ile bağlanmak için http://subclipse.tigris.org/update_1.2.x adresindeki plugini yüklemek istedim fakat Eclipse Mylar Projesini yüklememi söyledi. http://www.eclipse.org/mylar/dl.php adresindeki Myları yükledim ve Subclipse de yüklendi. Şimdi open perspective -> SVN Repository Exploring dediğimde local Svn'e bakabiliyorum. Oraya da test projemi ekledim, syncronize yapabiliyorum. Aslında yeni makaleyi Oracle Jdeveloper hakkında yazacaktım ama Eclipse Web Tools Platform`u görünce birden fikir değiştirdim. Evet efendim yeni yazımız Eclipse Web Tools Platform hakkında yararlı olması dileklerimle. Devamı 24 November 2005 Thursday Etiketler: Java Linux Fedora Core 4 önceki sürümlerine nazaran Java`ya olan desteğini iyice arttırmış. Yükleme paketleri içerisinde Eclipse 3.1 platformu, Tomcat 5 servlet container, Struts, Jakarta, Log4j ve Ant yerleşik olarak bulunuyor. Java ile Linux üzerinde yazılım geliştirmek için Fedora Core 4 çok uygun. Linux veya Unix edinme imkanı olmayıp internet üzerinden ssh ile shell hesaplarına bağlanıp çalışmak isteyenler zaten yıllardan beri bu imkanı kullanıyorlardı. Şimdi de Sun Secure Global Desktop ile internet üzerinde Applet ile yüklenen Linux masaüstü imkanı Linux meraklılarına açılmış durumda. Tarantella , SuSE ve opensource.region-stuttgart.de teknolojleri ile bir uzaktan masaüstü Linux hizmeti açılmış. İsterseniz http://opensource.region-stuttgart.de/index.php?main=8⊂=8_0 adresindeki Start Linux linkine tıklayarak exe`yi indirin isterseniz https://stux.region-stuttgart.de/tarantella adresindeki appletin yüklenmesini bekleyin. Applet için bilgisayarınızda Sun Java Runtime Environment yüklü olması gerekli. İnternet hızınız iyiyse bir KDE masaüstünü gayet rahat kullanabilirsiniz.Linux`u merak edip bir türlü kurmaya cesaret edemeyenler için iyi bir fırsat. Sanıyorum geçen seneydi.Bir laptopa ASP ile yazılmış bir uygulamayı kurmam gerekiyordu. Uygulama SQL server veritabanını kullanıyordu. Benim için gayet kolay bir iş diye düşünmüş ve akşam 21:00`den gece 03:00`e kadar uğraşmıştım çünkü sistemde işletim sistemi olarak Windows XP Home Edition ve sistemciyi çıldırtma yazılımı olarak Deepfreeze yüklüydü. XP Home`a IIS yüklemek kolaydır aslında. Bununla ilgili birsürü makale vardır. Fakat elinizde bir XP Home CD`si olacak yoksa Professional CD`si ile olmuyor(muş).Neyse ki o akşam beni Sun ASP kurtardı.Eski adıyla Chilisoft olan yazılımı Sun Microsytems satın almış ve Sun ASP adını vermişti. O akşam beni en çok uğraştıran şey sitede Apache`de çalıştığının söylenmesine karşılık Apache 2.0`da hiç çalışmaması ve Apache 1.3`de de istediğim gibi çalışmaması olmuştu.Ben de Sun Application Server kurmuş ve Sun ASP`yi burada çalıştırmıştım.Deepfreeze ise başka bir bela. Parolayı bilmiyorsanız yapacak hiçbirşeyiniz yok. Ben de o akşam küçük bir brute force denemiş ve üçüncü denemede parolanın 12345 olduğunu bulmuştum. Sonunda uygulamayı çalıştırmayı başarmıştım ama Windows XP Home Edition + Sun Application Server + Sun ASP + ASP uygulamasından oluşan hilkat garibesi bir hibrid teslim etmiştim. JSP Desteği Verin Hosting şirketlerinin şu anda yapabilecekleri en büyük çıkış JSP desteği vermek olacaktır.Java alemindeki en büyük taleplerden biri JSP hosting hizmeti. Bu konuda korkunç bir talep var.Bir şirketi ve sunucusu olanların tek yapması gereken şey sisteme bir Tomcat kurmak.Port hiç önemli değil. 8084`e bile razıyız. Yeter ki JSP uygulamalarımız çalışsın.Daha kurumsal düşünenler Jboss kurabilirler. Bu sunucular için kimseye beş kuruş para vermeniz gerekmiyor. Başta anlattığım hikaye ile ikinci bölümdeki JSP talebini birleştirdiğim zaman şu adres karşımıza çıkıyor : http://www.lunarpages.com/ Lunarpages adlı web hosting şirketi PHP,PYTHON,PERL,JSP ve ASP desteği veriyor.Farkettiyseniz ASP.NET yok. Niye ? Çünkü bu sistem bir POSIX. Sistem yöneticileri biraz daha kasarsa Mono ile buraya ASP.NET de kurabilir.Kim demişti Windows makineleri daha çok web teknolojisi destekliyor diye? Java Kitap Projesi ile Javacı olsun olmasın herkesin takdirini kazanan ve Java ile Yazılım Tasarımı kitabı ile bu takdiri daha da yukarıya çıkaran Altuğ B.ALTINTAŞ'ın kurduğu Java Teknolojileri Derneği Hibernate , Struts Framework, Java Micro Edition ve JDBC seminerleri düzenliyor. Ayrıntılı bilgi ve seminer katılım formları için adres : www.java.org.tr Bu adreste J2ME (Java 2 Micro Edition) ile bir database bağlantısının nasıl yapılacağı anlatılmış. Adresi incelediğimizde aslında bunun doğrudan bir veritabanı bağlantısı olmadığını ve web sunucusundaki bir txt dosyasından okuma ve yazma yapıldığını görebiliyoruz. Yazının devamında da bir web servisi istemcisinin bir mobile uygulamada nasıl çalıştırılacağı anlatılmış. Bu kod için kSOAP ve kXML kütüphaleri kullanılmış.
<urn:uuid:7b66db4f-b21d-4347-ab80-d7597d030fdb>
CC-MAIN-2013-20
http://www.muharremtac.com/etiket/java
2013-05-26T07:18:16
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368706635944/warc/CC-MAIN-20130516121715-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999021
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.999021053314209}
ads
Claremont'dan yeni döndüm, hafta sonu orada geçirdik. Yemekler kesinlikle harika ve çok yüksek bir standart. Servis mükemmeldi. Her iki gece eğlence harikaydı. Tüm personel her zaman çok hoş ve hepsi çok sıkı çalışıyorlar. Standart otel tüm alanlar çok iyiydi. , Kapalı havuz ve sauna gittik ve bu alanı pırıl pırıldı, bu oteli herkese tavsiye ederim her yaştan insanların olduğu ve... Daha fazlası - Diğer Adı: - Claremont Hotel Blackpool - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Hotels.com, Expedia, Booking.com, Venere, HotelsClick ve Priceline ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Claremont Hotel rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:1c6af541-da56-45a5-8c2b-089b61035302>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g186332-d605710-Reviews-Claremont_Hotel-Blackpool_Lancashire_England.html
2013-05-20T06:45:23
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368698493317/warc/CC-MAIN-20130516100133-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999941
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9999405145645142}
ads
Ortak bir felsefe yürütüyoruz Tam entegre bir özel sigorta şirketi olarak, iş ortağımız Citi ile birlikte, özel ve yüksek performanslı birikim ve güvence çözümleri geliştiriyoruz. Hizmet sunduğumuz müşteriler Citi müşterileridir. Onların istek ve amaçları bizim için ön plandadır. Daima sizin hizmetinizdeyiz Şubeler, telefon ve internet yoluyla haftada 7 gün ve 24 saat en yüksek seviyede ulaşılabilirlik sunuyoruz. Bize ulaşabilmenizi sağlayan bu iletişim kanalları ile bekleme süreleri ortadan kalkmakta ve sigorta ürünlerini doğrudan alabilme hatta poliçenizi de yanınızda götürebilme fırsatı sunulmaktadır. Üstelik imzanızı attığınız andan itibaren teminat altına alınma avantajı ile... Çok yönlüyüz İhtiyacınız günlük yaşamın risklerine ve hayatın sürprizlerine karşı kendinizi, ailenizi ve sevdiklerinizi teminat altına almak ya da birikimli bir geleceğe doğru adım atmak olabilir. Bizimle, her yaşa ve imkana uygun, çok yönlü çözümler bulabilir ve sorunsuz bir gelecek hazırlayabilirsiniz.
<urn:uuid:bcbf18a6-5efd-449b-86f4-6237948981da>
CC-MAIN-2013-20
http://www.civhayat.com.tr/html/15.html
2013-05-23T01:56:36
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368702730377/warc/CC-MAIN-20130516111210-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99981
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9998101592063904}
ads
Merinos Halı ülkemizde yeni halı model tarzı yaratarak büyük başarılara imza atmıştır. Modeller serisimizin birinci kısmındaki ürünler Metrekarede 750.000 ilme ucu sıklığında, 13 mm hav yüksekliğinde, 8 ana renkte, yün tuşeli, %100 akrilik ve parlak ipliklerle, kabartmalı olarak bilgisayarlı en son teknolojik tezgahlarda dokunulmuştur. Ayrıca diğer Merinos halı modelleri için sitemizin Merinos Halı sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
<urn:uuid:11e4f84c-e145-4bee-89e8-a0994e286a3c>
CC-MAIN-2013-20
http://www.hali.gen.tr/merinos-hali-modelleri.html
2013-05-23T01:42:33
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368702730377/warc/CC-MAIN-20130516111210-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999043
Latn
39
{"tur_Latn_score": 0.9990431070327759}
ads
Click on any phrase to play the video at that point.Close Bütün gazeteciler gibi ben de idealistim. İyi hikayeleri ortaya çıkarmaya bayılırım. Özellikle de anlatılmamışları. 2011 yılında hala daha kadınların hikayelerinin anlatılmamış olabileceğini hiç düşünmezdim. Gazetecilik ve kadın sempozyumunun başkanıyım. JAWS. Bu Sharky. (Kahkaha) On yıl önce katıldım çünkü kadın rol modeller arıyordum ve mesleğimizdeki kadınların kötü durumdaki yerine ve medyadaki imajlarına öfkeleniyordum. Dünya nüfusunun yarısını oluşturuyoruz ama haberlerin yalnızca yüzde 24'ü biz kadınlara ait. Bugünün teknolojisinde resimlerden kadını tamamen kaldırmak olası. Bu Başkan Obama'nın ve yanındaki danışmanlarının Osama Bin Ladin'in öldürülüşünün izini sürerken resmi. Sağda Hillary Clinton'u görüyorsunuz. Resmin Brooklyn'de çıkan ana akım bir Yahudi gazetesinde nasıl işlendiğine bakalım. Hillary gitti. (Kahkaha) Gazete özür diledi ve kadınların fotoğraflarını asla koymayız dedi. Cinsel dürtüleri harekete geçirebilirmiş. (Kahkaha) Bu marjinal bu durum evet ama gerçek şu ki, kadınlar politikadaki hikayelerin yüzde 19'unu, ekonomideki haberlerin yüzde 20'sini oluşturuyor. Haberler bize neredeyse bütün meslek dallarında erkeklerin kadınlardan fazla olduğu resimleri vermeye devam ediyor. İkisi hariç: Öğrenciler ve Evişlerinde. (Kahkaha) Hepimiz böylece gerçeğin oynanmış bir şekliyle haberleri almaya devam ediyoruz. Sorun şu ki, haberlerin hazırlandığı odalarda da yeterli sayıda kadın çalışan yok. Bunlar da yazılı basın, TV ve radyodaki haberlerin yalnızca yüzde 37'sini hazırlıyor. Cinsiyete dayalı şiddet hikayelerinde bile erkekler büyük bir alanı kaplıyor. Örnek vermek gerekirse, Bu mart ayında, New York Times'tan James McKinley'in hazırladığı bir haberde 11 yaşında genç bir kızın Teksas'taki küçük bir kasabadaki tecavüzünü ele alıyordu. McKinley Teksas halkının şunu merak ettiğini yazıyordu: "Nasıl oldu da oğulları bu işin içine çekilmişti?" "İşin İçine Çekilmek": Sanki şiddet içeren bir işin içine çekilmek gibi. McKinley'in görüştüğü ilk kişi şöyle söylüyordu: "Bu oğlan çocukları hayatlarının geri kalan kısmında bu durumla yaşamak zorunda kalacaklar." (Kalabalığın Tepkisi) 11 yaşındaki kurban hakkında kendisine birazcık küçük gelen kıyafetler giydiği ve makyaj yaptığı dışında pek bir şey duymazsınız. The Times eleştiri yağmuruna tutuldu. İlk başta kendisini "Bunlar bizim görüşlerimiz değil. Yaptığımız röportajların sonucu." diye savundu. Şimdiiii, size muhtemelen bildiğiniz bir gizi açıklayacağım: Hikayeleriniz inşa ediliyor. Muhabirler olarak biz araştırırız, röportaj yaparız ve gerçeğin iyi bir resmini vermeyi deneriz. Bununla birlikte bizim de farkında olmadığımız önyargılarımız vardır. Fakat The Times bizi herhangi bir kimsenin de bu haberi aynı şekilde yapacağına inandırmaya çalıştı. Ben aynı kanaatte değilim. 3 hafta sonra The Times hikayeyi değiştirdi ve Bu sefer, McKinley'in yanına bir yazar ekledi: Erica Goode Ortaya çıkan sonuç ise, bu kızın oldukça üzücü ve dehşet verici hikayesi oldu. Ailesi yoksulluğun pençesindeydi. Çok sayıda erkek tarafından sayısız tecavüze uğramıştı. Hafifmeşrep bir kız olup çıkmıştı. Fiziksel olarak çarçabuk olgunlaşmıştı ama yatağı hala hayvan resimleriyle kaplı çaşaflarla kaplıydı. Çok farklı bir resim. Muhtemelen Bayan Goode'nin eklemeleri bu hikayenin tamamlanmasına yol açtı. Küresel Medya Gözetleme Projesi kadınlar tarafından hazırlanan haberlerin klişelerle mücadele etmeye erkeklerin hazırladıklarından daha yatkın olduğunu belirtiyor. Bulunduğumuz yerde, Elaine Baumgartel kadına yönelik şiddete karşı bazı araştırmalar yapıyor. Bu hikayelerin birçoğunda kurbanları suçlayan ve yaşamlarını değersizleştiren izler buluyor. Olayı duygusallaştırmaya çok yatkın olduğunu ve içinde bulunduğu ortamdan bağımsız değerlendirilmeye çalışıldığını belirtiyor. Bu çalışmasıyla, West Mesa'da yakılarak bulunan 11 kadın üç bölümlük bir seri oluşturdu. Çalışmasında bu klişelerle mücadele etmeye ve gazetecilerin dış kaynaklardan, içsel önyargılarından ve kültürel normlarından kaynaklı sorunlarla oluşturdukları haberlerle yüzleşmelerini sağlamaya çalıştı. Ayrıca Ulusal Kamu Radyosundaki bir editörle ulusal bazda tartışılan bir hikayeyi ele aldı. Editör kadın olmasaydı, muhtemelen bu çok zordu. Haberlerde sunulan hikayelerde kadınların kurban olarak yansıtılmaları erkeklerden iki kat fazla. Ve ayrıca kadınlar genelde vücutlarının bir parçalarıyla tanımlanıyor. Wired dergisi, Kasım 2010 Evet, konu göğüs mendili mühendisliği. Şimdi, biliyorum hepiniz rahatsız oldunuz. Attım gitti. (Kahkaha) Gözlerinizi açın. (Kahkaha) Evet --- (Kahkaha) Olay burada. Wired asla bir kadını kapağına koymaz. Aldatıcı çokca resim var. Office'den Pam Manga Kızları Yuvarlak hatlı, dolgun göğüslü kalçalı bir model sentetik elmas için kapakta. Teksas State Üniversitesinden profesör Cindy Royal blogunda Kendi Öğrencileri gibi genç kadınların Wired gibi teknolojiyi okurken kendi rolleri hakkında ne hissettiklerini merak ediyor? Wired'ın editörü Chris Anderson kendi tercihini savunuyor ve ekliyor: "Teknolojiyi satabilecek, teknolojiye kapak olabilecek yeterli sayıda seçkin kadın yok." Kısmen doğru. Teknolojide yeterli sayıda seçkin kadın yok. Ama bu önermeye benim bir itirazım var: "Medya bize her gün neyin önemli olduğunu kendi seçtiği hikayeler aracılığıyla anlatıyor. Buna gündem belirleme deniyor. Bir dergiye kapak olmadan Google ve Facebook'un kurucularını kaç kişi biliyor? Onları oraya yerleştirmek daha tanınmış yapıyor. Şimdi, Fast Company Dergisi bu fikri benimsedi. Bu derginin Kasım 2010 kapağı. Konu teknolojideki en seçkin ve etkili kadın. Editör Safian Poynter Enstitüsü'nde "Silikon Vadisi çok beyaz ve çok erkeksi, ama Fast Company dergisi bunun gelecekte de böyle olacağını düşünmüyor ve bu yüzden dünyanın gittiği yeri anlamak için güçlü ve seçkin bir kadın resmi koyuyor. Bu durum medyada liderlik rolünde daha fazla kadının olmasına yardım edecektir. Yakınlarda yapılan küresel bir araştırmaya göre, medyadaki önemli görevlerin büyük kısmı, yüzde 73'ü erkekler tarafından işgal edilmiş durumda. Ama aynı zamanda daha bilinçsiz önyargılarımız ve kör ışıklarımız altında daha karmaşık bir şeylere de işaret ediyor. "Gizli Beyin: Bilinçsiz zekamız başkanları nasıl seçer, piyasaları nasıl kontrol eder, nasıl savaş açar ve hayatlarımızı nasıl kurtarır" kitabının yazarı Shankar Vedantam, Ulusal Radyo'da kadınlara verilen süre üzerine bir rapor hazırlayan eski Ulusal Radyo ombudsmanına birçoğumuzun yaşamındaki bilinçsiz önyargıları gösterdi. Bunları ortaya çıkarmak gerçekten çok zor. Ama bir önerisi var: Her hikayenin en azından bir kadın muhabiri olmalı. Bu öneriyi yaptığı editörler ilk başta şaşırıyor fakat uygulamaya geçilince daha başarılı hikayeler ortaya çıkmaya başlıyor ve işleri kolaylaşıyor. Editörlerden birinin kadın olup olmadığını bilmiyorum ama büyük fark yaratılıyor. Dallas Morning News 1994 yılında Pulitzer Ödülünü dünya çapında kadınlara ilişkin yaptığı çalışmalarla kazandı. Muhabirlerden biri bana bir yardımcı kadın dış haberler asistanım olmasaydı bunu başaramazdık dedi. Özellikle de kadın sünneti haberlerinde Erkeklerin kadınların bu özeline giremez. Bu nokta çok önemli ve üzerinde düşünülmeli çünkü dış politikamızın büyük bölümü kadına davranışın bizce garipsenmesinden kaynaklı olarak sorun yaşadığımız Afganistan gibi ülkelerle olan ilişkilerimiz etrafında dönüyor. Afganistan'da ayrılmamızı önerenlere karşı kullandığımız ana argümanların başında bu ülkelerde kadınların statüsü geliyor. Kabil'de bir erkek muhabir asla bir kadınla görüşemez. Ne kırsalda ne de kentte. Çünkü bu kadınlar asla bir yabancıyla konuşmaz. Lara Logan olayında olduğu gibi. Lara CBS News'in muhabiri olarak Mısır'da Tahrir Meydanında vahşi bir şekilde cinsel olarak aşağılandı. Bu fotoğraf çekildikten hemen sonra. Hemen ardından bilgiç tavırlarla Lara'ya yüklenildi: "Biliyorsun. Kadınlar belki de bu hikayelere hiç mi hiç görevlendirilmemeli idi." Bunu ben asla bir erkek muhabir için duymadım. Örneğin Anderson Cooper ve ekibi aynı haberin peşindeyken saldırıya uğradığında. Kadınları daha fazla lider role büründürebilmek için diğer kadınlar onlara mentörlük desteği vermeli. Yönetimdeki arkadaşlarımdan birisi, ki kendisi küresel bir medya şirketinde editördür, asla kendisi medya sektöründe yükselmeyi kendisine bir kariyer yolu olarak belirlememişti. Taki JAWS'la ve oradaki kadın mentörlerle tanışıncaya kadar. Bununla birlikte, bu bizim gibi süper gazeteciler için yalnızca bir iş değil, Buradaki herkesin güçlü bir medyadan fayda sağlaması olasıdır. Haberleri analiz edin, boşluklar gördüğünüzde sesinizi yükseltin. Aynı New York Times örneğinde olduğu gibi kayıp halkaları ekletin. Kadın muhabirlere, editörlere ve kaynaklara tavsiyem, Unutmayın: "Gerçeğin bütüncül bir resmi buna bağlı." İlk defa 2007'de Londra'da öğrenciyken gördüğüm bir videoyla sizlere veda etmek isterim. Guardian Gazetesi içindi. Gazeteci olmaya kafa yormaya başlamadan çoook önceydi. Ama dünyayı nasıl algıladığımızla ilgili olarak çok ilgimi çekti. Videodan iç ses: "Bir olaya bir açıdan bakış bir etki doğurur." Başka bir açıdan bakış ise tamamen farklı bir etki doğurur. Ancak resmin tamamına baktığınızda neler olup bittiğini anlayabilirsiniz. The Guradian." Megan Kamerick: Zannımca herkes aynı fikirde ve ancak resmin tümüne baktığımızda daha iyi bir dünyaya ulaşırız. You can share this video by copying this HTML to your clipboard and pasting into your blog or web page. You either have JavaScript turned off or have an old version of the Adobe Flash Player. To view this rating widget you need to get the latest Flash player. If your browser allows only "trusted sites" to execute Javascript, you should add the "googleapis.com" domain to your whitelist to allow our Flash detection to work properly. Got an idea, question, or debate inspired by this talk? Start a TED Conversation. Kadınların hikayelerini nasıl anlatırsınız? Kadınları kadınlara anlattırın. TEDxABQ'da Megan Kamerick medyada kadınların muhabir, kaynak ve editör olarak az yer almasının haberlerin yalnızca bir kısmını anlayabileceğimizi gösterdiğini belirtiyor. Reporter Megan Kamerick fights for well-balanced storytelling in media. Full bio »
<urn:uuid:dac6397d-365d-4cac-86e6-09fe3e8d0a33>
CC-MAIN-2013-20
http://www.ted.com/talks/lang/tr/megan_kamerick_women_should_represent_women_in_media.html
2013-05-23T01:56:15
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368702730377/warc/CC-MAIN-20130516111210-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999961
Latn
3
{"tur_Latn_score": 0.9999611377716064}
adult content
Houston'daki sık sık iş için ve çok sayıda olduğu için aile üyeleri ikamet orada. Ben bu otelde kaldım son altı ay içinde dört kez (en son Mart'ta) ve her zaman daha memnun kaldım. Odalar geniş, yataklar rahat, kahvaltı harika, ve konumu uygun. Ama ben buraya cana yakınlığı nedeniyle geliyor. Orada çalışan herkes resepsiyon görevlileri için yöneticiler çok nazik. Gerçekten kendinizi... Daha fazlası - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Booking.com, Hotels.com, Travelocity, Venere, Expedia, Choice Hotels, Olotels, Priceline, Hotwire, Agoda, HotelsClick ve Tingo ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Sleep Inn & Suites rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:6a01d1d0-cabc-46c2-a032-db5b604bd18e>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g56003-d1440365-Reviews-Sleep_Inn_Suites-Houston_Texas.html
2013-05-23T01:37:14
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368702730377/warc/CC-MAIN-20130516111210-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999879
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9998793601989746}
ads
@ Copyright 2010 OYUN42.com Sitedeki tüm oyunlar yapımcılarına aittir. Sitemizde En güzel En güzel Oyunlar yada Yeni Oyunlar OYUN42.COM içerisinde en güzel oyunlar sizler için derlendi. Ayrıca en güzel oyunlar türkçe oyunlar ve bedava oyunlar oynamanız için hergün itina ile sitemize eklenmektedir. Oyun sitesi olarak hizmet veren www.oyun42.com da eklenmesini istediğiniz oyun yada olursa lütfen bizlerle iletişime geçiniz. Sitemizde En Güzel Oyunlar ve Zeka Oyunları oynama sitesi, Güncel oyunlarımız hakkında bilgi almak için Blogumuzu ziyaret edebilirsiniz. Hepinize iyi oyunlar dileriz.
<urn:uuid:78b0925d-9ba3-4181-97d9-edbc339d785f>
CC-MAIN-2013-20
http://oyun42.com/
2013-05-25T09:56:00
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368705926946/warc/CC-MAIN-20130516120526-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999798
Latn
14
{"tur_Latn_score": 0.9997984766960144}
ads
Enerji, kağıt, ambalaj, perakende, çimento, tekstil ile turizm sektörlerinde faaliyet gösteren ve bünyesinde Lacoste, Burberry gibi dünya markaları barındıran, 5 bin çalışanıyla 3 milyar 200 milyon dolarlık aktif büyüklüğe sahip olan Eren Holding tüm şirketlerinin yönetim birimlerini; İstanbul Uluslararası Finans Merkezi sınırları içindeki en büyük özel gayrimenkul projesi olan Metropol İstanbul'a taşıyor. Projeden toplamda 30 bin metrekare alana sahip bir bina alan Eren Holding, bünyesinde bulunan tüm şirketlerin yönetim birimlerini halen İstanbul Yenibosna'da bulunan merkezlerinden 2015 sonu itibariyle Metropol İstanbul'a taşıyacak. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız.
<urn:uuid:76afe722-3c90-4dfb-b0c1-f348b46ad6c7>
CC-MAIN-2013-20
http://www.varyap.com/tr/46/kurumsal/sirket-profilihtm?m=15
2013-05-25T09:56:22
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368705926946/warc/CC-MAIN-20130516120526-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999499
Latn
38
{"tur_Latn_score": 0.9994989633560181}
finance
(Toz şeytanı sayfasından yönlendirildi) Dalaz, dalas veya toz şeytanı; küçük hortumdur. Meteorolojide PO sembolü ile gösterilir. Diğer büyük hortumlardan farkı başlarken bulutlardan aşağı doğru değil, yerden yukarı doğru uzanması ve bulutlarla bağlantısı olmamasıdır. Genelde sıcak bir yerde birden serin bir rüzgâr esince bu toz hortumları meydana gelir. İnsanlara fazla tehlikesi yoktur. Şu ana kadar bu hortumlar nedeniyle hiç bir insan ölmemiştir. Ancak köylüler bu hortumların tarlaların üstünde oluşmasını istemezler, çünkü toz toprakla beraber taze meyve ve sebzeleri de götürür.
<urn:uuid:12db0c70-e9c9-4b8a-aaa3-8661b2df3c8f>
CC-MAIN-2013-20
http://tr.wikipedia.org/wiki/Toz_%C5%9Feytan%C4%B1
2013-06-19T23:07:28
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999513
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9995130300521851}
ads
puan öpülmek istenen listeye ismini yazdırsın.Gerekli çoğunluk sağlandıktan sonra toplu öpüş yapılacaktır. müdüriyet insan kaynakları nerde? kolidoru devam et solda arzu hanım var onu öpüp kayıt yaptırıyorsunuz yalnız orda mehmet bey'de olabilir aman dikkat. tamam,ben de bu öpme organizasyonu içinde yer alıp müşterileri öpmek istiyordum da.çok saol sayende zevkli sevdiğim bir part time işim olacak rica ederim ne demek yeni işinde başarılar tarife aşağıdaki gibidir sarışın öpme:300 tl esme:250 tl kumral:100 tl öpmelere kdv dahildir. Mutlu son bana kalıyor sanırsam bahşiş niyetine? bunlar alacağınız ücretler efendim ssk+yol+köprü+çeşme+dolgun gögüs pardon maaş da hizmetlerimiz arasındadır. ı-ıh sevmedim resimli diilki anlamadım ben heyecanı yok hem
<urn:uuid:f1f539d3-1a16-440d-ae1d-5a4b48477b29>
CC-MAIN-2013-20
http://www.hocam.com/forum/58626/8/opusme_sekilleri/
2013-06-19T23:15:01
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999443
Latn
24
{"tur_Latn_score": 0.9994427561759949}
ads
|Yazarlar| Özdemir İNCE Emperyalizm Sosyalizm ve Türkiye ÖNÜMDEKİNİ ısırıp arkamdakini teptiğim, kendini beğenmiş, geçimsiz, huysuz bir herif olduğum söylenir ama kimi sayacağımı, kime hayranlık duyup bu hayranlığı dile getireceğimi çok iyi bilirim. Bugün, büyük bir saygı ve hayranlık duyduğum bir insandan, bir bilim adamından ve onun son yapıtından söz edeceğim: Korkut Boratav ve Emperyalizm, Sosyalizm ve Türkiye (Yordam Kitap) adlı kitabı. Korkut Boratav, büyük bilgin Pertev Naili Boratavın oğlu. Ankaradan mahalle komşum. 1935 yılında Konyada doğdu. 1959 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. 1960 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesine maliye asistanı olarak girdi. 1964te aynı fakültede iktisat doktorasını tamamladı. 1964-1966 yıllarında Cambridge Üniversitesinde araştırmalar yaptı. 1972de doçent oldu. 1980de Ankara Üniversitesi Senatosu tarafından profesörlüğe yükseltildi. 1983te Ankara Sıkıyönetim Komutanlığınca 1402 sayılı yasaya göre üniversitedeki görevine son verildi. 1984-1986 yıllarında Zimbabve Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptı. Danıştay kararıyla yeniden Siyasal Bilgiler Fakültesine dönen Korkut Boratav, 2002de emekli oldu. 1997-2003 yılları arasında Cenevrede UNCTAD danışmanlığı yaptı. 1997 yılı Türkiye Bilimler Akademisi Hizmet Ödülü sahibi olan Boratav, 2004-2006 yılları arasında Türk Sosyal Bilimler Derneği Başkanlığını yürüttü. Bağımsız Sosyal Bilimciler grubunun kurucularından ve aktif üyelerindendir. SOSYALİZM DERMAN OLUR MU, OLMAZ MI? Elbette Korkut Boratavın görkemli yapıtını değerlendirecek kıratta biri değilim. Ne haddime! Ancak bu yazıda tanıtmak istediğim son yapıtının adının bile Türkiyede ve dünyada bilim dünyasına esaslı bir meydan okuma olduğunu söyleyebilirim: Emperyalizm, Sosyalizm ve Türkiye. Türkiye sözcüğünü çıkartıp yerine dünya sözcüğünü yazabiliriz. Liberal düşüncenin, ekonominin ve türevlerinin bir tür tiranlık, despotluk, mutlakiyet kurduğu bir dünyada (Türkiyede) bir bilim adamı çıkıp Durun bakalım arkadaşlar, yaşadığımız şu sefil dünyada bu sefilliğin baş sorumlusu olarak emperyalizm diye bir şey var. Liberalizm dediğiniz şey bu emperyalizmin araçlarından biri. Peki bu emperyalizmin yarattığı eşitsizliğin, adaletsizliğin ve sömürünün ürettiği dertlere ve sorunlara sosyalizm derman olamaz mı? diye bir soru soruyor. Peki sosyalizmin ve onun ilham kaynağı Marksizmin pabucu dama atılmadı mı? Atılmadı, atılamaz! Çünkü, sosyalizm ve Marksizm yapısal olarak otomobile benzer. Bir motoru, bir direksiyonu, dört tekeri, kaportası, falanı ve filanı vardır. Modelin değişmesi yapısal ve işlevsel ilkeleri değiştirmez. Sosyal bilimlerde hiçbir şeyin temel olarak modası geçmez. Bir zamanlar bit pazarına düşmüş olan Max Weber günümüz liberallerinin koçluğunu, guruluğunu yapmıyor mu? Berlin Duvarının yıkıldığına, Sovyetik Blokun dağıldığına, blok üyelerinin kapitalizme transfer olmalarına bakmayın siz, emperyalizmin panzehiri sosyalizm ve Marksizm hâlâ delikanlı gibi ayakta, dipdiri. Şair, Bugünle ve yarınla ancak bu yöntemle yüzleşebiliriz! diyor. |21 Kasım 2010|
<urn:uuid:aff26051-004b-4400-928c-6b3f662b3128>
CC-MAIN-2013-20
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/16337301_p.asp
2013-06-19T23:16:00
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.998932
Latn
25
{"tur_Latn_score": 0.998931884765625}
science
3 Gece kaldık, polen ve ilk kez kaldığım kadar iyi. Dinlendirici bir tatil, her şeyden uzaklaşmak için mükemmel. Stuart, harika yerel bilgi ve ipuçlarına size yardımcı olmak için yerel bölge. Konumu ideal ve birçok yerel gözde mekanları ziyaret etmek için iyi bir konum - Buz Pateni Dumfries'i ziyaret etmeye değer!! Tekrar teşekkürler, Phil ve Marie.
<urn:uuid:e0a7ab62-359c-4706-bf62-fd0095fe1ea0>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g1076948-d1494449-Reviews-North_Lodge_B_B-Canonbie_Dumfries_and_Galloway_Scotland.html
2013-06-19T23:07:31
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
1.000003
Latn
1
{"tur_Latn_score": 1.0000030994415283}
ads
Resepsiyon gibi bir düğüne giderken bir gece kaldık. Oda hoş, bahçe manzaralı. Banyo çok güzel, aydınlık ve temiz. Barmen bize fazladan, ama en kısa zamanda onun hata etti sorgulanabilir. Bu otelde yemek yoktu, bu yüzden bu yorumlayamam. Bol miktarda araba park alanları. - Diğer Adı: - Holiday Inn High Wycombe m40, Jct.4 Hotel High Wycombe - Holiday Inn High Wycombe m40, Jct.4 Hotel - Holiday Inn High Wycombe - High Wycombe Holiday Inn - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Booking.com, Hotels.com, Expedia, Travelocity, IHG, Venere, Olotels, Priceline, Agoda ve HotelsClick ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Holiday Inn High Wycombe M40, Jct.4 rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:25dcc919-96ad-4207-af97-f9346a323a68>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g186223-d192591-Reviews-Holiday_Inn_High_Wycombe_M40_Jct_4-High_Wycombe_Buckinghamshire_England.html
2013-06-19T23:21:42
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.997631
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9976314902305603}
ads
Şehrin en iyi ticaret, iyi restoranlar yakın. Otel, yemekler çok iyi, değil, güzel odalar ve biraz kötü temizlik ama yakında metro istasyonu, tarihi merkezi yürüyerek yaklaşık 45 dakika kadar sürebilir. Genel olarak otel iyi yemek ve mükemmel bir konum - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Booking.com, Hotels.com, Expedia, Cheap Tickets, Agoda, Venere, Olotels, Otel, Priceline, HotelsClick ve Tingo ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle SORAT Hotel Ambassador Berlin rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:c5bd66e5-6820-4598-b8de-59975348040f>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g187323-d233863-Reviews-SORAT_Hotel_Ambassador_Berlin-Berlin.html
2013-06-19T23:07:28
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999851
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9998511075973511}
ads
2 Gece için burada kaldı ve personel çok kolay olsa da ben burada tekrar kalmak istiyorum değildir. Bu, SeaWorld yakın değil. Katlar pis! İlk gece olmadan Ayakkabı gibi etrafında yürüdük ve ayaklarımın altına kir neredeyse siyah. Saç da tuvalete yakın katta. İğrenç! burada tekrar kalmak istiyorum değildir. İnternet ya da iyi değil.... kesildi etti. - Diğer Adı: - Motel 6 San Antonio West - Seaworld Hotel - Motel 6 San Antonio West - Seaworld Hotel San Antonio - Motel 6 San Antonio - Rezervasyon Seçenekleri: - TripAdvisor, Booking.com, Cheap Tickets ve Priceline ile iş ortaklığı yapmaktan gurur duyar, bu nedenle Motel 6 San Antonio West - Seaworld rezervasyonlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Her zaman en iyi indirimler ve özel tekliflerle, her ay milyonlarca seyahat edene hem tatil hem de iş seyahatleri için yardımcı oluyoruz.
<urn:uuid:7526eb21-6103-4e9a-9ca2-9862d053ca54>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tripadvisor.com.tr/Hotel_Review-g60956-d244322-Reviews-Motel_6_San_Antonio_West_Seaworld-San_Antonio_Texas.html
2013-06-19T23:08:46
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999374
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9993742108345032}
ads
Bilgilendirme Seminerleri İstatistik Okur-Yazarlığı Programı kapsamında Kurumumuz tarafından üretilen ve yayınlanan istatistikleri yorumlayan ve halka aktaran basın mensuplarına yönelik bilgilendirme seminerleri düzenlenmektedir. TÜİK verilerinin ve açıklamalarının yorumlanması, teknik terimlerin ve kavramların açıklanması, değiştirilen uygulamalar sonucunda izlenecek yöntemler, haber bülteni ile açıklanan çalışmaların amaçları gibi konularda yapılacak sunumlar hazırlanacak, teknik ve teorik açıklamaların ötesinde merak edilen, tartışılan, eleştirilen hususlar ile sıkça sorulan soruların ve cevapların yer aldığı kitapçıklar ile desteklenmektedir. Basın Mensupları Bilgilendirme Semineri Bilgilendirme seminerlerinde; sunumlar TÜİK merkez binasında yapılmakta olup, video-konferans yöntemi ile TÜİK’in bölge müdürlüğünün bulunduğu 25 ilden de eş zamanlı katılım sağlanmaktadır. Bundan sonraki bilgilendirme seminerlerinden haberdar olabilmek için, İletişim Formu'nu doldurabilirsiniz. Seminer fotoğrafları için tıklayınız.
<urn:uuid:c7947cac-c0bf-4e6d-8b35-be67fed905b0>
CC-MAIN-2013-20
http://www.tuik.gov.tr/basinOdasi/bilgilendirme.html
2013-06-19T23:22:48
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-20/segments/1368709805610/warc/CC-MAIN-20130516131005-00002-ip-10-60-113-184.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999756
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9997556805610657}
ads
İKİNCİ YENİ ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ VE BELLİ BAŞLI TEMSİLCİLERİ 1960 öncesinde İkinci Yeni şiir hareketi Garip’e tepki olarak doğmuştur. İlhan Berk, Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ece Ayhan, Ülkü Tamer akımın belli başlı şairlerdir. Oktay Rifat da Perçemli Sokak’ı çıkararak yeni arayışa katılır. İkinci Yeni, garip’in tam tersi bir noktadan yola çıkar, söyleyişteki rahatlığın şiir dilini zorlamayı, anlaşılırlık yerine anlamca kapalılığı, somuta karşılık soyutlamayı getirip halk şiirine sırt çevirir. İkinci Yeniciler için önce biçim gelir. Cemal Süreya “Biçimi önemsiyoruz, bunu da gerekli görüyoruz.” der. İkinci Yeni, Garipçilerin tersine birbirinden çok farklı olan şairlerin tek tek arayış ve sezgileriyle dağınık uçlar vermiş bir şiir akımıdır. Mehmet H. Doğan, bu şiirin doğuşunu Garip şiirinin zamanla yozlaşmış olmasına bağlar. İkinci Yeni Şiirinde Öne Çıkan Temalar Boşluk duygusu, sıkıntı, yalnızlık, yabancılık, yenilmişlik, içe kapanma, bunalım, bezginlik, şüphe, tiksinme İkinci Yeni şiirinde en çok öne çıkan temalardır. İkinci Yeni, kapalı, sezdirmeli üslubu ile halktan, folklordan, türkülerden, tabiat güzelliklerinden uzak bir şiirdir. Bu edebî hareket, II. Dünya Savaşı’nın getirdiği toplumsal yoksulluk ve tek parti yönetiminin dayatmacı politikaları sonucunda bunalan aydının kendisini ifade ediş tarzına uygundur. II. Yeni şairleri kapalı ve kilitli bir dili tercih ederler. Kendi içlerine kapanarak bir dil dünyası kurarlar. Metinler arası ilişkilerle şiirin anlam ve anlatım olanakları çoğaltılır. Bu yoğun şiir dilini çözmek için kültürlü, donanımlı okur kitlesi gerekir. İkinci Yeni Şiirinin Genel Özellikleri: Asım Bezirci, İkinci Yeni şiirini “imgeye kapıları sonunu kadar açarak, edebî sanatlara özgürlük tanımak, sıradanlıktan ayrılmak, halk kültüründen uzaklaşmak, nükteden kaçmak, duyguya ve çağrışıma yaslanmak, olayı atmak, aydın azınlığa seslenmek” diye tanımlar. İKİNCİ YENİ ŞİİRİNİN BAŞLICA ŞAİRLERİ Turgut UYAR (19271985) Turgut Uyar gerek öz gerekse biçim bakımından sürekli değişen, halk şiirinden, divan şiirine geniş bir kültür birikimini değerlendirdi. Kendisi olabilen bir şiiri geliştirdi. Memet Fuat onun şiirini şöyle değerlendirir: “Turgut Uyar’ın soluklu, uzun dizeli, düz yazı görünümlü şiiri, din kitaplarını çağrıştıran havasıyla öyküsünü anlatışıyla, yücelik duygusu veren bir şiirdi. İkinci Yeni akımı içinde imgelerle, kapalı söyleyişlerle anlamı, derinleştirmeye, yoğunlaştırmaya çalışan bir şair olarak yer aldı. Şiiri hep içerikte aradı. Toplumsal sorunlara yönelişi de, şiirinin bütünlüğü içinde hiç yadırganmayan bir görkemlilikte ürünler getirdi.” Cemal SÜREYA (1931 1990) İlk şiirlerinde biçim kaygısı ağır basar. Eski şiirle bağını sesten çok imge yoluyla kurar ve çağrışımlardan yararlanır. Şiiri ince buluşların, duygulanımların, yaşanan gerçekliğin kendine özgü bir söyleyişin toplamıdır. Edip CANSEVER (19281986) Anlatılmayan, anlatılamadan kalan şeyleri bulup çıkarmaya çalıştı şiirinde. Soluklu, uzun şiirlere eğilim duydu. Çağdaş insanın yabancılaşmasını düşünce yanı ağır basan bir anlayışla işledi Divan şiirinden etkiler taşıyan şiirini resim sanatıyla özdeşleştirerek zenginleştirdi. Yaşama tedirginliğinin getirdiği bilinçaltı birikimlerini başarıyla ifade etti. Uzun soluklu şiir serüveninde insanın sıkıntılarını, bunalımlarını gelecekten duyduğu endişeleri büyük bir incelikle dile getirdiği şiirlerinde mitolojiye de yer verdi. En çok da insanın yalnızlığını anlattı şiirlerinde. Ece AYHAN (19312002) İkinci Yeni şiirinde dilin aşırı uçlarında dolaşan kendine özgü yeni bir dil kurmaya çalışan şair Ece Ayhan’dır. Şiiri okuyucuyu şaşırtma ve sarsma anlayışı üzerine kuruludur. Asım Bezirci, Ece Ayhan’ı İkinci Yeni’nin en özgün şairi olarak görür. Sürrealist teknikleri şiire en ciddi biçimde uygulayan şairdir. Sezai KARAKOÇ (1933) www.edebiyol.com Sezai Karakoç, İkinci Yeni’ye has dil ve söylem özelliklerini kullanarak İslam dinini esas alan konulara yöneldi. Onun şiiri İslam’ın geleneksel metinlerinde görülen merkez çevre ilişkisinin üzerine kurulmuştur. İslam mitolojisini kucaklayan Sezai Karakoç şiirinin sağlam bir metafizik zemini vardır. O, şiir dilindeki semboller aracılığıyla geleneği güne ve geleceğe taşır. Şiiri aşk, hürriyet ve yaşam olgularını anlatmaya çalışır. İlhan BERK (1918) Şiirimizin yenileşmeye her zaman açık şairi İlhan Berk 1940’ların başından günümüze her şiir akımının, her şiir hareketinin içinde yer almasına rağmen kendi çizgisini hep korudu: Kapalı, imgeci şiirden eski çağları, mitolojiye, tarihe bir dönüş, kent düşkünlüğü, anlamın yitişi, minyatürlerde eski kitaplarda, izlerini bırakarak dolaşan bu şair oldu. İlhan Berk şairliğini şöyle anlatır: “Şairlik bir çeşit dervişliktir. Yıllarca bir yer altı suyunu, yalnızlığını, unutulmuşluğunu, ezikliğini yaşayacaksın; bunu hiç yaşamamış gibi de alçakgönüllülüğünü elden bırakmayacaksın; yeryüzüne çıkma özlemini yitirmeden dayanacaksın; sonra bir gün, gün ışığını gördüğünde asıl da bu zaman bir kıyıya çekilip bakmasını bileceksin.”
<urn:uuid:c19b3326-6eee-43a8-915e-92c97542a635>
CC-MAIN-2013-48
http://edebiyol.com/ikinci-yeni-siiri-ve-sairleri.html
2013-12-05T17:16:51
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163046950/warc/CC-MAIN-20131204131726-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999421
Latn
45
{"tur_Latn_score": 0.9994208812713623}
culture
Tüm dünyada Özgür Yazılım’ın bayraktarlığını yapan GNU, 27 Eylül 2013 itibari ile 30 yılı devirmiş oldu. Konuşmacılar: İzlem Gözükeleş, Mustafa Akgül Tarih: 27 Eylül 2013 Cuma Saat: 18.30 Yer: Elektrik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Ihlamur Sk. No:10 Kızılay/Ankara GNU, çekirdeği, sistem araçlarını, açıcılarını, kütüphanelerini ve son kullanıcı yazılımlarını içeren bir işletim sistemidir. İsminin açılımı “GNU’s Not Unix” (GNU Unix değildir) dir. Bu ismi almasındaki sebep de tasarımının Unix’e benzerken kendisinin özgür yazılım olması ve herhangi bir UNIX kodunu içermemesidir. GNU işletim sistemi planı 1983 Eylül’ünde Richard Stallman tarafından duyurulmuş, 1984 Ocak ayında işleyişe başlamıştır. 2006 itibarıyla GNU hâlâ etkin olarak gelişmektedir. GNU’nun geliştirilmesi GNU Tasarısı tarafından gerçekleştirilmektedir ve bu tasarı altında birçok GNU belgeleri ve yazılımları bulunur. Özgür Yazılım, kullanıcıların yazılımı çalıştırma, kopyalama, dağıtma, üzerinde çalışma, değiştirme ve daha da iyileştirme özgürlüğüne atıf yapar. Kullanıcılar tüm bu özgürlüklere sahipse, o zaman bu program özgür yazılımdır [Stallman, R.M., 2009, s.51-52] Özgürlük 0 : Herhangi bir amaçla programı çalıştırma özgürlüğü. Özgürlük 1: Programın nasıl çalıştığı üzerine çalışma ve yazılımı ihtiyaçlara göre uyarlama özgürlüğü (Kaynak koduna erişebilmek, bunun için bir ön şarttır). Özgürlük 2: Komşumuza yardım etmenizi sağlayacak şekilde kopyaları yeniden dağıtabilme özgürlüğü Özgürlük 3: Programı daha da geliştirilebilme ve elde ettiğiniz yazılımı toplumun faydalanabilmesi için herkesle paylaşabilme özgürlüğü (Kaynak koduna erişebilmek, bunun için bir ön şarttır). Bu felsefenin kurucusu olan Özgür Yazılım Vakfı (Free Software Foundation – FSF) tarafından duyurulan Genel Kamu Lisansı (GNU General Public License – GPL) en yaygın özgür yazılım lisans modellerinden biridir. Günümüzde GNU GPL, GNU FDL, Creative Commons, LGPL, AGPL, Mozilla, BSD vb. özgür yazılım lisans modelleri ile geniş bir yazılım çeşitliliği ve paylaşım oluşmuş durumdadır. Özgür Yazılım gerek bilgisayar yazılımlarının ve içeriklerinin daha hızlı ve özgürce gelişmesine gerekse bu kavramların ve ürünlerin tüm kamuoyuna hızlı ve etkin bir şekilde dağılmasına ve paylaşılmasına olanak vermektedir. Sonuçta, yazılım bir insan ürünüdür. Bir kişinin, bir ekibin ya da bir kurumun bilgi, emek ve katkısı ile ortaya çıkmış bu eserlerin hem hukuki haklarının korunması hem de özgürce paylaşılabilmesi Özgür Yazılım lisansları ile sağlanabilmektedir. Bilgi teknolojilerinin hayatımızı şekillendirdiği çağımızda, özgür yazılım felsefesi, ürünleri ve lisansları, toplumun bu olanaklardan en fazla yararlanmasının da önünü açmaktadır. Özellikle İnternet’in dünyayı küçültmesi ve küresel bir topluma giderken, bilginin daha fazla katılımla büyüyeceği, insanlığın ortak aklını geliştireceği gerçeği doğrultusunda, hukuk sisteminin de bu konuda kendini gözden geçirmesi gerektiği açıktır. [1] Richard M. Stallman, 2009. Özgür Yazılım, Özgür Toplum, Richard M. Stallman’ın Seçme Yazıları. İngilizce aslından çevirenler: Serkan Çapkan, İzlem Gözükeleş, Tahir Emre Kalaycı, Çiğdem Özşar, Birkan Sarıfakıoğlu, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, Ankara.
<urn:uuid:4994c6ca-d757-47a1-a9e8-14f2045f4908>
CC-MAIN-2013-48
http://gunluk.lkd.org.tr/?281
2013-12-05T17:16:50
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163046950/warc/CC-MAIN-20131204131726-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999179
Latn
538
{"tur_Latn_score": 0.9991790056228638}
ads
Balyoz davasının 93'üncü duruşmasına dondurma ve kurabiye yasağı damga vurdu. Önceki duruşmada sanık yakınları kafeteryadan aldıkları dondurma ve kurabiyeleri sanıklara doğru attı. Uyarı yapan jandarma ile sanık yakınları arasında tartışma yaşandı. Dün ise kafeteryadan, 200 adedi geçen dondurma satışı yapıldığı belirtilerek dondurma ve kurabiye satışı durduruldu. AVUKATLAR GELMEDİ Silivri Cezaevi'ndeki salonda görülen duruşmaya sanık avukatları 'Delillerin değerlendirilmeden, savcının esas hakkındaki görüşünü açıkladığını ve tanık dinleme taleplerinin kabul edilmediğini' belirtip, katılmadı. Avukat Haluk Pekşen, iddianamenin 'fıkra gibi' olduğunu öne sürdü. Pekşen'in özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, ''Kamu davası açıldığında mahkemeler arasında fark yoktur. Biz ihtisas mahkemesiyiz'' diyerek tepki gösterdi. Pekşen ise ''Biz de işlemeniz için taleplerde bulunuyoruz'' diye konuştu. Diken, bunun üzerine 'Müvekkilinizin hukuki durumuyla ilgilenin, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla değil'' dedi. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan, bir gazetedeki, ''AİHM'in başvuru dilekçesini kabul etmediği'' haberine itiraz ederek kararda, yargılamanın evrensel hukuk kriterlerine uyulmadığını gösteren hükümlerin mevcut olduğunu söyledi.
<urn:uuid:17f86dc8-bc41-446a-9c28-47b9d3c9fbca>
CC-MAIN-2013-48
http://www.aksam.com.tr/guncel/balyoz-saniklarina-dondurma-yasagi/haber-114301
2013-12-05T17:07:08
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163046950/warc/CC-MAIN-20131204131726-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999826
Latn
32
{"tur_Latn_score": 0.9998262524604797}
legal
| | E-terapi Nedir? E-terapi Hakkında Genel Bilgiler E-terapi Nedir? E-terapi Hakkında Genel Bilgiler Online terapi, psikoterapinin yeni bir türüdür fakat bu psikoterapinin online ortamda yapılan şekli anlamına da gelmemektedir. Bu şekilde bir tanımlama, bu yeni terapi şeklinin zenginliğini ve ona özgü olan niteliklerini indirgeyen basit bir bakış açısıdır. Online terapi, danışanın yaşamında değişiklik yapmasına yardım etmek için dilin zenginliğini kullanmaktadır. Dil, ister yazılı ister sözel şekilde olsun iletişimin ana öğesidir. Kimileri, iletişimin en iyi sadece sözel şekilde gerçekleştiğini iddia etse de (bu düşünceye göre psikoterapi sadece sözel diyaloglarla gerçekleşmelidir), bu iddiayı destekleyecek ampirik kanıtlar yeterli değildir. Psikoterapinin etkili olabilmesi için (ne şekilde olduğu önemli değildir), iletişim kurulması gerekmektedir ve danışanla terapist arasında da bir ilişki kurulmuş olmalıdır. Online terapiyle ilgili hiçbir şey, bu iki özelliğin gerçekleşmesine engel değildir. Online terapi, profesyonel ruh sağlığı hizmetlerine başvurmayı düşünmeyen insanların büyük bir kısmına ulaşmaktadır. Herkesin hayatında değişiklik yapması için geleneksek psikoterapinin uygun olduğu görüşü artık geçerliliğini kaybetmeye başlamıştır. U.S. Surgeon Generals Report on Mental Healthe (1999) göre teşhis edilebilir ruhsal bozuklukları olan insanların büyük bir kısmı profesyonel bir tedaviye başvurmamaktadırlar. Online terapi, gizlilik konusuyla ilgilenen birçok kişiye ulaşabilecek önemli bir şekil önermektedir. Online terapi, geleneksel yüz yüze gerçekleşen terapiye oranla daha güvenli, gizli ve özeldir. E-terapinin kendi has özellikleri sayesinde, terapötik değişim isimsiz veya takma isimlerin kullanıldığı bir kontekste gerçekleşebilmektedir. Bu durum, gerçek hayattakinden daha yüksek seviyede bir güvenliği ve gizliliği beraberinde getirmektedir. Şimdiye kadar çalıştığım çoğu klinikte gizliliğin çeşitli şekillerde ihlal edildiğine şahit oldum; ince duvarlar, açık kapılar, terapistler yemeğe çıktığında veya ara verdiğinde masalarında açık bırakılan dosyalar, kilitlenmeyen veya görüntülenmeyen odalarda saklanan dosyalar gibi. Online terapide, gizliliğin ihlal edildiği bu tip durumlar konusunda endişelenmenize gerek yoktur çünkü online terapide kimliğiniz ile bilgiler istenmemektedir. Sonuç olarak terapi, demografik bilgilerden ziyade, kişilerdeki değişim ile ilgilenmektedir. Online terapi, geleneksel psikoterapiden değişimin çok daha güçlü ve çabuk bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayabilir. Ayrıca daha önceden de belirtildiği gibi, online terapideki kişiler, varmak istedikleri noktaya daha hızlı bir şekilde gelebilmektedirler ve kendilerini terapiye getiren ve az derecede önemli olan konulardan bahsederek seans zamanını harcamamaktadırlar. Yüz yüze gerçekleşen terapilerde, kişinin teşhisi veya bozukluğu üzerinde hiç bir etkisi olmayan konular üzerinde konuşularak bütün bir seans geçirilebilmektedir. Ödeme, randevuların ayarlanması, kağıt üzerinde not tutma gibi terapi dışı konular da uzmanın zamanının büyük bir kısmını alabilmektedir. Bu konuların bir kısmı online terapi için de geçerli olmakla birlikte, yüz yüze gerçekleşen terapide olduğundan daha az sayıdadır ve kapsamı daha daraltılmıştır. Online Terapi Ne Değildir? Online terapi, doğru bir şekilde uygulandığında ve belirli konulara gereken hassasiyet gösterildiği takdirde, yasalara aykırı değildir. Online terapi, psikoterapi olmadığı için psikoterapiyle ilgili yasalar otomatik olarak online terapiye uygulanamamaktadır. Online terapi özünde mesafeler arası terapi anlamına gelmemektedir. Online terapiyle ilgili hiçbir özellik, bunun belirli bir mesafeden yapılması gerektiğini veya sadece mesafeler arasında olduğunda etkili olacağını göstermemektedir. Online terapinin kullanımını destekleyen araştırmaların olmadığı yönünde düşünceler vardır. Bazı uzmanlara göre online terapinin etkililiğini veya kullanımını destekleyen çok az araştırma vardır. Buna karşın yapılan araştırmalar vardır fakat bu araştırmaların büyük bir kısmı tek bir vaka çalışmasına aittir veya kongrelerde sunulmaktadır. Akademik çevrede yer edinmeye çalışan yeni tedaviler; öncelikle en basite indirgenmiş çalışmalarla başlamaktadırlar ve zamanla daha geniş kapsamlı, detaylı ve daha iyi miktardaki ödeneklerle yapılan çalışmalara devam etmektedirler. Örneğin, geçen sene İngiltere'de yeme bozuklukları ile ilgili yapılan kongrede, araştırmacılar online terapi kullanmanın, hiç bir tedaviye başvurmamaktan veya bir destek grubundan daha etkili olduğunu göstermişlerdir fakat bu çalışma yayınlanmadığı için çok az kişi bunu bilmektedir. Online terapi kendi başına iyileştirici değildir veya herkesin problemlerine cevap vermez. Ve kimse de öyle olması gerektiğini önermemektedir. Kimileri, online terapinin danışanları geleneksel psikoterapiden uzaklaştırdığını iddia etmektedir. Halbuki e-terapi, psikoterapinin hizmetlerini artırabilmektedir çünkü yüz yüze bir terapistle görüşmeyi hiçbir zaman düşünmemiş olan kişiler, online terapiyi deneyebilirler ve böylece bu kişilere de ulaşılmış olur. Online terapiyi, devam etmekte olan psikoterapiyle birlikte yürütmek, veya terapi son bulduğu veya danışan başka bir yere taşındığı zaman kullanmak, birçok insana değişik şekillerde yardımcı olabilir. E terapi, kişilere hayatlarındaki problemlerini çözme konusunda yardımcı olabilmek için Internetin imkanlarından faydalanılarak kullanılan yeni bir yöntemdir. Teriminde terapi kelimesi geçmesine rağmen, literatürdeki yaygın görüşe göre, yapılan terapi veya psikolojik danışmanlık değildir çünkü ruhsal bozuklukları teşhis etmeyi ve tedavi etmeyi amaçlamaz. Bu yöntem daha çok “coaching” e yakındır. E terapinin hiçbir zaman yüz yüze terapinin yerini tutamayacağı fakat çeşitli nedenlerle yüz yüze terapiye gitme imkanı olmayan kişilere yardımcı olduğu belirtilmektedir. Psikoloji alanında hiç bir şey yüz yüze iletişimin yerini alamasa da, teknoloji psikologların ve danışanlarının kendilerini rahat hissetmelerini sağlayacak yeni iletişim araçları sunmaktadır ve insanlara her geçen gün daha da hızla erişilebilen iletişim kanalları sağlamaktadır Bu iletişim kanallarından bir tanesi telesağlıktır. Nickelsonun tanımına göre telesağlık; mesafeler arası, sağlık ile ilgili değerlendirmelere, teşhis, müdahale, danışmanlık, süpervizyon, eğitim ve bilgiye erişilmesini sağlayan telekomünikasyon ve enformasyon teknolojisinin kullanılması anlamına gelmektedir. Bundan bir sonraki adım ise klinik psikolojide Internet ve ilgili medya kanallarının kullanıldığı E-terapi dir. E-terapideki temel düşünce; bir birey ile uzman arasında Internetin gücü ve rahatlığı kullanılarak, simultane (senkronize) ve asenkronize iletişim sağlamaktır. Simultane terapide iki veya daha fazla kullanıcı simultane iletişim kurmaktadır. Danışan ve terapist bilgisayarlarının karşısına aynı anda oturmakta ve karşılıklı etkileşimde bulunmaktadırlar. Asenkronize terapide sırasında kurulan iletişim ise simultane değildir. Diğer bir ifadeyle, etkileşim aynı anda meydana gelmemektedir. E-terapinin uygulama alanları üçe ayrılmaktadır: 1) Bireysel telepsikoterapi 2) Self-help (kendi kendine yardım amaçlı) terapi 3) Online self-help grupları Ruh sağlığı alanında kullanılan çeşitli e-terapi araçları bulunmaktadır: 1) E-posta: E posta en sıklıkla tercih edilen yöntemdir çünkü kişilerin aynı anda online olmaları gerekmez. İşleri yoğun olan ve kendilerini yazarak ifade etmeyi tercih eden kişiler için uygundur. Ayrıca, kişilere daha önce yazılanlara bakma, tekrar gözden geçirme imkanı verir. Fakat güvenlik açısından problemli olabilir. E- terapide e-postanın kullanımı genellikle iki türlüdür; tek mektupluk öneri veya mesaj panosuna bırakılan tek cevap veya e-mail aracılığı ile devamlı danışmanlık. Tek mektupluk öneri şeklinde, danışan kişiler kimlik bilgilerini gizleyebilir veya açılayabilirler. Terapistin vereceği cevabın uzunluğu ve derinliği, terapistin yazdıklarında referans belirtmesinin gerekli olup olmadığı, terapist ve danışan arasındaki iletişimin daha sonra nasıl devam edeceği konusunda belirlenmiş standartlar yoktur. Genellikle, terapist ve danışan arasında konuşulanlar saklı kalır fakat bazı sitelerde benzer sorunu yaşayan kişilere yardımcı olunabilmesi amacıyla sorular ve cevaplar bir panoda, danışanın izniyle gösterilebilir. Tek mektupluk öneriyi sunan kişilerin kimler olduğu araştırıldığında, profesyonel olan ve olmayan bir çok kişinin bu işi yaptığı görülmüştür. (doktorlar, hemşireler, din adamları, psikologlar, vs.). Genellikle çoğu sitede öneriyi sunan kişinin kimliği, eğitimi, ne süredir bu işi yaptığı gibi bilgilere yer verilmektedir. Diğer e-posta ile terapi şekli ise, danışanın ve terapistin karşılıkları e-postalar aracılığı ile iletişim kurmasıdır. E-posta sayısının ve sıklığının nasıl olacağı konusunda belirlenmiş bir standart yoktur. Bazı terapistler, her gün, bazıları günde birden fazla, veya haftada bir veya haftada birkaç kez şeklinde uygulama yapmaktadır. Posta sıklığı ve sayısı terapi başlamadan önce terapist ve danışan tarafından belirlenir. 2) Chat:Terapistten anında yanıt bekleyen kişiler için uygun bir yöntemdir. Ancak, terapist süre üzerinden ücret alıyorsa ekonomik açıdan uygun olmayabilir. 3) Web mesaj sistemleri : Giderek daha fazla tercih edilir hale gelmektedirler çünkü güvenlik sistemleri güçlüdür. 4) Video konferans: Bir çok terapist en ideal yöntemin video konferans sistemi olduğunu düşünmektedir çünkü terapist danışanı, danışan terapisti görebilir, dolayısıyla yazılı yöntemlerdeki birbirini yanlış anlama riski bu yöntemle azalmaktadır. Fakat bu yöntemdeki problem ise Internet video teknolojisinin henüz yeterince gelişmiş olmamasıdır. Online Psikoterapötik Müdahalelerin Potansiyel Riskleri ve Faydaları Ruh sağlığı uzmanlarının, online terapötik müdahalelerin taşıdığı olası risk faktörleriyle ilgili olarak danışanlarını bilgilendirmek gibi etik bir zorunlulukları vardır. Potansiyel Risk Faktörleri 1) Görsel ve İşitsel İpuçlarının Kaybı Görsel ve işitsel ip uçlarının olmaması, Internet kullanarak psikolojik müdahalelerde bulunan ruh sağlığı uzmanları için çeşitli sorunlar yaratabilmektedir. a) Müdahalelerin Teorik Temeli: Yüz yüze gerçekleşen terapötik iletişimden elde edilen terapötik değişimle ilgili teoriler, metine dayalı iletişime uygulanamayabilir. Bu yüzden online metine dayalı müdahalelerde bulunmadan önce, Internet kullanımına uygun olarak terapötik değişimi sağlayacak yeni modeller gerekmektedir. b) Teşhis: Metine dayalı iletişim, ruh sağlığı uzmanlarının uygun bir teşhiste bulunma becerilerini sınırlamaktadır. Danışanı doğru bir şekilde teşhis etme becerisi olmadan, dolayısıyla uygun bir tedavi planı geliştirmek de mümkün olmayacaktır. c) Kimlik: Metine dayalı iletişim; ruh sağlığı uzmanlarının, danışanın kimliğini belirlemesini de zorlaştırmaktadır. Internet üzerinde kimliğin belirlenmesi konusunda yaşanan zorluk; ebeveynlerin izni olmadan başvuran ufak yaştaki danışanlar ve intihar girişimi, cinayet, çocuk istismarı, eşini dövme gibi kriz durumları söz konusu olduğunda önemli bir hale gelmektedir. d) Yanlış anlama/anlaşılma: Yüz yüze iletişim sırasında ifade edilen kelimelere bir zemin oluşturan görsel ve işitsel ip uçları, metine dayalı iletişimde var olmadığı için, yanlış anlama/anlaşılma ihtimali daha da artmaktadır. E-terapinin eksileri arasında sıklıkla belirtilen bir faktör olan kişiler arası iletişim kalitesinin düşüklüğü ve bunun yol açabileceği duygusal anlamda uzaklık konusunda araştırma yapan Walther and Burgoon (1992), danışanların geleneksel terapi ve e-terapi arasındaki duygusal deneyimlerinin farkının az olduğunu ve farkın zaman içinde giderek azaldığını bulmuşlardır. Colon (1996) iletişimin tamamen bilgisayarlar arasında yapıldığı grup çalışmasında, kişilerin kolaylıkla birbirlerine karşı gerçek duygular beslediğini bulmuştur. Ayrıca, Fenichel yazılı metinin, duygu ifade sınırlamalarını azaltmak için deneyimli kullanıcıların bir çok yöntem geliştirdiğinden bahsetmektedir. Renk seçimi, büyük ve küçük harfler arasındaki geçişler, sık kullanılan gülen surat ve asık surat işaretleri bunlardan bazılarıdır. Bunlara ek olarak, fotoğraf ve şiirlerin gönderilmesi, kişisel web sayfaları, kişilerin kendilerini doğru bir şekilde ifade imkanını arttırmaktadır. 2) Gizlilik Internet üzerinde gizliliği sağlamak, yüz yüze ilişkilerde olduğundan daha zordur. Gizliliğin sağlanmasıyla ilgili olarak çeşitli riskler ortaya çıkmaktadır: • Internette iletimin sağlanması için bilgiler elektronik olarak kopyalanmaktadır ve bu durum birçok noktada bilgilerin ele geçirilme ihtimalini beraberinde getirmektedir. • Terapistin, danışanla olan iletişiminin diğer kişiler tarafından okunmamasını sağlayacak güvenlik önlemlerini alması gerekmektedir (örn: dosyaların şifreyle korunması). Ayrıca hard-diskten kaynaklanabilecek dosya kayıplarını önlemek için dosyaların sık sık ve düzenli olarak yedekleme işleminden geçirilmesi gerekmektedir. • Danışan da, terapistle olan yazışmalarının gizliliğini korumak amacıyla çeşitli önlemler almak durumundadır. 3) Kriz Durumlarında Müdahale Birçok ruh sağlığı uzmanı, risk taşıyan durumların değerlendirilmesi ve intihar girişimlerine uygun müdahalelerde bulunulması gibi alanlarda Internet üzerinden gerçekleşen terapilerin yeterli olmayacağını düşünmektedir. Danışmanlar danışanlarını gözlemleyemedikleri için, izlenimleri sadece sözel ifadelerle sınırlı kalmaktadır. Dolayısıyla riskli durumların değerlendirilmesi çok sınırlı ve geçersiz olacaktır. Ayrıca, Internet ortamında kaçış kolay olduğu için ve dolaylı yoldan iletişim sağlandığı için, tehlikeli durumda olan ve acil yardıma ihtiyacı olabilecek bir danışanın takip edilmesinin, hastaneye yatırılmasının veya tedavi edilmesinin de mümkün olamayacağına dair düşünceler vardır. Fakat bu görüşe karşı çıkıp, intihar girişiminde bulunabilecek ve diğer kriz durumundaki kişiler için, online danışmanlığın ve desteğin etkili olacağını savunanlar da vardır. Bu görüşe göre; Internet ortamında kimlik açıklama zorunluluğu olmadığı için ve kişiler yazı yazarak kendilerini ifade etme fırsatına sahip oldukları için, kendileri hakkındaki kişisel bilgileri daha derinlemesine ve daha hızlı bir şekilde verebilmektedirler. Dolayısıyla itirafların zamanlamasının ve derinliğinin çok önemli olduğu acil durumlarda, görünmezliğin beraberinde getirdiği dezavantajlar, avantaj haline gelebilmektedir. Online destek gruplarının, stres, tıbbi rahatsızlıklar, depresyon, ilişkisel problemler ve diğer kişisel sorunları olan kişiler üzerinde önemli bir etkisinin olduğu bilinmektedir. Örneğin İsrailde online kriz hizmeti veren SAHARa göre online verilen yardım ve destek sonucu, intihar etkili bir şekilde önlenebilmekte ve kriz anında kişilere yardım edilebilmektedir. 4) Yetersiz Araştırma Online terapinin etkinliğiyle ilgili olarak şu ana kadar çok az sayıda araştırma yapılmıştır. Potansiyel Faydaları 1) Görüntüleme (Screening) Ruh sağlığı uzmanlarıyla online iletişim kurulması sayesinde, ruh sağlığı hizmetlerinden faydalanabilecek kişilere bu hizmetler etkili bir şekilde tanıtılabilir. 2) Klinik Olmayan Sorunların Tedavisi Internet, klinik sorunları olmayan ve psikolojik danışmanlıktan faydalanamayacak olan kişiler için uygun bir ortam oluşturabilir. Normal sayılabilecek sorunları olan birçok insan psikolojik danışmanlık almaktan fayda görebilirler ama etiketlenme ve maliyet yüzünden veya bunun kendileri için uygun olmayacağını düşündüklerinden, geleneksel terapi için başvurmayabilirler. Internet, bu kişilere sorunlarıyla ilgili uygun ve özel yollar sunabilir. 3) Online İletişime Özgü Avantajlar Internet üzerinde gerçekleşen ve yazılı metine dayalı olan terapinin, kişisel terapiden farklı olarak çeşitli avantajları vardır: • Asenkronize İletişim: E-mail şeklinde kurulan iletişimim asenkronize bir özelliği olduğu için, hem danışan hem de terapist konuştukları konular üzerinde daha fazla düşünme fırsatına sahip olurlar ve dolayısıyla da iletişimler daha netlik kazanıyor ve müdahaleler daha dikkatli seçilebiliyor. • Derinlemesine Konuşma: İnsanlar bilgisayar karşısında, bir insanla karşı karşıya olduklarından daha fazla kendilerinden bahsedebiliyorlar. Kendileri hakkında bu şekilde daha derinlemesine bilgi vermeleri, terapötik sürecin de daha iyi işlemesini sağlayabilir. 4) Destek Grupları Internet, çeşitli rahatsızlıkları veya engelleri nedeniyle kişiler arası gruplara katılamayan kişilere destek grupları sağlayabilmektedir. 5) Ev Ödevlerini Takip Etme Internet kullanımı sayesinde, günlük davranışların kaydını tutma veya danışanın belirli bir olay veya kişi hakkındaki yorumlarını yazma gibi danışana verilen ev ödevleri daha kolay takip edilebilir. Ayrıca online terapi, yüz yüze gerçekleşen terapiye ek olarak uygulandığında da çeşitli faydaları olabilmektedir. Örneğin, Internet kullanımı, yüz yüze görüşmelerde konuşulan konuların derinliğini artırabilir. Danışan Internet ortamında konuşurken, seansta görüşülmeyen konulara değinebilir ve bu sayede terapist, seans öncesi bu konular üzerinde daha fazla düşünme ve seans için daha iyi düşünülmüş tedavi planları geliştirme fırsatı yakalayabilir. Bunun yanı sıra, seanslara ek olarak Internetin kullanılması, seansların sona erdirilmesi sürecinde danışanlara kolaylık sağlamaktadır. Yüz yüze görüşme sıklığı kademeli olarak azaltılırken, Internet aracılığıyla iletişim kurma seansların yerini alabilir. E-TERAPİ ve ETİK E terapide dikkat edilmesi gereken etik ilkeler nelerdir? E-terapi konusundaki en önemli sorunlardan bir tanesi, bu hizmeti sunan kişilerin ehliyetlerinin denetlenememesidir. Internet üzerinde denetim sınırlı olduğundan, profesyonel olmayan bir çok kişi bu işi yapabilmektedir. Dolayısıyla, Internet üzerinden hizmet almak isteyen kişilerin doğru kişileri seçebilmesi zor olmaktadır. E-terapi yeni gelişen bir yöntem olduğundan, geleneksel yöntemlerle eğitilmiş kişilerin e-terapi konusunda eğitilmeleri gerekmektedir. Yüz yüze görüşmelerdeki bilgi zenginliği e terapide olmayabilir ve terapistler danışanın sorununu olduğundan daha ciddi veya daha hafif görebilirler. Veya danışanlar terapistten gelen bir mektubu okurken yalnız olduklarından, kendileri ile ilgili yorumları kabullenmekte zorlanabilirler. Terapistin, e-terapinin ortaya çıkarabileceği bu tür farklı dinamiklerin farkında olması ve gerekli önlemleri alması gerekmektedir. The National Career Development Association Etik Komitesi Internet üzerinden danışmanlık verirken dikkat edilmesi gereken bazı etik kurallar listesi hazırlanmıştır. • Danışan kişiye, hizmet sunanın eğitimi, deneyimi, yardımın sınırları, gizliliğin limitleri, konuşulanların veya yazılanların ne kadar süre ile saklanacağı, hangi durumlarda telefon ile kontak kurulabileceği ile gerektiği ile ilgili bilgilerin aktarılması • Kriz anında danışanın yerel bir profesyonele yönlendirilmesi • E- terapinin kişiye uygun olup olmadığına dair bir değerlendirmenin yapılması • Hizmet veren kişi ile ilgili güncel bilgilerin web sitesine olması • Diğer sitelerden alınan bilgilerin güvenilirliğinin teyit edilmesi • Yerel kültür özelliklerden, koşullardan haberdar olma gerekliliği • Eğer danışan kişi e-terapiden yarar görmüyorsa, gerekli telefon kontağının kurulması veya başka profesyonellere yönlendirme yapılması • Danışan kişiye, terapistin veya hizmet veren kişinin bilgilerinin doğruluğunu kontrol edebileceği bir Internet adresi veya e-posta adresi verilmesi. "Sponsorlu Bağlantılar" "Sponsorlu Bağlantılar"
<urn:uuid:fc0c017a-c36e-4f66-b245-cb7e5e6b234f>
CC-MAIN-2013-48
http://www.ezberim.biz/psikoloji-psikiyatri-ruh-ve-sinir-hastaliklari/186746-e-terapi-nedir-e-terapi-hakkinda/
2013-12-05T17:18:25
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163046950/warc/CC-MAIN-20131204131726-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99989
Latn
35
{"tur_Latn_score": 0.999889612197876}
ads
Varus, yay kullanmadaki rakipsiz becerisinden ve sorgulanamaz onurundan dolayı, kutsal bir Ionia tapınağının koruyucusu olarak seçilmişti. Tapınak, Ionia Yaşlılarının, adayı karanlığa boğacak kadar güçlü olduğundan korktuğu, eski çağlardan kalma bir kötülük çukurunu kontrol altına almak için yapılmıştı. Varus konumundan gurur duyuyordu; çünkü ancak en rakipsiz Ionia savaşçıları bu göreve seçilirdi. Ailesiyle birlikte tapınak yakınındaki bir köyde yaşıyor, disiplinli ve rutine binmiş sakin bir hayat sürüyordu. Derken bir gün Noxus kuvvetleri Ionia'yı işgal etti. Hücum kıtaları arkalarında sadece ölüm ve yıkım bırakıyordu. Tapınak da yollarının üstündeydi. Varus bir karar vermek zorunda kaldı. Tapınağı korumaya şerefi üstüne yemin etmişti; ama o olmadan köyünün bir avuç sakini, gelen savaş makinesine neredeyse hiç karşı koyamayacaktı. Ciddiyetle, koruyucu olarak görevini yapmayı seçti. Kötülüğün kaçmasına izin verilemezdi. O gün, okları, tapınağı ondan almaya çalışan birlikleri paramparça etti. Ama köye döndüğünde, geriye sadece dumanı tüten bir mezarlık kalmış olduğunu gördü. Ailesinin ölülerini gördüğünde hissettiği pişmanlık ezici bir kedere, sonra da yakıcı bir nefrete dönüştü. Noxus'lu işgalcileri bir bir öldürmeye yemin etti; ama önce daha da güçlenmeliydi. Korumak için her şeyini feda ettiği yere döndü. Kötülük çukuru onu, alevin mumu erittiği gibi bitirecekti, ama nefret ettiği gücü, Varus tükenene kadar içinde yanmaya devam edecekti. Bu yolun dönüşü yoktu. Kararlılıkla kendisini kara alevlere feda etti. Kötücül enerjinin ve onunla birlikte yıkım vaadinin derisine işlediğini hissetti. Tapınaktan çıkıp, işgalle ilgisi olan tüm Noxus'luları aramaya başladı. Bu dehşetli görev, sonunda onu işgalin League of Legends'a (Efsaneler Ligi) katılmış olan en şöhretli sorumlularına götürdü. ''Ok kısa ömürlüdür ama ne yönünden sapar, ne de amacından. '' -- Varus
<urn:uuid:280c5d90-ebd9-4b51-8977-edc2706df6c4>
CC-MAIN-2013-48
http://www.leagueoflegendscounter.com/champion/varus
2013-12-05T17:04:35
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163046950/warc/CC-MAIN-20131204131726-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999896
Latn
9
{"tur_Latn_score": 0.9998964071273804}
history
kalan karakter 460 kesinlikle h) başka şıkkın olma olasılığı bile yok siz kendinizi ne sanıyosunuz ben bu yorumu yaparken çok gülüyorum çünkü resminiz çokkk komikkkkkkkkkkkkkkkkkk çokkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk güldümmmmm ve ben bu yorumu okuldan yapıyorumcevapla 24.01.2013 11:08 ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan SABAH veya sabah.com.tr hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
<urn:uuid:edaef061-f1ce-4a19-8e60-e70166b4e1f8>
CC-MAIN-2013-48
http://www.sabah.com.tr/multimedya/galeri/yasam/gulmekten-olduren-yorumlar-523238154955
2013-12-05T17:06:53
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163046950/warc/CC-MAIN-20131204131726-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.995503
Latn
4
{"tur_Latn_score": 0.9955030679702759}
adult content
İbrahim Saraçoğlu Maydonoz Suyu Bu değerli ve ucuz şifa deposunu yemeklerimizden, salatalarımızdan eksik etmeyelim. ŞİFASINormal kullanımda her hangi bir yan etkisi bulunmayan maydanoz, uzun süreli olarak kaynatılarak zayıflama amacıyla kullanılmamalıdır. Bu uygulama böbreklerde tahriş yapabilir.İştah açıcı: Maydanoz yemeklerde, salatalarda yenirse veya kaynatılarak suyu içilirse iştah açıcı özelliği vardır. Göz rahatsızlığında: A vitaminini çokça ihtiva ettiğinden, gözün görme gücünü artırır. Pansuman yapıldığı takdirde gözdeki iltihaplanmaları önler, göz yanmalarını geçirir. Rendelenmiş havuçla beraber maydanoz salatası sirke dökülerek yenirse, göze hayli kuvvet verir.Anne sütünü artırır: Maydanoz yenmeye devam edilirse, anne sütünü artırır.Sindirimi kolaylaştırır: Maydanoz salata olarak yenir veya kaynatılıp yemekten sonra içilirse hazmı kolaylaştırır. Ayrıca vücuttaki zehirle maddeleri dışarı atar, terletir, idrar söktürür, bacaklarda biriken suları dışarı atar. Böbrek taşlarını düşürür: Maydanoz kaynatılıp suyu süzülür. Elde edilen suyuna limon sıkılarak aç karnına içilir. Akne tedavisi: Maydanoz kaynatılarak suyu içilir ve cilt, bu suyla pansuman yapılır. Cilt lekeleri: Maydanoz kaynatılır, cilt lekeleri pansuman yapılır ve bu suya limon sıkılıp içilir. Yara ve morartılar: Hazırlanan maydanoz lapası yaralı yere bağlanırsa şifaya kavuşturur. Kan temizleyici: Maydanoz rezene ile kaynatılıp içilirse, kanı temizleyerek artıkları dışarı atar. Karaciğer ve dalak rahatsızlıkları: Maydanoz kaynatılıp limonla beraber suyu içilirse, tıkanıklıkları açar. Zayıflama: Maydanoz kaynatılıp, limon ve çam balıyla ılık olarak sabahları aç karnına içilirse zayıflamaya yardımcı olur. Bu uygulama on günden fazla yapılmamalıdır. Yüksek tansiyon: Maydanoz yemek, yüksek tansiyonu düşürür.Kuvvet verir: Maydanoz yemek, iştah açar ve vücuda kuvvet verir. Saçları kuvvetlendirir: Maydanoz kaynatılır, sirke ile beraber saçlar yıkanırsa saçları kuvvetlendirir, uzamasını sağlar. Sivrisinek ve haşeratları uzaklaştırır: Gece yatarken ayaklara ve ellere maydanoz yağı sürülür ya da maydanozun kendisi yatılan yere yakın konulursa sivrisinekleri uzaklaştırır. A ve C Vitamin eksikliğine: 30 gr. maydanoz yiyen bir insan, günlük A ve C vitamini ihtiyaçlarını karşılamış olmaktadır. Tavsiye: Sevgili okuyucular herhangibir yan etkisi olmayan maydanozu uzun süreli kaynatarak kullanmaktan kaçınmanızı birdaha hatırlatır ve sağlık dolu günler dileriz.
<urn:uuid:90fffd2f-436c-429d-84ff-902befd6f63f>
CC-MAIN-2013-48
http://www.sifamarket.com/herbalistler/ibrahim-saracoglu-maydonoz-suyu.html
2013-12-05T17:07:21
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163046950/warc/CC-MAIN-20131204131726-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999563
Latn
51
{"tur_Latn_score": 0.9995630383491516}
ads
Köpekköy Vırbitsa (Varbitsa-Върбица), Bulgaristan'ın Şumnu iline bağlı bir ilçesidir. Ekonomisi çoğunlukla tarım ve hayvancılığa dayanır. Sonbahar aylarında gerçekleştirilen Vırbitsa panayır'ı az da olsa ekonomiye katkı yapar. Vırbitsa'da Bulgar nüfusla birlikte Türklerde vardır. Türkler genellikle köylerde oturmaktadır. 7 km mesafede yer alan Mengişevo (Küpeköy) köyü de Vırbitsaya bağlıdır ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı köylerdendir.Plıstina (Mutaflar), Konevo (Bekili-Bekirli), Kölmen (Gölmenköy) ile komşudur. Kamçiya adındaki dere köyün aşağı mahallesinden geçer.Dere üzerindeki Köprünün 2.Dünya savaşında Almanlar tarafından yapıldığı söylenir. Preslav şehri yakınlarından başlayan Tiça barajı Mengişevo (Köpekköy) köyünün yakınına kadar gelmektedir. Köyün Türkçe adının Küpeköy olduğu ancak çok eskiden köye gelen imamı köpeklerin epey bir parçalaması ile adı Köpekliköy olarak ünlenmiş ve oradan da Köpekköy'e kadar uzamıştır. Köyden Türkiye'ye göçler yaşanmış olup Mollaibrahimoğulları, Aliçavuşlar, Osmanağalar, Abdioğulları gibi birçok sülale fertleri İstanbul'a yerleşmiştir. |Bulgaristan'daki bir yerleşim yeri ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.|
<urn:uuid:253d60cd-5783-4da8-bf6b-010809e60c1a>
CC-MAIN-2013-48
http://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%B6pekk%C3%B6y
2013-12-07T07:40:05
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163053843/warc/CC-MAIN-20131204131733-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999599
Latn
27
{"tur_Latn_score": 0.999599277973175}
finance
CEZA.(Bilgin Özçalkan ) Türkçe sözlü rap müzik sanatçısı. ilk başlarda solo olarak bilinen Ceza, 1998 senesinde Dr..Fuchs ile birlikte İstanbul'un ilk rap grubu olan Nefret'i kurdu. ilk olarak 1999 yılında piyasaya çıkan ''Yeraltı Operasyonu'' adlı toplama albüme 4 parça vererek profesyonelliğe adımın atan grup, 2000 yılında Meclis-i Ala İstanbul, 2001'de Anahtar albümlerini çıkararak bir çok gence öncülük etmiştir. bazı önemli festivallerde yer alan ve sayısız konserler veren grup daha sonra çalışmalarına solo olarak devam etmişlerdir. Rapstar albümünün 150.000 den fazla satması sonucu yükselişe geçen ve müzik sektörünün dikkatini çeken Ceza, bu dönemde farklı tarzlardan sanatçılarla da ortak çalışmalar yaparak daha büyük kitlelerin rap müziğine aşina olmasını sağlamıştır. 2002 yılında ilk solo albümü Med Cezir'i çıkararak Türkiye'de rap müziğin saygınlığını arttıran Ceza, aynı zamanda bu albümündeki lirikalite sayesinde bir çok genç Mc'ye örnek ve ilham kaynağı olmuş, müzik sektörü ve medyanın yanı sıra, farklı kitlelerin de ilgisini çekmeyi başarmıştır. 2004 yılında Rapstar isimli albümünü çıkarana kadar kendi konserleri dışında H2000, Rock'n Coke, Rock İstanbul, J&B Techno Festival, İstanbul Hiphop Fest, Electronica Fest, Fête de la Musique gibi birçok önemli festival ve fuarda sahne almıştır. Fatih Akın imzalı Crossing the Bridge(2005) filminde rol almış, filmdeki Ceza sahneleri uluslararası Cannes Film Festivali ve daha bir çok gösterimde ayakta alkışlanmıştır. ''2Süper Film Birden'' adlı sinema filmi için bir soundtrack yapmış, ''Wut'' adlı filmde de şarkıları kullanılmıştır. Aynı yıl ''Pardon'' filmi için de bir soundtrack yapan sanatçı, bazı radyo ve tv reklamlarında da başarıyla yer almıştır. Sanatçı o yıl Das Bo, Afrob, Sammy Deluxe, Swizz Illy Idol gibi Avrupalı rapçiler ve kendi gibi rapçi olan kız kardeşi Ayben ile birlikte 5 şehirlik Almanya turuna çıkmış ve çoğunluğu yabancı olan kitlelere Türkçe rap ile hitap etmiştir. Sanatçı 2005'te tüm geliri genç yeteneklerin projeleri için kullanılacak olan "Hayata + Gençlik Fonu" için ''Sıra Sende'' adında bir maxi single çıkarmıştır. Sanatçı aynı yıl ''Feyz Al'' adında bir de maxi single piyasaya sürmüştür. Yine 2006 yılında, dilden dile bir slogan haline gelen "Fark var" isimli parçasının da içinde bulunduğu ''Yerli Plaka'' albümünü piyasaya sürmüştür. Ceza, bu albümde Türkiye'nin en önemli sanatçılarından Sezen Aksu ile ''Gelsin Hayat Bildiği Gibi'' ve Kansas'ın efsanevi rapçisi Tech N9ne ile ''Dark Places'' adlı parçalarını kaydetmiştir. Albümünün ilk klip parçası ''Yerli Plaka'' MTV World Chart listesine 6. sıradan giriş yapmıştır. Ayrıca 2006 yılında uluslararası ''Stimmen Fest'' ve ''Splash Fest'' organizasyonlarında sahne alarak, bu organizasyonlarda Türkçe sözlü müzik icra eden ilk sanatçı olmuştur. 2007 yılında dünyaca ünlü rapçilerin sahne aldığı ve Avrupa'nın en önemli hiphop festivallerinden biri olan MTV Hiphop Open Festivali'nde sahne alan ilk Türk rapçi olmuştur. Oldukça başarılı geçen 2007 yılında Ceza "MTV Europe Music Avards" ödülünü de kazanarak, başarılarına bir yenisini daha eklemiş, bu ödülü kazanan ilk Türk sanatçı olmuştur. 2007 yılında Almanya hükümeti tarafından desteklenen bir proje kapsamında Türk, Alman, Arap ve çeşitli etnik gruplardan gençlere workshoplar yapmıştır. Proje ''Ceza & Friends'' adıyla Berlin Hebbel Tiyatrosu'nda 1 yıl boyunca devam etmiştir. 2007 yılında Mercan Dede nin ''800'' adlı albümünde ''İstanbul, 800 ve Tutsak'' adlı parçalarda yer almıştır. Sanatçı 2007 Mayıs ayında verdiği New york konseriyle 3. kıtaya da ayak basmış, halka açık olarak düzenlenen konserde Ceza'yı binlerce Türk ve çok sayıda Amerikan vatandaşı izlemiş, saatler süren Türk yürüyüşü boyunca Newyork caddelerinde çalan Ceza şarkıları Türk ve Amerikan vatandaşlarınca büyük ilgi ile karşılanmıştır. Aynı sene ''9 ay son gün'' adlı tiyatro oyununun müzikleri ve ''Polis'' filminin soundtrack müziğini yapan sanatçı, yoğun konser ve iş temposu sebebi ile solo albüm yapma fırsatı bulamamış, bunun yerine 2007 Temmuz ayında internetten ücretsiz olarak yayınladığı ''Evin Delisi EP'' ile takipçilerini mutlu etmiş, diğer albümlerinde olduğu gibi genç yeteneklere de fırsat tanımıştır. 2008 yılında, ''Happy Vibration'' projesi kapsamında Berlin Ballhaus Tiyatrosu'nda ''Dont Panic, I am Islamic'' adında workshoplara devam etmiştir. Bu güne kadar bir çok müzik dergisine kapak olan Ceza, 2008 yılında ''Rolling stones'' dergisine kapak olarak bir ilke daha imza atmış ve bir çok insanı şaşırtmıştır.. Sanatçı 2008 yılında bestelediği ''Karşı Takıma El Ver'' adlı şarkısı ile Türkiye Olimpiyat Komitesi tarafından şeref diploması ve ''Fair play'' ödülüne layık görülerek bu ödülü alan ilk müzisyen olmuştur. 24 Şubat 2008'de profesyonel müzik hayatının 10. yılını kutlayan Ceza'ya bu özel gecesinde Sezen Aksu, Okan Bayülgen, Mor ve Ötesi, Ceyhun Yılmaz, Ayben, Aylin Aslım, Fairuz Derin Bulut, Demir Demirkan, Killa Hakan, İstanbul Attack, Kadıköy Acil, Burhan Öçal, Aslı, Dj Funky “C” ve Manga başta olmak üzere bir çok sanatçı dostu destek vermiş, gecenin tüm gelirleri kimsesiz çocuklar derneğine bağışlanmıştır. Sanatçı bu dönemde çok fazla konser vermiş, sık sık yolcuk etmesi nedeni ile rahatsızlanmış ve uzun bir dönem uçağa binmesi yasaklanmıştır. 2008 aralık ayında Killa Hakan ile birlikte ''Bomba Plak'' adında ortak bir albüm çıkaran Ceza, albümde yer alan ''Paydos'' şarkısına animasyon tadında bir klip çekmiştir. Aynı yıl gösterime giren ''Chiko'' adlı filmde müzikleri kullanılmıştır. Sanatçının 2006 yılında piyasaya çıkan ve 3yıl boyunca çıkış yapan ''Yerli Plaka'' albümünde yer alan ''fark var'' şarkısı , öncelikle bir dizi filimde, ardından bir gsm firmasının reklamlarında kullanılmış, sonrasında sanatçının izni olmaksızın 2009 belediye seçimlerinde ülkenin tamamında, çeşitli partilerce seçim otobüslerinde çalınmıştır. 2006 yılında piyasaya çıkmasına rağmen 2009 yılına damgasını vuran şarkıda yer alan ''fark var'' sözü tüm yurtta çeşitli sektörler tarafından slogan haline getirilmiştir. 2009 yılının büyük bölümünü workshoplar ve konserlerle geçiren Ceza, kendisine yapılan ''Eurovision'' teklifini geri çevirerek yaz aylarında düzenlenen Türkiye'nin en önemli müzik festivallerinden biri olan Fanta Müzik Festivalinde iki headlinedan biri olarak yer almış ve yine bu dönemde festival dışında verdiği solo konserlerle Keşan, Siverek, Samsun ve Diyarbakır gibi bazı bölgelerde 50 bin üzeri rekor katılımlar olmuştur. sanatçının 2009 yılı boyunca verdiği konserlerde toplamda 1 milyondan fazla seyirci önüne çıktığı tahmin ediliyor. Ceza, 2009 yılında 2 gün üst üste "İstanbul Jazz Centre'' da sahne alarak bir ilke daha imza atmıştır. 2010 piyasaya çıkan Killa Hakan ''Volume Maximum'' albümünde toplam 10 parçada yer almıştır. Albümde yer alan ''aller besten'' adlı parçaya klip çekilmiş ve MTV Almanya'da liste başı olmuştur.Büyük bölümü Türkçe olan parça haftalarca listede kalmayı başarabilmiştir. 2010 yılında 15 şarkıdan oluşan ''Onuncu Köy'' adlı albümünü piyasaya sürdü. Hiç düet bulunmayan albümde Ceza, yine Türkiye ve Avruapa'dan çeşitli müzisyenlerle çalışmıştır. Önceki sene Fanta Festivalinde karşılaştığı yoğun ilgi nedeni ile 2010 yazında festivale tekrar davet edilmiş, yeni albümü ile bir kere daha yüzbinlere ulaşmıştır. Sanatçı T.C. Cumhurbaşkanı tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Resepsiyonu'na davet edilerek sanatının ne derece ciddiye alındığını bir kere daha kanıtlamış olduğu gibi, Türkiye'de rap müziğe gönül veren gençleri de gururlandırmıştır. Almanya'nın önde gelen rapçilerinden Kool Savaş'ın ''Futurama'' isimli şarkısında farklı ülkelerden rapçilerle birlikte yer alarak, Türk dilini bir kere daha uluslararası platformda başarı ile temsil etmiştir. Albüm çalışmaları dışında, yerli-yabancı bir çok müzisyen ile çalışan Ceza, birbirinden değerli, derin anlamlar içeren sözleri sayesinde zamanla sosyal sorumluluk projelerinin de aranan ismi olmuştur. Savaş karşıtı, kimsesiz çocuklar yararına, korsan karşıtı, kadın istismarına karşı, suça karşı, hayvanları korumaya yönelik, enegellilerin yararına, kanserle savaş gibi bir çok önemli sosyal projeye gerek sesiyle, gerek fiilen katılımları ile destek vermiş ve bu kuruluşlar tarafından çok defa ödüllendirilmiştir. Sanatçı 2011 mart ayında ''Evin Delisi'' adında bir marka çıkararak iş dünyasına adımını atmıştır. 2011 Mayıs ayında sahne aldığı ''Bremen Jazzahead'' festivalinde ana sahnede büyük ilgi ile karşılanan Ceza'yı izlemeye gelenler arasında yer alan büyük müzik adamı, Montreux Jazz Festivali nin kurucusu 75 yaşındaki Claude Nobs, konser sonrası sanatçıyı bizzat tebrik etmiştir. Yine 2011 mayıs ayında Kansas city nin efsanevi rapçisi Tech N9ne'ın "All 6 & 7's" albümünde ''Worldwide Choppers'' adlı parçada, Tech N9ne, Busta Rhymes, Twista ve Yelawolf gibi rap müziğin dünya genelinde önemli isimleri ile birlikte yer almıştır. 2011 çıkışlı ''40'' adlı sinema filminde santçının çeşitli şarkıları kullanılmış, filmin 2009 Osaka Film Festivalinde gösterilmesi sonucu ''açık ara bul kon'' adlı şarkının klibi japon müzik kanallarında yayınlanmış, kulağa oldukça farklı gelen nakaratının tesadüf eseri japonca da kolay telafuz edilmesi sonucu parça halk arasında hızla yayılmıştır. 2011 yılı Temmuz ayında piyasaya çıkan ''Organize Oluyoruz Vol1'' adlı toplama albüme ''Sen de biraz delisin'' şarkısı ile destek veren sanatçı bu şarkısına bir de klip çekmiştir. Uzun yıllar süren bekleyişin ardından 10 Agustos 2011 de sanatçının resmi internet sitesiwww.ceza.com.tr açılmıştır.
<urn:uuid:97f94390-8a5a-44d4-babb-1dee0af7fa10>
CC-MAIN-2013-48
http://www.ceza.com.tr/
2013-12-07T07:51:22
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163053843/warc/CC-MAIN-20131204131733-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99992
Latn
19
{"tur_Latn_score": 0.9999204874038696}
tabloid
Bitki Pasaportu konusu sektörün gündemindeki en önemli konulardan birini oluşturuyor. Konuyu 2008 yılından beri yakından takip eden ve uluslararası tecrübeyi bilen Ay Etiket’ten Serhat Cengiz’e sorduk. Ay etiket ve Cengiz, operatör olmaktan, yasal olarak gerekli malzeme standartlarına kadar her konuyu açıklık getirecek bir danışma hattı da oluşturmuş. Ay etiket ne zaman başladı bu işe… Biz faaliyete 92 yılında tekstil etiketleri üretimi ve satışı ile başladık, daha sonra Ay Etiket’i kurduk ve 2008 yılında Bahçecilik sektörü için Danimarkalı Floralabels ve Brandsoft firmaları ile görüşmeye başladık. Floralabels firmasının bağlı olduğu şirket çok köklü ve eski bir şirket ve dünyadaki 3 büyük etiket üretici firmadan bir tanesi. Ürünlerini uluslararası kurallara göre üretmekteler. Floralables sistemi 3 yıl boyunca birçok test aşamalarından geçmiş ve süs bitkileri sektörü için Devrim niteliğinde bir etiketleme çözümü sunmuş. Önce İskandinav ülkelerinde başlamış ve şuan dünya genelinde 35 ülkede satılan bir sistem var. Ciddi bilgi birikimi ve ciddi bir üretim çeşitliliğine sahipler. Bu Ay Etiket içinde oldukça önem arz eden bir durum. Her ürün belirli bir standarta göre üretim aşamalarından geçiyor ve geriye dönük olarak her şey izlenebiliyor. Etiketler üretim hatalarına karşı garanti kapsamında satılıyor ki, bu hizmeti vermek hiç kolay değil. Bu sistem üçayaktan oluşuyor. Etiket, yazılım ve baskı çözümleri… Biz bütünlüklü bir çözüm ve hizmet sunuyoruz. Floralabels etiketleri, Brandsoft etiket yazılımı ve baskı çözümlerini Türkiye OKI üstleniyor. Türkiye dışında hangi ülkelerle çalışıyorsunuz? Şu ana kadar Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta 35 üzerinde sistem kurduk, müşterilerimiz kendi etiketlerini kendi işletmelerinde basabiliyorlar. Ay Etiket bu yıldan itibaren Türkiye, Kıbrıs ve Ortadoğu’daki devletlerin büyük bir çoğunluğu Irak, Suriye, Mısır, Ürdün Cezayir, Türki Cumhuriyetler, Rusya veya eski Yugoslavya gibi ülkelerde Floralabels’ın distiribütörlüğünü üstlendi. Floralabels’in ürünleri neler? Daha çok renkli çözümler oluşturuyor, sistemimizi alan firma kendi dizaynını oluşturup istediği her bilgiyi basabiliyor. A4 Afiş Etiket, A6 Afiş Etiket kadar istediği her şeyi tasarlayıp basabiliyor. Etiketler 5 gruba ayrılıyor, ilikli etiketler, toprağa saplamalı etiketler, asmalı etiketler, afiş etiketler, yapışkanlı etiketler. Etiket olarak ölçüleri ve gramajlarıyla 300’e yakın ürün var. Ayrıca fide üreticileri için bu sene başında getirdiğimiz yedi farklı rengi bulunan Fide&Viol termal yazıcı (Barkod yazıcı) etiketlerimiz ve yine barkod yazıcıların, baskı Ribon’ların satışını da yapıyoruz. Şuan Türkiye’de sektörde en geniş ürün çeşitliliğine sahip olan firmayız. Bu arada biz kendi üretim gücümüzle sektöre malzeme ve aksesuar sağlıyoruz. Afiş etiketlerimiz için, iç ve dış ortamda kullanılabilen ve özellikle bahçe market, sera ve fidanlıkların çok kullandığı PVC ve galvaniz’den malzemeler geliştirdik, geçen sene meyve fidanı için bir çanta geliştirmiştik çok beğenildi. Kaktüs için bir kap yaptırdık, Afrika menekşelerinin kâğıdını yaptık. Yüzde 95 kalsiyum karbonat hiçbir ağaç kesilmeden yapılan bir kâğıt türü doğada biyolojik olarak kendiliğinden yok oluyor. RFID etiketi sektör için dünyada üreten tek firma Floralabels’dır. RFID etiketleri ve Biodegradable Etiketleri FlowerShow2010 Yalova fuarında tanıttık. Floralabels Etiketlerinin en önemli özelliği bütün ürünler sadece sektöre uygun etiket çözümleri ve etiketler Her türlü iklim koşuluna dayanmaktadır. Bir de renkli saksılar var… Sektör için bir takım promosyonlar ve sunum malzemesi üretiyoruz. Yenice Seracılık ile birlikte bir çalışma yaptık. Sunplant ile ilgili marka çalışmasını yaptık. 2011 den bu yana Sunplant ile ilgili çok güzel örnekler ortaya çıktı. Ama daha yolun başındayız, çünkü daha yapacağımız çok şey var. Bizim için en önemli konulardan biri bu sektörde marka yaratmak. Yakup Bey, bu konuda çok öngörülü bunu başka firmalara da teklif ettik ama… Bunu isteyen her kese yapabiliyoruz. Biz sadece etiket satma peşinde değiliz. Bu sektör için faydalı olabilecek her şeyin peşindeyiz. Sosyal sorumluluk projeleri içinde de yer almaya çalışıyoruz bir takım üniversitelere etiketleri baskılı olarak ücretsiz veriyoruz. Sektör için doğru ve geleceği olmayan hiçbir şeyi satmadık… Kurduğumuz sistemler satın alan firmaların tavsiyesiyle artıyor. Bitki Pasaportu’na gelirsek… Bitki Pasaportu’nun Türkiye’de 2009 yılından beri 8 ilde pilot uygulaması yapılıyor. Ay Etiket 2009 yılında bu sektöre girdiğinde Brandsoft Etiket programında bitki pasaportu ile ilgili bir takım bilgilerin girilebileceği bölümü vardı. Ürünlerimizi tanıtırken müşterilerimize bitki pasaportu yasasının çıkacağını sistemimizin içinde bitki pasaportu ile ilgili bilgi girişlerini yapabilecekleri alanların bulunduğunu söyledik. Yine 2011 yılında da üreticilere bitki pasaportu yasasının meclisten geçtiğini söyledik. Bununla ilgili olarak müşterilerimize, sizin sisteminiz hazır etiketlerinizi rahatça basabilirsiniz diye bilgilendirdik. Floralabels Distiribötürlüğü’nü üstlendiğimizde dünyanın 19. ülkesi olmuştuk, şu anda 35 ülkede var olan bir çözüm. Dünyanın birçok ülkesinde Avrupa’dan, Amerika’ya ve hatta Afrika’da satılan bir sistem olmasından dolayı birçok ülkede Bitki Pasaportu yasası uygulanması zorunlu olması neticesinde programın içerisinde bu konu ile ilgili olarak kullanıcıların kullanmaları için bilgi girişi bölümleri eklenmiş durumda. Birçok ülkede çok ciddi cezalar olduğunu da biliyoruz. Yani bizim yazılımlarımızda bitki pasaportu konusu uluslararası bir tecrübeyle çözülmüş. Bu konu tartışmaya açıldığında anlattığımızda üreticiler bu konuyu pek ciddiye almadılar. Lakin Ülkemizde bugün yönetmelikle birlikte yasanın uygulanması zorunlu hale geldi. Peki makinede ve etikette aranan özellik nedir… Makinede özellik aranmıyor. Etikette aranıyor ve en önemlisi etiketin doğa şartlarına dayanıklı olması ve doğa dostu olması gerekir. Yani o etiketin doğaya zarar vermemesi ve en az 1 yıl boyunca özelliklerini kaybetmeden üstündeki baskı ile birlikte bitkinin üzerinde durabilmesi gerekiyor. Ama bitkisini dışarıya koymayacak firmalar için daha ucuz çözümlerde var. Bu işin üretimini alımını satımını depolamasını yapanların tamamı bitki pasaportu yasasına uygun hareket etmek zorundalar. Burada bu konuyu detaylı açıklamak epeyce yar alır. Bu nedenle isteyen herkese ilgili yasa ve uygulamasına ilişkin bilgileri özenle aktarıyoruz. Üreticilerimiz, satıcılarımız bitki pasaportu konusunda merak edilen her şeyi danışma hattımızdan öğrenebilirler. Bitki pasaport etiket yazdırma işlemi ise; Bitki Pasaportu kayıt sisteminde Operatör olarak atanan firmalar tarafındanhttp://www.bitkipasaportu.kkgm.gov.tr/PPS adresinden, Lazer ve Barkod yazıcılara uygun etiketlerimizi yazdırabileceklerdir. Ancak etiket yazdırmadan önce mutlaka etiket ve makine satıcı firmalarından baskılar öncesi yapmaları zorunlu olan sayfa ve makine ayarları hakkında bilgi ve destek istemeleri gerekmektedir Biki pasaportu danışma hattı: 0532 211 62 96 AY Etiket Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Sti. Muratpasa Mah. Buyukcoskun Sk. Ali Enderer İs Merkezi No:1 / 2 34160 Bayrampasa- Istanbul Tel :+90(212)674 83 45 / 50 Mobile :+90-533-217 45 07 Fax :+90(212)674 83 75 www.ayetiket.com.tr
<urn:uuid:3a1a0449-3846-41b5-aa25-730caf3c5e32>
CC-MAIN-2013-48
http://www.floraplus.net/ay-etiketten-bitki-pasaportu/
2013-12-07T07:53:04
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163053843/warc/CC-MAIN-20131204131733-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999864
Latn
49
{"tur_Latn_score": 0.9998643398284912}
ads
Sindirim bozukluğu Sindirim organındaki bir rahatsızlıktan dolayı, hazmın normal olmayaışına sindirim bozukluğu denir. Sebepleri; Normalden çok yemek, normalden az yenildiğinde ise yanma meydana gelir, yemekten hemen sonra ağır işlerde bulunmak, çok su içmek, midede ağrı sızı yara olması karaciğer veya dalaktan anormal sıvıların mideye dökülmesi. Eğer hazımsızlık iyice belirgin hale gelinmişse tedavisi zordur. Belirtileri; Mide ekşimesi, kusma, bağırsaklarda hareket, ishal, vs. Tedavi: Süt: en faydalı süt, inek sütüdür. Çünkü yağı azdır, süt mide ve bağırsakları normal bir şekilde yumuşatır. Bal ile şerbet yapılıp içilirse mide ve bağırsaktaki iltihaplı yaraları kötü unsurlardan temizler. Mümkünse deve sütü iyisidir. Bal: hazmı kolaylaştırır, midenin en güzel dostudur. Sabah ve akşam aç karnına ve yemeklerden epeyce sonra alınmalıdır. Ilık su ile şerbet yapılarak alınır.
<urn:uuid:fd7eca26-dc4f-49dc-a3cf-fb8e5836d4d1>
CC-MAIN-2013-48
http://www.saglikvakti.com/sindirim-bozuklugu.html
2013-12-07T07:51:15
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163053843/warc/CC-MAIN-20131204131733-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999777
Latn
26
{"tur_Latn_score": 0.9997765421867371}
medical
Bu tarifeye yeni abone alımı sona ermiştir. Numarasını taşıyıp Hesaplı Esnaf tarifesine gelen tüm müşteriler ayrıca 4 ay boyunca her yöne 150 dakika kazanıyor. Kampanya detayları için tıklayın. |Hesaplı Esnaf Tarifesi Ücretlendirme Tablosu| |Aylık Sabit Ücret||35 TL| |Grup içi Görüşme (Tarife İçi)||Limitsiz| |Sabit Hat Ücretsiz Görüşme||1000 dakika| |Her Yöne Ücretsiz Görüşme||500 dakika| |Her Yöne Dakika||30 kr / dakika| |Tüm Vodafone'lular ile 1000 dakika ücretsiz görüşme||Ayda 5 TL ekstra| |Tüm Sabit Hatlar ile 2000 dakika ücretsiz görüşme||Ayda 5 TL ekstra| |Her Yöne 500 SMS, Vodafone'lulara 5000 SMS opsiyonu||Ayda 9TL ekstra| |Vodafone'lulara 5000 SMS opsiyonu||Ayda 6 TL ekstra| |Her yöne 500 SMS opsiyonu||Ayda 6 TL ekstra| |Her yöne 50 SMS opsiyonu||Ayda 3 TL ekstra| |Her Yöne SMS||41,5 kr/adet| - Fiyatlara tüm vergiler dahildir. - Fiyatlara KDV (18%) ve ÖİV (25%) dahildir. - Yurtiçi SMS fiyatı 07.01.2011 itibari ile 35 Kr olarak güncellenmiştir. Esnafa Vodafonedan Türkiye de Benzeri Olmayan Destek: Dükkanınıza Ücretsiz, Koşulsuz Sigorta Vodafone Esnaf Tarifelerine abone olanların dükkanları şimdi ücretsiz ve koşulsuz sigortalanıyor. Esnaf tarifelerine abone olun, 7042 ye vergi sicil numaranızı gönderin, dükkanınız için sigorta hediyesi sizin olsun. Kampanya detayları için tıklayın Hemen abone olmak için 0542 42 542 22'yi arayın. Hesaplı esnaf tarifesine gelenler çok kısa bir süre için 36 TL'ye 3000 dk ve Esnaf Tarifesindekilerle sınırsız konuşuyor. Detaylı bilgi için tıklayın. Hesaplı veya Bereketli Esnaf tarifelerinden birini seçip, 24 ay boyunca kullanım taahhüdü vererek, kampanya kapsamında yer alan Dokunmatik Vodafone 547 cep telefonuna ayda sadece 1 TL'ye sahip olabilirsiniz. Detaylar için tıklayın. Copyright © 2013
<urn:uuid:02b63790-f0f4-4955-907c-41a6e8613194>
CC-MAIN-2013-48
http://www.vodafone.com.tr/Tarifeler/hesapli-esnaf-tarifesi.php
2013-12-07T07:53:34
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163053843/warc/CC-MAIN-20131204131733-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.996946
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9969456195831299}
ads
Eğlence kavramınız ne olursa olsun Bali Adası’nda aradığınız her şeyi bulabilmeniz mümkün.Her zevke hitap eden müzik ve eğlence anlayışı ile bölgenin her bölgesinde farklı etkinliklerle karşılaşabilirsiniz. Muhteşem gece hayatını yaşayabileceğiniz Bali Adası discolar, gece klüpleri ve birbirinden eğlenceli mekanları ile alışık olduğunuz eğlence tarzını doğunun mistik yapısı ile birleştiriyor. Bali Adası gece hayatı lüks otellerin discoları ve ya şehir merkezlerindeki gece klüplerinde sahabhn ilk ışıklarına kadar devam ediyor. Bali Adası gece hayatı özellikle Kuta’ da plajlardaki beach partiler ve gece klupleri ile 24 saat devam ediyor. Gece hayatı Bali’ nin vazgeçilmezleri arasındadır. Bali hem kültürel hem de eğlence anlamında çok farklı bir deneyim yaşamanızı sağlar.
<urn:uuid:dd10fadb-432d-407a-a5c0-ca60b3317de6>
CC-MAIN-2013-48
http://www.onlyisland.com/tr/bali-gece-hayati-eglence-turlari.htm
2013-12-09T04:45:22
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163890759/warc/CC-MAIN-20131204133130-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999854
Latn
20
{"tur_Latn_score": 0.9998536109924316}
culture
Oyuncocuklari.org oyun, bedava oyunlar ve flash oyunlar denince ilk akla gelen site olmak amacıyla yola çıktı. Türkiye'nin en yeni oyun sitesi Oyuncocuklari.org sizler için birbirinden güzel oyunları bir araya topladı. Oyuncocuklari.org'da oynadığınız oyunlar bu oyunları yapan ve paylaşım kodlarıyla sitelere yayan oyun yapımcılarına aittir. Oyuncocuklari.org bedava oyunların bir arada bulunduğu ve size en anlaşılır şekilde kategorilendirilerek sunulan ücretsiz bir oyun platformudur Site içeriği tamamen ücretsizdir. Ziyaretçilerin site içerisindeki hiçbir faaliyetinden ücret talep edilmemektedir.
<urn:uuid:f2e6a298-3475-4f43-84a2-98cbed21141b>
CC-MAIN-2013-48
http://www.oyuncocuklari.org/
2013-12-09T04:58:05
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163890759/warc/CC-MAIN-20131204133130-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999961
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9999611377716064}
adult content
Tesis Bilgileri: Çeviren Çıralı Homestay Çıralı, Akdeniz kıyısında huzurlu bir bölgesinde yer alan ve onu güzel vahşi bahçesinde ahşap kulübe bir çift inşa edilmiş bir güzel ve yaratıcı Alman bayan, tarafından işletilen Kale'nin Homestay bir ortağı vardır. Biz makul bir fiyat için bisiklet bir ahşap ev ve çadır kiralama, size çok plaja yakın turistik pansiyon, restoran ve barlar, gelen, saf doğada huzur zevk, orada büyük bir zaman olacak. Ama tabii sen havasında olduğunda, bisikletle kolayca plaj, bar ve restoranlar ulaşabilirsiniz. Tesis, ormanda bulunan ve deniz bisikletle on dakika içinde ulaşılabilir. Bahçe 1000 metrekare olduğunu. Birkaç dakika içinde tırmanma alanı ulaşabilirsiniz. Lütfen dikkat: İptal Koşulları: gelmeden önce 3 gün Varışta Ödeme şekli: Sadece nakit Giriş: 20.00 Çıkış: 12.00 Kahvaltı dahildir. Vergi dahildir. En az kalış süresi 3 gündür
<urn:uuid:eaee7d7a-4711-4b89-82c9-3f5c81f33f96>
CC-MAIN-2013-48
http://www.turkish.hostelworld.com/hosteldetails.php/Cirali-Homestay/Kemer/74664
2013-12-09T04:46:56
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163890759/warc/CC-MAIN-20131204133130-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999666
Latn
6
{"tur_Latn_score": 0.9996660947799683}
ads
Sandeman Allen Tesis Bilgileri:Çeviren Bizim konaklama yurt tarzıdır. Bir rezervasyon 1'den fazla kişi için ise, aynı odada konaklayabilir dair hiçbir garanti yoktur. Kahvaltı ve 3 ders akşam yemeği fiyata dahildir! Merkezi konumu! Ev bir, iki, üç ve dört yataklı odalar bir arada 122 sakinleri için konaklama vardır. Bir tv odası, büyük bir yemek odası, çamaşırhane ve otomatlar bulunmaktadır. İptal politikası: Biz iptal veya gelmeme durumunda bir gece ile kredi kartı borçlandırmaya hakkı saklıdır. Eğer ilk gece için görünmüyor eğer rezervasyon iptal edilecektir. Sarı Kartlar: Bizim konaklama YURT STYLE. Bir rezervasyon 1'den fazla kişi için ise, aynı odada ağırladı olacağını HAYIR garantisi yoktur. Eğer birlikte kalmak isteyen bir çift yatak aynı odada olup olmadığını görmek için lütfen bizi arayınız. Biz oda (dışında Tek Kişilik Odalar ve Çift özel oda sayısı) yatak tanıtımı Fazla bir gece için rezervasyonu yatak ardışık biz mevcut rezervasyonu arasında yatak satıyoruz gibi, kalış süresi için aynı odada olmak garanti edilmez. Eğer kimliğinizi kanıtlamak için fotoğraf kimliği bugüne kadar geçerli bir kadar check-in sırasında ibraz etmeleri gerekmektedir. Bunu yapmak için başarısız olursa rezervasyon reddedilecektir. Anahtar mevduat: Bir fotoğraf kimliği bırakmak ya da check-in sırasında 30 anahtar depozito ödemek zorundadır Geliş: 12 PM. Eğer 9 de sonra gelecek olursa, bir GEÇ VARIŞ ABD bilgilendirmek ARAYIN LÜTFEN.
<urn:uuid:6ede50cc-d468-4246-9ced-0ce736e3e484>
CC-MAIN-2013-48
http://www.turkish.hostelworld.com/hosteldetails.php/Sandeman-Allen/Londra/14555
2013-12-09T05:00:01
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163890759/warc/CC-MAIN-20131204133130-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999852
Latn
5
{"tur_Latn_score": 0.9998522996902466}
ads
KENTSEL DÖNÜŞÜM KREDİSİ NASIL ALINIR? Kentsel dönüşüm kredisinden yararlanabilmek için öncelikle binanın kentsel dönüşüm kapsamına girmiş olması lazım. Müteahhit seçimi yapıldıktan sonra kentsel dönüşüm kredisi veren anlaşmalı bankalara başvuru yapılmalı. Bir daire için en fazla 100 bin lira, eğer başvuru yapan kişinin dört ya da beşten fazla dairesi var ise toplamına en fazla 500 bin lira kadar kentsel dönüşüm kredisi alabiliyorsunuz. Bankadan alınan kredi blokeli olarak seçilen müteahhitin hesabına geçiyor. Hesap blokeli olduğundan müteahhit paranın hepsini kullanamıyor. İnşaatın safhalarına göre müteahhit, yaptığı imalatı sunup kontrol yapılmasını talep ediyor. Banka, inşaatı kontrol eden yapı denetimden belgeleri alıyor ve inşaat yerinde inceleme yapıyor. O zamana kadar yapılan işin tutarı ne kadarsa banka, müteahhite o kadar para veriyor. Yani inşaat devam ederken müteahhit eğer işten ayrılırsa ya da siz yapılan imalatı beğenmeyip durdurduğunuzda inşaatı tamamlayacağınız para zaten blokeli olarak banka hesabında bulunuyor. Yani para koruma altında tutuluyor. Bu sürecin içinde bakanlık yok. Yani bakanlık sadece onay veriyor. Sonrasında seçtiğiniz müteahhit ve bankadan kullandığınız krediyle binanızı yeniden yaptırabiliyorsunuz. Not: Kentsel dönüşüm kredisi kullananlar kira yardımı alamıyor. Kentsel dönüşümün avantajları Kentsel dönüşümün vatandaşların talebiyle gerçekleşeceği için devletin bu konuyla ilgili sağladığı bazı avantajlar var. Bilindiği gibi yeni inşaatlarda tutarı fazla olan belediye harçları var. Kentsel dönüşümle birlikte bunların tamamından muafiyet söz konusu. Bunun dışında kat karşılığı sözleşme ve inşaat yapım sözleşmeleri noterden yapılıyor, noter masraflarının tamamından muafiyet var. Bina bittikten sonra satışlarda tapu harçlarından muafiyet de kentsel dönüşüm kapsamında yer alıyor. Kentsel dönüşümün bir diğer avantajı da daire ve iş yeri satışındaki KDV oranı yüzde 1′dir. Mevcut KDV uygulamasında daire satışında dairenin m2 ve özelliklerine göre satıştaki KDV yüzde 8 yüzde 18′dir. Ekonomik ömrünü tamamlamış, eski bir binaya Deprem Risk Raporu alarak Kentsel Dönüşüme kapsamına girdiğinde yeni dairelerin satışındaki KDV yüzde 1 olup daire başına yüzde 7 ila yüzde 17 KDV avantajı sağlanmaktadır. Devletin sağladığı muafiyetlerin yanında her şeyden önce eski ve depreme dayanaksız binanızı yenilemiş oluyorsunuz ve artık biliyorsunuz ki gelecek bir deprem de ya da afet riskinde can ve mal kaybına uğramayacaksınız. Bina ortak karar protokolü nedir? Bina riskli ilan edildikten sonra, artık o arsa üzerinde yok sayılıyor. Diyelim ki 10 daireli bir bina riskli ilan edildi. O binanın sahibi olan 10 kişi artık arsa sahibi ve o arsanın ne yapılacağına o kişiler karar vermeli. İstenilirse arsa olarak satılabilir ya da oraya bir bina yaptırılabilir. Eğer bina yaptırılmaya karar verilirse bina ortak karar protokolünde binanın kime, hangi koşullarda ve hangi dağılımda yaptırılacağı belirtilmeli. Örneğin, bina yıkılmadan önce 2. katta 4 numaralı dairede oturuyordunuz. Yeni yapılan binada da aynı yerde oturabilmeniz için bunu bina ortak karar protokolüne eklemeniz gerekiyor. Bina ortak karar protokolü binadaki kat malikleri tarafından arsadaki hisse oranları göz önüne alınarak 2/3 çoğunlukla karara bağlanır. Bu karar alındıktan sonra mutlaka bakanlığa onaylatılması lazım. Çünkü bakanlık söz konusu bina ile ilgili alınan kararı bilmek istiyor. Bina ortak karar protokolü gelen binaya gelen son yazıdan sonra protokol metni en geç 60 gün içinde bakanlığa verilmeli. Aksi bir durumda bakanlık kolluk kuvvetleriyle söz konusu binayı yıkıp arsaya dönüştürecektir. Kanunun ruhuna bakarsak önemli olan riskli binanın ortadan kaldırılması. Devlet bunun kararını vatandaşın talebine bırakıyor. Ancak kısıtlı zaman içinde (60 gün) bir karar verilmezse devlet riskli binayı ortadan kaldırıyor. Kentsel dönüşüm kapsamına giren yapı için 2/3 çoğunluk neler yapabilir? Kentsel dönüşüm kapsamına giren riskli yapılar için hazırlanan ‘bina ortak karar protokolü’ hazırlanır. Bu protokolde 2/3 çoğunlukla binanın nasıl yapılacağına karar verir. 2/3 çoğunlukla bina arsa olarak satılabilir, yeniden bina yapılabilir, müteahhit seçimi yapılabilir ve yeniden dağılıma karar verilebilir. Yani binanın yeniden yapımına kadar bütün kararlar alınabilir. 2/3 çoğunluk bunlara karar verebildiği gibi 1/3 çoğunluk da itiraz edebilir. 1/3 çoğunluk hakları verilmesine rağmen hala itiraz ederse 2/3 çoğunluk, bakanlığa başvurup 1/3 çoğunluğun dairelerini kendileri için talep edebilir. Diyelim ki 1/3 çoğunluk iki daire sahibi, lisanslı şirket o iki dairenin gayrimenkul değerlendirmesini yapıyor. Daha sonra o belirlenen rakam sadece 2/3 çoğunluğun katıldığı kapalı bir oturumla açık arttırmayla satılıyor. Diyelim ki 2/3 çoğunluktan bir kişi bir daireyi aldı, kalan diğer daireyi ise kimse almadı. Devlet bu noktada devreye giriyor ve o daireyi tapudaki değerinden satın alıyor. Böylece o binanın hisse oranı yüzde yüze tamamlanmış oluyor. En son aşamada binanın nasıl yenileneceği ile ilgili karar veriliyor. Riskli bina tespiti nasıl gerçekleştiriliyor? 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanunda riskli bina için ‘ekonomik ömrünü tamamlamış’ tanımı bulunuyor. Yani 20 yıl önce yapılmış betonarme binalarda, binaların bodrum katında rutubet varsa, kolon ve kirişlerdeki demirlerde pas varsa ya da binanın herhangi bir katındaki taşıyıcı sisteminde yani betonarme kolon ve kiriş perdelerinde ciddi çatlaklar görülüyorsa bina riskli olabilir. Binanın riskli olup olmadığının tespiti için mutlaka bakanlık lisanslı teknik şirketlere başvuru yapılıp, teknik inceleme istenmeli. Riskli yapı tescili için binada oturan bir kişinin başvuru yapması yeterli. Başvuru üzerine teknik inceleme yapan lisanslı şirket, deprem risk raporu hazırlıyor. Eğer raporda bina riskli çıkarsa lisanslı şirket, raporu bakanlığa onay için gönderiyor. Bakanlık onayından sonra binada oturan herkese binanın riskli olduğuna ve bununla ilgili kararın bir an önce verilmesi gerektiğine dair bir yazı gönderiliyor. Böylece binadaki bütün vatandaşlar bilgilendirilmiş oluyor. Vatandaşların binanın risk raporuna itiraz hakkı var. Herhangi bir itiraz durumunda bakanlığın içinde kurulan itiraz komisyonu hızlı bir şekilde toplanarak deprem risk raporunun doğru olup olmadığıyla ilgili bir karar veriyor. Eğer raporun içeriği doğruysa yani söz konusu bina risk altında ise binanın riskli olduğu tescilli olarak tapuya işleniyor. İtiraz Komisyonu itirazın reddine karar verdiğinde artık binanız bakanlıkça riskli bina olarak kesin olarak tescillenir ve tüm kat maliklerine resmi bilgilendirme yazısı gönderilir. Bu yazının kat maliklere ulaşması ile 60 gün içinde binanızı nasıl yapacağınıza, kime yaptıracağınıza karar vereceğiniz Bina Ortak Karar Protokolünü hazırlamanız ve Bakanlığa bildirmeniz gerekmektedir. Riskli yapıların yıkımı için hangi şartların sağlanması gerekir? Kentsel dönüşümde riskli yapıların yıkılmadan önce yapılması gereken bazı şartlar var. Öncelikle bina ile ilgili deprem risk raporunu lisanslı kuruluşlara yaptırmak gerekiyor. Çünkü lisansı olmayan kuruluşlara rapor yaptırıldığında bakanlık raporu onaylamayacaktır. Böylece kentsel dönüşümden yararlanmak da söz konusu olamaz. Deprem risk raporu bakanlıkta onaylandıktan sonra riskli yapı şerhi artık tapuya düşüyor. Bundan sonra vatandaşlara bilgilendirme yazısı gidiyor ve binadaki herkes binanın riskli olduğunu biliyor. Bu süreçten sonra yaklaşık 60 gün içinde (bu belediyelere göre değişebilir) apartman olarak bir araya gelinip 2/3 çoğunluğun kararıyla bina ortak karar protokolünü almak gerekir. Bu protokolde “Biz bu binayı yaptırmak istiyoruz. Kentsel dönüşüm kredisi kullanmak istiyoruz ya da kullanmak istemiyoruz. Şu müteahhite yaptırmak istiyoruz ve şu kadar zaman içinde inşaatın bitmesini istiyoruz” gibi kararlar alınıyor. Bina ortak kararlarını bina yöneticileri bakanlığa ilettikten sonra artık yıkım safhasına geçilebilir. Hangi yapılar kentsel dönüşüm kapsamına giriyor? Kentsel dönüşüm, sadece İstanbul ya da diğer büyük şehirlerle sınırlı olmayan Türkiye’nin bütün illerini kapsayan bir proje. İkamet edilen binanın yenilenmeye ihtiyacı varsa, ekonomik ömrünü tamamladıysa tek yapılması gereken bakanlıkla ilgili lisanslı şirketlere dilekçe ile başvuruda bulunmak. Başvuru üzerine binada yapılan incelemeler sonucunda bina riskli çıkarsa kentsel dönüşüm kapsamına girmiş olur. Gecekondularda oturanlar da kentsel dönüşümün avantajlarından faydalanabilir. Arsa tapusu hazine arazisi kapsamında ise ve gecekonduda oturanlar “işgalci” konumunda ise devletten arsa satın alınıp, kentsel dönüşüm kapsamında bina inşa edilebilir. Kaçak arsa tapulu binalar da dâhil olmak üzere kat mülkiyetli ve kat ittifaklı binalar da kentsel dönüşümden yararlanabilir. Eski eser tescilli binalar kanun kapsamı dışında Kentsel dönüşüm kanunundan yararlanamayan alanlar ise İstanbul Boğazı’nın ön görünümdeki binalar. Eski eser tescilli olan binalar ise Kültür Bakanlığı’nda da kayıtlı olduğu için kanun kapsamında değildir. Ancak eski eser tescilli binaların güçlendirilmesiyle ilgili ayrı bir yönetmelik bekleniyor. Kentsel dönüşümden nasıl yararlanılır? Kentsel dönüşümden faydalanmak isteyen vatandaşlar ilk olarak binalar için bir deprem risk raporu alarak binanın riskli olduğunu tespit ettirmeliler. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı teknik donanıma sahip kuruluşlar binanın riskli olup olmadığına dair tespit yapıyor. Bu kuruluşlara ulaşmak isteyenler, bakanlığın sitesine girdiklerinde orda bir Türkiye haritası görecekler. Bulundukları şehri seçtiklerinde bakanlıktan lisanslı kuruluşların listesi açılıyor. Bu listeden seçilen bir kuruluşa başvuru yapılabilir. Bu kuruluşlara başvuruda da, diyelim ki 20 daireli bir bina var. Bu binada oturan daire sahiplerinin hepsinin başvuru yapmasına gerek yok. Binada oturan sadece bir kişi başvurduğu zaman bakanlığın istemiş olduğu ve yönetmeliklerin öngördüğü teknik çalışmalar ilgili kuruluşlar tarafından yapılıyor ve deprem risk raporu oluşturuluyor. Deprem risk raporunu alan kuruluşlar, kentsel dönüşümden faydalanmak isteyen kişiler adına bu raporu bakanlığa sunup, onay alıyor ve riskli olduğu onaylanan bina kentsel dönüşüm kapsamına girmiş oluyor. Riskli alan nasıl belirlenir? Riskli yapı sadece bir bina olabileceği gibi bir bina gurubu ya da bir site olabilir. Bir bölgenin riskli alan sayılabilmesi için ise öncelikle alan büyüklüğünün en az 15 bin metrekare olması ve Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Bu iki kriterin ardından süreç ilk olarak, bağlı bulunulan belediyenin alandaki yapılaşmanın, bina ve zemin yapılarının nasıl olduğuna dair tespitiyle başlıyor. Eğer alanda kalitesiz bir yapılaşma ve sağlam olmayan bir zemin varsa belediye burada bir teknik çalışma yapıyor. Daha sonra yapılan çalışmalar AFAD’a yollanıyor. Buradan da onay çıkarsa bir sonraki aşama bakanlığa onaylatmak oluyor. Bakanlar Kurulu’nun kararı resmi gazetede yayınlandıktan sonra bölge, riskli alan ilan ediliyor. Bu süreçte bilinmesi gereken önemli bir nokta var: Vatandaşların ilk hak sahibi olması. Yani vatandaşlar riskli alanda belediyeye ya da TOKİ’ye bina yaptırmak zorunda değil. Eğer hak sahipleri bir araya gelip, riskli alan içinde bir bütünlük oluştururlarsa kentsel dönüşüm kredilerinden yararlanabilir ya da kat karşılığı olarak riskli alanı istedikleri gibi modern yaşanılabilir alanlara dönüştürebilirler. < Kentsel dönüşüm nedir? Kentsel dönüşüm, 6306 sayılı afet riskli binaların yenilenmesiyle ilgili kanundur. Buna göre kanunun amacı; “Afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir” Kentsel dönüşüm olarak adlandırılan kanun ile eski, ekonomik ömrünü tamamlamış ve daha önceki depremlerde hasar almış binalarını yenilemek isteyenler devletin sunduğu kentsel dönüşüm kredisinden yararlanabiliyor. Sağlanan kredilerin yanı sıra kira yardımı ve çeşitli muafiyetlerden yararlanma hakları da kanun kapsamında yer alıyor. Devlet, Van depreminden sonra ortak bütçe ile depremde mağdur olan vatandaşlara kalıcı konut ve mevcut binaların iyileştirilmesi için para yardımı yaptı. Ancak Van depreminden sonra yürürlüğe giren kentsel dönüşüm kanunuyla birlikte devlet artık herhangi bir afette depremzedelere kalıcı konut sağlamayacak. Sadece binaların molozlarını taşıyacak ve sağlık hizmeti verecek. Binanızın Rist Raporu ve Kentsel Dönüşüm Başvurusu
<urn:uuid:1f9e9a0b-48f6-4ab8-bddd-4df27e446b22>
CC-MAIN-2013-48
http://my.opera.com/istanaliz/blog/
2013-12-10T13:31:02
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999864
Latn
120
{"tur_Latn_score": 0.9998643398284912}
ads
Üye Puanı: 4.5/5 64 Üyenin Oyu Bitkilerle Zombi Öldürme Oyunu Dünyayı ele geçirmeye çalışan birbirinden garip ve komik zombiler, önce sizin bahçenizi ele geçirmeye çalışıyorlar. Siz de zombilere karşı tek silah olan bitkileri kullanarak düşmanlarınızı evden uzak tutmaya çalışıyorsunuz. PopCap'ın yarattığı farklı ve eğlenceli bir oyun olan Plants vs. Zombies, zombi oyunlarına farklı bir heyecan getiriyor. Kokuşmuş zombilere karşı sağlıklı bitkiler ile savunma kuracağınız oyunda geliştireceğiniz savunma stratejileri büyük önem taşıyor. Bölümler ilerledikçe birbirinden varklı bitkiler, sürekli güçlenen zombilere karşı en büyük savunmanız. Kafasında trafik konisi bulunan, sırıkla atlama sporcusu olan ve hatta buz kızağı yapan zombilere karşı koyacağınız eğlenceli bir oyun olan Plants vs. Zombies ile çok eğlenceli saatler geçirebilirsiniz. Sadece fareniz ile oynayacağınız oyun müzikleri ve görsel arayüzü ile de eğlenceli bir hava sunuyor. Versiyon 1.3'e eklenen özellikler: - 20 farklı yeni bölüm - Zombatar bölümü ile kendi zombinizi yaratabilme - Achievement bölümü ile yeni özellikler kazanabilme
<urn:uuid:25d56743-e531-4aa2-abc1-baa2d4d1c191>
CC-MAIN-2013-48
http://oyun.tamindir.com/plants-vs-zombies/
2013-12-10T13:34:26
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999957
Latn
119
{"tur_Latn_score": 0.9999569654464722}
adult content
Definede kare oyma işareti anlamı-Definecilikte kare oyma sembolü ne anlama gelir Definede kare oyma işaretinin anlamını merak eden arkadaşlar alttaki açıklamaları iyice ve dikkatlice okusunlar. Definecilikte kare oyma sembolü ne anlama gelir Definede kare eklinde oyulmuş taş, kaya ya da mezar taşı özelikle alt kısımda definenin saklandığı odayı veya bölümü işaret edebilir. Oyulan satıhta yön çizgileri ok vs de bulunabilir. Bu işaretler definenin gömülü olduğu köşeyi veya yönü göstermektedir. Tabi bu bizim görüşlerimiz. Diğer ünlü define uzmanlarının da definede kare oyma işaretleri hakkında değişik görüşleri var: Birinci Görüş : Oymalar genellikle oda işaretidir. Boş odaya rastlanılırsa da mutlaka dolu olanı yanındadır. Boş odanın duvarlarını iyi kontrol etmek ve girişboşluk sesi aramak gerekir. İkinci dolu oda girişi boş olan odanınduvarlarındadır. Yanında ikinci yön ve derinlik veren işaret varsa buişaretleri dikkate almalı yoksa meyline doğru araştırma yapılmalıdır.Yani bu oymanın içini su ile doldurduğumuzda nereye akar? Suyun aktığıyerde kayanın altına doğru çalışılmalıdır. İkinci Görüş : Kareve Dik dörtgen her ikisi de kesin define işaretidir. Çevresi uzman biri tarafından iyice aranmalıdır. Planlı ve tuzaklı ve zor bir gömüdür. Üçüncü Görüş : İki adet oda anlamına gelir. Güney batı yönünde araştırma yoğunlaştırılmalıdır. Odalar oymaya eşit mesafede olmayabilir. Dördüncü Görüş : Yakınlarda tepe tümsek çorak toprak veya çukur aranmalı ve bu bölgede araştırma yapılmalıdır. Zengin insanların mezarlarına da denk gelebilmektedir. Beşinci Görüş : Oyma kareler genelde çevreye hakim yerlerde olur. O civarın kaya mezarlığı bölgesi olduğuna işaret eder. İşaretin karşısında sıra kayalık olması gerekir. Define orada aranmalıdır. Mezarlardan biri açılırsa diğerleri kolayca bulunur. Altıncı Görüş : Kare-Dikdörtgen oyma ile yuvarlak oymalar bir arada ise “Yuvarlak sayısı kadar mezar kare veya dikdörtgen ile işaret edilen oda içerisindedir.” tarzında bir görüşte yaygındır. Bu arada kare veya dikdörtgen oyma duvarda ve karşıda büyük kayada (karşıda) ayrıca sıralı ise Lidya mezarlığına işaret olarak bilinir. Yedinci Görüş : - Zemine paralel kayada küçük oymalar tek başlarına ise tek mezar anlamı verir. Eğer bir ok işareti de varsa bu mezarın yönünü verir. - Yanında X veya + işareti varsa kesin mezardır. Büyük oymalar 1-3-5-7 gibi tek sayılardadır. Mezar işareti olarak yorumlanır. Kuyu anlamındadır. - Hem büyük hem küçük oyuklar bir arada ise aile mezarlığı veya genel mezarlıktır. - Zemine dik oymalarda küçük oyuklar mağara işaretidir. 1-2 metre yakınlarda mağara olabilir. - Kare oyma mahzen işaretidir. Boşluk tespit eden cihazdan faydalanılır. - Zemine dik kare oyma kral mezarına işarettir.
<urn:uuid:b91c35ec-271a-4c43-a568-20aeb47fd0d2>
CC-MAIN-2013-48
http://www.defineisaretleriveanlamlari.com/definede-kare-oyma-isareti-anlami-definecilikte-kare-oyma-sembolu-ne-anlama-gelir.html
2013-12-10T13:23:04
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99978
Latn
28
{"tur_Latn_score": 0.9997801184654236}
ads
Türkiye' de marka başvurularının yapıldığı tek yetkili kurum Türk Patent Enstitüsü'dür. Türkiye'de bulunan gerçek ve tüzel kişiler tek başlarına ya da Türk Patent Enstitüsü' ne kayıtlı ve yetkili Marka Vekilleri ile başvuruda bulunabilirler. Marka başvurusu özen gösterilmesi gereken, marka örneği ve marka ismi açısından geri dönüşü olmayan bir aşamadır. Yaklaşık 10-12 ayı kapsayan bir sürecin başlangıcı olan bu aşamanın konunun uzmanı yetkili bir vekil vasıtasıyla yürütülmesinde büyük fayda vardır. Marka basvurusu Türk Patent Enstitüsü nezdinde gün, saat, dakika ve saniye itibariyle koruma altına alınır. Marka başvurusu yapıldıktan sonra, Türk Patent Enstitüsü tarafından başvuru evraklarının doğruluğu (şekli inceleme) ve markanın herhangi bir benzerinin olup olmadığı incelenir. Kimler marka başvurusu yapabilir Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya Paris Sözleşmesi yahut Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması hükümleri dahilinde marka başvuru hakkına sahip kişiler ile Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen marka koruması tanıyan devletlerin uyruğundaki gerçek veya tüzel kişiler de karşılıklılık ilkesi gözetilerek Türkiye'de marka başvurusu yapabilir. Marka Başvuru Şekli Markasının tescil edilmesini talep eden başvuru sahibi veya vekili online olarak (e imza ile marka başvurusu) ya da bilgisayarda veya daktiloda yazılmış dilekçe vasıtasıyla başvuruyu iletebilir. El yazısıyla doldurulan başvuru dilekçeleri kabul edilmez.
<urn:uuid:d9655a02-277a-464d-8851-0ae75f65324e>
CC-MAIN-2013-48
http://www.egemark.net/hizmetler.php?page=yurici-marka-tescil-basvurusu&key=Marka%20Tescil%20Ba%C5%9Fvurusu
2013-12-10T13:37:09
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999645
Latn
33
{"tur_Latn_score": 0.9996449947357178}
ads
selnur yazdı:annem,babam,abim,yengem ve eşim doktordur arkadaşlar,tabiki dermatoloğa danışmadan doğum kontrol hapına başlayın demiorum.yanlış anlaşılmasın. ama ben roaccutane kullanmayı kendim tercih ettim. doktor bana doğum kontrol hapıyla da tedavi olabileceğimi söyledi ama ben istemedim. sonuçta roaccutane doğum kontrol hapından daha zararlı vücut için. ama eğer çok ciddi sivilce probleminiz yoksa roaccutane yerine d.k hapıyla tedavi edio dermatologlar.ama haklısınız yanlış yazmışım sanki alın kullanın der gibi. kesinlikle dermatologunuz tavsiye etmedikçe kullanmayın. Sweet84 yazdı:littlelover yazdı:selnur yazdı:ha bir de eğer sivilceleriniz çok büyük,iltihaplı değilse hiç roaccutane a gerek yok direk yasmin doğum kontrol hapına başlayın .hem reglinizi düzenler hemcildiniz güzelleşir. ben şimdiki aklım olsa onu kullanırdım yengem bana demişti de dinlememiştim. peki bunu nerden mi biliyorum çünkü şuanda doğum kontrol hapı kullanıorum ve çok memnunum. yengem hep cildin çok güzel doğum kontrol hapından dioo. ben bekarken utanmmıştım da kullanmaya:))ama siz utanmayın valla ..hem ne gün regl olcaksınız biliosunuz..hem de ağrısız sızısız:) ya selnurcum çok enteresan geldi bana ya bak şimdi bunu koydum kafama ya ben bekarım ama bir yan etkisi olmasın bunun bende sivilce pek yok ama ben bebek gibi olsun istiyorum bi de benim cildim yağlı ona da bi etkisi olur mu acaba?? arkadaşlar doğum kontrol hapları şeker diildirki herkes kullansın....erken yaşlarda kullanılan doğum kontrol haplarının göğüs kanseri riskini arttırdığını kimse söylemedimi size?...amacı ürün sattırmak olmayan bütün doktorlar bunu bilir ve söylerler..ortada kullanımı gerektirecek bir durum olmadığı sürece önerilmez bu haplar....sonuçta vücudunuza extradan hormon alıyosunuz.....boşuna yormayın bünyenizi...son zamanlarda boşuna bu kadar artmadı bu kanser oranları.....sırf bebek gibi cildim olsun diye doğum kontrol hapı kullanılmaz...... missela yazdı:ben 5 ayı bitirdim lekeler benimde canımı sıkıyor.birde 4 kilo verdim 47 kiloya düştüm.ama kolesterolüm normal.bakalım 1 ay sonra ne olacak. zephyrcilek yazdı:kolestrol çıkıyo ilaçtan devamlı,ben 3.ayımdayım.. bana 2 kere tahlil yapıldı,yükselmişti ama normalin üstüne çıkmamıştı,ama bi daha yapılmıcak dendi şimdi çıkmıştır belki,szin ne zaman yapıldı tahlil..kızlar bende sivilce çıkmadı(adet dönemi ufak çıkıp geçiyo) hala korkuyla bekliyorum,çünkü okulda bi arkadaşımın çok büyük sivilceleri çıkmıştı,tedavi bitmesine ragmen izleri vardı son durumu bilmiyorum..benimde omuzlarımda,sırtımda vardı sivilceler onlar geçti..yüzümde düzelme varmış,arkadaşlarım diyo devamlı ama ben iz ve gözenek için gitmiştim,sivilcem pek yoktu,hala düz bi yüze sahip değilim,olabileceğinide inanmıyorum bide kızlar güneşe pek çıkmamama ragmen,burnum ve yanaklarımda çillenme var biras,gneş koruyucum la roche, doktor onu sölemişti..değiştirmelimiyim sizde varmı bu durum,çok rahatsız etmiyo,tamamen yüzüm geçse,çiller kalsa hiiiiiiiiç problem değil ama bide onları geçirmekle uğraşmayalım dimi,daha kötü olursa falan..beyaz tenliyim,hassas cilt sorunlu yaa feyza18 yazdı:Slm arkadaşlar =) bende yıllarca sivilcelerle mücadele edip en son çare roaccutane kullananlarınızdanım. tedavim biteli 7 8 ay oldu sanırım ama benim yüzümdeki izler hala geçmedi doktor 6 ay içinde geçer demişti ama hala duruyo üstelik sivilcelerde çıkıyo eskisi kadar çok olmasada çıkıyo hiç ellemiorum geçio ve iz kalıyo allahım delircem nerdeyse. doktorada gittim krem verdi aynı kremleri öncedende vermişti bıktım artık her doktor başka ilaçö veriyo artık yüzümde tahriş oluyo.peeling düşünüyorum kışın tabiki.yaptıran varmı acaba? Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 18 misafir
<urn:uuid:934a3d77-bbfd-4686-b39f-27611c0e3cee>
CC-MAIN-2013-48
http://www.itsbeauty.com/forum/viewtopic.php?f=5&t=5717&start=1180
2013-12-10T13:22:28
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.998822
Latn
13
{"tur_Latn_score": 0.9988222122192383}
medical
Çocuk Ürünlerine Yeni Standart 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girecek tebliğe göre, ürünlerin kimyasal özellikleri ve şekilleri çocuklara zarar vermeyecek. Yeni düzenleme ile, bakım ve kırtasiye ürünlerinde, çocukların yaralanma veya boğulmasına sebep olabilecek aparatlara düzenleme gelirken, yanıcılık gibi kimyasal özelliklere de standartlar getiriliyor. Çocuk arabası, beşik ve çocuk karyolalarında kilitleme mekanizması ile ayarlama sistemi bulunması zorunluluğu ve ürünlerin çıkıntılarının yaralanma riskini azaltacak şekilde üretilmesi, yeni düzenlemedeki bazı örnekler. Ayrıca, çocuk giysilerindeki kordon ve büzme iplerinin, boğulma ve fiziki yaralanma riski oluşturmayacak şekilde üretilmesi ve kolay alev almaması gerektiği de hükme bağlandı.
<urn:uuid:6c3c1417-53b8-4bb2-93a3-f3410656b1c3>
CC-MAIN-2013-48
http://www.medyatime.com/cocuk-urunlerine-yeni-standart.html
2013-12-10T13:25:05
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999873
Latn
18
{"tur_Latn_score": 0.999873161315918}
ads
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti ve ikinci büyük şehri olmasının yanı sıra Ankara ülkenin hükümet, finans ve ticaret merkezi konumundadır. Anadolunun merkezinde bulunur. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mozelesinin bulunduğu Anıtkabir, Etnoğrayfa Müzesi,Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Çengelhan Koç Müzesi görülecek yerler arasındadır. Büyük Alışveriş merkezlerinde günün modasını takip edebilir, Ankara Kalesi civarında geleneksel ürünleri satın alabilirsiniz. Mövenpick Hotel Ankara lezzet durakları ve Ankara'nın gece hayatını yasayabileceginiz Park Caddesine oldukca yakın bir mesafededir.
<urn:uuid:4caaa5ba-c592-452c-bf31-2a3a7d05641d>
CC-MAIN-2013-48
http://www.moevenpick-hotels.com/tr/europe/turkey/ankara/hotel-ankara/gezilecek-yerler/sightseeing-8/
2013-12-10T13:23:18
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999553
Latn
2,977
{"tur_Latn_score": 0.999552845954895}
culture
Yaprakların Genel Yapısı Yaprakların Genel Yapısı Nedir - Yaprakların Yapısı - Yaprakların Yapısı Hakkında Hem genel yapı olarak, hem de mikrobiyolojik açıdan incelendiğinde yaprakların her yönüyle en fazla enerji üretimini sağlamak üzere planlanmış, çok detaylı ve kompleks sistemlere sahip oldukları görülecektir. Yaprağın enerji üretebilmesi için ısı ve karbondioksidi dış ortamdan alması gerekir. Yapraklardaki tüm yapılar da bu iki maddeyi kolaylıkla alacak şekilde düzenlenmiştir. Öncelikle yaprakların dış yapılarını inceleyelim. Yaprakların dış yüzeyleri geniştir. Bu da fotosentez için gerekli olan gaz alış-verişlerinin (karbondioksidin emilmesi ve oksijenin atılması gibi işlemlerin) kolay gerçekleşmesini sağlar. Yaprağın yassı biçimiyse tüm hücrelerin dış ortama yakın olmasını sağlar. Bu sayede de gaz alış-verişi kolaylaşır ve güneş ışınları, fotosentez yapan hücrelerin hepsine ulaşabilir. Bunun aksi bir durumu gözümüzün önüne getirelim. Yapraklar eğer yassı ve ince bir yapıya değil de herhangi bir geometrik şekle ya da anlamsız rasgele bir şekle sahip olsalardı yaprak fotosentez işlevini sadece güneş ile doğrudan temas eden bölgelerinde gerçekleştirebilecekti. Bu da bitkilerin yeterli enerji ve oksijen üretememesi anlamına gelecekti. Bunun canlılar için en önemli sonuçlarından biri de hiç kuşkusuz ki yeryüzünde bir enerji açığının ortaya çıkması olurdu. Yukarıdaki resimde aşama aşama güneşe doğru hareketi görülen ve mini bir radar istasyonuna benzeyen kırlangıç otu çiçeği (ranunculus ficaria), diğer bütün bitkilerde olduğu gibi güneşin yönünü takip ederek döner. Bitki böylelikle güneş ışığından daha fazla faydalanabilecektir.Alttaki resimde görülen ayçiçekleri de güneşin hareketiyle kendi yönlerini değiştiren bitkilerdendir. Işığa karşı duyarlı yaprak hücreleri hemen yön belirleyerek güneşe doğru harekete geçerler. Yapraklardaki özel olarak "tasarlanmış" olan sistemler sadece bunlarla sınırlı değildir. Yaprak dokusunun önemli bir özelliği daha vardır. Bu özellik ışığa karşı duyarlı olmasıdır. Bu sayede ışık kaynağına yönelme, yani fototropizm adı verilen olay gerçekleşir. Bu, saksı bitkilerinde de rahatça gözlemlenen, bitkilerin yapraklarını güneşin geldiği yöne doğru çevirmesine neden olan olaydır. Bitki böylelikle güneş ışığından daha fazla faydalanabilir. Yapraklar bitkilerin hem nükleer enerji üreten santralleri, hem besin üreten fabrikaları, hem de önemli reaksiyonları gerçekleştirdikleri laboratuvarlarıdır. Yapraklarda hayati önem taşıyan bu işlemlerin nasıl gerçekleştirildiğini anlamak için yaprakların fizyolojik yapısını da kısaca incelemek gerekir. Yaprağın iç yapısının enine kesiti alınarak bakılacak olursa dört tabakalı bir yapı olduğu görülecektir. Yukarıdaki resimde bir yaprağın enine kesiti görülmektedir. Yaprağın yapısı incelendiğinde her birinde çok detaylı tasarımlar olan dört tabaka ile karşılaşılacaktır. Detaya inilerek incelendiğinde bu tabakaların su geçirmeme, ışığı daha çok emme, solunumu kolaylaştırma gibi yaprağın ışığı daha iyi alması ve daha fazla fotosentez yapabilmesini sağlayacak özelliklere sahip oldukları görülecektir. Bu yapılardan ilki kloroplast içermeyen epidermis tabakasıdır. Yaprağı alttan ve üstten örten epidermis tabakasının özelliği, yaprağı dış etkilerden korumasıdır. Epidermisin üstü koruyucu ve su geçirmez mumsu bir madde ile sarılıdır. Bu maddeye kütiküla adı verilir. Yaprağın iç dokusuna baktığımızda ise genelde iki hücre tabakasından oluştuğunu görürüz.Bunlardan iç dokuyu oluşturan Palizad dokuda kloroplastça zengin hücreler, aralarında hiç boşluk bırakmadan yan yana dizilirler. Bu doku fotosentezi yürüten dokudur. Bunun altında bulunan Sünger doku ise, solunumu sağlayan dokudur. Sünger dokudaki hücreler, diğer bölümlerdeki hücrelere göre daha gevşek bir şekilde birbirine kenetlenmiştir. Ayrıca bu dokunun hücreleri arasında hava ile dolu boşluklar vardır.2 Görüldüğü gibi bu dokuların hepsi yaprağın yapısında son derece önemli görevlere sahiptir. Bu tür düzenlemeler yaprakta ışığın daha iyi dağılıp yayılmasını sağlayarak fotosentez işleminin gerçekleşmesi açısından son derece büyük bir önem taşırlar. Bütün bunların yanı sıra yaprak yüzeyinin büyüklüğüne göre yaprağın işlem yapma (solunum, fotosentez gibi) yeteneği de artar. Örneğin birbirine geçmiş tropikal yağmur ormanlarında genellikle geniş yapraklı bitkiler yetişir. Bunun çok önemli sebepleri vardır. Sürekli ve çok miktarda yağmurun yağdığı, birbirine geçmiş ağaçlardan oluşan tropikal ormanlarda güneş ışığının bitkilerin her yerine eşit ulaşması oldukça zordur. Bu da ışığı yakalamak için gerekli olan yaprak yüzeyinin artırılmasını gerekli kılar. Güneş ışığının zor girdiği bu alanlarda bitkilerin besin üretebilmeleri için yaprak yüzeylerinin büyük olması hayati önem taşımaktadır. Çünkü bu özellikleri sayesinde tropik bitkiler değişik yerlerden, en fazla faydalanacak şekilde güneş ışığına ulaşmış olurlar. Tam aksine kuru ve sert iklimlerde ise küçük yapraklar bulunur. Çünkü bu iklim şartlarında bitkiler için dezavantaj olan asıl nokta ısı kaybıdır. Ve yaprak yüzeyi genişledikçe su buharlaşması, dolayısıyla ısı kaybı artar. Bu yüzden ışık yakalayan yaprak yüzeyi, bitkinin su tasarrufu yapabilmesi için iktisatlı davranacak şekilde tasarlanmıştır. Çöl ortamlarında yaprak kısıtlaması aşırı seviyelere ulaşır. Örneğin kaktüslerde yaprak yerine artık dikenler vardır. Bu bitkilerde fotosentez etli gövdenin kendisinde yapılır. Ayrıca gövde suyun depolandığı yerdir. Fakat su kaybının kontrol edilmesi için bu da tek başına yeterli değildir. Çünkü her ne kadar yaprak küçük olsa da gözeneklerin bulunması su kaybını devam ettirecektir. Bu yüzden buharlaşmayı dengeleyecek bir mekanizmanın varlığı zorunludur. Bitkiler de, fazla buharlaşmayı düzenleyen bir çıkış yoluna sahiptirler. Bünyelerindeki su kaybını, gözenek açıklığının kontrolü ile denetim altında tutarlar. Bunun için gözenek açıklıklarını (porları) genişletir veya daraltırlar. Tropik bölgelerdeki bitkilerin yapısı ile çöl ortamlarında yetişen bitkilerin genel yapısı resimlerde de görüldüğü gibi birbirinden farklıdır. Yaprakların tek görevi fotosentez için ışığı hapsetmeye çalışmak değildir. Havadaki karbondioksidi yakalayıp onu fotosentezin oluştuğu yere ulaştırmaları da aynı derecede önemlidir. Bitkiler bu işlemi de yaprakların üzerinde yer alan gözenekler vasıtasıyla gerçekleştirirler. Kusursuz bir tasarım:Gözenekler Yaprakların üzerindeki bu mikroskobik delikler ısı ve su transferi sağlamak ve fotosentez için gerekli olan CO2'i atmosferden temin etmekle görevlidirler. Gözenek olarak adlandırılan bu delikler, gerektiğinde açılıp kapanabilecek bir yapıya sahiptirler. Gözenekler açıldığında yaprağın hücreleri arasında bulunan oksijen ve su buharı, fotosentez için gereken karbondioksit ile değiştirilir. Böylece üretim fazlalıkları dışarı atılırken, ihtiyaç duyulan maddeler değerlendirilmek üzere içeri alınmış olur. Gözeneklerin ilgi çekici yönlerinden biri, yaprakların çoğunlukla alt kısımlarında yer almalarıdır. Bu sayede, güneş ışığının olumsuz etkisinin en aza indirilmesi sağlanır. Bitkideki suyu dışarı atan gözenekler, eğer yaprakların üst kısımlarında yoğun olarak bulunsalardı, çok uzun süre güneş ışığına maruz kalmış olacaklardı. Bu durumda da bitkinin sıcaktan ölmemesi için gözenekler bünyelerindeki suyu sürekli olarak dışarı atacaklardı, böyle olunca da bitki aşırı su kaybından ölecekti. Gözeneklerin bu özel tasarımı sayesinde ise, bitkinin su kaybından zarar görmesi engellenmiş olur. Dıştan bakıldığında kimi zaman sadece yeşil bir cisim olarak düşünebilen yapraklardaki mikroskobik alanlarda, kusursuz bir tasarım söz konusudur. Bitkiler için son derece önemli yapılardan biri olan gözenekler de bu tasarımın çok önemli bir parçasıdırlar. Görevleri ısı ve su dönüşümünü sağlamak ve CO2'i atmosferden temin etmektedir. Yandaki yaprak kesitinde de görüldüğü gibi genellikle yaprağın alt kısımlarında yer alan gözenekler, bitkinin su ihtiyacına göre açılıp kapanabilir olma özelliğine sahiptirler. Dış ortamdaki değişiklikler gözeneklerin hareketlerini belirleyen etkenlerdir. Yaprakların üst deri dokusu üzerinde çifter çifter yerleşmiş bulunan gözeneklerin biçimleri fasulyeye benzer. Karşılıklı içbükey yapıları, yaprakla atmosfer arasındaki gaz alışverişini sağlayan gözeneklerin açıklığını ayarlar. Gözenek ağzı denilen bu açıklık, dış ortamın koşullarına (ışık, nem, sıcaklık, karbondioksit oranı) ve bitkinin özellikle su ile ilgili iç durumuna bağlı olarak değişir. Gözenek ağızlarının açıklığı ya da küçük oluşu ile bitkinin su ve gaz alışverişi düzenlenir. Dış ortamın tüm etkileri göz önüne alınarak düzenlenmiş olan gözeneklerin yapısında çok ince detaylar vardır. Bilindiği gibi dış ortam koşulları sürekli değişir. Nem oranı, sıcaklık derecesi, gazların oranı, havadaki kirlilik… Yapraklardaki gözenekler tüm bu değişken şartlara uyum gösterebilecek yapıdadırlar. İki kısımlı (dicot) ve tek kısımlı (monocot) bitkilerde gözeneklerin özellikleri değişir. Bu iki tip bitkide gözeneklerini koruyucu hücreleri farklıdır. Bir çok monocot koruyucu hücresinin merkezi dar, ucu kalın olmasına rağmen dicot koruyucu hücreleri fasulye şeklindedir. Her bir monocot koruyucu hücresi epidermis'teki özel bir hücre ile birleşmiştir. Gözeneklerin farklı koruyucu hücrelerinin sahip oldukları özellikler sayesinde her bir bitkiye gerekli karbondioksit sağlanır ve susuzluktan korunur. Bunu bir örnekle şöyle açıklayabiliriz. Şeker kamışı ve mısır gibi uzun süre sıcağa ve kuru havaya maruz kalan bitkilerde, gözenekler suyu muhafaza edebilmek için gün boyunca tamamen ya da kısmen kapalı kalırlar. Bu bitkilerin de gündüz fotosentez yapabilmek için karbondioksit almaları gerekir. Normal şartlar altında bunu sağlayabilmek için de gözeneklerinin olabildiğince açık olması gerekir. Bu imkansızdır. Çünkü böyle bir durumda bitki, sıcaklığa rağmen sürekli açık olan gözenekleri yüzünden devamlı su kaybeder ve bir süre sonra da ölür. Bu nedenle bitkinin gözeneklerinin kapalı olması gereklidir. Fakat bu problem de çözülmüştür. Mısır ve şeker kamışı gibi sıcak bölgelerde yaşayan bitkiler, gözenekleri kapalı da olsa, yapraklarına karbondioksidi alabilmek için kimyasal pompalar kullanmaktadırlar.1 Bu kimyasal pompaların bir süre yokluğu durumunda CO2 temin edilemediği için bitki besin üretemeyecek ve ölecektir. Bu da yapraklardaki bu kompleks pompaların zaman içinde ortaya çıkan raslantılarla oluşmasının imkansız olduğunun bir göstergesidir. Bitkilerdeki bu sistem de diğerleri gibi ancak bütün parçaları eksiksiz olduğunda fonksiyonlarını yerine getirebilmektedir. Dolayısıyla, bitkilerdeki gözeneklerin de tesadüfler sonucu evrimleşerek ortaya çıkmış olmaları ihtimal dışıdır. Son derece özel bir yapısı olan gözenekler de görevlerini en hassas biçimde yerine getirecek şekilde özel olarak tasarlanmışlar, yani yaratılmışlardır.
<urn:uuid:ee700c56-ff8c-486e-8ca4-9ac9a3f8ca1b>
CC-MAIN-2013-48
http://www.webhatti.com/biyoloji/710669-yapraklarin-genel-yapisi.html
2013-12-10T13:23:06
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164019268/warc/CC-MAIN-20131204133339-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999946
Latn
13
{"tur_Latn_score": 0.9999463558197021}
science
anıt mezarlar ANIT MEZARLAR Gaziantep’in Araban İlçesi sınırları içerisindeki Elif, Hisar ve Hasanoğlu köylerinde üç adet Roma mezar anıtı yer almaktadır. Bu üç anıt askeri ve ticari anlamda Fırat’a paralel olarak kuzey-güney yönünde ve batıdan doğuya Fırat’a doğru gelen çok önemli iki yolun kavşağında yer almaktadır. Roma döneminde bölgedeki zengin,asil,üst düzey yönetici veya yüksek rütbeli asker kişiler için yapılmış olduğu düşünülmektedir. Her üç mezar anıtının da, birbirlerine oldukça yakın yerlerde yapılmış olmaları bu yol kavşağı ile bağlantılıdır. Genelde bu mimari biçimindeki anıt mezarlar çoğu kez altta bir mezar odası içeren kaide bölümü, bunun üzerinde araları açık sütun, paye veya kemerli bir üst bölüm ile çoğunlukla da piramidal biçimde bir çatı örtüsünden oluşa üç bölümden meydana gelmektedir. Hisar Anıt Mezarı Gaziantep ili Araban ilçesi Hisar Köyünde bulunmakta olan anıt mezar günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiştir. Hisar Anıt Mezarı; kesme taştan düz bir platform üzerinde inşa edilmiş olup, yüksek kare bir kaide üzerine oturan (4X4 m.) dört köşedeki korint başlıklı paye sütunlardan meydana gelen gövde ve bunun üstündeki piramidal çatıdan teşekkül etmiştir. Bu piramidal çatının üzerinde ise kare kesitli ve korint tipinde bir sütun başlığı mevcuttur. Ayrıca bu başlık üzerinde de şimdi mevcut olmayan bir heykelin bulunduğu düşünülmektedir. Hisar Anıt Mezarı 10-11 metre yüksekliktedir. Süsleme yönünden çok sade bir özelliğe sahip olan bu yapının kimin adına ve kim tarafından hangi tarihte inşa ettirildiği hakkında bir belge elimizde mevcut değildir. Ancak M.S. 2.yüzyıl sonu ile 3. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Elif Anıt Mezarı Elif Anıt Mezarı, Araban İlçesi’nin Elif Köyü’ndedir. Elif köyü antik Sugga kenti olup, Roma dönemi yol güzergahlarını gösteren antik haritadaki bilgilere göre Dolikhe(Dülük)- Samosata(Samsat) ile Zeugma-Samosata yollarının kesişme noktası civarındadır. Elif Anıt Mezarı da tıpkı Hisar’daki gibi kesme taştan inşa edilmiş olup, yüksek bir kaide üzerine oturan gövde ve gövde üzerini örten tonozlu bir örtü sisteminden oluşmaktadır. Anıt mezarın doğu, batı ve güney cepheleri kemerli, kuzey cephesi ise duvar örülerek kapatılmış, alt orta kısmında ise dikdörtgen bir kapı açıklığı bırakılmıştır. Anıt Mezarın gövdesini oluşturan dört hantal paye sütun yerini burada korint başlıklı sütunların üzerine oturan kemerlere bırakmıştır. Böylece yapı estetik bir görünüm kazanmıştır. Elif Anıt Mezarının örtü sistemi hakkında kesin bir şey söyleyemesekte kalıntılardan tonoz olabileceği anlaşılmaktadır. Elif Anıt Mezarı da M.S 2.yüz sonu ile 3. yüzyıl başlarına tarihlenmektedir. Hasanoğlu Anıt Mezarı Araban ilçesi Hasanoğlu Köyünde bulunmaktadır. Hasanoğlu Anıt Mezarı, kare planlı bir kaide üzerine kesme taştan inşa edilmiştir. Güney ve batı cephelerinin paye-sütun ve bunların üzerine oturan kemerlerindeki mimarisinden daha estetik ve itinalı yapıldığını anlıyoruz. Kuzey ve doğu cephelerindeki duvarların tamamı, kaidenin ise yarıya kadar olan kısmı yıkılmış olduğu görülmektedir. Bu anıt mezarın da M.S 2.yüzyıl sonu ve 3. yüzyıl başlarında yapıldığı sanılmaktadır.
<urn:uuid:03e6746e-a3dc-4183-8db0-f34ddf5a9a76>
CC-MAIN-2013-48
http://geziantep.com/?page_id=679
2013-12-12T03:49:02
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999889
Latn
38
{"tur_Latn_score": 0.9998888969421387}
religion
Ana Sponsorlar Toplumun yüzyüze kaldığı en ciddi sosyal ve çevresel problemleri çözmek için hibe yapar. Risk sermayesi ve sorumlu olarak yapılan yatırım zaman içerisinde farklı olabilir. Bilimin ilerlemesini teşvik etmek için 1950 yılında yapılan Kongre tarafından oluşturulan bağımsız bir federal ajans, Kral Suud Üniversitesi,toplumun refahı için entelektüel ilham ve ortaklık atmosferini teşvik yoluyla eğitim ve teknolojik yeniliklerle bilimsel keşif ve yaratıcılık alanında lider olmak istiyor. O'Donnell Vakfı eğitimin kalitesini artırmak için model programlar oluşturmaya tahsis edilmiştir.
<urn:uuid:3503c437-feec-4698-a07e-3c5dfe7fddfb>
CC-MAIN-2013-48
http://phet.colorado.edu/tr/contributions/view/3320
2013-12-12T03:50:01
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999706
Latn
45,745
{"tur_Latn_score": 0.9997062683105469}
ads
Türkiye Boscoreale Otelleri -hotels.com size, harika son dakika Boscoreale otel fırsatları ve indirimli oda fiyatları sunuyor. Boscoreale otellerimizde online olarak kolayca rezervasyon yapabilirsiniz. Hızlı online arama işlevimiz sayesinde:: - Yıldız sayısı, imkân ve kolaylıklar, tema veya markaya göre Boscoreale farklı otelleri bulun ve karşılaştırın. - Mükemmel Boscoreale otelini seçin ve oda fiyatlarını, otel detaylarını, konuk yorumlarını ve fotoğrafları görüntüleyin. - Otel odanız için bugün güvenli şekilde çevrimiçi rezervasyon yapın! - Çevrimiçi otel rezervasyonunuz için rezervasyon detaylarını içeren teyit eposta mesajı ve kısa mesajı alın.
<urn:uuid:57c77c40-f2ff-47b6-9d13-97e252d20c29>
CC-MAIN-2013-48
http://tr.hotels.com/de711842/boscoreale-italya-otelleri/
2013-12-12T03:48:27
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.997858
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9978580474853516}
ads
HABER BİLGİLERİ Bu haber Tem 14th, 2011 tarihinde Havacılık Dünyasından Haberler kategorisinde yayınlandı. OKUNMA Bu Haber Kez Okunmuş.. ETİKETLER YORUM YAZIN Kapadokya Meslek Yüksek Okulu kabin hizmetleri programına başvuru yapabilmek için YGS 5 puan türünden gerekli puanı almak gerekiyor.İşte Kapadokya MYO hostelik için gerekli olan puanlar; Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri ;
<urn:uuid:71df4684-e512-489a-b817-0290a8935b4e>
CC-MAIN-2013-48
http://www.airportturk.net/kapadokya-myo-kabin-hizmetleri-taban-puanlari.html
2013-12-12T04:00:51
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999793
Latn
3
{"tur_Latn_score": 0.9997928738594055}
ads
Ürün adına veya resmine tıklayarak fiyat karşılaştırması yapabilirsiniz. Daha fazla bilgi... Internet mağazalarında şu an satışta olan Seçtiğiniz özelliklere sahip 61 adet Vestel çamaşır makinası aşağıda listeleniyor. İlgilendiğiniz ürünün adına veya resmine tıklayarak değişik internet mağazaları arasında fiyat karşılaştırması yapabilir, en ucuz mağazaya ulaşabilirsiniz. Markası Vestel(61)Seçimi değiştir KaldırHepsiAEG(25) Altus(30) Arçelik(64) Beko(72) Bosch(86) Candy(4) Daewoo(22) Electrolux(45) Esco(3) Finlux(8) Franke(2) Gorenje(14) Grundig(6) Hoover(22) Hotpoint-Ariston(85) Indesit(53) LG(57) Midea(22) Panasonic(5) Profilo(56) Regal(31) Samsung(54) Seg(1) Siemens(87) Teka(8) Vestel(61) Vestfrost(1) Whirlpool(11) Zanussi(12) 5 Nisan 2012 Renk renk tasarımı ve gelişmiş özellikleriyle göz dolduran Arçelik In Love serisi çamaşır makinaları; siyah, bordo, pembe, yeşil ve beyaz renk seçenekleri ve en ucuz fiyatlarıyla akakce.comda. Özellikler: Zaman Programlama, Kalan Zamanı Gösterme, Elektronik Program Takip Göstergesi, Kapak Çapı: 34 cm, Elektronik Su Kontrol Sistemi, Yükseklik (cm): 84, Genişlik (cm): 60, Derinlik (cm): 59, Program Sayısı: 16, Kapasite (kg): 8, Gösterge Tipi: LCD.Tüm Çamaşır Makinaları Efkar TARSUSÜrün İçin En Uygun Fiyat Olan "hepsiburada" WF906U4SAGD Ürünü İçindir. Yanlışla WD906U4SAGD Sanılıp Alınmamalıdır.5 Kasım 2013 Ulas Doganaraştırdığım en sağlam ürün bu30 Ekim 2013 Levent ÖzlerBu makineyi asla tavsiye etmiyorum. İyi yıkamıyor hatta kimi zaman hiç yıkamıyor. Kurutma çamaşırları çok kırıştırıyor.Servis normal diyor.19 Ekim 2013 Sevilay Alkurt Oztekinkurutma özelliği güzel. onun haricinde sterilizasyon ve air wash özelliği sadece göz boyama,içine çorap vb. çok kaçıyor kazakları mahvediyor9 Şubat 2013 Yusuf Karataşmerhabalar bu ürünün kaç yıl garantisi var birde bunu nasıl alabiliriz9 Ekim 2013 Nazmi OCAKgerçekten kaliteli bir makine kesinlikle herkesi tavsiye ederim.kuru temizleme (sadece su buharı ile temizleme) özelliği olması çok güzel.23 Temmuz 2013 Mehmet Özkanmükemmel bir ürün çok sessiz çalışıyor ve temiz yıkıyor.13 Temmuz 2013 Beyza Aktaşkesinlikle bu ürünü ALMAYIN. ben 1 yıl önce aldım çok pişmanım.hemen lastiği(körüğü) yırtıldı.servis BERBAT kısacası almayın!11 Haziran 2013 TC Esat AksoyFiyatta anlaşırsak alacağım. :))1 Mayıs 2013 Hayriye Çelikcok güzel 14 Nisan 2013 Volkan Kuvvetligüzel bir ürün ancak, eski modelde 8kg kurutması vardı bu kaldırılmış,12 Mart 2013 Sinan Gülayevet gerçekten harika bir ürün.. 11 Mart 2013 Mete Can Karahasan"Waterwise Recommended" su tasarrufu derecelendirmesi var. İlk bu makine almış o bandrolü sanırım. A Sınıfı su, elektrik tasarrufu, sıkma.2 Mart 2013 Ferhan BoyunÇok mükemmel bir makine kesinlikle tavsiye ederim. Çok sessiz. mükemmel temizliyor. Bir sürü program seçeneği var. Tek kelimeyle süper...23 Ocak 2013 Mehmet Bulutecobubble özelliği sayesinde hiç köpürmeyen deterjanlar daha çabuk çözülüyor ve köpürüyor.herşeyiyle iyi makine,fiyat olarak da...öneririm.30 Ocak 2013 lg g2 s4 note 3 iphone 5 iphone 5s s3 tablet watch dogs s4 mini note 2 s3 mini iphone general mobile discovery ipad mini samsung s4 galaxy s4 nexus 5 iphone 4s iphone 4 samsung s3 discovery ps3 lumia samsung galaxy s4 ipad ipad air note3 ıphone 5s kulaklık xperia z 5s ıphone 5 g2 kombi galaxy s3 iphone 5c xperia z1 ultrabook z1 led tv ssd yazıcı saat ütü htc one s nexus ps4 bebek arabası samsung galaxy s3 samsung note 3 Ana Sayfa | Sık Kullanılanlara Ekle | Forum | Hakkımızda | İletişim | Reklam | Güvenli Alışveriş İpuçları | About Us | Google+ İş Ortaklığı Girişi | Mağaza Başvuru Bu internet sitesinin kullanıcıları akakce.com Kullanım Sözleşmesi ve Güvenlik ve Gizlilik Politikası'nı kabul etmiş sayılırlar. © 2000-2013 Akakçe Bilgi Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. Fiyat arama motoru - İnternet alışveriş rehberi Bütün hakları saklıdır. akakce.com tüketiciler için ücretsiz bir bilgi servisidir. Alışveriş öncesi sipariş edilecek ürünle ilgili geçerli bilgi her zaman için ilgili mağazanın web sitesinden alınmalıdır. akakce.com'da verilen bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden veya bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemler sonucu meydana gelebilecek her türlü maddi ve manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı akakce.com sorumlu tutulamaz. akakce.com'da yer alan bütün marka ve isimlerin hakları ilgili firmalara aittir.
<urn:uuid:be6c8a4a-3a77-4ba3-9c63-66b49d61cb4b>
CC-MAIN-2013-48
http://www.akakce.com/camasir-makinasi/Vestel.html
2013-12-12T03:36:59
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.997479
Latn
4
{"tur_Latn_score": 0.9974793195724487}
ads
Ordu Dernekler Federasyonu tarafından birincisi geçtiğimiz yıl düzenlenen ve ilk olmasına rağmen Feshane tarihinin en kalabalık ve görkemli organizasyonlarından biri olarak kayıtlara geçen Feshane Ordu Günlerinin ikincisi bu yıl 19-22 Nisan 2012 tarihleri arasında yine Feshane Uluslar arası Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenecek. Açılışını bugün saat 11.00’de İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yaptığı ve geçen yılın tecrübesi ile bu yıl daha görkemli ve kalabalık geçmesi beklenen organizasyonda Ordu'yu tüm güzellikleri ile tanıyabileceğiniz gibi dört gün boyunca konser dinleyebilir ve geçen yıl Feshane tarihinde bir ilk olan tiyatro gösterilerini bu yıl da dört gün boyunca izleyebilirsiniz. Ordu Dernekler Federasyonu, tüm Orduluları ve İstanbulluları bu büyük buluşmaya davet ediyor.
<urn:uuid:8bc8d71a-de17-4b63-ae53-16c2f79b8fd0>
CC-MAIN-2013-48
http://www.haber7.com/guncel/haber/868944-feshane-ordu-gunleri-ikinci-kez-yapiliyor
2013-12-12T03:50:36
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999767
Latn
36
{"tur_Latn_score": 0.9997673630714417}
culture
- bu başlıkta - bakın dur - sırala - #siyaset - nedendir bilinmez son zamanların gözde mesleği. ama mezun olanlar bir kaç ay hatta yıl boşta gezebiliyorlar. - ilk mezunlarını verdiğinde kadından kaymakam mı olur, siz ata bile binemezsiniz diye mezun bayanların aşalandığı, bu bölümden adam mı olur diye kendilerinin eleştirildiği, sonradan çok gözde olmuş lisans programı. - sözümona diplomat yetiştiren (türkiye'de diplomat olunmaz diplomat doğulur), oldukça önemli fakat sürekli halkla ilişkiler gibi alakasız bir bölümle karıştırılan, kazanmak için ölüp bittiğim, adeta benim için yaratılmış olan bölüm.. kendi halkıma nasıl faydalı olurum sorusuna yanıt arayan ancak türkiye için başarılması pek de muhtemel olmayan, imf ve abd'ye yalakalık yapmayı öğretmesi gerekli olan anabilim dalı.. herşeyi öğreten ama tam anlamıyla bir uzmanlık kazandırmayan yine de öneminin kavratılması gereken lisans programı. (bkz: siyasal bilgiler fakültesi) - ustune bir de işletme mastırı yaparsan işsiz kalmanın neredeyse imkansız olacagı bölüm.. - (bkz: nataşalar ve türk erkekleri) - okuyanların sen mezun olunca ne olacaksın sorusuna bir türlü yanıt bulamadıkları bölüm - biraz hukuk,biraz siyaset,biraz ekonomi,biraz da tarih.al sana uluslararası ilişkiler bölümü. - al gülüm ver gülüm temalı ilişkiler. hiç bi ülke diğerinin yararına yapmaz bir ''iyliği'' kendi çıkarı yoksa. çıkar ilişkisidir. mantık ilişkisidir. misal 1950'lerde amerika, 2.dünya savaşı'nda ekonomileri iyice çöken avrupa devletlerine ''kalkınabilsin'' diye yardım etmiştir, uzun vadede kendi ekonomisinin durumunu,çıkarını düşünerek. yardım denen şey aslında yatırımdır. işte uluslararası ilişkilerde kimse babasının hayrına bişey yapmaz. - avrupada lisans düzeyinde olmayıp türkiye'de olan bölüm.bu bölümden mezun olduğum halde türkiye'de bu bölümün niye açıldığını halen daha anlayabilmiş değilim.biraz teknik bilgi verelim.uluslararası ilişkiler disiplini abd'de ortaya çıkmıştır.kurulduğu yıldan itibaren avrupa'nın askeri ve siyasi olaylarına hiçbir şekilde katılmamayı kendine şiar edinen abd uzun yıllar diplomasi kültüründen uzak kalmıştır. 1945'ten sonra sscb'nin önlenemez yükselişini kendine büyük bir tehdit olarak algıladığı için bütün dünyada sscb'ye karşı sazı eline almaya karar vermiştir.sazı eline almıştır,lakin ortada sazı çalacak sanatçı bulamamaktadır.bu açığı kapatmak için uluslararası ilişkiler alanında lisans programları başlatmıştır.avrupa devletlerinin tarihten gelen diplomasi yetenekleri olduğu için uluslararası ilişkiler disiplinine ihtiyaçları olmamıştır.biz ise abd'nin var bizim de olsun mantığıyla açtık bu bölümleri.sanılanın aksine uluslararası ilişkiler bir bilim dalı değildir.olsa olsa sosyoloji biliminin bir alt disiplinidir. - dar anlamında devletler arasındaki hukuksal ve siyasal ilişkilerdir.fakat "uluslararası" kavramı sadece ulusları değil, devletler, hükümetler ve halklar arasındaki ilişkileri de kapsar. - kocaeli üniv. de bu bölümden ilk mezun olarak hayata atılmamı sağlayan ve her kapıyı açtıran yoğun yabancı dil eğitimi veren iktisat-işletme-hukuk sentezi bölüm - bir uluslararası ilişkiler öğrencisi olarak diyebilirim ki tam anlamıyla kişiliksiz bir bölümdür kendisi. iktisadın özetini, siyasetin özetini, hukukun lüzumlu yerlerini aldık ilk iki yılda. sosyolojiye, ekonomiye, siyasete, hukuka girişle geçti zamanımız. girdik sandık sonra abidik gubidik şeyler çıktı. 3. ve 4. sınıfta daha spesifik( öz türkçe tabi) konulara eğilebiliyoruz. nerede hangi zenginlik var, hangi kurumlar mevcut, hangi kurumlar kime hizmet eder,vs. daha ciddi bir üslup kullanırsam girimin daha etkili olacağına karar verdim şu an ve... bu bölümü tercih ederken ortada ulusların ve de onların ilişkileri olduğuna inanmıştım. cehalet... zamanla görüyorsunuz ki global dünyada ulusların ilişkileri söz konusu değil. herşey birbirine girmiş. kapitalist düzen, evet budur sebep. şimdi kahrolsun kapitalizm demeyi es geçiyorum ve diyorum ki ileride uluslararası ilişkiler bölümü kadar anlamsız bir bölüm olmayacaktır. zira uluslar birbirine daha çok amerikalılara(ki kendileri ulus bilincini zoraki ikinci dünya savaşı sonrasında edinmişlerdir) benzemektedir. belki ileride çin bir gol atıp süper güç olursa hepimiz çinliye benzeriz. kim bilir. gözlerimizi çektiririz, boyumuzu kısaltırız, kız erkek sürekli fönlü ve siyah saçlı gezeriz. evet efendim, yine tutturamadım ciddi bir üslup ama budur uluslararası ilişkiler. birileri birilerine birşeyleri dikte eder, edemezse usuldan enjekte eder. bakın sinema sektörüne, bakın taksime. hepimiz adeta amerika gençliğiyiz. converse, rock müzik, elimizde starbucks kahvelerimiz o olmasın hadi kolalarımız(pardon cola)... dizilerin, sinema filmlerinin, müziklerin ağırlığına bakarsak her gün bünyelerimize o yada bu şekilde 100 mg amerika enjekte edildiğini görürüz. söz konusu amerika olmasa sscb olsaydı(el fatiha) hepimiz her gün 100 mg daha komunist olurduk muhtemelen. cnbce izliyoruz kaliteli yaşıyoruz ne de olsa. cnbce kötü demiyorum. bizim için gayet iyi tabi ama altta ne yatar? cnbce neden bu kadar etkili ve yaygındır mesela? yada sinemadaki holifud tekeline bakarsak? adamlar her daim kaliteli film üretiyor mu diyeceğiz? tabi ki hayır. süper güçseniz bunu devam ettirmek için kendinize benzetirsiniz diğerlerini. filmlerinizle gündelik hayatı değiştirirsiniz. bugün bir güney kore filminde (amerika etkisini inkar etmek gerzekçe tabi ama) converse giyen bir başrol oyuncusu görüyorsak?* budur. bu açıdan ulusun ilişkileri diyebiliriz bu bölüme. tabi bir de israil faktörü var. kendisi dünyadaki en büyük entellektüel kapasiteye sahip olup yeri geldiğinde ve hatta gelmediğinde amerikaya söz geçirebilen bir ülke. belki hepimiz ileride kolpa yahudiler oluruz.. türkü barlarımızda cola forever diyip headbang yapabiliriz. converse'e hayır diyerek nike'a geçebiliriz. gerçekten destekli bir tepki olur kendisi. örümcek ağından karışık buluyorum ben bu ilişkileri. dallas mallas hikaye. paranız varsa ve biraz zekiyseniz, kendinize benzetirsiniz. budur. - ilk girenlerin neredeyse tamamının sadece adına bakarak, ne olduğunu bilmeden ve diplomat olacağını sanarak geldiği bölümdür. üniversite sınavı sonucu klavuz da öyle bir göze batarlar ki adeta "yaz beni, yaz beni!" diye bağırmaktadırlar. bilgisiz genç sıf sadece adında uluslararası geçiyor diye seçim yaptıysa ve de olaki kazandıysa onun için çanlar çalmaya başlamış demektir. efendim nedir peki bu uluslararası ilişkiler? şimdi aslında böyle bir ilişki yoktur efendim. devletler global sistemde hep birbirlerini zükmeye, hep sömürmeye çalışırlar. birleşmeymiş, dostlukmuş bunlar alafranga şeyler.. genelde karmaşık ucu bucağı olmayan ilişkiler olarak tanımlanırlar. hayır efendim alakası falan yoktur. güçlü olan kazanır. orada da size 4 senede(kimi zaman 5) bunu öğretirler zaten. dünyada ulusüstü hukuk kuralı koyucu ve uygulayıcı yoktur ibaresi de 4 senede dillere yerleşecek diğer bir söz öbeğidir. sonuç itibariyle ankara siyasal mezunu değil iseniz ne diplomat olabilirsiniz, ne ateşe, ne konsolos.. - "biraz ordan biraz burdan, al sana bölüm" diye ortaya konmuş bir bölüm değildir. aklı yetip aradaki bağları kurabilenler için gelmiş geçmiş dünya düzenini anlamakta ve güncel siyasi ilişkileri anlamlandırabilmekte kullanılacak önemli bilgiler ve yöntemler sunar. esas disiplin "siyaset bilimi"dir. siyaset biliminin çok daha derin ve kapsamlı bir bakış açısı vardır. ancak uluslararası ilişkilere göre biraz fazla teorik kalır. bu açığı kapayabilmek için uluslararası ilişkiler ayrı bir bilim dalı olarak gelişmiştir. bir nevi siyaset biliminin televolesidir, ama burdan sakın küçümsediğim gibi bir anlam çıkmasın, aksine bence çok değerlidir. ne var ki pek çok avrupa üniversitesinde genellikle siyaset biliminin gölgesinde, ikinci planda kalır hatta çoğunda hiç açılmaz, siyaset bilimi disiplini içinde ayrı bir branş olarak varlığını sürdürür. siyaset bilimi kadar olmasa bile çok zevkli ve önemli bir bilim dalıdır. - dinin,inancın,duyguların bir kenara bırakıldığı ilişkilerdir.şu bölümde geçirdiğim yıllar beni gerçekten yıpratmış olmakla beraber, değişik bir düşünce konumuna sokmuştur.uluslararası ilişkiler düşünmeyi bile düşünmektir. araştırmak, sormak,ilgilenmek, yeni diller öğrenmekkültürleri anlamak lazımdır hep.yüzeysel adam tutunamaz. - yıllardır okuduğum, hem hayata hem siyaset denen insanların anlamını pek bilmediği bir olguya bakış açımı temellendirmiş; ancak ülkemizde çok yönlü dış politikanın geliştirilmesi ile birlikte revize edilmesi gereken bir bölümdür. hala uzmanlığın revaçta olmadığı bir dışişlerinin olduğu bu ülkede uluslararası ilişkiler okumak neredeyse gereksizleşmektedir. çünkü bu bölüm aslında diplomat değil bilimadamı yetiştirmektedir, belli konulara ilgi duyan, okuyan, araştıran, uzmanlaşmaya yönelen, yöneltilen öğrenciler mezun olduklarında deyim yerindeyse havada asılı kalma hissini yaşamaktadırlar bu yüzden. - hukuk, tarih, siyaset bilim, sosyoloji, iktisat...alanlarını kapsayan ve öğrencileri bu alanda yoğun olarak bilgilendiren fakat bu alanlarda uzmanlaşmayı vermeyen interdisipliner sosyal bilim dalıdır. öğrencinin önüne onlarca yol açar ve her yolun yordamını/yönetimini anlatır; fakat her öğrenci bir yolu seçer ve o dalda uzmanlaşır. siyasal bilgiler'de okunduğu takdirde malumatfuruş olunması kesindir. - iyi okul çıkışlı ve azimliyseniz bu bölümün iş kollarının ne denli geniş oldugunu bilir ve mezun olduktan kısa bir zaman sonra saglam bir işe kapak atabilirsiniz.. dıs işleri bakanlıgı aynı zamanda iç işleri bakanlıgında,truzim alanında devlet dairelerinde,özel şirketlerde belli bir statü....bla bla bla.... dış işleri bakanlıgının actıgı dönemsel sınavlarda başarılı olundugu taktırde diplomat olma sansıda vardır ama hem belli birdil birikimini hemde daha uzmanlastıgınız yaşa tekabül eden dönemlerınızde sansınız yüksektir.. fransızca,ingilizce dillerinin bilinmesi sarttır dıplomatlık yolunda ilerlemek hedefinizse.. - tüm öğrencilerin siyaset hakkında herşeyi bildiği lakin konuşmasının yasak olduğu bölümdür. - söz gümüşse sükut altındır sözünü çok iyi bilen bölüm. - siyaset bilimi bölümlerinin amerikan ekolü üniversitelerde aldığı isimdir. - diğer bölümlerde okuyan öğrenciler tarafından çekici bulunan bölümmüş bu. şöyle ki odtü makina'da okuyan ev arkadaşım hangi bölümde okuduğu sorulduğunda "uluslararası ilişkiler" diye cevap veriyordu bi aralar. örnekler çoğaltılabilir... - tarih derslerinin yoğunlukta olduğu, matematiksel herhangi bir dersin bulunmadığı, eşek kadar kitapların size eşlik ettiği bölüm.
<urn:uuid:898a7b2e-bbc5-4794-aa68-4d394cb2462b>
CC-MAIN-2013-48
http://www.itusozluk.com/goster.php/uluslararas%FD+ili%FEkiler
2013-12-12T03:37:08
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999836
Latn
4
{"tur_Latn_score": 0.9998359084129333}
politics
Saç dökülme seviyem 20 li yaşlarım itibariyle çok hızlı artış gösterince saç ekim merkezleri ile bir kaç görüşme yaptım fakat Fut saç ekimi ameliyatından çekindiğim için saç ektirme işleminde vazgeçip protez saç kullanmaya başladım.Şu an 34 yaşındayım ve fue saç ekim tekniğinde ki gelişmeler saç ekim opsiyonunu tekrar düşünmeme sebep oldu.Saç ekimi muayenesi için görüşmeye gelmeden önce danışmak istediğim bir kaç husus şu şekilde; Son yıllarda tüketilen gıdaların doğallığını kaybetmesi, yoğun ve stresli yaşamın artması saç dökülmelerine davetiye çıkarmaktadır. Saç dökülmelerinin önlenmesi için zamanında tedbir alınması önemlidir. Dökülmeler doğal dönüşüm içindeyken pek fazla risk taşımasa da saç köklerinin ölmesi ile birlikte yenilenme son bulur ve kelleşme baş gösterir. Saç ekim tekniğinde de kullanılan PRP yöntemi saç dökülmesini engellemede en yeni yöntemlerinden biri olarak kullanılan saç PRP’si, zayıf saç tellerinin güçlenmesini olanak verir. PRP yönteminin açılımı (Platelet Rich Plazma) kelimelerinden oluşmaktadır. PRP yöntemi ile deri tabakası iyileşymekte, yaralar yok olmakta, saç dökülmesi azalmakta ve saçlar canlanıp, güçlenmektedir. Saç dökülmelerinin pek çok sebebi bulunmaktadır. Saç dökülmelerinin önlenmesi için, dökülmenin sebebinin doğru tespit edilmesi gerekmektedir. Sebepler kişilere ve cinsiyetlere göre farklılık gösterebilmektedir. Örneğin bayanlarda hamilelikten kaynaklanan dökülmeleri saç bakım maskeleri ile giderebilmek mümkün değildir.
<urn:uuid:c6975865-00cc-453b-b91a-4c0e5d892274>
CC-MAIN-2013-48
http://www.sacimdokuluyo.com/
2013-12-12T03:37:38
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99946
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9994596838951111}
ads
Subhaneke duası Kur'an-ı Kerim'de bulunmadığı halde Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in bizlere ilettiği sünnetler arasında sayılmaktadır. Dua maksadıyla okunur. Namazdaki sure ve dualar Allah ile kul arasında sonsuz ve sınırsız muhabbettir; huzurla dolu sohbettir. Sure ve duaları okurken namaz kılan kişi, Allaha kavuşma ve Onunla bütünleşme duygusunu yaşar. Sübhaneke duasında namaz kılan kişi, Allahı hamd, övgü, şükür ve takdir içerisinde tesbih ediyorum. dediğinde Rabbi, Ona Ben de seni hamd, övgü, takdir ve şükür içerisinde anıyorum, seni övülmüş kullarımın içerisine katıyorum. Bana dost ve övülmüş kullarımla beraber senin ey kulum, iki cihanda dereceni yükseltiyorum. müjdesini verir. Senin adın ne yücedir, Senin şanın ne büyüktür.(Ve Tebarekes-müke ve Teala ceddüke) dediğinde Rabbi Ona Senin adını ve şanını iki cihanda maddi ve manevi alanda yücelteceğim.müjdesini sunar. Bu niyaz bize Kevser Suresini hatırlatır. Müşrikler Peygamber Efendimize Sen öleceksin Senin adın, şanın şöhretin Seninle beraber yok olacak, soyu kesik Muhammed! diye sataşırken Rabbi, Resulüne Adı şanı yok olacak Sana kin tutandır, Ey Muhammed. (Kevser 108/3) diyerek Ona destek oluyordu. İşte biz de Rabbimizi Senin adın ne yücedir, Senin şanın ne büyüktür. diye yücelttiğimizde Kevser Suresinde Rabbimizin Rasulüne verdiği müjde bizim için de geçerli olabilecektir. Rabbimizin adını ve şanını yüceltirken bizler de iki cihanda adımızın şanımızın hiç unutulmayıp dostlar ve övülmüşler kervanında ölümsüz bir kul olma şerefine nail oluyoruz. Bir insanın namazı iki cihanda amel defterini kapatmayacak en büyük mucizedir. Namaz kılan insan, Senden başka ibadet edecek yoktur. (Vela ilahe ğayruk) dediğinde kul Rabbine Rabbim ibadet ve itaat edeceğim, sonsuz sevgi, şefkat ve huzurun hazzını yaşayacağım tek dostum ve sevgilim Sensin. diye niyazda bulunmaktadır. Rabbi kulunun bu niyazına karşılık Seni razı olmuş ve razı olunmuş hayırlı kulların arasında dostluk ve rıza makamına erdireceğim. Ey huzura ermiş nefis Rabbinden razı olmuş ve razı olunmuş olarak Rabbine dön iyi kullarımın arasında gir cennetime. (Fecr 27-30) ayetindeki müjdeyi kuluma sunacağım. der. Subhaneke duasının nerelerde okunduğuna gelince; - Her namazın ilk rek'atinde iftitah tekbirinden sonra, - İkindi namazının sünnetinde üçüncü rek'ate kalkınca fatihadan önce, - Yatsı namazının ilk sünnetinde üçüncü rek'ate kalkınca fatihadan önce, - Teravih namazı dört rek'atte bir selâm verilerek kılınıyorsa üçüncü rek'ate kalkıldığı zaman fatihadan önce. - Cenaze namazında birinci tekbirden sonra. Sübhaneke duasını okumakla, Allah'a olan sevgimizi, saygımızı, O'na olan bağlılığımızı dile getirmiş olur; yaratılmış varlıkları gözümüzde büyütmekten çok Allah'ın övgüye en layık varlık olduğunu, çünkü diğer bütün varlıkların ancak Allah'ın yaratmasıyla var olabildiklerini kendimize hatırlatmış oluruz. Subhaneke duasının okunuşunu Türkçe ve Anlamıyla birlikte belirtmemiz gerekirse; OKUNUŞU Sübhânekellâhümme ve bi hamdik ve tebârekesmük ve teâlâ ceddük (ve celle senâük *) ve lâ ilâhe ğayrük. ANLAMI Allahım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur. * Sübhâneke, cenaze namazında parantez içindeki Ve celle senâük cümlesi ile beraber okunur
<urn:uuid:55da963c-fde0-4eef-9359-96d451f4f1f2>
CC-MAIN-2013-48
http://www.subhaneke.gen.tr/
2013-12-12T04:01:10
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999592
Latn
47
{"tur_Latn_score": 0.9995915293693542}
legal
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ant uygulaması; içeriğindeki sorunlar bir yana, en başta şekil olarak bugüne, bugünün Türkiyesi’ne, bugünün dünyasına denk düşmeyen bir uygulamaydı.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ant uygulaması; içeriğindeki sorunlar bir yana, en başta şekil olarak bugüne, bugünün Türkiyesi’ne, bugünün dünyasına denk düşmeyen bir uygulamaydı. Bu uygulama soğuk savaş dönemlerinde kalmış, demir perde ülkelerinde yaşatılmış, modası çoktan geçmiş bir uygulamaydı” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokratikleşme paketi içerisinde yer alan andımızın kaldırılmasına yönelik gelen eleştirilere cevap verdi. Bugün resmi gazetede yayımlanan genelgeyle kaldırılan ant uygulamasıyla ilgili bazı konuları değinen Başbakan Erdoğan, “Bu uygulama nedir, bunun menşei, kaynağı nedir, bunu bilmemizde fayda var diye düşünüyorum” dedi. “REŞİT GALİP, TÜRKÇE EZAN ZULMÜNÜN MİMARLARINDANDIR” Ant uygulamasının ilk ve ortaokullarda 1933 yılında başladığını ve “Andımız” olarak bilinen metinin yazarının, son derece tartışmalı bir isim olan Reşit Galip olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, “Milletimin şunu özellikle bilmesini isterim; Andımızın yazarı olan Reşit Galip, Türkçe ezan zulmünün mimarlarından, Türkçe ezan metnini yazarlarındandır. Aynı Reşit Galip, insan kafataslarını ölçen, insanları kafataslarına göre sınıflandıran anlayışı destekleyen sözüm ona bir bilim insanıdır. Geçen yıl biliyorsunuz buradan arşivlerden bazı görüntüleri sizlere göstermiştim. Ant uygulamasının Cumhuriyetimiz ile Cumhuriyetin temelleriyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. CHP ve MHP, bu uygulamanın tarihini bilmedikleri, bu uygulamanın tarihi gelişimini okuma zahmetine girişmedikleri için kestirmeden bir istismar kampanyası başlatıp, milleti yanıltma yoluna gidiyor. Ant uygulaması içeriğindeki sorunlar bir yana, en başta şekil olarak bugüne, bugünün Türkiyesi’ne, bugünün dünyasına denk düşmeyen bir uygulamaydı. Bu nereye dönüyor biliyor musunuz, 1930′lardan ve 40′lardaki Hitler ve Stalin gibi diktatörler zamanında toplumu formatlamak için bu tür uygulamalar yapılıyordu. Bunun başarısız olduğu, anlamsız olduğu görüldüğü ve dünyanın hemen hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama artık kalmamıştır. Dünyanın hiçbir gelişmiş hiçbir ülkesinde sabah çocukların okul önünde içtimaya dizildiği, hazır ol’da bekletildiği, içeriği sorunlu, ayrımcı, ırkçı sloganlar dizisinin okutulduğunu göremezsiniz. Baskıcı, diktatoryal rejimler dahil, bu uygulamanın faydasız olduğunu görmüş, toplumu formatlayamadıklarını görmüş ve bundan vazgeçmişlerdir” diye konuştu. “HER SABAH ‘TÜRKÜM’ DEMEKLE TÜRK OLUNMAZ” “Bal, bal demekle ağız tatlanmaz. Balı yersen ağız tatlanır” diyen Başbakan Erdoğan, “Her sabah ‘Türküm’ demekle Türk olunmaz. Her sabah ‘doğruyum, çalışkanım’ demekle doğru ve çalışkan olunmaz. Çocuklara her gün aynı şeyleri söyleterek ancak ve ancak lafzı hafızalara kazırsanız ama anlamla ilgili hiçbir yansıma göremezsiniz. İnsan sabah okul bahçesinde slogan tekrarlayarak değil, ailesinden, öğretmenlerinden, çevresinden aldığı eğitimle, terbiyeyle bir takım değerlere sahip olur. Bugün andımız üzerinden istismar siyaseti yapanların geçmişine bakın. Türkiye’nin itibarını yerlerde sürüklediler. Doğruluğu, dürüstlüğü bir kenara bırakıp, Türkiye’yi çok büyük yolsuzluklara, çalışkanlığı bir kenara bırakıp, Türkiye’yi borca, enflasyona, işsizliğe, yüksek faizlere mahkum ettikler” diye konuştu. “GEÇ DE OLSA BU UYGULAMAYI KALDIRDIK” Andın kaldırılmasını eleştiren MHP ve CHP’ye sert eleştirilerde bulunan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti : “Eğer ilkokullarda okutulan andımız lafzın ötesine geçebilseydi en başta CHP, en başta MHP Türkiye’ye bu kadar ağır bedeller ödetmezlerdi. Gideceksin IMF’nin kapısında nöbet tutacaksın, ‘aman bana 3.5 kuruş borç verin’ diye. Ondan sonra da ‘doğruyum, dürüstüm, çalışkanım’ diyeceksin. Ondan sonra ‘milliyetçiyim’ diyeceksin. 23.5 milyar dolar borçla iktidarı devrettiniz. 23.5 milyar dolar borcu 14 Mayıs’ta AK Parti iktidarı temizleyecek, sıfırlayacak ve IMF ile bu noktada olan işi bitirecek. Kim çalışıyor, biz çalışıyoruz. Kim doğru, biz doğruyuz. Hortumları kim kesti, biz kestik. Siz ne yaptınız, hortum uzattınız. Bu uygulama soğuk savaş dönemlerinde kalmış, demir perde ülkelerinde yaşatılmış, modası çoktan geçmiş bir uygulamaydı. Türkiye bu uygulamayı kaldırmakta geç bile kalmıştır. Nazi Almanyası, faşizm İtalyası, sosyalist blok, uzun yıllar önce bu uygulamalardan vazgeçmişken Türkiye’de bu geri kalmışlık manzarası maalesef hala devam ediyordu. Geç de olsa bu uygulamayı kaldırdık ve Türkiye’deki bir geri kalmış ülke manzarasını böylece değiştirdik. Milletimden, gençlerimizden, çocuklarımızdan rica ediyorum; gitsinler, okusunlar bu anlattıklarımın daha da detayını görecekler. Bu uygulamanın tarihini öğrensinler. Eğer okurlarsa, öğrenirlerse bu uygulamanın Cumhuriyetimizle özellikle de Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesiyle hiçbir bağının olmadığını görecek, işte o zaman istismar siyasetçilerini daha iyi anlayacaklardır .” “MARMARAY’I HİZMETE AÇIYORUZ” AK Parti iktidarları döneminde yapılan çalışmaları anımsatan Başbakan Erdoğan, “Bu ayın sonunda, 29 Ekim’de, Cumhuriyetin kuruluşunun 90. yıldönümünde hem İstanbul hem de Türkiye için tarihi nitelikte bir yatırım olan Marmaray’ı hizmete alacaklarını belirten Erdoğan, “Denizin 62 metre derinliğinden geçen bu tüple, bu raylarla birlikte sadece Anadolu’yu Avrupa’ya değil, Pekin’i demir ağlarla Londra’ya bağlıyoruz” dedi. “AK PARTİ’NİN ANLAYIŞINDA YOKTUR” 30 Mart seçimlerine son derece dinamik bir şekilde gireceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, aday tespit çalışmalarının çok büyük bir hassasiyetle devam ettiğinin vurguladı. Erdoğan, “Genel başkan olarak masaya otur ve yanına da al birkaç kişiyi oradan ‘filanca filanca yere filanca’ aday olduğu gibi bir anlayış AK Parti’nin anlayışında yoktur. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Her zaman olduğu gibi şu ana kadar 81 vilayetimizde bir kamuoyu araştırması yaptık. Bir durum tespiti yaptık. Şimdi temayül yoklamasıyla birlikte bir taraftan da kamuoyu araştırmasını bayram sonrası süratle yapacağız. Bazı illerimizde hemen bir taraftan açıklamaya bu temayül yoklamalarına göre başlayacağız. Kılı kırk yaran bir hassasiyetle, bir kuyumcu titizliğiyle en iyi en uygun adayı liyakat ve ehliyet sahibi adayları belirleyecek ve onlarla inşallah seçimlere gireceğiz. Beldelerimizden ilçelerimize, şehirlerimizden büyük şehirlerimize kadar belirlediğimiz her aday vatandaşlarımızın görmek istedikleri ‘işte benim aradığım başkan bu’ diyecekleri adaylar olacak. İnşallah yanılma payını en aza indirmek suretiyle” şeklinde konuştu. “YANDI KETEN HELVA” Bir Müslümanın inancı gereği kurban keserek bir farizayı yerine getirdiğini sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Devlet buna bile et attı. Devlet ne yaptı. Dedi ki ‘bunun derisini bana vereceksin’ veya ‘ben sana nereyi gösteriyorsam, oraya vereceksin.’ Bu kurban benim, bunun her şeyi benim, derisi de benim, bağırsakları da benim. Her şeyi benim. Niçin buna müdahale ediyorsun. Ne oldu bu. Suça dönüştü. Eğer biri deriyi kalkar da ‘kaçırayım, ben bunu gideyim herhangi bir vakfa, derneğe vereyim’ derse ve bu esnada da yakalanırsa yandı keten helva. Bunu da yaptılar. Bundan dolayı tutuklananlar oldu. Şimdi bu da ortadan kaldı. Kurbanı kesen hak sahibidir. Bunu istediği gibi tasarruf eder. Kurban ibadetimizi eda ederken artık bu tür engellerle de milletim karşılaşmayacak” dedi. “ONA İHTİYACIN VAR MI YA?” Suriye’de 110 bini aşkın insanın “zalim”, “terörist” ve “diktatör” Esad tarafından öldürüldüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, Suriye’de artık bir devlet terörü estirildiğini belirterek, “Bu kadar bunu açık söylüyorum. Türkiye’den gidip orada Esad ile röportaj yapan bazı sözde medya burada gelip bakıyorsunuz kendi ülkesinin Başbakanı’nı onun malum sözleriyle burada değerlendirmek, yargılamak istiyor. Ona ihtiyacın var mı ya. Sen zaten bunları daha fazlasıyla söylüyorsun, ne gerek var. Siz burada zaten ne yapıyorsanız, hakaretinizin daniskasını yapıyorsunuz. Oradan aldığınız destek size çok daha fazla güç mü katar. Böyle bir şey söz konusu değil. Çünkü bu millet sizin ne olduğunuzu biliyor, bizim de ne olduğumuzu biliyor. Adeta malum ana muhalefetin yayın organı durumunda olan medyada bunu görüyorsunuz, televizyonunda bunu görüyorsunuz. Tabloları bu” diye konuştu. “TÜRK BAYRAĞINI ÖPEREK TESLİM ALDI” “Barış, kardeşlik ve demokrasi” için Uşak’tan Ankara’ya koşarak gelen maratoncu Akın Yeniceli, grupta beraberinde getirdiği Türk bayrağını Başbakan Erdoğan’a hediye etti. Başbakan Erdoğan da bayrağı 3 kez öperek teslim aldı. – ANKARA
<urn:uuid:0f07df0d-1629-4754-8631-1e3df92b800e>
CC-MAIN-2013-48
http://www.turkbayanescortlari.com/
2013-12-12T04:00:38
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164447901/warc/CC-MAIN-20131204134047-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999863
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.999862790107727}
ads
Malatya'da kar yağışı nedeniyle 24 köy yolunun ilçe merkezleri ile irtibatlarının kesik olduğu bildirildi. Malatya-Adıyaman karayolu Cumhuriyet Örnekköy mevkinde trafik kazası meydana geldi. Memur ve emeklinin 1 Ocak 2014'ten itibaren geçerli olmak üzere alacağı zam belli oldu. Haber 7'ye konuşan GENAR'ın Genel Müdürü Mustafa Şen, yaptıkları son seçim anketinden çarpıcı bilgiler Yargıtay, zamanında tebliğ edilmese bile trafik cezalarının ödenmesi yönünde karar verdi. Sigara her yönden sizi ve çevrenizi olumsuz etkileyen bir alışkanlıktır.
<urn:uuid:c8128627-3215-44c1-a1bb-fd42f3a100ad>
CC-MAIN-2013-48
http://www.anadoluhaberajans.com/haber/44%20Malatyaspor.html
2013-12-13T13:08:55
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164941653/warc/CC-MAIN-20131204134901-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999877
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9998770952224731}
legal
Center 2 Rooms Tesis Bilgileri:Çeviren Burada Center 2 Rooms biz özel banyo, ısıtma ve rahat mobilyalar ile birlikte iki oda vardır. Daire de yemek alanı ve mutfak ile tam bir oturma odası alanı bulunmaktadır. Kahvaltı fiyatlara dahildir ve konuklar lezzetli bir kıta büfe kahvaltının tadını çıkarabilir. Lütfen dikkat: Biz bir 48 saat iptal politikası vardır. Ödeme sadece varışta nakit olarak yapılması gerekmektedir. 10:00 kontrol Rezervasyon sırasında varış saatinizi tavsiye 08:00-lütfen kadar 12 PM kontrol edin.
<urn:uuid:91b192a4-06b4-4a26-a908-fa6605675482>
CC-MAIN-2013-48
http://www.turkish.hostelworld.com/hosteldetails.php/Center-2-Rooms/Rome/47719
2013-12-13T13:11:04
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164941653/warc/CC-MAIN-20131204134901-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999943
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9999430179595947}
ads
Yatak Odası Perdeleri diğer perdelerden çok farklıdır, zira sadece güneşi uzak tutmak için değil mahremiyetinizi korumak ve en gizli, en kişisel odanızı, süslemeleri, renkleri ve motifleri ile, dekoratif, gizemli ve çekici bir hale getirmektir görevi… O halde yatak odamız için perde seçimi yaparken nelere dikkat etmemiz gerekiyor, Yatak odamda saçma sapan bir perde olmasın, bu perde özel olmalı ama nasıl ?… gibi sorun ve sorulara cevap bulmak adına, evmodasi.net olarak sizlere, Yatak Odası için Perde seçimi yaparken göz önünde bulundurmanız gereken bir kaç öneri sunacağız…. Öncelikle nasıl bir perde istediğiniz konusunda cesaretli ve açık fikirli olmanız çok çok önemli… Eğer yatak odası için serinletici bir görünüm vermek ve aynı zamanda romantizmi kaybetmemek gibi bir düşünce varsa aklınızda, perde almadan önce aklınızda yatak odanızın temasını tutmak ve buna göre renk ve deseni doğru seçim yapmak zorundasınız. Yatak Odanıza hoş ve çekici bir görünüm vermek için, odanın ayırt edici kimliğini korurken, tüm görünümünü iyi harmanlanlayan türde perdeler seçmeye dikkat edin. Yatak odanıza rahatlatıcı ve dingin bir his vermek istiyorsanız, bu düşünceye zıt olan, enerjik ve canlı yardımcı renkler düşünün. Biraz fantaziden hoşlanıyorsanız ve mahremiyet umrumda değil diyorsanız, ipekli kumaş veya değişik tonajlarda tül perdelerde kişiliğinizin bu yönünü yansıtmanıza yardımcı olacaktır….
<urn:uuid:5263fd6b-2dce-40bd-b63e-41fa8d07222a>
CC-MAIN-2013-48
http://mobilya-sitesi.blogspot.com/2012/09/yatak-odas-perde-secimi.html
2013-12-04T22:14:27
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163037568/warc/CC-MAIN-20131204131717-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999897
Latn
94
{"tur_Latn_score": 0.9998968839645386}
ads
What’s evolution got to do with math? This is an article I recently wrote (in Turkish) on the mathematical analysis of microevolutionary process, focusing on demography, variation and selection components of the current eco-evolutionary models. It is published in Cumhuriyet Bilim Teknik (1373: 10-11), a popular science magazine in Turkey, and reproduced here with their permission. ∞ Bu soruyu sormadan önce matematiğin doğa bilimleriyle ne alakası olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Bilim insanları olarak, doğanın nasıl işlediğine dair gözleme dayalı öngörülerimizi hipotezler halinde paketleyip geçerliliklerini gözlem ve deneyler yoluyla sorguluyoruz. Bu uzun (ve kimine göre sıkıcı) sorgulamanın sonunda tutarlılığını koruyabilen hipotezler, bizim doğa tanımımızın son versiyonunu oluşturuyor. Her ne kadar bazı bilim dallarında bu sorgulamayı nitel (sözel) olarak yapabilsek de, nicel (sayısal) verilerin toplanabildiği ve problemlerin gittikçe karmaşıklaştığı alanlarda, hipotezleri matematiksel ifade edebilmek bu sorgulama sürecini çok daha verimli kılıyor. Yani, kullanılabildiği yerde, matematik etkili bir bilimsel sorgulama diline dönüşüyor. İki kere iki dört… Modern sentezin mimarlarından J.B.S. Haldane: “Bir gram cebir bir ton sözlü argümana bedeldir” Temel bilimlerin her alanında olduğu gibi, evrimsel biyolojide de hipotezlerimizin birçoğunu nicel olarak formüle ediyor, bu sayede bilimsel sorgulama işlemini daha titiz ve objektif hale getirebiliyoruz. Bunu görmek için evrimsel sürecin küçük adımlarının, yani mikroevrimin tanımına bakalım: bir popülasyon içerisindeki genotip ve buna bağlı fenotip dağılımlarındaki değişim. Bu değişim sürecini inceleyebilmek ve altında yatan mekanizmaları anlayabilmek için bu süreci nicel olarak formüle edip sorgulanabilir hipotezlere indirgiyoruz. Her ne kadar araştırmalarımızı bu sürecin belirli aşamalarında detaylı sorulara odaklanarak yapsak da, evrimsel sürecin tamamını matematiksel bir dille ifade edebilir ve bir sistem modeli olarak ele alabiliriz. Doğal seçilim; mutasyon, göç ve genetik sürüklenmeyle birlikte, evrimin temel mekanizmalarından biridir. İlk kez Darwin’in nitel olarak tanımladığı “doğal seçilim yoluyla evrim” modelini üç ana bileşende inceleyebiliriz: demografi, farklılık ve seçilim modelleri. Sistemin ilk bileşeni, popülasyonu oluşturan bireylerin sayılarındaki değişimi tanımlayan bir demografi modelidir. Bu tür modeller insan ve yaban hayat popülasyonlarını konu edinen araştırmalarda sıklıkla kullanılır. Darwin’in evrim kuramını oluşturmasında da dönemin ekonomistlerinden Malthus’un popülasyon modeli önemli rol oynamıştır. Malthus’un kuramına göre popülasyonlar, aynı banka hesapları gibi anaparanın üzerine faiz* ekleyerek büyür ve bu özellik her popülasyona üssel artış potansiyeli sağlar. Popülasyon büyüklüğü N ve t süredeki büyüme oranı r ise dN/dt = rN. Ancak, kaynakların sınırlı olduğu bir çevrede, popülasyon hızla çevrenin taşıma kapasitesine ulaşır; hem tür içi hem de türler arası rekabet sonucu sağkalım ve üreme oranları azalır, popülasyon büyüme hızı yavaşlar ve durur. Taşıma kapasitesi K ise dN/dt = rN(K-N)/K. Peki, büyüklüğü çevrenin taşıma kapasitesiyle sınırlı bir popülasyondaki şanslı bireyler kimler? Ne tür fenotip özellikleri sayesinde bazı bireyler sağ kalıp üreyebiliyorken, bu özelliklere sahip olmayan şanssız bireyler üremeden yok oluyor? Bu aşamada, popülasyonu oluşturan bireyler arasındaki fenotip farklılıkları ve bu farklılıkların üreyen bireylerin yavrularına aktarımlarını tanımlayacak bir farklılık modeli kullanıyoruz. Bu model hem fenotipik esneklik gibi ekolojik tepkimeleri, hem de kalıtım ve mutasyon gibi genetik etkileri içerir; belli çevresel koşullar altında belirli genotipteki bireylerin ne tür fenotip özellikleri olacağını tanımlar. Çoğu zaman incelediğimiz fenotip özellikleri, Mendel’in fasulyelerinin aksine, boy gibi nicel özelliklerdir ve belirlenmesinde rol oynayan genlerin sayısı çok olduğundan matematiksel takibi nispeten zordur. Bu durumlarda nesiller arasındaki fenotip dağılım farklılıklarını tanımlamak için nicel genetik (quantitative genetics) yöntemler olarak bilinen, fenotip değerleri ve aile soyağaçlarının istatistiksel analizi üzerine kurulu, biyometrik modeller kullanılır. Sistem modelimizin üçüncü ve son parçası ise farklı fenotip özelliklerine sahip bireylerin göreceli sağkalım ve üreme becerilerini belirleyen, yani her bireye veya genotipe bir seçilim değeri (fitness) verebildiğimiz seçilim modelidir. Bu seçilim değeri sabit değil, aksine değişen çevre koşullarıyla ve popülasyondaki diğer bireylerle rekabetle sürekli güncellenen dinamik bir değerdir. Seçilim değerlerindeki bu dinamizmi tanımlamak için seçilim gradyanları ve diferansiyelleri kullanılır. Bu denklemler sistem modelimizin kritik parçalarından biridir ve doğru tanımlayabilmek için farklı fenotip özellikleri olan bireylerin farklı çevresel koşullarda sağkalım ve üreme performanslarını ölçebilmek veya öngörebilmek gerekir. Bu üç ana parçayı – demografi, farklılık ve seçilim modellerini – birleştirdiğimizde oluşan sistem modeliyle sadece popülasyondaki birey sayısının değil aynı zamanda genotip / fenotip dağılımının da zamanla nasıl değiştiğini inceleyebiliriz. Demografi modeli popülasyonun büyüme potansiyelini ve sınırlarını belirlerken, farklılık modeli bireylerin fenotip özelliklerini ve yavrulara aktarımını tanımlar; seçilim modeli ise hangi bireylerin veya fenotip farklılıklarının bu rekabetten kazançlı çıkacağını belirler, yani bir sonraki nesilde popülasyonu oluşturacak yeni bireyleri seçer. Bu “geridönüşümlü” dinamik mikroevrim modelini kullanarak hangi özelliklerin zaman içerisinde rekabeti kazanıp popülasyonda sabitleneceğini öngörebiliriz. Bu tür “evrimsel sabit stratejileri” (ESS) belirlemek içinse ilk olarak John von Neumann tarafından geliştirilen ve evrimsel uygulamalarını John Maynard Smith’in başlattığı Oyun Kuramı metodları kullanılır. Bu matematiksel yöntemler sayesinde, ilk bakışta evrime aykırı gibi görünen fedakarlık (altruizm) gibi davranışların aslında nasıl evrimsel açıdan kalıcı stratejiler olabileceğini anlıyoruz. Özetle, matematiksel evrimi şöyle tanımlayabiliriz: bir popülasyon içerisindeki genotip ve fenotip dağılımlarında zaman içerisinde görülen değişimin matematiksel ve istatistiksel yöntemler kullanarak nicel incelemesi. Tabii ki, evrimsel biyolojide kullanılan matematiksel ve istatistiksel yöntemler yukarıda belirtilen mikroevrim sürecini incelemekle sınırlı değildir. Bu yöntemler makroevrim analizlerinde kullanılan türleşme modelleri, farklı türlerin DNA dizilerinin kıyaslanması, filogenetik ağaç oluşturma yöntemleri, genotip-fenotip haritalaması ve nicel biyolojik verilerin toplanabildiği daha bir çok farklı alanda sıkça kullanılmaktadır. Eylül ayında Şirince’de düzenlediğimiz yaz okulunda evrimsel biyolojinin farklı alanlarında uzmanlaşmış bilim insanları olarak, araştırmalarımızda kullandığımız matematiksel ve istatistiksel yöntemleri lisansüstü öğrencilere ve akademisyenlere tanıtmayı, bu sayede Türkiye’de evrimsel biyoloji alanında bilimsel potansiyeli geliştirmeyi hedefliyoruz. Matematiksel Evrim Yaz Okulu’yla ilgili daha fazla bilgi için: matematikselevrim.org * Aynı zamanda “çıkar” anlamına da gelen İngilizce “interest” kelimesinin doğru çevirisidir! Burak Avcı ve Tüzer Kalkan’a dikkatli redaksiyonları için teşekkürler..
<urn:uuid:bad38c95-8029-45d9-ac0d-ad139ec4b60a>
CC-MAIN-2013-48
http://www.arpat.net/blog/
2013-12-04T22:28:04
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163037568/warc/CC-MAIN-20131204131717-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999744
Latn
50
{"tur_Latn_score": 0.9997435212135315}
science
Fizyoterapist lik Mesleği, dünyada yaklaşık 112 yıldır, ülkemizde ise 45 yıldır toplum sağlığı ve yaşam kalitesi ile doğrudan ilgili bir bilim dalı olarak gelişimini sürdürmektedir. Fizyoterapi bilimi, kaş iskelet sınır sisteminin, anatomisi, egzersiz, masaj, çeşitli fiziksel ajanların vücut sistemlerine etkileri ile ilgili bilgiler ışığında fiziksel fonksiyonların geliştirilmesi amacı ile başlamıştır. Fizyoterapist lik mesleği dünyada özellikle savaşlar, travmalar ve çocuk felci epidemilerini takiben oluşan özürlü nüfusun fonksiyonel kayıplarını giderebilmek amacı ile doğmuş ve pek çok aşamadan geçerek günümüzdeki popüler konumuna ulaşmıştır. Günümüzde tıp bilimindeki ilerlemeler ve sağlık bakım alanındaki gelişmelere paralel olarak hastaların yaşama şanslarının artmış, yaşamak kadar yaşam kalitesinin önemli olduğunun anlaşılması ile sağlıklı olmak tanımının daha geniş bir perspektifle değerlendirilmesi fizyoterapist lere duyulan ihtiyacı arttırmıştır. Fizyoterapi ve rehabilitasyon, hareket yetersizliğine yol açan hastalıklar, yaralanmalar ve ağrılı durumlar sonrasında fonksiyonel durumun olabildiğince iyileştirilmesi ve devamı için bilimsel kanıtlara dayalı değerlendirme ve fizyoterapi rehabilitasyona özel tedavi yaklaşımlarının fizyoterapist ler tarafından uygulandığı bir bilim dalıdır. Sağlıklı yaşamın temel kavramlarından olan fiziksel uygunluk, fizyoterapist ler tarafından geliştirilmiş bilgi, beceri ve yaklaşımların kullanımı ile devam ettirilebilmekte veya artirilabilmektedir. Fizyoterapist, yaralanma, hastalık, doğuştan gelen özür, hareket sistemi bozuklukları veya diğer durumlardan kaynaklanan ağrı ve fonksiyon bozukluklarinda; kişilerin fonksiyonel limitasyonlarini, ağrıyı, özrü ve yeteneklerini özel ölçme, değerlendirme ve inceleme yöntemleri ile belirleyerek hekimin tanisina göre, fonksiyonun ve fonksiyonel kapasitenin geliştirilmesine yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programını planlayan, uygulayan ve tekrar değerlendirerek rapor eden, sağlıklı kişilerin sağlığını devam ettirmek amacıyla uygun egzersizler / koruyucu programlar planlayan mesleki otonomiye sahip olan bir sağlık personelidir. Fizyoterapist lik mesleği; Türkiye’de 1961 yılında Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulunun kurulması ile başlatılmıştır. Şu anda ülkemizde; İstanbul Üniversitesi Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Pamukkale Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kemal Demir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Kütahya Üniversitesi Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Başkent Üniversitesi Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu, Haliç Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Bezm-i Alem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, İstanbul Bilim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, Süleyman Demirel Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu şeklinde 13 adet okul bulunmaktadır. Ayrıca gelişmekte ve yayılmakta olan bir bölüm olması sebebiyle her an yeni üniversitelerde açılmaya devam etmektedir. Bu okulların hepsi dört yıllık eğitim vermektedir. Bu okullara liseyi bitiren öğrenciler üniversiteler arası seçme ve yerleştirme sınavından YGS2 yada MF3 puanına göre girmektedirler. Eğitimin 4 yıl üniversite eğitimi olmasının fizyoterapist lik mesleğine yararı, bilimsel formasyonunu çağdaş düşünce ve yaklaşımlar ile sekillendirebilen fizyoterapistler yetiştirmek olmuştur. 2006 akademik yılı itibarı ile Türkiye’deki mezun fizyoterapist sayısı 4100 civarındadır. Ülkemizde fizyoterapi-rehabilitasyona gereksinimi olan özürlü sayısının 10.000.000 civarında olduğu düşünüldüğünde, fizyoterapist sayısının ileriye yönelik artırılmasının hizmet sunumu açısından önemi ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de her yıl ortalama 400 fizyoterapist mezun olmakta ve 10 yıl sonra Türkiye’deki fizyoterapist sayısının 7500′e ulaşacağını göstermektedir. Fizyoterapist lik mesleğinin güzel olan bir yani da ülkemizde bu alanda iş bulabilme sorununun olmayışıdır. Eğitim programı içinde anatomi, fizyoloji, histoloji, fizik gibi temel tıp ve işi ışık, hidroterapi, elektroterapi, masaj, tedavi hareketleri prensipleri, hastalıklara yönelik özel değerlendirme ve egzersiz teknikleri, kinezyoloji, protez, cihaz, pulmoner ve kardiyak rehabilitasyon, sporcu sağlığı ve eğitimi, iş uğraşı tedavisi, mesleki rehabilitasyon, işitme konuşma tedavisi gibi mesleki dersler, nöroloji, dahiliye, ortopedi, kadın doğum, gibi klinik dersleri teorik ve uygulamalı olarak verilmektedir. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının eğitim programı fizyoterapist lerin, fizyoterapi rehabilitasyona yönelik değerlendirme ve eğitim yaklaşımları ile özürlü kişileri tedavi etmeleri, daha bağımsız ve sağlıklı olarak topluma kazandırılmaları ve bu konuda dünyadaki gelişmeleri izleyerek sürdürülmektedir. Aldıkları eğitimi toplumun değişen gereksinimlerine uyumlandirabilen fizyoterapist ler hareket ve fonksiyondaki kayıpları, varolan yetenekleri, özürlülügü ve engeli değişik ölçme-değerlendirme, özel testler ve yaklaşımlar ile değerlendirir, fizyoterapi tanilamasini takiben kişinin fonksiyonel gereksinimleri, yetenekleri ve motivasyonunu göz önünde bulundurarak tedavi programını planlar ve uygular. Fizyoterapi- rehabilitasyon programını uygularken nöroterapatik yaklaşımlar, egzersiz, manuel tedavi yöntemleri, fiziksel, elektroterapi ve mekanik ajanlar, fonksiyonel aktivite eğitimi ve mesleki rehabilitasyon yaklaşımları gibi yöntemlerden yararlanırlar. Gerekli durumlarda yardımcı, adaptif, destekleyici ve koruyucu ekipman, cihazlar ve araç/gerecin tasarımını ve takiben günlük yaşam aktiviteleri sırasındaki kullanımını bizzat gözlemleyip eğitim vererek yardımcı olurlar. Herhangi bir neden ile kolunu yada bacağını kaybetmiş kişileri fizyoterapi yöntemlerinden yararlanarak protez (suni uzuv) uygulanmasına hazırlar, hastaya uygun protezin tasarımı ve protez ile rehabilitasyonunda görev alırlar. Tıbbın pek çok alanına (Nöroloji, ortopedi, pediatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, jinekoloji, üroloji, romatoloji, psikiyatri gibi) hizmet veren fizyoterapist ler, zamanla toplumun değişen gereksinimlerine göre çeşitli alanlarda özellesmislerdir. Dünya Fizyoterapistler Birliği Avrupa Bölgesi’nin Fizyoterapi’de mezuniyet sonrası eğitimi konusunda her yıl gerçekleştirdiği toplantılar kapsamında özelleşmiş fizyoterapist lerin profili de çizilmiş ve Avrupa Birliği ülkelerinde yayginlastirilmistir. Geçtiğimiz yüzyılda fizyoterapideki önemli bir gelişme fizyoterapinin hastane temelli uygulamaların yani sıra hastane dışına tasinmasidir. Özellikle endüstriyel alanda rehabilitasyon çalışmaları, ev ve iş ortamında yapılan ergonomik düzenlemeler ve toplum temelli rehabilitasyon hizmetleri, sağlıklı ve özürlü kişiler için spor ve rekreasyonel aktivitelerin organizasyonu, özürlü kişilerde fonksiyonu kısıtlayan, çevresel ve mimarı engellerin düzeltilmesi ve fiziksel uyum için eğitim, fizyoterapist lerin önemli aktiviteleri ve sorumlulukları arasına girmiştir. Fizyoterapist ler ayrıca yönetim ve organizasyona dayalı hizmet planlama, şekillendirme, hizmetin verilişi, devamlılığı ve kaynakların etkin kullanımı konularında da başarılı çalışmalar yapmaktadırlar. Türkiye’de fizyoterapistler dünyadaki meslektaşları gibi mezuniyet sonrası bilim uzmanlığı ve doktora çalışmaları yapmakta, doçent ve profesör olabilmekte, fizyoterapi-rehabilitasyon yüksekokullarında öğretim elemanı olarak görev yapabilmektedirler. Ancak çalışma koşulları, görev-yetki ve sorumlulukları bakımından hak ettikleri seviyeye bir türlü ulasamamislardir. Özellikle meslek yasalarının olmayışı, çalışma koşullarını zorlaştırmakta ve mağduriyete yol açmaktadır. Dünyada ve Avrupa Birliğinde yaygın olan uygulama, hekimin gördüğü ve tanisini koyduğu hastanın o hekim tarafından fizyoterapiste gönderilmesidir. Söz konusu hekim herhangi bir branştan olabileceği gibi aile hekimi de olabilmektedir. Maliyet etkinliği bakımından da önemli olan bu çalışma koşulu, ulusal fizyoterapi-rehabilitasyon giderlerini önemli ölçüde azaltmaktadır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde sağlık politikaları kapsamında fizyoterapi-rehabilitasyon hizmetleri yapılandırılırken hizmetin kalitesinin arttırılması ve devamlılığı üzerinde yogunlasilmakta, hasta hakları ve hastanın yararına olabileceği düşünülen çözümlemelere yer verme çabaları görülmektedir. Dünyadaki tüm ulusal fizyoterapi derneklerini aynı çatı altında toplayan ve temsil eden Dünya Fizyoterapistler Konfederasyonunun misyonu dünya fizyoterapistlerinin birbirleri ile iletişimini, bilgi ve deneyim alışverişini sağlamak, fizyoterapi eğitimi ve uygulamalarini, standardı yüksek araştırmalar ile güçlendirmek, sosyal ve eğitim amaçlı kongreler ile mesleğin gelişimini bilimsel ve yasal açılardan desteklemektir. Dünya Fizyoterapist ler Konfederasyonu yayınladığı bir dizi bildirgeyle eğitim-araştırma ve uygulamalarda uluslar arası yüksek bir standart oluşturmayı amaçlamıştır. Söz konusu bildirgelerden en önemlisi mesleki otonomidir. Buna göre Fizyoterapistler sağlığın iyileştirilmesi, koruyucu fizyoterapi, bakım ve fizyoterapi hizmetlerini kendi bilgi ve yeterlilikleri içerisinde, mesleki muhakeme yeteneklerini özgürce kullanarak uygulayabilme hakkına sahiptirler. Fizyoterapistlerin mesleki kararları işveren veya diğer meslek mensupları tarafından kontrol edilemez ve/veya kisitlandirilamaz. Mesleki ünvanın korunması ile ilgili bildirgeye göre fizyoterapi hizmeti yalnızca fizyoterapistler tarafından veya fizyoterapistin direktifi ve gözetimi altında yapılabilir ve bu hizmet değerlendirme, fizyoterapi tanımlaması, fizyoterapi yaklaşımlarının belirlenerek planlanması, uygulanması ve yeniden değerlendirmeyi kapsar. Hekimler ile ilişkiler konusundaki bildirgede ise fizyoterapiste gönderilen sevklerde, bu şevkin fizyoterapide neler yapılacağını değil, yeterli tıbbi bilgiyi içermesinin uygunluğu belirtilmektedir. Dünyanın ve Avrupa Birliğinin standardı yüksek fizyoterapi-rehabilitasyon yüksekokullarindaki eğitime eşdeğer eğitim veren yüksekokullara ve bilimsel ve mesleksel olarak çağdaş bir alt yapıya sahip olan ülkemizde geleceğin mesleği olarak gördüğümüz fizyoterapistlik mesleğinin yasal açılardan da çağdaş düzeye ulaşmasını diliyoruz. Kısacası nasıl sağlık alanı önemli bir alansa ve bütün mesleklerin kendine göre kanunu kuralları var ise Fizyoterapist’in de bir kanununun olmasını bu işin eğitimi alanların bu ünvanı kullanabilmesini istiyoruz… Fizyoterapist Wikipedia Fizyoterapist Ekşisözlük Bir önceki yazımız olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon başlıklı makalemizde bilgi ftr ingilizce, bilgi üniversitesi ftr ve fizik tedavi hakkında bilgiler verilmektedir.
<urn:uuid:1b10738b-525b-41ee-8a4e-65081931ed34>
CC-MAIN-2013-48
http://www.emingirgin.com.tr/fizyoterapi-ve-rehabilitasyon-bolumu/fizyoterapist-kimdir.html
2013-12-04T22:14:13
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163037568/warc/CC-MAIN-20131204131717-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999777
Latn
37
{"tur_Latn_score": 0.9997774958610535}
sports
Fox tv ekranlarında yeni başlayan ve izleyicilerden tam not alan Sana Bir Sır Vereceğim dizisinde Aylin karakterini canlandıran Demet Özdemir dizide oynadığı rol ile bütünleşmesi ile yapımcı ve yönetmenlerin altını çizdiği isimler listesine girmeyi başardı. Profesyonel oyunculuk kariyerine yeni adam atmasına rağmen yıllardır bu sektörde emek vermiş sanatçılar kadar usta bir oyunculuk çıkarması herkesi şaşırtmıştır. Site takipçilerimiz de bizden başarılı ve güzel oyuncunun vikipedisi hakkında bilgiler istemektedir. Takipçilerimizin Demet Özdemir kimdir, Demet Özdemir nereli, Demet Özdemir kaç yaşında, Demet Özdemir özgeçmişi, Demet Özdemir Vikipedi sorularını yanıtsız bırakmamak için Demet Özdemir biyografisini sizlerle paylaşıyoruz. Demet Özdemir, Başarılı türk dizi sinema oyuncusudur. Ünlü oyuncu 1992 Ankara doğumludur. 21 yaşındaki güzel oyuncu İstanbul ilinde ikamet etmektedir. Siyah saçlı ve kahve rengi gözlü ünlü oyuncu şuanda Fox tv ekranlarında yayınlanan Scor Films’e yaptırılan Sana Bir Sır Vereceğim dizisinde Aylin karakterini canlandırmaktadır. Genç ve güzel oyuncuya güncellik ailesi olarak başarılarının devamını diliyoruz.
<urn:uuid:a3d225be-224d-432d-82e5-d2b22115ba77>
CC-MAIN-2013-48
http://www.guncellik.com/demet-ozdemir-kimdir-hayati-resimleri-biyografisi-vikipedi/
2013-12-04T22:14:10
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163037568/warc/CC-MAIN-20131204131717-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999875
Latn
28
{"tur_Latn_score": 0.9998753070831299}
adult content
Saç ekimi son dönem de yaşanan yoğunluğundan dolayı sık sık saç ekim merkezlerinin açıldığını görmekteyiz. Saç ekimin de en uygun yapan merkezlerin ayrımını fiyat ve kalite olarak ayrım yapmadan sadece aynı kalite de daha uygun saç ekimi merkezleri hangileridir bunların önemle araştırılması gereklidir. Bir saç ekimi merkezin de aranması gereken özellikler şu donanım da olmalıdır. 1- Saç ekimi merkezinin izin belgesi yani saç ekimi yapabilmesi için sağlık bakanlığından ini çalıştırma ruhsatı gibi belgelerinin tam olması gereklidir. Bu nokta çok önemlidir bazı firmalar buna önem vermemekte ve yapılan saç ekimi sonrasın da size sıkıntı oluşabilir. 2- Saç ekimi merkezin de saç ekimini yapan uzmanın saç ekimi operasyonu ile ilgili yeterli belgeleri olması gereklidir. Plastik cerrahların saç ekimi yapması için belli bir dönem okuyup belgelerini almış olmaları gereklidir. 3- Saç ekimi yapılacak ortamın ameliyat ortamı olması gereklidir. Uygulama esnasın da cerrahi bir işlem olmasından dolayı kesinlikle bu detay atlanmamalıdır. 4- Saç ekimi yapan uzmanın yanındaki yardımcıları da son derece deneyimli ve koordineli çalışmaları gereklidir. Bu gibi uygulama esnasın da en büyük önem taşıyan 4 ana madde toplanmış tır. Bu gibi detaylar çok büyük önem taşımaktadır. Sizin için en önemlisi ucuz değil hem kalite hem uygun fiyat bir ara da toplayan firmaları bulmanız gereklidir. En uygun saç ekimi yapan merkezler çok fazla elit kesinin olmadığı bölgelerdir. Bazı bölgeler de yaşayan kesimin elit olmasından kaynaklanan çok büyük fiyat farlılıkları görebilirsiniz. En önemli olan saç ekimi kalitesidir. Saç ekimi fiyatların da sizin için bu dört madde bir ara da olursa en uygun fiyatı araştırmanız da sakınca yoktur. Daha ucuz olsun diye de ruhsatsız firmalar ile çalışmanız doğru olmamak tadır. Saç ekimin de hem kalite hem uygun fiyat artık birçok saç ekimi merkezin de uygulanmaktadır. Bir önceki yazımız olan Saç Naklinde Fiyatlar Arasında ki Farklılıklar başlıklı makalemizde saç nakli fiyat, saç nakli fiyatları ve saç nakli giderleri hakkında bilgiler verilmektedir. Bu sayfa 517 kez ziyaret edilmiştir.
<urn:uuid:97aa0e46-9723-42f9-9ec0-6576739aa731>
CC-MAIN-2013-48
http://www.klinikhair.com/sac-ekimi-uygulamasin-da-en-ucuz-sac-ekimi-merkezleri.html
2013-12-04T22:28:38
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163037568/warc/CC-MAIN-20131204131717-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999847
Latn
3
{"tur_Latn_score": 0.999847412109375}
ads
Doğancı Köyü`nden Sevim Alıcı, Geyikli Beldesi`nden Mete Alpkan Karahasanoğlu ile evlendi Sevim ile Mete dünya evine girdi Doğancı Köyü Muhtarı Mustafa Alıcı`nın kızı Sevim, Şalpazarı Kaymakamlığı Emekli Yazı İşleri Müdürü Hasan Ali Karahasanoğlu`nun oğlu Mete Alpkan ile hayatını birleştirdi. Doğancı İlköğretim Okulu bahçesinde gece yapılan kına düğününde yüzlerce davetli kemençe eşliğinde saatlerce horon oynayarak, Sevim ile Mete`nin mutluluğunu paylaştı. Sevim-Mete çiftinin düğün töreni ise Beşikdüzü İMKB Anadolu Öğretmen Lisesi`nde yapıldı. Düğüne, her iki ailenin yakınlarının yanı sıra, çevre il ve ilçelerden aralarında çok sayıda bürokrat ve siyasetçinin de bulunduğu davetliler katıldı. Kazakistan`da Enka Holding Lojistik Departmanı`nda görevli Mete AlpkanKarahasanoğlu`nun eşi ili birlikte bu ülkede yaşayacağı öğrenildi. Sevim-Mete Alpkan Karahasanoğlu çiftine ömür boyu mutluluklar diliyoruz. (14.43)
<urn:uuid:d326a851-aafa-40e8-b94a-ad311783c784>
CC-MAIN-2013-48
http://www.yenisalpazari.com/newsdetail.asp?NewsID=1299
2013-12-04T22:13:48
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163037568/warc/CC-MAIN-20131204131717-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.997242
Latn
19
{"tur_Latn_score": 0.9972419142723083}
tabloid
Hankuk Kiwon Hankuk Kiwon ((한국기원) kimi kaynaklarda Hangook Kiwon veya Hanguk Kiweon), Türkçesiyle Kore Go Derneği (kimi kaynaklarda Kore Baduk Derneği) Güney Kore'nin profesyonel go sistemini idare eden ana örgütsel yapıdır. Japonya'da Minoru Kitani ile birlikte çalışmış bir oyuncu olan Cho Namchul tarafından Kasım 1945'te kurulmuştur. Bu zamanlarda Kore'deki oyuncuların çoğu henüz oyun başında gobana on altı taş -- sekiz beyaz ve sekiz siyah -- yerleştirerek sunjang adı verilen bir tür hazır şablonu oluşturduktan sonra oyuna başlıyorlardı. Japonya'da edinmiş olduğu tecrübelerden dolayı kendisi modern oyuncuların boş tahta ile oyuna başladıklarını biliyordu ve derneğin kurulması ile birlikte Koreli oyuncuları "modern" tarz konusunda ikna etti. Hankuk Kiwon güçlü oyuncular için sertifika hazırlar ve profesyonel oyuncular için turnuvalar düzenler. Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir] Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir] - ( İngilizce Wikipedia. Sürüm tarihi: 115918773 ).
<urn:uuid:178fd5db-278f-499c-b814-5b7bc3a4b6d0>
CC-MAIN-2013-48
http://tr.wikipedia.org/wiki/Hankuk_Kiwon
2013-12-06T12:49:43
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163051590/warc/CC-MAIN-20131204131731-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999781
Latn
62
{"tur_Latn_score": 0.9997808337211609}
adult content
Sarıgöl ilçesi ve çevresindeki üzüm bağları kanaviçe ile örtü altına alınmaya başladı. Bu yıl 20 bin dekarlık alanın örtü altına alınmasının hedeflendiğini belirten Sarıgöl TARİŞ Müdürü Halil Güvendiren, bu yıl için ortaklarına 1 milyon 500 bin metre örtülük kanaviçe dağıtımının yapıldığını belirterek, "Bu uzunluktaki kanaviçelerle toplam 5 bin dekarlık bağ örtü altına alınmış olacaktır. Ayrıca, ilçede diğer kurumlar ve tüccarların da kanaviçe satışlarını göz önüne alacak olarsak bu yıl 20 bin dekarlık üzüm bağı örtü altına alınmış olacak. Geçen yıl 13 bin dekarlık alan örtü alına alınmıştı." dedi. TARİŞ olarak ortaklarına katıntı içermeyen tarım ilaçları dağıtımının da yapıldığını belirten Güvendiren, üzüm bağlarının örtü alınmasının yararlarını şöyle dile getirdi: "Bağlar, bu aylardan itibaren örtü alınarak sıcaktan, tozdan, çiğden, olası bir doludan ve aşırı yağışlardan korumaktadır. Örtü altına alınan üzümler özellikle ihracatçı firmalar tarafından cazip görülmektedir. Ayrıca kuru üzümde de kalitenin yüksek olmasını sağlamaktadır." İHA Yayın Tarihi : 24 Temmuz 2009 Cuma 15:52:09
<urn:uuid:bb1fb131-8353-4131-9c39-f2ec22b63c5c>
CC-MAIN-2013-48
http://www.kenthaber.com/ege/manisa/sarigol/Haber/Genel/Normal/baglar-ortu-altina-aliniyor/8cfee3dc-5eed-4b4a-bcdc-eea7f5183874
2013-12-06T12:51:32
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163051590/warc/CC-MAIN-20131204131731-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.998928
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9989279508590698}
ads
Teknede düğün ile siz de en uygun fiyatlara tekne kiralayın. Kiralık teknelerde düğün, nişan ve özel günlerinizi yaşayın. Tekne kiralama ve profesyonel hizmetler ile boğazın tadını çıkarın. Sizi de teknede düğün keyfini yaşamaya davet ediyoruz. Teknede düğün veya teknede nişan yapmak hepimizin hayali; fakat teknede düğün fiyatları oldukça yüksek rakamlara sahip olunca siz değerli gelin ve damat adaylarını düşünerek düğün ve nişan organizasyonlarınızı denizin tam ortasında, İstanbul’un eşsiz manzarasında yapmanızı sağlamak istedik. En hesaplı teknede düğün ve nişan organizasyonları için bize ulaşın; düğün ve nişanlarınız kokteyl veya yemekli... Teknede düğün ile hayallerinizde yer alan organizasyonları boğazın eşsiz ortamında size özel tekne ile gerçekleştirmenizi sağlıyoruz. Düğün, nişan ve diğer özel günleriniz için teknede, gulette veya VIP yatlarda profesyonel organizasyonlarla unutulmaz anlar yaşamanızı sağlıyoruz. Hayatınızda sadece bir defa yaşadığınız anlarınız ve duygularınız vardır. Tıpkı gelinlik giyen bir bayan veya damatlık giyen bir erkeğin yaşadığı; düğünlerin ve nişanların heyecanlı dakikaları gibi. Düğün ve nişanlarınızı unutulmaz kılmak ister misiniz? Unutulmaz günleri organize etmek bizim görevimiz. Boğazın eşsiz manzarasında lüks tekne ve yatlarımızda yüzlerce misafirinizi biz ağırlayalım. Siz sadece... Hayallerinizdeki düğün ve nişanları teknede, boğazda yaşayın!Profesyonel hizmet ekibimiz, zengin menü çeşitlerimizle düğün, nişan ve özel günlerinizi teknede, vapurda ve VIP yatta yaşayın, İstanbul'un tadını çıkarın! Önemli gün ve organizasyonlarınızı profesyonel hizmetlerle yıllardır sunarak tecrübeli ekibiyle boğazın eşsiz manzarasını yaşatır. Gezer Tour 28 senelik tecrübesiyle düğün, nişan, sünnet, kokteyl,parti ve mezuniyet gibi eğlence faaliyetlerini lüks tekne ve yatlarla; yemekli menüleriyle tatil tadında unutulmaz anlar hazırlar. Size sadece boğazın tadını çıkarmak kalır! Her türlü sorularınız ve tekne rezervasyonları ile alakalı bize ulaşabilirsiniz. Mustafa GEZER Cep Telefonu: 0533 225 55 72 e-mail: [email protected] FATİH GEZER Cep Telefonu : 0532-397-47-53 e-mail: [email protected] İş Telefonu / Fax: 0216-492-93-00 Adres: Kapalı Çarşı Kat:1 No:352 ÜSKÜDAR
<urn:uuid:544937e6-54e0-435d-bcf3-45326fef0863>
CC-MAIN-2013-48
http://www.teknededugun.com.tr/
2013-12-06T13:00:42
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163051590/warc/CC-MAIN-20131204131731-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99984
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.999840259552002}
ads
Almanya’nın Dortmund kentinde düzenlenen 9. Uluslararası Zilan Kadın festivali başladı. Binlerce kadının katıldığı festivalde, Paris katliamının aydınlatılması istenirken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlatmış olduğu demokratik çözüm sürecinde kadın mücadelesinin genişleyerek yayılacağı vurgulandı. Revierpark Wischlingen’de düzenlenen, binlerce kadının katıldığı festival, tertip komitesi adına yapılan konuşma ile başladı. Festivalin Paris’te 9 Ocak günü katledilen 3 Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e adandığını hatırlatıldığı açılış konuşmasında, “Üç kadın devrimci şahsında, dünya devrim şehitlerini anıyor ve selamlıyoruz. Bizim amacımız, devrimci değerleri korumak ve geliştirmektir. Festivalin kutlanış amaçlarından bir tanesi de budur. Katliamın üzerinden altı ay geçmesine rağmen hala aydınlatılmadı” dendi. Fransa hükümetine, bir an önce bu katliamın aydınlatılması, sorumlularının açığa çıkarılması çağrısı yapıldı. Konuşmada, “Bu davanın peşini bırakmayacağız” mesajı verildi. “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın da dediği gibi bu yüzyıl kadın yüzyılıdır” diye devam eden açılış konuşmasına şöyle devam edildi: “Biz başta Rojava’da kadınların öncülüğündeki devrimi ve Kürdistan’da yürütülen kadın özgürlük mücadelesini selamlıyoruz.” Konuşmanın ardından Bremen Arame Dikran çocuk korosu sahne aldı. Çocuk korosu Ey Raqip marşını okudu. Ardından da Deniz Deman sahne aldı. “Çözüm sürecinde kadının rolü” konulu bir panel de festivalin sahne programı öncesinde düzenlendi. HDK’den Pervin Oduncu, Bask bölgesinden Iraide Lajaretta ile Kürt siyasetçi Gönül Kaya konuşmacı olduğu panelde, “Çözüm sürecinde kadının rolü” ele alındı. Gönül Kaya, “Bizim savaşımız ataerkil zihniyete karşı kadın mücadelesini ortaya çıkarmıştır. Dünyadaki bütün savaşlarda kadınlar mağdur olmuştur. Ama Kürdistan’daki savaşta kadınlar kendini var etmiştir. Sömürgeciliğe karşı mücadele etmiştir, bir kimlik kazanmışlardır” dedi. Otuz yıllık savaşta bunun böyle olduğunu vurgulayan Kaya, “Barış süreci de böyledir. Kadın mücadelesi genişletilerek yayılacaktır. Bu bir bitiş değil, bir başlangıçtır. Nasıl 30 yılda kadınlar büyük mesafeler katettiyse yine aynı mesafeyi katedecektir. Biz gerilemiyoruz, tam tersine yeniden dağlara ve meydanlara çıkacağız. Bizim mücadelemiz evrensel bir mücadeledir. İçerisinde Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Alman kadınlar vardır.” HDK’den Pervin Oduncu ise AKP’nin Kürdistan’da yürüttüğü politikalara dikkat çekti. Çözüm sürecinde sessiz kalmakla da eleştiren Oduncu, “Ancak Kürdistan’da yaşanan süreç, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve onun öncülüğündeki ulusal kurtuluş mücadelesinde kadınların mücadelesi ile başarıya ulaşacaktır” dedi. Festival sahne alan sanatçıların seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla devam ediyor.
<urn:uuid:40d0cea1-eebf-4522-8d43-d1a90326553f>
CC-MAIN-2013-48
http://tr.sterk.tv/4140-9-zilan-kadn-festivali.html
2013-12-08T11:40:03
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163065206/warc/CC-MAIN-20131204131745-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999786
Latn
57
{"tur_Latn_score": 0.9997857213020325}
ads
Mezosfer Atmosferin "stratosfer" adı verilen alt tabakası ile "termosfer" adı verilen en üst tabakası arasında yeralan mezosferde, sıcaklıklar alt sınırı olan stratopozda 0 °C'tan, üst sınırı oluşturan mezopozda -90 °C'a kadar değişir. Mezosferin altında, Güneş ışınlarının enerjisi Yer yüzeyi ve ozon tabakası tarafından soğurulur. 1991'de fırlatılan ABD uzay araştırma aracı Discovery, mezosferde rüzgar dalgaları gözlemiştir. Stratosfer ile sınırını, sıcaklık artışının bir kez daha tersine döndüğü stratopoz düzeyi belirler. Mezosfer boyunca sıcaklık yine artan yükseklikle birlikte, basınçla orantılı olarak düşmeye devam eder ve 90 km. de -100oC olur. Mezosferde atmosfer yoğunluğu deniz düzeyindekine göre 1/1000-1/1.000.000 kadardır. Ancak bu seyrek gaz kütlesi de yeryüzündeki yaşam açısından önemlidir. Küçük boyuttaki göktaşları, hızla girdikleri bu katmanda sürtünme etkisi ile buharlaşarak yok olurlar.
<urn:uuid:a69741f6-db24-48e5-816a-c8fa37c323d4>
CC-MAIN-2013-48
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mezosfer
2013-12-08T11:29:41
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163065206/warc/CC-MAIN-20131204131745-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99964
Latn
131
{"tur_Latn_score": 0.9996399879455566}
science
Video sanatı Video sanatı, televizyon veya sinemanın aksine, hareketli imgelere dayalı sanatsal işlerin bir alt türüdür. Görüntü veya ses verilerinden oluşup analog veya dijital ortamlarda saklanabilir. Film ile arasında birçok paralellik ve ilişki olmasına rağmen video sanatı film değildir. Video sanatı ile sinema arasındaki farklardan birisi; videonun, sinemanın dayandığı birçok temele dayanmaması; oyuncu, diyalog, konu, senaryo gibi öğelere sahip olmak zorunda olmaması ve eğlence amaçlı sinemada bulunan özelliklere bağımlı olmamasıdır. Bu ayrım videoyu sadece sinemadan değil, tanımların bulanıklaştığı bağımsız filmler, kısa filmler, avant-garde sinema gibi sinemanın alt kategorilerinden de ayırmak için önemlidir. Temel olarak, sinemanın ana amacı eğlendirmek iken; videonun ise mecranın sınırlarını keşfetmek veya izleyicinin alışılageldik sinema nedeniyle oluşmuş beklentilerine saldırıda bulunmak gibi çeşitli amaçlar güdebildiğini söyleyebiliriz. Video sanatının Nam June Paik'ın 1965'te satın alıp denemelerine başladığı Sony Portapak ile başladığı söylenir. İlk olarak Papa VI. Paul'un New York'taki geçişini kaydetmiş, daha sonra aynı gün bunu Greenwich Village Cafe'de oynatmıştır. Sony Portapak çıkmadan önce hareketli resim teknolojisi yüksek fiyatlar ve anında oynatılamama gibi nedenlerden dolayı tüketiciler arasında yaygın değildi. Bunun sonucunda birçok sanatçı videoya filmden daha çok ilgi duydu, bu teknolojiler birbiri içine geçtiğinde de bu ilgi daha da arttı. Video sanatı en etkili zamanlarını 1960 ve 70'lerde yaşadı. Hala da uygulanmaya devam edilen video sanatı, günümüzde daha çok başka ortam ve araçlarla birleştirilmekte, örneğin büyük bir enstalasyonun veya performansın bir parçası olarak kullanılabilmektedir. Kaynaklar[değiştir | kaynağı değiştir] Bu makalenin büyük bir kısmı İngilizce Wikipedia'daki karşılığından (14 Ağustos 2005) tercüme edilmiştir. İngilizce makalenin kaynakları aşağıdadır: - Michael Rush (1999), New Media in Late 20th-Century Art: Thames & Hudson
<urn:uuid:47e3964b-954b-484f-8570-a20f14a7fc15>
CC-MAIN-2013-48
http://tr.wikipedia.org/wiki/Video_sanat%C4%B1
2013-12-08T11:41:14
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163065206/warc/CC-MAIN-20131204131745-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.9999
Latn
104
{"tur_Latn_score": 0.9998996257781982}
culture
Türk Telekom, 2100 mühendis ve teknikeri işe aldı Türk Telekom, Türk Telekom Akademi Eğitim Portalı’nı hayata geçirdi. e-Öğrenme Projesi kapsamında Türk Telekom, ilk etapta bağlı ortaklıklar ve bayilerinde çalışan 30 bin kişi, bilişim ağları, pazarlama ve satış, kişisel gelişim gibi farklı alanlarda eğitim programlarına ulaşabiliyor. İletişimde Türkiye'yi geleceğe beraber taşımaya hazır mısınız? Türk Telekom'a gelin, bireysel potansiyelinizi, yetenek ve çalışma azminizi iletişim sektöründe uzun ve başarılı bir kariyere dönüştürelim. Şirketimizdeki mevcut iş olanaklarına “Açık Pozisyonlar” linkinden ulaşabilir, ilgilendiğiniz pozisyona online başvuru yapabilirsiniz. Açık pozisyon ilanlarımızda niteliklerinize uygun bir ilan olmadığını düşünüyorsanız, “Genel Başvuru” için CV’nizi oluşturabilirsiniz. Şirketimiz bünyesinde size uygun bir pozisyon oluştuğu takdirde, online olarak bıraktığınız CV’niz, İnsan Kaynakları birimimiz tarafından değerlendirmeye alınacaktır. Başvurular şirket bünyesindeki açık pozisyonlar için değerlendirilirken, her bir açık pozisyon için belirlenmiş olan farklı ağırlıktaki kriterler baz alınarak Değerlendirme Ölçeğine tabi tutulacak ve uygun bulunan adaylar görüşmeye davet edilecektir.
<urn:uuid:c9cfbeb2-93df-4582-8106-b3d8d4291a99>
CC-MAIN-2013-48
http://turktelekom.com.tr/tt/portal/IK/IseAlim/IsBasvurulari/
2013-12-08T11:30:59
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163065206/warc/CC-MAIN-20131204131745-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999866
Latn
15
{"tur_Latn_score": 0.9998657703399658}
ads
Havaş Türk Hava Yolları 1958 yılında Usaş A.Ş. olarak kurulmuş bir ulaşım firmasıdır. 1933 yılında faaliyete başlayan bu firma o zamanki Devlet Hava yollarında yer hizmetleri göreviniy apan bir firmadır. 1958′e kadar böyle devam eden havaş daha sonra ikiye ayrılmıştır. Havaş ve Usaş olaradak devma eden bu kuruluş ülekmizde yeni iş alımları yapmakta. Havaş’ın personel alımları hakkında bir çok yeni alım yapacak olan bu firmanın sizler için iş başvuru formunu sizlerle paylaşıyoruz. Eğer sizde Havaş Türk Hava Yolları ‘da çalışmak istiyorsanız bu başvuru formunu hemen doldurabilir ve Havaş Türk Hava Yolları ‘da çalışma fırsatını yakalayabilirsiniz. Ülkemizde birçok şehirde faaliyet gösteren bu firmada çalışma imkanı sizlere bir adım ötede. HAVAŞ Personel Alımları İş BaşvurusuSposor Bağlantılar: Bir önceki yazımız olan Şoför-Yük Taşıma alınacaktır İSTANBUL başlıklı makalemizde istanbul Şoför-Yük Taşıma, Şoför-Yük Taşıma ve Şoför-Yük Taşıma alımı hakkında bilgiler verilmektedir.
<urn:uuid:2b1e365d-a527-499e-861e-a7b31ac4a5bc>
CC-MAIN-2013-48
http://www.ek-is.org/eleman-ilanlari/havas-personel-alimlari-is-basvurusu.html
2013-12-08T11:40:28
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163065206/warc/CC-MAIN-20131204131745-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999258
Latn
23
{"tur_Latn_score": 0.9992575645446777}
ads
Köpekler özerkliklerine düşkün canlılardır,erken dönemde kulübe veya evde ise ona ait sabit bir yerdekalmaya alıştırılmalıdır.(bu bölgede,önleyici eğitim veceza vermeyiniz)Evde ise özel altlıklar edinebilir veyacüssesine uygun bir yastık ile yerini belirleyebilirsiniz. Belirlenen yer yavrunun,bütün ev halkının yaşadığı ve onları görebileceği bir konumda olmalıdır. Bu durum onun güvenini arttırır, dışlanmışlık duygusundan uzaktutulmuş olur,kendini rahat ve güvende hisseder.
<urn:uuid:91d61f43-3ec9-49ff-b71f-267135b06d30>
CC-MAIN-2013-48
http://www.evcilhayvanlarrehberi.com/tag/evcil-bir-kopek-tuvalete-nasil-alistirilir
2013-12-08T11:40:21
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163065206/warc/CC-MAIN-20131204131745-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999926
Latn
22
{"tur_Latn_score": 0.9999262094497681}
sports
DSWS : DSWS/TR : Haber ve Analiz : Bölgesel haberler : Diğer bölgeler Yazıcıya hazırla Mursi kitlesel protestolara rağmen iktidarda kalmaya yemin etti Johannes Stern 6 Temmuz 2013 İngilizceden çeviri (3 Temmuz 2013) Görevden ayrılmasını talep eden milyonlarca göstericiye meydan okuyan Mısırın ABD destekli Cumhurbaşkanı Mursi, [2 Temmuz] Salı gecesi yaptığı konuşmada, Mısırın cumhurbaşkanı olarak görevde kalacağını açıkladı. O, tekrar tekrar, Mısırdaki siyasi krizden dolayı, yozlaşmış "eski rejim kalıntılarını" sorumlu tuttu. Mursi, 18 günlük kitlesel işçi sınıfı mücadeleleri sonrasında, Şubat 2011de devrilen eski diktatör devlet başkanı Hüsnü Mübarekin yandaşlarını kastederek, "eski rejimim kalıntıları demokrasimize karşı savaşıyor" dedi ve ekledi: "Eğer onlar yeniden halkın karşısına çıkarlarsa reddedilecekler. Onlar rüşvete, seçimlere hile katmaya, halkın kanını emmeye alışkınlar." Tahrir Meydanında, cumhurbaşkanlığı sarayının önünde ve tüm Mısırda caddelerde ve meydanlarda toplanmış olan milyonlarca göstericinin tepkisi, Mübarekin 10 Şubat 2011deki meydan okuyan konuşmasının ardından yaşananları anımsattı (Mübarek, alaşağı edilmesinden bir gece önce, görevde kalacağına söz vermişti). Öfkeli göstericiler "Irhal, ırhal" (terk et, terk et) diye haykırdı ve Mısır Devriminin "Halk rejimin yıkılmasını istiyor" biçimindeki başlıca sloganını yükseltti. Mursinin göreve başlamasının birinci yıldönümü olan 30 Hazirandan bu yana, milyonlarca gösterici Mısırın dört bir yanında sokaklarda ve meydanlarda toplanmış durumda. BBC, "Müslüman Kardeşler karşıtı göstericilerin sayısı"nı, "insanlık tarihindeki siyasi olaylarda karşılaşılan en büyük" diye betimledi. (Kahiredeki Tahrir Meydanı çevresindeki protestoları gösteren bir videoyu buradan izleyebilirsiniz). Sürmekte olan kitlesel protestolar ve Mısır ordusunun Pazartesi günü verdiği ültimatomda sözünü ettiği 48 saatlik sürenin dolması dikkate alındığında, bu, Mısırda bugün sert çatışmaların patlamasına zemin hazırlamaktadır. Ordu, Mursi ile burjuva muhalefet arasında bir "uzlaşma" talep etmiş; bunun sağlanamaması durumunda, bir "yol haritası"nın parçası olarak, anayasayı askıya alıp İslamcıların egemen olduğu parlamentoyu dağıtacağını açıklamıştı. Bu, işçi sınıfı gösterilerini kontrol altına almak -ve gerekirse ezmek- için askeri diktatörlük kurma tehdidi anlamına geliyor. Mursinin yönetimini bir demokrasi kalesi gibi göstermesi ve onu protesto eden işçi ve gençlik kitlelerini Mübarek rejiminin kalıntılarıyla özdeşleştirmesi, ipe sapa gelmez yalanlardır. Gerçekte, milyonlar onun görevden ayrılmasını talep ediyor; çünkü o, önceli olan Mübarekin işçi sınıfı karşıtı ve emperyalizm yanlısı politikalarıyla özdeşleşmiştir. Bununla birlikte, işçi sınıfı, aynı zamanda, ABD emperyalizminin ve Mısırdaki burjuva muhalefet partilerinin desteğiyle ülkeye dayatılan bir askeri müdahale tehlikesine karşı bir mücadele ile karşı karşıyadır. Mursinin meydan okuyan konuşması, Mısır ordusu içinde ve Washingtonda, onu desteklemeyi sürdürüp sürdürmeme, burjuva muhalefeti iktidara getirmenin ne kadar kazançlı olduğu ve işçi sınıfı içinde yeniden canlanmış olan devrimci kabarışla nasıl baş edileceği konularında kapalı kapılar ardında yaşanan yoğun gizli tartışmaların ortasında gerçekleşti. Pazartesi günü, ABD Başkanı Barack Obama, Afrika turunun son durağı olan Tanzanyadan Mursiyi aradı. Belirtildiğine göre, Obama, Washingtonın "Mısırdaki demokratik sürece" bağlı olduğunu ve "herhangi bir partiyi ya da grubu desteklemediğini" söyledi. Obama, "Cumhurbaşkanı Mursiyi onların [kitlelerin] kaygılarına duyarlı olduğunu gösterecek adımlar atmaya teşvik etmiş ve mevcut krizin yalnızca siyasi süreçler dolayımıyla çözülebileceğinin altını çizmiş" olduğunu ekledi. ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempseyin, Mısırlı meslektaşı General Sedki Sobhi ile kapalı toplantılar yaptığı söyleniyor. Hükümeti çözülürken, bizzat Mursi, ordu ve muhalefet ile bir anlaşmaya varmak için görüşme yapmaya çalışıyor. O, konuşmasında, muhalefet partilerine el uzatmaya çabaladı ve Mısır ordusuna ve polisine sadık olduğunu açıkladı. Mursi, "diyalog kanalını açık tutmaya" söz verdi ve şunları söyledi: "Biz güçlü bir ordu istiyoruz. Sakın Mısır ordusunun onurunu kırmayın. Benimle birlikte orduyu koruyun; çünkü o bizim dayanağımız… Bütün Mısırlılara söylüyorum: Birbirinize ya da orduya ve polise karşı şiddet kullanmayın." Mursinin konuşmasından önce, hükümetinin altı bakanı ve bir dizi cumhurbaşkanlığı danışmanı istifalarını sunmuştu. Mursi yönetimi dağılırken, Müslüman Kardeşler, onu savunmak için, çaresizce kendi İslamcı tabanını seferber etmeye çabalıyor. Karşıt göstericiler arasındaki sert çatışmalarda en az 16 kişi öldürüldü, yüzlerce insan yaralandı. Mısırda yeniden başlayan kitlesel mücadeleler, Mısırdaki yönetici seçkinlere ve onların Washington ile Avrupa başkentlerindeki müttefiklerine şok dalgaları yayıyor. Mübarekin devrilmesinden bu yana, emperyalist güçler, Mısırdaki ve tüm bölgedeki stratejik ve ekonomik çıkarlarını savunmak için büyük ölçüde Mursiye ve Müslüman Kardeşlere bel bağlamış durumda. Mursi, Mısırdaki protestolara ve grevlere karşı defalarca sert önlemler almıştı. O, dış politikada, İsrailin geçtiğimiz sonbaharda Gazzeye yönelik hava saldırısını desteklemiş ve kısa süre önce, Suriyede ABD önderliğinde süren vekil savaşını desteklediğini açıklamıştı. Ahram Onlinea konuşan Kahiredeki Avrupalı bir diplomat, Mursi yönetimi karşıtı kitlesel gösterilerin Batı başkentlerinde yarattığı kafa karışıklığını ve şaşkınlığı şöyle özetledi: "Bu, bizim öngördüğümüzden çok daha büyük. Dün, yani gösterilerin daha önce beklediğimizden daha büyük olacağı ortaya çıktığı zaman öngördüğümüzden bile daha büyük." Salı günü, bir askeri kaynak, Mısır ordusunun gerektiğinde Kahirenin ve diğer kentlerin sokaklarına konuşlanmaya hazırlandığını söyledi. El Cezire Mısır, askerlerin, Süveyş Kanalının güney girişindeki Süveyş kentinin sokaklarında yürüyüş ve talim yaptığını bildirdi. Ordu, şimdiden, devlet daireleri, cumhurbaşkanlığı sarayı ve Süveyş Kanalı gibi stratejik yerleri koruma altına almış durumda. Askeri darbe hazırlıkları, ordunun Mursiyi görevden alma beklentisi üzerinde bir coşku ortamını körüklemeye kalkışan liberal ve sahte sol partilerin gerici duruşları eliyle kolaylaştırılıyor ve destekleniyor. Muhammed Baradeyin "Ulusal Kurtuluş Cephesi", İslamcı "Güçlü Mısır Partisi", "6 Nisan Gençlik Hareketi", yanlış adlandırılmış "Devrimci Sosyalistler" ve Mübarek rejiminin kalıntıları tarafından desteklenen "Temerrüt" (İsyan) platformu ya da "30 Haziran Cephesi", yaptığı bir açıklamada, "ordunun tarihsel rolü halkın yanında yer almaktır" diye ilan etti. "30 Haziran Cephesi"nin programının, ordunun geliştirdiği "yol haritası"ndan pek bir farkı bulunmuyor. O, Şura Meclisinin dağıtılması, bağımsız bir başbakanın atanması, cumhurbaşkanlığına ait tüm yetkilerin Anayasa Mahkemesine devredilmesi ve bir teknokratlar hükümetinin görevlendirilmesi çağrısı yapmaktadır. İşçi sınıfı kesin bir şekilde uyarılmalıdır. Bu tür seçilmemiş diktatör tarzı bir hükümet, sonunda Mısırlı işçileri ve gençleri hedefleyecektir. Mısır burjuvazisi, çaresizce, gösterileri yasadışı ilan etme ve şiddetli bir baskıyı hazırlaması için orduya zaman kazandırma fırsatı sunan bir yöntem arayışı içinde. Bu, tam da, şimdi hem İslamcılar, hem ordu hem de muhalefet tarafından öngörüldüğü gibi, bir ulusal uzlaşma hükümetinin görevidir. Mısır işçi sınıfının karşısındaki acil görev, hem mevcut İslamcı yönetime hem de ABD emperyalizmi ve muhalefet partileri tarafından desteklenen bir askeri diktatörlük tehlikesine karşı devrimci bir mücadelede harekete geçmektir. Sayfanın başı Okuyucularımız: DSWS yorumlarınızı bekliyor. Lütfen e-posta gönderin. Telif Hakkı 1998-2012 Dünya Sosyalist Web Sitesi Bütün hakları saklıdır
<urn:uuid:6d9b0914-6932-4a62-acec-5d4888b3cdb1>
CC-MAIN-2013-48
http://www.wsws.org/tr/2013/jul2013/egy2-j06.shtml
2013-12-08T11:40:47
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163065206/warc/CC-MAIN-20131204131745-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999707
Latn
40
{"tur_Latn_score": 0.9997074604034424}
politics
İzmir İl Müdürlüğü Aliağa Kapalı Kadın Cezaevi Ziyareti 31 Ocak 2013 Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürü Zekeriya ERTAŞ beraberinde Çocuk Hizmetlerinden sorumlu İl Müdür Yardımcısı Ayşe ÇELİK, Kadın-Aile ve Toplum Hizmetlerinden sorumlu İl Müdür Yardımcısı Ayla ÇELİK, Korunmaya Muhtaç Çocuklar Şube Müdür V. Gürkan NERGİZ ile birlikte İzmir’de 0-18 yaş çocuk alanında yatılı hizmet veren kuruluş müdürleri; Karşıyaka Çocuk Yuvası Müdürü Adnan GÜNEŞ, Buca Kız Yetiştirme Yurdu Müdür V. Gülcan YILIKYILMAZ, Alsancak Çocuk ve Gençlik Merkezi Müdür V.İlhan ÇOLAK, Mehlika Ribnikar Koruma ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi Müdür V.Serdar ORTAKAYA, İzmir Bakım Sosyal Rehabilitasyon Müdür V. Mehtap YASİNTEMUR ve Çocuk-Kadın İlk Kabul Sorumlusu Vesile DÖNMEZ 22.01.2013 tarihinde İzmir Aliağa Kadın Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Aile ve Sosyal Politikalar İzmir Müdürü Zekeriya ERTAŞ ve beraberindeki heyet Kurumunun yetkilileri eşliğinde kurumu gezerek, kadınların cezaevine girişinden itibaren günlük yaşam planlarının oluşturulması hakkında bilgi aldı. Aliağa Kapalı Kadın Ceza ve Tutukevi 360 kapasiteli olup, ziyaret tarihinde cezaevinde 310 kadın ile 6 yaş altı 12 çocuğun anneleri ile birlikte olduğu, 18 yaş altı 2 kız çocuğununda kadın cezaevinde kaldığı öğrenildi. Cezaevinin ,Takı ve Deri Tasarımı, Bilgisayar Kullanıcılığı,Tekstil Makine Kullanımı ve Konfeksiyon iş atölyeleri ziyaret edilerek, atölyelerde çalışan tutuklu kadınlarla sohbet edildi. Atölyelerde verilen meslek kursları ile tutuklu kadınlara meslek edindirilmesinin yanı sıra üretime yönelik atölyelerde çalışan ve dışarıdan ekonomik bir desteği olmayan kadınların bu atölye çalışmalarından gelir elde ettiği öğrenildi. 18 yaş altı iki kız çocuğunun yaşam alanları ziyaret edilerek çocuklarla sohbet edildi. Cezaevinde anneleri ile kalan 6 yaş altı çocuklar için düzenlenmiş olan kreş binası da gezildi. Aliağa Kadın Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunu yetkilileri ile; tutuklu ve hükümlü kadınlar ile beraberindeki çocuklarına ve 18 yaş altı kız çocuklara yönelik kurumsal olarak yapılabilecek desteklerle ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.
<urn:uuid:c68b15d8-451b-4b7b-92ff-1d5b6a6b17b2>
CC-MAIN-2013-48
http://izmir.aile.gov.tr/tr/html/7553/Izmir+Il+Mudurlugu+Aliaga+Kapali+Kadin+Cezaevi+Ziyareti
2013-12-09T21:02:31
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163998145/warc/CC-MAIN-20131204133318-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999682
Latn
14
{"tur_Latn_score": 0.9996817111968994}
adult content
Düşlerinizdeki mekanı; İstanbul-Avcılar’ ın eşsiz güzellikteki sahil şeridinde, denizi kucaklayan, size güney sahillerindeki güzellikleri anımsatacak nitelikte bir mekan "TROPICANO". 20 yıldır faaliyet gösteren tesisimiz 2004 yılında adını ve konseptini değiştirerek 5000m² üzerine açık-kapalı alanları ve otoparkı ile yılın her mevsimi hizmet vermeye tekrar başlamıştır. Tropicano’ da kış aylarında şömine ve şarap romantizmini yaşayıp, yaz aylarında ise büyük şehrin gürültüsünden uzaklaşıp, sakin bir atmosferde dinlenmek, dostlarınızla zengin menüler eşliğinde sohbet etmek isteyeceğiniz farklı bir dünya... Her kesime hitap eden TROPICANO eski ve yenilerden kulakların kaliteli müziğe doyacağı, kendinizi kolaylıkla "ait hissedeceğiniz" bir gönül mekanı. Nezih bir ortam içerisinde saygılı ve titiz personeli ile misafirlerine en iyi hizmeti verebilmek için çaba sarfeden TROPICANO işletmecileri kazara gelenlerin ayrılmak istemeyecekleri kocaman manyetik bir alan yaratmışlar. Avrupa yakasını en favori mekanlarından biri! Eşsiz deniz manzarası ve gün batımının renk cümbüşünü izleyeceğiniz ideal bir ortam! Böyle bir ortam ve temiz hava altında da TROPICANO’ nun zengin açık büfe kahvaltısının tadına bakmadan gününüze başlamak istemeyeceksiniz. Eğlence ve huzuru bir arada yaşamak isteyenlerin tercihi.Düşündüğünüzden çok daha yakında bulacaksınız.
<urn:uuid:4ca80fea-0506-4eb3-aa71-ad07cfb8f005>
CC-MAIN-2013-48
http://tropicanocafe.blogspot.com/
2013-12-09T21:01:58
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163998145/warc/CC-MAIN-20131204133318-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999814
Latn
38
{"tur_Latn_score": 0.9998143315315247}
tabloid
Top Shop Ceket Kapitone parçaları aslında yıllardır giyiyoruz. Meşhur Barbour'dan klasik Burberry'e kapitoneli ceket ve kabanların çoğumuzun gardıroplarında yeri vardır. Ancak bu sezon kapitonenin daha çok kısa deri ceketlerde kullanılmasının ve kapitoneli kabanlarda kollardaki yamaların trend olduğunu söyleyebilirim. Kollarda yama trendi kaban ve ceketler dışında hırka ve kazak gibi bir çok parçada görülüyor. Elizabeth Olsen'in kapitone kabanı Asos'tan. İncelemek için aşağıdaki resme tık tık. ASOS Quilted Coat With Hood Aşağıda gördüğünüz kabanda da sezonun trendlerine rastlamak mümkün: Kapitone, color block, mavi renk ve kollarda yama... ASOS Quilted Ovoid Coat Lily Allen ve Burberry kapitone ceketi Kapitone deri ceketlerde de dikkat çekiyor. Pippa Middleton'un çok sevdiği ve giydiği Whistles marka deri ceketinin kenarlarında da kapitone detaylar vardı. Pippa'nın deri ceketini incelemek için tık tık. Kristen Bell Sarah Michelle Gellar
<urn:uuid:202d138d-5bad-4029-bb9b-9bb9c5d65512>
CC-MAIN-2013-48
http://www.gardropkedisi.com/2011/10/trend-kapitone-mont-ve-kabanlar.html
2013-12-09T21:02:26
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163998145/warc/CC-MAIN-20131204133318-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.99953
Latn
35
{"tur_Latn_score": 0.9995301961898804}
tabloid
İstanbul Alışveriş İstanbul dünyanın en tanınmış mağazalarına ev sahipliği yapar ve çok sayıdaki alışveriş merkezleri, büyük alışveriş caddeleri ve semtleri ile alışveriş meraklıları için tam bir cennet haline gelmiştir. Galleria, 212 AVM ve Capacity alışveriş merkezleri Istanbul Ataturk International Airport Hotel’den arabayla yalnızca 25 dakika mesafededir. Bu popüler alışveriş mekanları çocuklarıyla seyahat eden misafirler için idealdir ve İstanbul’da alışveriş yapmak bundan daha kolay olamaz. İstanbul Armoni Park Alışveriş Merkezi yakınında odanızı ayırtın Türkiye’nin en eski alışveriş merkezini ziyaret edin Tasarımcı deneyimi arayan konuklar için İstanbul’daki alışveriş bundan daha lüks bir hal alamazdı. Galleria Alışveriş Merkezi, Radisson Blu Conference and Airport Hotel İstanbul’dan kısa bir taksi mesafesindedir. Alışveriş tutkunları için tam bir cennet olan sahil konumlu bu merkez, şehir merkezinin hareketliliğinden uzakta Marina ile yanyanadır. Türkiye’nin en eski alışveriş merkezlerinden olan Galleria, ABD’nin Texas eyaletindeki Houston Galleria’dan esinlenerek oluşturulmuştur ve günümüzde Pierre Cardin, Paul and Shark ve Adidas gibi şehrin en sevilen birçok mağaza ve butiklerine ev sahipliği yapmaktadır. Konuklar ayrıca Lacoste, Tommy Hilfiger ve Armani gibi çok sayıda mağazada vakit geçirebilir. Batıdaki Ataköy semtinde bulunan alışveriş merkezi resmi olarak 1988 yılında açılmıştır ve sinema salonları, bowling salonları ve popüler buz pistiyle ünlü bir turist merkezi haline gelmiştir. Şehrin en iyi alışveriş merkezlerine yakın kalacak yer Radisson Blu Conference and Airport Hotel, İstanbul şehrin birçok sevilen alışveriş merkezine yakın bir mesafededir. Bir diğer önemli Outlet alışveriş merkezi de otelden araçla 20 dk. gibi kısa bir mesafede yeralan 212 Outlet Alışveriş Merkezi’dir. Ayrıca otele kolay ulaşım için ücretsiz otel-havalimanı-otel ulaşım servisi sağlanmaktadır. İstanbul’un en iyi alışveriş merkezlerinin yakınında otel odanızı ayırtın
<urn:uuid:f5e1e81a-8677-4fde-ac8c-795318db8d91>
CC-MAIN-2013-48
http://www.radissonblu.com.tr/hotel-istanbulairport/yerlesim/istanbul-alisveris
2013-12-09T20:50:26
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163998145/warc/CC-MAIN-20131204133318-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999675
Latn
24
{"tur_Latn_score": 0.9996745586395264}
ads
İSLAM ÖNCESİ DÖNEMDE ARABİSTAN -I-Dr. Nihal Şahin Utku İSLAM ÖNCESİ ARAP TOPLUMUNDA SOSYAL DURUM Toplumsal Yapı Arap yarımadası üzerindeki sosyal hayatın şekillenmesinde, hiç şüphe yok ki bölgenin içinde bulunduğu coğrafi ortamın ve iklim özelliklerinin önemli bir etkisi olmuştur. Nitekim vahalarda yaşayan yerleşiklerle (hadari), kırsal kesimde yaşayan göçebeler (bedevi), Cahiliye dönemi Arap toplumunun belli başlı iki temel unsurunu oluşturmuştur. Bölgedeki iki farklı hayat tarzını yansıtan bu tasnif, aynı zamanda yarımadanın birbirinden farklı coğrafi ve iklim özelliklerini de ön plana çıkarmaktadır. Zira bedevilik oldukça kısıtlı imkanlarla yaşayan ve coğrafi ve iklim özellikleri bakımından çok daha nasipsiz bir bölge olan Kuzey ve Orta Arabistan’ın hakim hayat biçimi iken, hadarilik, yaşam imkanlarının çok daha çeşitlendiği güneyin hayat tarzını temsil etmiştir. Hatta Arap toplumu içindeki bu ayrıma ilk defa Kur’ân-ı Kerim dikkat çekmiş ve yarımadanın köy ve şehirlerinde yaşayanlar “arab”, çölde göçebe olarak yaşayanlarsa “a’rab: bedevi” olarak anılmıştır. Araplar her ne kadar hayat tarzı bakımından bedevi ve yerleşik olarak tasnif edilseler de mensup oldukları kol itibariyle de iki ana grupta ele alınırlar. "Arab-ı Baide" olarak isimlendirilen birinci kol, İslam'dan önceki asırlarda yaşamış olup, nesilleri tükenmiş ve diğer kabilelere karışarak isimleri unutulmuş olan Arap kabileleridir. "Arab-ı Bakıye" olarak isimlendirilen ve İslam'ın doğuşu sırasında hâlâ soyları devam eden ve yarımada halkını teşkil eden ikinci kol ise, kendi içinde iki ana gruba ayrılmıştır. Bunlardan ilki, "Arab-ı Âribe" denen Yemen asıllı Kahtani kabileleri olup, insanlığın ikinci babası sayılan Hz. Nuh'un oğlu Sam'ın soyundan gelmektedirler. Arim seli sonucu ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve zorunlu bir göç gerçekleştiren bu kabilelerden Huzaa Mekke'ye, Evs ve Hazrec ise Medine'ye gitmiş ve oranın yerleşik halklarını oluşturmuşlardır. Yine bu kabilelerden Suriye'ye gidenler Gassaniler Devleti'ni, Irak'a gidenler ise Hireliler Devleti'ni kurmuşlardır. "Arab-ı Âribe'nin ikinci kolu olan Arab-ı Müstaribe'ye gelince, soy olarak Hz. İsmail'e ulaşmakta olup, Hicaz ve Necd halkı ile Arap yarımadası ortalarında yaşayan ve iki kıtaya da komşu olan yerlerin halkını tanımlamıştır. Babası İbrahim tarafından Mekke'ye getirilen ve Kahtaniler'den Cürhüm kabilesine mensup bir kadınla evlenen Hz. İsmail'in neslini kapsayan bu kol, Hz. Peygamber'in atası Adnan'a nispetle "Adnaniler" diye isimlendirildiği gibi, Mudariler, Meaddiler, Nizariler gibi adlarla da anılmıştır. En büyük kollarından biri Hz. Peygamber'in mensubu olduğu Kureyş kabilesi olan bu boya mensup kabilelerin çoğu, Mekke ve çevresinde yoğunlaşmış olup, bölgenin hakim toplumsal kesimini oluşturmuştur. Bedevilik Hayat tarzı bakımından hadari ve bedevi şeklinde tasnif ettiğimiz Arap toplumunun büyük çoğunluğunu, deve veya keçi kılından yapılmış çadırlarda göçebe olarak yaşayan bedeviler oluştururken, geriye kalan kısmını da hadariler dediğimiz köy, kasaba ve şehirlerde kerpiçten yapılmış evlerde yaşayan yerleşikler oluşturmaktaydı. İslamiyet’in ortaya çıktığı bölgenin Orta ve Kuzey Arabistan olduğu dikkate alındığında, çöl ikliminin hüküm sürdüğü bu bölgedeki hakim yaşam tarzını, “göçebe deve çobanlığına dayalı bedevilik” şeklinde tanımlamak uygun olur. Tarihin çok eski zamanlarında Araplar tarafından ehlileştirildiği bilinen ve açlık ve susuzluğa karşı gösterdiği dirençle çöl ikliminin vazgeçilmez vasıtası haline gelen develer, zamanla bu coğrafya insanının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Öyle ki 57 derece sıcaklıkta 17 gün hiç su almadan 200 kilo kadar yük taşıyabilen olağanüstü hayvanlardır develer. İklim şartlarına bağlı olarak daimî bir göçün yaşandığı bedevi yaşamında, dişi develerden oluşan bir sürü, çok büyük bir servet anlamına gelmektedir. "Bir hafta kendilerine yetecek yiyeceği saklamaya uygun karınları, yiyecek deposu olarak işlev gören yağ hörgüçleri; kum fırtınalarına karşı özel perdelerle donatılmış burunları, çift sıra kirpikli gözleri, içi tüylü kulakları; dikenli bitkileri yemeye uygun ağız yapıları ve bunları hazmedebilen sindirim sistemleri; aşırı sıcağa ve soğuğa dayanma kabiliyetleri ve bir defada 60 litre su içerek bu suyu vücutlarının her yerine hızlı bir şekilde dağıtabilmeleri" gibi özelliklerinin yanı sıra, "fırtınalarda yer değiştiren kum tepelerine rağmen yolunu şaşırmayan güçlü hafızaları" ile develerin, söz konusu coğrafya için yaratıldığından kimsenin şüphesi olamaz. Arapçada deve ile ilgili kelimelerin bir kitap hacmine ulaşacak kadar çok olması, keza Cahiliye şiirinin ana konularından birini develerin teşkil etmesi, onların Arap toplumunda edindiği yeri göstermektedir. Çölde haftalar süren uzun yolculuklarda vücutlarından su temin edilebilen bu hayvanlar, eski dünyada kıtalararası ticarette oynadıkları rolle, medeniyetin gelişmesine de önemli bir katkıda bulunmuşlardır. Ani baskınlarda veya komşu kabilelerin çadırlarının ziyareti sırasında at tercih edilse de, develer hiç şüphesiz Cahiliye dönemi Arap toplumunun en yaygın binek hayvanları olmuştur. Develerin, yük ve binek hayvanı olarak kullanılmaları dışında, et, süt, deri, gübre, yün ve gölgelerinden de istifade edilmiştir. İslam öncesi Arabistan’ını en iyi tanımlayabilecek 3 şey, çöl, deve ve bedevidir. Çölün kendine has ağır şartlarını, deve gibi mucizevi bir hayvanla kolaylaştırmış olan bedeviler, genellikle deve yününden yapılmış çadırlarda yaşamaktaydı. Taşınması kolay ve pratik olarak toplanabilen çadırları tercih eden bedeviler, çadırlarında ayrıca silahlarını, kendilerine ve hayvanlarına ait yiyecekleri, kaplarını ve koşum aletlerini de muhafaza etmekteydi. Çadırların kurulup toplanmaları ile tamir işleri kadınlar tarafından yapılmaktaydı. Yağmurların düşmeye başladığı ilkbahar mevsiminin gelmesiyle yeşillenmiş bölgelere hücum eden bedevi Araplar, hayvanları için uygun mera haline gelmiş bu alanları hemen yaşam alanına çevirirlerdi. Birkaç hafta içinde otları tükenecek olan bu geçici meralardan azami derecede istifade ederler; bir anlamda çok geçmeden gelecek kurak ve kıtlık dolu günler için depolama yaparlardı. Esasında bedeviler devamlı göç halinde olsalar da her kabilenin kendine ait bir merası mevcuttu. Fırtınaların ve yağmurun ne zaman gerçekleşeceğini bilmeye yarayan “ilmü’l-enva” sayesinde geçici meraların yerlerini tayin edebilen bedeviler, bu meralardaki otların tükenmesinden sonra asıl meralarına dönerlerdi. Sefil denebilecek kıt kanaat şartlarda yaşayan ve ancak zorunlu ihtiyaçlarını temin derdinde olan bedevilerin temel besin kaynakları hurma ve süt idi. Av hayvanları istisna edilecek olursa bedeviler eti, ancak özel misafirleri veya şenlikleri için hayvan kestikleri zamanlarda yiyebilirlerdi. Avlanmaya düşkünlükleri ile bilinen bedevilerin avladıkları hayvanlar arasında, dağ keçisi, yaban sığırı, ceylan, yaban eşeği, tavşan, keklik, deve kuşu ve kertenkele yer almaktaydı. Pişirilerek yenen veya hurma ile karıştırılmak suretiyle ezmesi yapılan çekirge de bedevi sofralarında yer almaktaydı. Çöl hayatının neden olduğu olumsuz iktisadi ve sosyal şartlar, bedevi kabileler arasında genellikle su ve otlak yüzünden sık sık çatışmaların yaşanmasına neden olmaktaydı. Nitekim Orta Arabistan’ın İslam öncesi tarihinde, “Eyyamü’l-Arab” denen ve geleneklerle kurulmuş kanun ve kuralları bulunan kabile içi savaşlar önemli bir yer tutmuştur. Bazen yıllarca devam eden bu savaşların en meşhurları arasında Besûs, Dâhis ve Ficâr zikredilebilir. Karşılıklı olarak pusuların kurulup, sürülerin ve kadınların çalınıp gasp edildiği bu savaşlarda, cana kıymamak şartıyla baskın vermek ve mal almak meşru sayılıyordu. Düşman kabileye karşı yeterli gücün oluşturulamaması halinde, yandaş kabileler aranıyor ve sonuçta bir kabilenin tümüyle yok olması sağlanıyordu. Hızlı büyüyen ailelerin kısa zamanda büyük bir kabile haline gelmesi de o kabile ile komşu kabileler arasında çatışma nedeni olabiliyor; buna bağlı olarak da bölgede sık sık kabile göçleri yaşanıyordu. Bedeviler her ne kadar Cahiliye dönemi Arap toplumunun belkemiğini oluştursa da, bölgeden geçen ticaret kervanlarının hareketlendirdiği muhtelif menziller üzerindeki vaha ve vadilere yerleşmiş yarı göçebe unsurla, Arap yarımadasının kıyı sakinlerine yerleşmiş yerleşik topluluklar da Arap yarımadasının toplumsal hayatının önemli halkalarını teşkil etmişlerdir. Ancak bütün bu kesimleri birbirinden kesin hatlarla ayırmamak gerekir. Zira yarı göçebe bir hayat tarzına sahip olup zaman içinde yerleşik hayata geçenler olduğu gibi, bir zamanlar bedevi olan bazı şehir sakinlerinin de göçebeliğe dönüş yaptıkları bilinmektedir. Bu bakımdan bütün toplumlarda olduğu gibi İslam öncesi Arap toplumunda da nüfusun bütün unsurları, iç içe ve ortak paydalarda yaşamaktaydı. Zira bu kesimlerin birbirlerine ihtiyaçları vardı. Çölün ortasında tek başına kalmış vaha toplulukları himayelerini, binek hayvanlarının hızından kaynaklanan askerî bir üstünlükleri olan bedevilere teslim ederken, bedeviler de muhtelif ihtiyaçlarını bölgedeki yerleşiklerden sağlamaktaydı. Bir anlamda göçebeler yerleşiklerin hurmasını yerken, yerleşikler de bedevilerin deve sütünü içmekteydi. Ancak Kuzey ve Orta Arabistan bölgelerine nispetle Güney Arabistan’ın çok daha gelişmiş ve şehirleşmiş bir yapı arz ettiğini söylemek mümkündür. Bunda bölgenin gerek tarım, gerekse ticaret imkanları bakımından taşıdığı avantajın önemli bir etkisi olmuştur. Her ne kadar İslâm’ın bölgede ortaya çıktığı ilk dönemlerde Hicaz vahaları, Güney Arabistan ile Akdeniz dünyası arasındaki ilişkileri düzenleyen kervan merkezleri olmaları nedeniyle faal bir ticaret ekonomisine sahip olmuşlarsa da, bu durum Güney Arabistan'ın bölgede oynadığı rolle kıyaslanamaz. Öyle ki Aden limanı ve Kızıldeniz’in Babülmendeb girişi sayesinde Güney Arabistan, söz konusu dönemde Akdeniz ile Uzakdoğu arasındaki ticaretin en önemli kavşak noktalarından biri olarak faaliyet göstermiştir. Göçebelere nispetle daha yüksek bir hayat seviyesine sahip olan sahil bölge halklarının başlıca geçim kaynaklarını da, ticaret, gemicilik, balıkçılık, inci ve sünger avcılığı ile sınırlı miktarda tarım oluşturmuştur. Geçim Kaynakları Arap yarımadasında ekonomik hayat, iklim şartları ve toplumsal yapıya bağlı olarak değişmekle birlikte, umumi olarak hayvancılık, tarım ve ticarete dayanmaktaydı. Hakim sınıfı oluşturan bedevîler, çiftçilik, sanat ve zanaat alanındaki faaliyetleri hakir görüp, geçimlerini büyük ölçüde hayvancılık, avcılık ve ticaret gibi yollardan temin ederlerken, yerleşikler daha ziyade tarım ve ticarete dayalı bir hayat sürdürmekteydi. Üç tarafından denizlerle kaplı olmasına rağmen, yarımadada balıkçılık oldukça sınırlı bir alanda yapılmaktaydı. Ana geçim kaynağı hayvancılık olan bedeviler, zorlu hayat şartlarının bir sonucu olarak sık sık komşu şehir ve köylerle bölgeden geçen kervanlara düzenledikleri baskınları da bir geçim aracı olarak görüyorlardı. Tarihin oldukça erken dönemlerinden itibaren ticaret yollarının çölden geçmeye başlaması, bedevi Arapları kervan saldırıları ve onların mallarına el konulması konusunda oldukça ustalaştırmıştı. Yapılan baskınlarda deve ve yiyecek çalmanın yanı sıra çocuk ve kadınlar da kaçırılıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında fidye talep ediliyordu. Zorunlu ihtiyaçlarını mübadele yoluyla şehirlilerden temin eden bedeviler için ticaretin de önemli bir geçim kaynağı olduğunu vurgulamamız gerekir. Zira hububat, hurma, elbise ve kap-kacak gibi temel ihtiyaç maddelerini; yağ, yün, deve ve keçi kılından mamul kumaşlar, halı, deriden imal edilmiş kırba ve tulum, çuval, ip ve hasır gibi ürünleri satmak suretiyle temin ediyorlardı. Bedevîlerin Arap yarımadasının muhtelif yerlerinde kurulan panayırlara mal götürmek suretiyle girdikleri bu süreç, onları kervan ticaretinde mahir hale getirmiştir. Çok geçmeden bedeviler Hindistan ve Çin’den Yemen ve Kızıldeniz kanalıyla Mısır ve Akdeniz ülkelerine yapılan uluslararası ticarette, hem büyük ticaret kervanlarına deve temin etmişler, hem de kervanların yol güvenliğini sağlayarak onları muhtelif saldırılara karşı korumuşlardır. Mevzilendiği topraklardan geçen yolcu ve ticaret kafilelerine verdikleri kervan muhafızlığı ve kılavuzluğu hizmetlerinin bedevilere kazandırdığı bedel, iktisadi bir rahatlama olmuştur. Bedevilerin dolaylı yoldan katıldığı bu ticarette, Mekke'nin yerleşik halkını oluşturan şehirli sınıfın aktif bir şekilde yer aldığını görürüz. En önemli ticaret gelirlerini hac için bölgeye gelen hacı adaylarından sağlayan Mekke halkı, her yıl haram aylarda Taif yakınında kurulan büyük panayırlara büyük rağbet gösterir; hurma ağaçlarının gölgesinde kurulan çadırlarda ticaretin yanı sıra birçok etkinlik gerçekleştirirdi. Diğer yandan her yıl ticaret maksadıyla kışın Yemen'e, yazın da Şam'a düzenlenen ticari seferlere katılarak, Yemen - Şam hattında önemli bir bağlantı noktası olan Mekke'nin ticari canlılığına katkıda bulunurlardı. Siyasi ve İdari Yapı Mekke'nin yegâne hükümet teşkilatı, muhtelif oymakların başları ve ileri gelenleri tarafından oluşturulan ve "Mele" adıyla bilinen meclis olup, bu meclisin yürütme yetkisi yoktu. Meseleleri müzakere eden Mele'de oy birliği ile alınan kararlar etkili kabul edilir; onun dışında her oymağa bağımsız olma hakkı verilirdi. Basit bir siyasi teşkilatı olan bu yapıda otorite, şeyh, reis, emir, rab, seyyid gibi isimlerle anılan kabile reisinde toplanırdı. Kabilelerin eşit hak sahibi yaşlıları arasından kabile toplantısında seçilen ve zenginlik, şeref gibi özellikleri ile ön plana çıkan kabile reisinin görevi de, hükmetmekten çok hakemlik yapmaktı. Yaptırım gücü olmayan reisin belli başlı sorumlulukları arasında, kabile toplantılarının idaresi, diğer kabilelerle olan ilişkilerde kendi kabilesinin temsili, kabile içi ihtilafların halli, savaş ilanı, savaş sırasında kumandanlık, ganimetlerin taksimi, seyahat ve göç zaman ve vakitlerinin tespiti, kabile fakirlerine yardım edilmesi, anlaşmaların yapılması, misafirlerin ağırlanması, esirlerin kurtarılması, diyetlerin ödenmesi gibi işler yer almaktaydı. Adaletle ilgili durumların hakemlere havale edildiği bedevi sosyal hayatında hakem kararına uymayanlar kabileden atılmaktaydı. Kabilelerin işleri, kabile mensuplarının katıldığı meclislerde halledilmekte olup, bu meclis aynı zamanda reise de müşavirlik etmekteydi. Ceza ve mükafatın yalnızca söz konusu meclis tarafından verildiği bu yapıda, her ne kadar reis başta olmak üzere otorite kabul edilen kimselerin sözüne çok itibar ediliyorsa da herkesin söz hakkı bulunuyordu. Söz konusu yapı, hiç şüphe yok ki, çölde hayat süren ve çadırlarda yaşayan bedevi Arapların idari geleneğini yansıtmaktadır. Yerleşik bir hayatın hüküm sürdüğü Mekke'deki yapıya gelince, burada çok daha organize olmuş bir yönetim geleneği ile karşılaşmaktayız. Şehrin varlık sebebi sayılan, halkın geçim yollarını oluşturan, bölgenin din anlayışı ile kültür yapısını şekillendiren Kâbe merkezli bir yönetimin tesis edildiği bu yapıda yöneticilik ve hükümet işleri, büyük ölçüde bu mabede yapılan hizmetlerin organize edilmesinden ibaretti. İslam'ın doğduğu yıllarda sayısı onlarla ifade edilen bu görevler, sidane (Kâbe'nin yöneticiliği, kapıcılığı ve perdedarlığı), sikaye (hacılara su bulma ve dağıtma), rifade (fakir hacılara yemek dağıtma), ukab (savaşta bayraktarlık), kıyade (kumandanlık), işnak (borçları ve para cezalarını tespit, ödeme ve ödettirme mercii), kubbe (savaş techizat ve mühimmatının konulduğu çadır), einne (savaş atlarının dizginlenip, sevk ve idaresi), sefaret (elçilik), isar (özellikle yolculuk ve savaş gibi önemli konularda alınacak kararlarda yardımcı olmak üzere şans ve kura yöntemi), hükümet (davalara bakma), mahcere malları (Kâbe'deki putlara bağışlanan para ve mücevheratın idaresi), imare (Kâbe çevresindeki sükûnet ve edebi tesisle görevli birim), nedve ve meşveret (danışma meclisi) gibi hizmet alanlarını içine almaktaydı. Kureyş kabilesinin muhtelif kolları arasında dağıtılan bu görevlerden bazısı çok önemli olmasa da, tüm Kureyş kollarını mutlu etmek ve aradaki rekabet ve kıskançlığı engellemek gayesi ile ihdas edilmişlerdi. Bununla birlikte Kureyş içinde gerçekleşen bu işbölümünün, düzenli bir hizmetin gerçekleşmesi yönünde katkı sağlayacağı ve bölgeye çok sayıda hacı adayını çekeceği de düşünülmüş olmalıdır. Aile Kabilenin temelini ailenin teşkil ettiği Arap toplumunda aile yapısı, erkeğin hakimiyeti üzerine oturmakta olup, aile içi akrabalık ilişkileri erkekler yoluyla tesis edilmiştir. Bu bakımdan hem ailenin güçlendirilmesi, hem de kabilenin itibarının artırılması bakımından Arap toplumunda çok sayıda erkek çocuğa sahip olmak oldukça önemli addedilmiştir. Erkekler, fiziki gücün büyük önem taşıdığı zorlu çöl şartlarında, kabilenin en önemli savaşçı unsuru sayılırken ve kadınlar üzerinde mutlak bir üstünlüklerinin olduğu kabul edilirken, kadınlar, toplumsal bir yük olarak görülmüşlerdir. Sosyal itibarı olmayan, miras hakkından mahrum bırakılan, kocasının ölümü halinde dahi çocuğunun velayet hakkını alamayan kadınlar, ancak çocuk dünyaya getirmeleri halinde aileye katılabilme hakkı kazanan ikinci sınıf bireyler olarak algılanmışlardır. Bu bakımdan yeni doğan her kız çocuğu, ailenin değersiz ve yüz kızartıcı bir üyesi olarak muamele görmüş; ölüme mahkum edilmesinde de bir beis görülmemiştir. Kız çocuklarının öldürülmesinde zorlu çöl şartlarının yol açtığı geçim sıkıntısının da etkili olduğu üzerinde durulsa da, kadının hakir görüldüğü ortadadır. Küçümsenen bu rolüne rağmen Arap toplumunda kadının oldukça önemli görevler yüklenmiş olduğu görülecektir. Bedevi erkeklerin savaş ve yağma dışındaki vakitlerinin büyük kısmını, işsiz güçsüz oturarak kadın, aşk ve kahramanlık temalarında konuşarak ya da yakıcı sıcak nedeniyle çadırlarında uyuyarak geçirdikleri bir düzende, bedevi kadınlar bütün bir güne yayılan birçok iş yükü altındaydılar. Çocuğun dünyaya getirilip yetiştirilmesi gibi uzun vadeli rolleri dışında, bedevi kadınların yemek hazırlamak, süt sağmak, yağ yapmak, çamaşır yıkamak, örtü, çadır ve elbise için kumaş dokumak, yün eğirmek, çadır kurmak ve toplamak gibi birçok mükellefiyetleri vardı. Ancak aileyi büyütmenin yolunun, erkek çocuk sayısını artırmaktan geçtiği bu düzende bedevi kadının ana görevi, erkek çocuk dünyaya getirmekti. Cahiliye dönemi Arap toplumunda, kabilenin bir parçası olduğu sürece anlam ifade eden aile yapısının bağımsızlığından bahsetmek mümkün değildi. Arap toplumunda nikah, kadını ve aile hayatını güvence altına alan bir kurum olmaktan uzaktı. Her ne kadar yaygın evlilik biçimi, bir erkeğin belli bir mehir karşılığında kendisine denk bir soy ve nesebe mensup bir kadınla nikah akdetmesi şeklinde gerçekleşiyorsa da, çok farklı evlilik ve birliktelik biçimlerine rastlanmaktaydı. Bir kadının kocasının uygun göreceği bir kişiyle çocuk sahibi olmak amacıyla bir araya gelmesi, iki erkeğin karşılıklı olarak eşlerini değiştirmeleri, hür olması nedeniyle zina yapamayan bir kadının bir erkekle metres hayatı yaşaması, bir kadının on kişiden fazla olmamak kaydıyla aynı anda farklı erkeklerle evlenmesi, kadın ve erkeğin süreli bir evlilik akdi yapması, üvey oğlun annesi ile evlenebilmesi, iki kız kardeşin aynı anda bir erkeğin eşi olması gibi farklı birliktelik ve evlilik çeşitlerinden bahsedilebilir. Toplumsal Değerler Aynı atadan geldikleri kabul edilen ve aralarında nesep irtibatı bulunan insan topluluklarının oluşturduğu kabile sistemi üzerine kurulmuş olan İslam öncesi Arap toplumunda, toplumsal değerleri ve kuralları belirleyen yegâne şey, kabilenin büyükleri tarafından tespit edilen kabile örfü idi. Kendine has kuralları olan ve kendi içinde tutarlılık gösteren koruyucu bir nizam özelliği gösteren bu yapı, can ve mal güvenlikleri başta olmak üzere fertlerin bütün haklarını düzenlemekteydi. Kabile düzeninin dışına çıkmak veya herkes tarafından bilinen bu kuralları çiğnemek, çölün güvenlik sistemi sayılan himayenin dışında kalmak demekti ki, bu da o ferdin intiharı anlamına gelmekteydi. Kabileye mensubiyet, ferde birçok haklar sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kabile mensupları arasında kolektif bir sorumluluk anlayışının da oluşmasına imkan sağlıyordu. Mensup oldukları kabilenin bir parçası olarak bu kolektif bilinçle yaşayan Cahiliye dönemi Arapları, çölün amansız şartları içinde kendilerine özgü bir ahlak ve erdem anlayışı geliştirmişlerdi. Kabile içi dayanışmanın güçlendirilmesinde önemli rolü olan ve mürüvvet ve cömertlik değerleri olarak yüceltilen bu değerler, savaşta cesaret ve dayanıklılığı, yoksullukta kanaatkarlık ve misafirperverliği, toplumuna ve görevlerine karşı sadakati, felaket sırasında sabrı, intikam almada ısrarlı olmayı ve hayatın pahasına dahi olsa her zaman doğruluğu ön plana çıkartmaktaydı. Zayıfın himaye edilmesi, kuvvetliye karşı konulması, önemli meziyetler olarak görülüyordu. Bütün bunlar kabileyi kenetleyici unsurlar olsa da, kabile mensuplarını birbirine bağlayan asıl unsur, kabile ruhu asabiyetti. Asabiyet, nesepleri bir olsun veya olmasın, kabile üyelerinin bir asılda birleştiklerine inanmaları sonucunda, birbirlerine sağladıkları manevi güç ve desteği ifade eden dayanışma duygusu anlamına gelmekteydi. Zira hem zorlu tabiat şartlarına, hem de rakip kabilelere karşı verilen mücadele, kabile içi dayanışmayı zorunlu kılmaktaydı. Bu bakımdan birlikte yaşamak, birlikte hareket etmek ve haksızlıklara karşı birlikte mücadele etmek durumunda olan bedeviler, çadır ve develeri dışında ortak bir mülkiyete sahipti. Toprak, av, ot, ateş ve su, kabile mensuplarının ortak malı sayılıyordu. Kabilenin bireyin aidiyet duygusunda edindiği sarsılmaz konum, onlara kutsal addedilen görev ve sorumluluklar yüklemekle kalmıyor; aynı zamanda toplumdaki siyasi ve iktisadi alandaki otorite boşluğunu da dolduruyordu. Kabile fertlerinden birine gelen herhangi bir zararın tazmini konusunda bütün bir kabile seferber oluyor; keza kabile mensuplarından birinin öldürülmesi halinde maktulün intikamını almak için bütün kabile ayağa kalkıyordu. Zira geleneklerin koruma altına aldığı insan canına kıymanın bedeli çok ağırdı. “Kana kan, cana can” şeklinde tanımlanan bu bedel, katile maktulün yakınları tarafından ödettiriliyordu. Aksi takdirde öç almakla mükellef kişi, ömür boyu duyacağı bir şerefsizliğe gömülmüş kabul ediliyordu. Bu bakımdan bazen çok uzun ve kanlı savaşların ortaya çıkmasına neden olabilen adam öldürme konusunda azami bir gayret gösteriliyordu. Bireylerin hem canını, hem malını koruma altına alan kabile asabiyetinin öngördüğü değerler, buna karşılık bireylerin kabile nizamı ve örfü ile başka kabileler ile yapılmış anlaşmalara itaat etmelerini zorunlu kılıyordu. Hiçbir otoriteye boyun eğmeyen bedevîlerin, kabile örfü karşısında kayıtsız bir teslimiyet gösterdikleri görülmektedir. Zaten çok güçlü olan kabile bağı, kabileler arasında kurulan akrabalıklarla daha da güçlendiriliyordu. Bu akrabalıklar, hilf, câr ve velâ denen yollarla tesis ediliyor, bu sayede kabilelere katılmalar gerçekleşiyordu. Bunlardan hilf ve câr, kabilesini terk eden veya kabilesinden kovulan bir kimsenin başka bir kabile mensubunun himayesine (câr) girmesi veya müttefiki (halîf) olması anlamına gelirken; velâ savaş veya baskın sonucunda ele geçen veya satın alınan kölenin âzad edilmesi şeklinde gerçekleşiyordu. Kültürel Ortam Çetin şartların yaşandığı uçsuz bucaksız çöl hayatında, Arap toplumu kendini şiir ve güzel söz söyleme sanatı gibi çok farklı bir alanda bulmuştur. Hayatın zorluklarına karşı da önemli bir direncin üretilmesini sağlayan bu alan, devamlı hareket halinde olan bir toplum için çok önemli bir birleştirici unsur olmuştur. Malzemesini, aşk, şarap, savaş, zafer, kahramanlık, düşmana duyulan kin, avcılık, tabiat, kabile değerleri gibi konulardan alan Arap şiiri, bir anlamda bedevî hayatının aynası olmuştur. Öyle ki bedevinin hayatına giren her şey, şiire akıtılmıştır. İslam öncesi Arap yarımadasının ana toplumsal zeminini oluşturan çok sayıda eş ve çocuk, sürüler, deve ve atlar, ticaret, yağma ve baskınlar, akınlar, şarap ve kadın merkezli eğlenceler, Arap şiiri ve güzel söz söyleme sanatının ele alıp övdüğü başlıca temalardı. Ülkede büyük saygı uyandıran şiir sanatının ustaları olan şairler, mensubu oldukları cemiyetin sözcüsü, rehberi, bilgini, hatibi, hatta tarihçisi sayılırlardı. Onların alelâde bir insanın elde etmesi imkansız olan tanrısal bir güç tarafından desteklendikleri düşünülür, özel bir ilimle donatıldıklarına inanılırdı. Şairlerin kendi kabilelerini göklere çıkaran, düşman kabileleri ise yeren şiirler söylemesi oldukça yaygın bir tarzdı. Hücumun ve cevabın aynı vezinde olmasının ve aynı uyak ile yapılmasının şart olduğu bu şiirlerden hiciv ile övgü tarzında yazılanlar, en sevilen türlerdi. Ancak hiciv çoğu zaman sövgüye kayarken, övgü de kolaylıkla dalkavukluğa dönüşebiliyordu. İslam öncesi Arabistan’ında, gerek Güney Arabistan ile Mezopotamya bölgesi, gerekse Akdeniz ülkeleri ile Uzakdoğu arasında gerçekleşen iki yönlü ticaret sayesinde bir takım pazar ve panayırlar açılmıştır. Bu panayırların, gerek Arap toplumsal yapısının canlanmasında, gerekse bölgede belli bir kültür ortamının şekillenmesinde mühim bir etkisi olmuştur. Putperestliğin merkezi oluşu nedeniyle dinî açıdan önemli bir imtiyaza sahip olan Mekke halkı bu imtiyazlarını ticari yönde değerlendirmeyi başarmış ve komşu ülkelerle yaptıkları ticari anlaşmalarla Arap yarımadasındaki ticari ve kültürel hayatın canlanmasına katkıda bulunmuştur. Zira İran dirhemi ve Bizans dinarının kullanıldığı ve Arabistan’da yaşayan bütün kabilelerin katıldığı panayırlar, ticari olduğu kadar kültürel bir alışverişe de kaynaklık etmiştir. Birçok bölgeden hac maksadıyla Mekke’ye gelen ve hac mevsiminde kurulan Mina, Mecenne, Zülmecaz ve Ukaz gibi büyük panayırları ziyaret eden insanlar, bu sayede şiir ve hitabet yarışmalarının düzenlendiği ve birinci gelen eserlerin altın suyu ile yazılıp Kâbe duvarına asılarak ödüllendirildiği Arap kültür muhitini teneffüs imkanı bulmuşlardır. Okuma yazma oranının çok düşük olduğu Arabistan'da, şiirin yazıya geçirilmesi oldukça geç bir dönemde gerçekleşmiştir. Uzun süre hafızalarda muhafaza edilmiş olan ve kulaktan kulağa nakledilerek İslami dönemlere taşınmış olan şiirin böylesine canlı olarak yaşama imkanı bulduğu Hicaz'ın en büyük kültür merkezi Mekke'de dahi okuma yazma bilenlerin sayısı, rivayete göre yirmiye ulaşmıyordu. Göçebe Araplar arasında okur-yazar bulmak hiç mümkün olmazken, diğer merkezlerde de bu rakam daha aşağılara inmekteydi. Yazmayı öğrenenler, yalnızca buna ihtiyaç duyanlardı. Okuma yazma oranı düşük olsa da Arapların bilgi ve tecrübelerini aktardıkları belli alanlarda güçlü bir sözlü birikim oluşturdukları söylenebilir. Soy ilmi, efsanelerle karıştırılmış bir tarih geleneği, su ve hava durumları ile kendileri ve hayvanlarının sağlıkları ile ilgili kehanetler, iz sürme mahareti, "Cahiliye ilimleri" arasında sayılabilir.
<urn:uuid:7bcadaa3-3cac-46f8-b577-33958aeadee5>
CC-MAIN-2013-48
http://www.sonpeygamber.info/islam-oncesi-donemde-arabistan-i-
2013-12-09T21:02:00
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163998145/warc/CC-MAIN-20131204133318-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999904
Latn
97
{"tur_Latn_score": 0.9999042749404907}
religion
Uvaia Hostel Tesis Bilgileri:Çeviren ***** Uvaia Pansiyon TripAdvisor.com Sao Paulo içinde 225 # 1 ***** Konuklar gerçekten iyi bir pansiyon yapısı daha bulacaksınız, onlar da bu rahat ev güzel evim duygu, süper rahat yatak, bulabilirsiniz Bir alanda 7/24 resepsiyon ve bar hizmetleri gerçekten cirosu sergiler, film, sanatsal ve müzikal etkileri ve performansları ile sanata ayrılmış! Bir uzay yeni ve farklı gerçekten sayar! Eklemek ve paylaşmak için seviyorum kalp ve düşünen insanlar için ortak bir alandır sıra Vila Mariana bizim küçük bir geri çekilme artık senin üzerinde değil. Biz, hayal ve değişim yaşamak istiyorum. Hoşgeldiniz ve kendinizi evinizde olun! ---------------------------- Çarşamba itibaren Cumartesi günleri için biz sizin için çift var! Çarşamba ÇAP Caipirinha olduğu, Perşembe günü çift Cachaça gün Cuma çift viski ve parti için hazır olsun Cumartesi Çift Votka olduğunu. 7 den 9 de tüm Biz her yatak için konforlu yataklar, son derece yumuşak yastıklar, elektrik prizine ve bireysel ışıkları ile 3 yurtlar ve 1 özel yatak odası Yemek isteyenler için güzel bir ortak mutfak Kahvaltı dahil - doğal portakal suyu ile, ev yapımı ekmek, meyve, kahve, süt ve daha yaptı Sanat sergileri Feijoada ve Samba Etkinlik Jazz Nights Sinema Gece Ücretsiz WiFi ve sizin getirmek değildi 2 bilgisayar Bir kitap okuma ya da eski arkadaşları ve sadece bir araya geldi arkadaşlarınızla sohbet, biraz müzik dinlemek dinlenmek için bir açık alan! Samimi ve konuksever personeli Eğer rezervasyonunuzu iptal etmek varsa, gelmeden önce en az 48hrs yapmanız gerekir. : 14:00 Out: 12:00 15 Aralık ve (iade) rezervasyon güvence altına almak için önceden 50% tahsil için 15 Mart tarihleri arasında rezervasyon yaparsanız. Ayrıca bu Rezervasyon için kullanılan ya da para istedi kredi kartı güvenlik kodunu talep Tesisi tarafından irtibata geçebilir. Rezervasyonunuzu ulusal tatil, yeni yıl arifesinde veya Karnaval sırasında halinde de geçerlidir.
<urn:uuid:f853e946-a24f-45fb-8c55-78217e3908ef>
CC-MAIN-2013-48
http://www.turkish.hostelworld.com/hosteldetails.php/Uvaia-Hostel/Sao-Paulo/63424
2013-12-09T20:52:10
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386163998145/warc/CC-MAIN-20131204133318-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999599
Latn
1
{"tur_Latn_score": 0.9995989203453064}
ads
İster iş ister gezi amaçlı olsun Villa Freven Guest House, Parnu şehrini ziyaret ederken çok iyi bir tercih. Buradan konuklar şehrin tüm olanaklarına kolayca erişebilirler. Şehrin Pärnu Müzesi, Su Parkı, Red Kulsesi gibi ana noktalarına yakınlığı sayesinde konuklar otelin yerini çok sevecek. Konuklarına nitelikli hizmet ve birçok olanak sunan Villa Freven Guest House konaklamanız boyunca size en iyi konforu sağlamak için çalışıyor. Otel size Halka açık yerlerde Wi-Fi, otopark, aile odası, bisiklet kiralama, evcil hayvan girebilir gibi birçok imkan sunuyor. 8 mükemmel odadan birine adım atın ve sigara içilmeyen odalar gibi birçok olanakla gününüzün stresinden kurtulun. Gün boyunca bahçe gibi imkanların rahatlık dolu atmosferinin tadını çıkarın. Villa Freven Guest House, Parnu şehrini ziyaret edenler için her defasında rahat ve problemsiz bir konaklama imkanı sunan akıllıca bir tercih.
<urn:uuid:f7a72fda-8310-44e4-be2f-d14697c8f253>
CC-MAIN-2013-48
http://www.agoda.com/tr-tr/villa-freven-guest-house/hotel/parnu-ee.html?asq=5VS4rPxIcpCoBEKGzfKvtO5ZppeAiyFLvZDKOcppQiLD1DdrLYwBM%2bRJGTCQv8Vd&setcookienew=1
2013-12-11T11:09:40
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164034983/warc/CC-MAIN-20131204133354-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999784
Latn
2
{"tur_Latn_score": 0.9997842907905579}
ads
2013 tercih kılavuzu - Ösym ek tercih kılavuzu 2013 - 2013 ek yerleştirme Bu arada Hava Kirlenmesi Araştırmaları ve Denetimi (HKAD) Türk Millî Komitesi ile Anadolu Üniversitesinin ortaklaşa yürüttüğü "Uluslararası Katılımlı 5. Hava Kirliliği ve Kontrolü Sempozyumu" 18-20 Eylül günleri arasında Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Sempozyum, 18 Eylül Çarşamba günü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (AKM)'nde hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin tartışıldığı geniş bir platformda tartışmaya açıldı. "Özel kirleticiler, çocuk sağlığını tehdit ediyor" Bazı gazların ve cıva gibi spesifik kirleticilerin anne karnındaki cenine dahi zarar verdiği ve çocuklarda öğrenme bozukluğuna yol açtığını belirten Prof. Dr. Müezzinoğlu, otizm gibi durumlarda da özel hava kirleticilerinin büyük etkisi olduğunu vurguladı. Konuyla ilgili özellikle nöropatoloji konusunda Science dergisinde çok ciddi bulgular yayımlanmaya başlandığını ifade eden Prof. Dr. Müezzinoğlu, spesifik kirleticilerin anne karnındaki bebeğin beyin gelişiminde birtakım travmalara yol açtığını, çevre kirliliğinden etkilenerek doğan bebeklerde de pek çok rahatsızlığa rastlandığını kaydetti. "Hava kirliliği sorunları geniş bir platformda tartışılacak" "Bu toplantıların amacı; hava kirliliğinin değişik boyutlarıyla ilgilenen bilim insanlarını, ilgili tüm sektörleri, karar verme ve denetim alanında çalışan kişileri ve öğrencileri bir araya getirmek, hava kirliliği sorunlarını tartışarak en iyi çözüm yollarını bulmak üzere bir platform oluşturmaktır." diyen Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, gerçekleştirilen etkinlikte hava kalitesi ile ilgili sorunların masaya yatırılacağını ifade etti. Sempozyumla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Döğeroğlu "Bu sempozyumda, hava kalitesiyle ilgili bilimsel ve teknik konuların yanında yönetsel, hukuksal, sosyal konulardaki son gelişmeler sunulacak ve tartışılacak. Sempozyumun disiplinlerarası ve transdisipliner alanda tüm tarafları bir araya getirmesi, aralarındaki etkileşimin arttırılması, ortak çalışmaların ve projelerin oluşturulması için bir ortam yaratılması da hedefleniyor." şeklinde konuştu. Toplantıda 3 gün boyunca verimli tartışmaların yürütüleceğini kaydeden Döğeroğlu "Sempozyumda 61'i sözlü, 22’si poster olmak üzere toplam 83 bildiri sunulacak. 4 davetli konuşmacı oturumu ile TÜBİTAK desteklerinin sunulacağı bir özel oturum, hava kirliliğinin sağlık etkilerinin disiplinlerarası boyutta tartışılacağı bir panel oturumu da gerçekleştirilecek. Ayrıca, aerosol konusunda çalışan bilim insanlarını bir araya getirmek ve karşılıklı bilgi paylaşımını sağlamak ve olası iş birliklerine vesile olmak amacıyla düzenlenmiş olan bir yuvarlak masa toplantısı düzenlenecek. Bu sempozyumun bildiri yazar listesinde 8’i 5 farklı üniversiteden ve 8'i de 5 farklı ülkeden olmak üzere toplam 240 kişi yer alıyor." diye konuştu. Sempozyumun ilk oturumun moderatörlüğünü Prof. Dr. Gürdal Tuncel ve Yrd. Doç. Dr. Burcu Onat yaptı. "Orman Ekosistemlerinin İzlenmesi Programı" dâhilinde araştırmalara katılan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay çalışmalarından bahsetti. Üst solunumu etkileyici etkileri gözlenen, biber gazı ve bilumum göz yaşartıcı bomba ve ajanların kullanımının insanlar üstündeki etkilerini gözlemlemek üzere denenmesinin tüm dünyada yasak olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Eda Uslu Tuğtepe, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu tür maddeler ilk olarak M.Ö. 428, 1. Dünya Savaşı, Kuzey İrlanda ve Güney Kore’de kullanıldı. Kullanıldığında hem soluduğumuz havaya hem de insan üzerinde etkileri son derece olumsuz. İnsanlara karşı kullanıldığında insan bedeninde genel, gözler, solunum, cilt, kalp ve ölümlere yol açan sonuçlara rastlanıyor. Sadece insanlara değil; hayvanlara ve bitkilere de büyük zararlar veriyor." İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kadir Alp ise konuyla ilgili olarak şu bilgileri aktardı: "Çok sayıda taş ocağı yerleşim bölgeleri yakınında veya içinde faaliyetini sürdürüyor. Taş ocakları ülkemizde mevcut işletme tarzları ile çevresel açıdan çok sayıda problem oluşturuyor. Havaya karışan tozların solunum yollarında ve oksijen miktarında düşüşe neden olması, doğada her türlü canlıya zarar verir. Bu işlemlerden sonra gerekli dezenfektan işlemlerini yapsak bile çoğu zaman tortulaşan kalıntılar doğaya karışıyor ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkıyor."
<urn:uuid:608c1352-ea62-4717-ad8f-666b8cd7406b>
CC-MAIN-2013-48
http://www.haberaktuel.com/2013-tercih-kilavuzu-osym-ek-tercih-kilavuzu-2013-2013-ek-yerlestirme-haberi-791579.html
2013-12-11T11:11:08
s3://commoncrawl/crawl-data/CC-MAIN-2013-48/segments/1386164034983/warc/CC-MAIN-20131204133354-00047-ip-10-33-133-15.ec2.internal.warc.gz
tur
0.999816
Latn
28
{"tur_Latn_score": 0.9998161196708679}
science